• kuvvetler ayrılığı ile ilgili yapilmis en sacma yorum "emperyal tehdite karsi onlem teskil etmemesi !?" olabilir sanirim.

    ayni paralelde, kullandigimiz dis macununun, en sevdigimiz sarkinin, kullandigimiz otomobil lastiginin ve kuduz asisinin bizi "emperyal tehdite karsi !?" korumamasi da tartisilabilir.
  • türkiye'deki kuvvetler ayrılığı şöyledir: yargıtayyip - danıştayyip - sayıştayyip.

    (bkz: içime yılmaz özdil kaçtı)
  • demektir ki:

    * yasayı yapan, yasaya göre yönetenden farklı olsun ki yönetenler menfaatlerine göre ülke kanunlara müdahale edemesin.
    * yasayı uygulayan, yasayı yapandan ayrı olsun ki yasayı yapan dikdatörlük edemesin.
    * yasayı uygulayan, yasaya göre yönetenden farklı olsun ki, yönetimdeki yanlışlar cezasız kalmasın.

    bu kuvvetlerden herhangi ikisini birbirine yaklaştırma sonucunda bu ikisi arasında oluşan tepkimeler bu üçünü de yer bitirir. ne yasalar adma gibi yapılır, ne yürütme ne de yargı işler.

    çalışma sorusu: olmaz ya, bir ülke düşünün, hakimleri falan atanırken bakanlıktan bi takım amcalar mülakat yapacaklarmış, kişiye göre değişen kriterlere göre karar vereceklermiş hakim seçerken. bu ülkedeki kuvvetler ayrımının durumu nedir? açıklayınız.

    süreniz: çok yok.
  • "ama insanlara görüşlerinden ötürü faşist diye hakaret etmek, yaftalamak, sözüm ona dalga geçmeye çalışmak bazılarının çapını ortaya döküyor."

    insanlara tiplerinden oturu fa$ist denmez, goru$lerinden oturu denir. insanlara goru$lerinden oturu fa$ist demeyin cagrisi, sanki hitler'e biyigi yuzunden fa$ist deniyormu$ algisi yaratiyor. ho$ degil.
  • ülkemizde daha çok kara, deniz ve hava kuvvetlerinin görev ve sorumluluk alanlarının ayrılığını anlatıyor olabilecek kavram.
  • uzun yıllardır süregelen ayrılığıa dayanamayan kuvvetler; en sonunda yumuşak bir teokrasi yolunda birleşmiştir.
  • uluslararası ilişkilerle ne alakası olduğu merak edilen.

    şöyle ki, devletler arasındaki problemlere başta birleşmiş milletler olmak üzere, uluslararası kurumlar bakıyor benim bildiğim. eğer devletler arasındaki ilişkilerde bi problem görüyorsanız, şikayetinizi söz konusu başlıklarda yazmanız daha doğru olacaktır sanırım. kuvvetler ayrılığının bir ülkenin bir başka ülkeyi işgal etmesiyle doğrudan bir ilgisi yoktur.
  • oncelikle kuvvetler ayriligi iddia edildigi gibi 18. yy'da ortaya cikmamistir. iddia sahibinin daha once ayni seyi iddia ettigi baska bir entry'sine cevaben yazmis oldugum #49410976 nolu entry'de de soyledigim gibi, tarihi cok daha eskidir. dolayisi ile "kapitalist çerçeveyle çizilmiş bir resimdir" seklindeki bir soylem kafadan gecersizdir.

    kaldi ki, "kapitalist çerçeveyle çizilmiş bir resimdir" seklinde etiketlenerek degersizlestirilme cabasi akillarda soru isareti olusturur. bilmiyorum farkinda misiniz ama 2015 yili itibari ile zaten yasadigimiz dunya belli bir kac ulke disinda yasiyorsaniz tamamen kapitalist ekonomiye uyumlu ve onun tarafindan tasarlanmis sekildedir. ayrica fransiz ihtilali sonrasi ortaya cikan "kapitalist çerçeveyle çizilmiş bir resimdir" sinifina koyacagimiz baska bir kavram da ulus devlet'tir. kuvvetler ayrılığı ne kadar kapitalist çerçeveyle çizilmiş bir kavram ise, ulus devlet de o derecede kapitalist çerçeveyle çizilmiş bir kavramdir. yazar ulus devlete de mi karsi ? bu konuda bir beyani yok ama yazdigi diger entrylere bakarak hic de oyle olmadigi sonucunu cikarabiliriz.

    bir kavramin, olgunun iddia edilen bir sonucu onlemiyor olmasi, ayni sonucun ortaya cikmasina sebep oluyor seklinde bir mantik yurutemeyiz. yani kuvvetler ayriliginin emperyalizmin bir ulkeyi parcalamasina engel olmuyor olmasi, emperyalizmin ulkeyi parcalamasini sagladigi anlamina gelmez. bu, "türk gıda kodeksi emperyalizme karsi onlem icermiyor, bizi emperyalizme karsi korumuyor. demek ki emperyalizme hizmet ediyor, emperyalikler yapmis bunu" demekle esdegerdir. size de sacma geliyor mu ? turk gida kodeksi boyle bir koruma icermiyor cunku isi o degil, aynen kuvvetler ayriligi gibi. islevi o degil ki emperyalizme karsi korusun.

    ote yandan yine bir kavramin kapitalizm kaynakli olmasi otomatikman tu kaka ilan edilebilecegi anlamina da gelmez. ornegin hayatinizi koruyan emniyet kemeri veya otomobillerde belirli bir guvenlik seviyesinin zorunlu tutulmasi da kapitalizm kokenli. rahatsiz miyiz ?

    benim bu konudaki asil endisem kavramin yanlis tanitilmasi filan degil, herkesin kafasi karisik olabilir ve sacmalama ozgurlugu hepimize lazim. ote yandan, bir diktatorun ozellikle kuvvetler ayriligini her firsatta yerden yere vurup kendisine olaganustu yetkiler aradigi 2015 turkiye'sinde bu konuda sacmalamak ? size de pek iyi niyetli bir davranis degilmis gibi gelmiyor mu ?
  • diktatörlerin sevenleri ayırmayalım düşüncesiyle pek sıcak yaklaşmadıkları ilkedir.
  • uluslararası politikada bunun yokluğuna dair bir düzine paragraf döşeyen kardeşim, antik çağdan beri üstünde yazılıp çizilen şu temel mekanizmaya bir bak istersen;

    (bkz: balance of power)
hesabın var mı? giriş yap