• hristiyanlıktaki hiyerarşik yaklaşıma karşıt olarak gelişmiştir. tanrıdaki kutsal tin'in bir parçasının insanda da var olduğunu ifade eden kavramdır. katolik kilisesi bu kavramı bir kaç yüz yıl boyunca reddetse de inancın avrupada hızla yayılmasıyla kutsal ruhun önemini kabul etmek zorunda kalmıştır.

    bir hristiyanlık mezhepinide, kutsal ruh vurgusu ne kadar yoğunsa o mezhep kiliseye o kadar az önem verir şeklinde bir genelleme yapılabilir. bu yüzden mezhepin kiliseye ne kadar önem verdiğini anlamak için kutsal ruh kavramına bakış açısını incelemek yeterlidir. tanrısallığın kilise içinde olduğunu iddia edip gücü kurumsal bir yapı altında tutmaya çalışan mezhepler kutsal ruha hemen hiç vurgu yapmazken (katolik kilisesi bu durumun en güzel örneğidir), kilise baskısından kurtulmaya çalışan gruplar, tanrısallığın kişinin içinde var olduğunu iddiasını güçlendirebilmek için bu kavramı kullanırlar.

    (bkz: 14 subat 2008 asiri entelektuel entry girme gunu)
  • yüzyıllardır beyaz güvercin şeklinde tasviredilegelmiştir. *.. arada bir beyaz ısık huzmesi seklinde de resmedildigi gorulur.

    bunun dışında anaokulundaki hrıstiyan cocukların anlamakta en zorluk cektigi kavram. isa'yı ve tanrıyı gözlerinin önüne getirebilirken, kutsal ruhu neye benzeteceklerini bilemezler. nedense onceden benim gözüme seffaf bir insan silueti seklinde gelmekteydi. artık guvercine döndü.
  • ibranice kutsal yazılarda olsun, yunanca kutsal yazılarda olsun, kuran da olsun birçok ayette rastlanılan ancak tam olarak neye atfen kullanıldığını ne din adamlarının açıkladığı, ne de okulda derste okutulduğu, ki okutulsa bile yanlış öğretildiği kavramdır.

    kutsal ruh bir "kişi" ve ya başka bir "melek" değil allah'ın "etkin, faal kuvvetidir". öncelikle isa mesihin doğumunda ve yaptığı mucizelerde görülür; "o insan bir babadan değil tanrı'nın ruhu vasıtasıyla doğdu." enbiya [21]: 91, "o tanrı'dan kaynaklanan mucizeler yaptı ve o'nun tarafından mukaddes ruhu ile güçlendirildi." bakara [2]: 87 ; maide [5]: 113. isa'nın elçileri bir keresinde hep beraber oturdukları evde "ansızın gökten, rüzgarı andıran bir ses geldiğini, alevi andıran dillerin herbirinin üzerine konduğunu" gördüler. "hepsi kutsal ruhla dolup farklı farklı diller konuşmaya başladı. (bkz: elçilerin işleri) 2. bölüm ayet 2 den 4'e.
    ayrıca dünyanın yaratılmasında kullanıldı. tekvin 1:2 " yeryüzü şekillenmemişti ve ıssızdı; derin suların üzerini karanlık örtüyordu ve tanrı'nın etkin kuvveti suların üzerinde hareket ediyordu."

    bir diğer nokta da mukaddes kitapın yazılmasında ilham kaynağı olarak kullanıldı. (bkz: 2. petrus) 1.bölüm ayet 20, 21.
  • hristiyan inancına göre baba ve oğulla şekillenir.kutsal ruh, katoliklere göre baba ve oğuldan çıkmıştır. ortodokslara göre ise; babadan çıkmıştır. temel olarak kutsal ruh, tanrının insanda şekillenmesidir. kişinin tanrı inancını içinde hissetmesidir. ve bu şekilde tanrıya daha yakın olabilmektedir. tanrı ile iletişimi güçlendirir.
  • tanrı katında önemli olan, melekler tarafından boş bırakılmayan hatta ruhlardır bunlar. bu kutsal ruhlara dünyaya gitme, eşyalara dokunma, insanlarla etkileşim içinde olabilme yetileri verilir, çok heyecanlıdırlar, bu ruhların eski ikâmetleri, canlıyken "temiz insan" diye bilinmişlerdir çevrelerinde...
  • hakkında pek derin bilgiler verilmiş kutsal varlık. ben sadece teşekkür etmeye geldim.

    akıl hocam mı söyledi, bir yerlerde mi okudum, yoksa hep içten içe farkında mıydım bilmiyorum. sana kalbimi açarsam nerde adım atıp, nerde sakin kalarak olayları akışına bırakmam gerektiğini kalbime duyurduğunu öğrenmişim bir şekilde. bunu bilinçli olarak uygulamaya başladığım son zamanlarda mucize üstüne mucizeler yaşamaktayım. çok teşekkür ederim.
  • "evet, herkes deha sahibidir. deha kocaman, tektaş bir elmas değil, tüm insanların üstüne püskürtülmüş parıldayan bir tozdur."

    m. tournier
  • benim de üzerine çokça düşündüğüm, kuran'ı kerim'de ruhul kudüs olarak geçen,

    islam entelektüellerinin cebrail olarak anladığı,

    vayhin bilgisini taşıyan ruh ya da melek.
  • kuran'da dort yerde gecer:

    andolsun, mûsâ'ya kitabi (tevrat'i) verdik. ondan sonra ardarda peygamberler gönderdik. meryemoglu ısa'ya mucizeler verdik. onu ruhu'l-kudüs (cebrail) ile destekledik. size herhangi bir peygamber, hosunuza gitmeyen bir sey getirdikçe, kibirlenip (onlarin) bir kismini yalanlayip bir kismini da öldürmediniz mi?
    bakara 87

    ıste peygamberler! biz onlarin bir kismini bir kismina üstün kildik. ıçlerinden, allah'in konustuklari vardir. bir kisminin da derecelerini yükseltmistir. meryemoglu ısa'ya ise açik deliller verdik ve onu ruhu'l-kudüs (cebrail) ile destekledik. eger allah dileseydi, bunlarin arkasindan gelen (millet)ler, kendilerine apaçik deliller geldikten sonra, birbirlerini öldürmezlerdi. fakat ayriliga düstüler. onlardan inananlar da vardi, inkar edenler de. yine allah dileseydi, birbirlerini öldürmezlerdi. lakin allah diledigini yapar.
    bakara 253

    o gün allah söyle diyecek: "ey meryem oglu ısa! senin üzerindeki ve annen üzerindeki nimetimi düsün. hani, seni ruhu'l-kudüs (cebrail) ile desteklemistim. besikte iken de, yetiskin iken de insanlara konusuyordun. hani, sana kitabi, hikmeti, tevrat'i, ıncil'i de ögretmistim. hani iznimle çamurdan kus sekline benzer bir sey yapiyordun da içine üflüyordun, benim iznimle hemen bir kus oluyordu. yine benim iznimle dogustan körü ve alacaliyi iyilestiriyordun. hani benim iznimle ölüleri de (hayata) çikariyordun. hani sen, ısrailogullarina açik mucizeler getirdigin zaman ben seni onlardan kurtarmistim da onlardan inkar edenler, "bu ancak açik bir büyüdür" demislerdi.
    maide 110

    ey muhammed! de ki: "kur'an'i, ruhu'l-kudüs (cebrail) inananlarin inançlarini saglamlastirmak, müslümanlara dogru yolu göstermek ve onlara bir müjde olmak üzere hak olarak indirdi."
    nahl 102

    meryem suresinde ise tipki ıncil'de oldugu gibi cocugu (ısa'yi) mujdeleyen cebrail'dir.
    meryem, "senden, rahmân'a siginirim. eger allah'tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)" dedi.
    cebrail, "ben ancak rabbinin elçisiyim. sana tertemiz bir çocuk bagislamak için gönderildim" dedi.
    meryem, "bana hiçbir insan dokunmadigi ve iffetsiz bir kadin olmadigim halde, benim nasil çocugum olabilir?" dedi.
    cebrail, "evet, öyle. rabbin diyor ki: o benim için çok kolaydir. onu insanlara bir mucize, katimizdan bir rahmet kilmak için böyle takdir ettik. bu zaten (ezelde) hükme baglanmis bir istir" dedi.
    meryem 18-21

    merak ettigim sey: kullanim yerleri acisindan ıncil'le neden bu kadar cok benzerlik gosteriyor olmasi. (4 ayetin 3'u sadece ısa ile birlikte kullanilmis.) ayrilca kutsal ruhun cebrail'den baska bir sey olma ihtimalinin olup olmamasi.
  • zerdüşt'lükte spenta mainyu adıyla anılır ve kardeşi angra mainyu ile arasında sonsuz bir savaş vardır. tanrı ahura mazda'nın oğludur.
hesabın var mı? giriş yap