• gazeteciligin en iyilerinden. benim icin sagduyu ve rasyonalizmin cisimlesmis halidir. yillardir ayarlarin sel olup aktigi "haber nasil yapilir? nasil yapilmaz?" icerikli yazilarini derledigi iki de kitabi vardir: (bkz: medyakronik) (bkz: otoriter demagoji). sanirim aydin dogan in en nefret ettigi insanlardan da biridir zira ayar gucunu siklikla dogan grubu gazetelerinin gudiklikleri uzerinde dener. cizgisi ikinci cumhuriyetcilere yakindir.
  • medyada işinden olmak "iyi" ya da "hayırlı" bişi değildir. eğer kürşat bumin'in ahlakından nasiplendiyseniz, sadece yeni şafak değil tüm gastelerin resmi ve/veya yarı-resmi propaganda aracı olmasının aksine yurttaş haberciliği yapması yönünde inisiyatif almanız, baskı unsuru oluşturmanız gerekmeli. "oh iyi olmuş, nefret ediyordum bu adamdan zaten" ve "ne güzel, başka yerde okuruz artık" lafızları okur sorumsuzluğunun göstergelerinden ikisidir. gazetelerde uygulanan sansüre ve işten çıkarmalara basın özgürlüğü adına karşı çıkmanız lazım. yoksa, o işler yaştır. bugün en belirgin örnek olarak akşam'ın kıyımı gibi daha nice basında 28 şubat'lar yaşanır..

    bu arada, tam 13 sene önceki olayı hatırlattı. yeni binyıl'da "kardeş gazete" sabah'ta yazan can ataklı'yı eleştirmişti. ataklı bunun üzerine "şeriatçılığı ile tanınan bu yazar" diyerek tanımlamıştı onu. (medyakronik'ten açiklama: ataklı 'dedikodu kurbanı' mı oldu?) salih tuna meselesini deja-vu gördüm ben. ne kadar bağlantılı bilemiyorum ya da tamamen alakasız olabilir, elbette kendisine sormak lazım, fazla süre geçmeden ergun babahan tarafından "ihraç edilmişti." hrant dink ve alev er ile birlikte.. bunun üzerine şöyle yazmıştı:

    "besbelli ki, doğrudan hükümete ya da hükümetin uyguladığı politikalara ilişkin yazdığım yazılar 'patron'un hoşuna gitmemiş, kendisinin de bir genel yayın yönetmeni olarak pek fazla bir yetkisi olmadığından (yani bir bakıma cumhurbaşkanı gibi 'sorumsuz' olduğundan!) işime son verilmişti." (hepsi bu kadar!)
  • yeni şafak denen manipülasyon yuvasının sayfasına hit kazandırmanın yegane sebebiydi. o yönden oradan kovulması iyi oldu.
  • sol gelenekten yetişen ama demokrasi bağlamında islamcılara destek çıkan yeni şafak yazarı. kültürlü, bilgili bir insandır ancak hükümetin yanlış işlerini de söylemesi gerekir.
  • vefat ettiği açıklanan ünlü yazar. allah rahmet eylesin... izmir'de küçüklük günlerimden hatırladığım, çok hoşsohbet bir insandı ve gevrek kahkahaları vardı. fransızca bildiği aklımda kalmış ve bir de çok güzel bir ailesinin olduğu. üzüldüm yahu, hep iyi insanlar erken ölüyor...

    https://www.gazeteduvar.com.tr/…-hayatini-kaybetti/
  • vicdanlı ve kaliteli bir aydındı. sevenlerinin başı sağolsun.
  • benim pederin eski arkadaşı olduğunu öğrendiğim zat. zamanında kendi çaplarında kurdukları müzik grubuna üyeliğini babası süleyman bumin bir türlü hazmedemiştir. bir gün bir prova esnasında süleyman bey çıkagelir ve bağıra bağıra tavrını ortaya koyar:

    - ben çalgıcı babası olmak istemiyorum kürşaaaaaat! o aleti sokturma bi yerine kürşaaaaaat!

    süleyman bey (ölmüş ise allah rahmet eyleye) sıkı ülkücüdür, oysa kürşat bumin'in politik eğilimi komünizme yakın solcu (ne demekse) olarak bilinir. yakın zamanlarda yeni şafak'ta yazıyordu, hala yazıp yazmadığı bilinmemektedir.

    edit: "o alet" diye bahsedilen çalgı bir melodikadır.
  • bir telefonla işine son verilmenin ağırlığını son yazısında dile getirmiş kalem erbabı. uzun zamandır okumuyorum kendisini. bulunduğunuz yer belirler bazen insanı. yeni safak gibi bir gazetede yazdığında ne yazdigiyla pek ilgilenmedim.

    merak da etmez değilim: bunca yıkım yaşanırken medyada sesi çıktı mi? biraktim memleketin ahvalini şeriatıni. kendi mahallesi bir örnek evler gibi iktidar borazani olduğunda sesi çıktı mi?

    yeni safak'in attığı basliklar hiç uykusunu kaçırdı mi, ben nerdeyim diye?
    komşu koselerinde kendisinin son yazısında cevap verdiği kılıç kalemlerin sığ yaklaşımlarını kendisine satasilana kadar fark etmedi mi?

    sorular uzar gider.

    burada, sözlükte bile, işten atılmasıyla bu kadar az ilgilenilmis olması bile durdugu yeri sorgulamasını gerektiriyor.

    bir de hükümetin gidişi iyi değil, kürşat bumin'e bile yol verdiler, diye yaklaşımlar var. hükümetin medyayı şekillendirdiği akıllara bumin işten atılınca mi geldi. hükümetin gidişi iyi. kendi mantığı çerçevesinde. daha ne adamlar gidecek medyada. ne murat belgeler, ne ısmail kucukkayalar...

    kürşat bumin,yanılıyor olmayı isterdim, hükümetin, yeni safak ve benzer cevrelerin iskartaya çıkardığı son kisidir. artık ihtiyaçları kalmadı. bumin'in son yazdığı ve kendi açıklamaları bundan acı çektiğini hissettiriyor yeterince.

    yahu bu basortusu ne kelleler yedi bu memlekette!
  • neyin ne olduğunu her ne hikmetse anca kovulunca gören onlarca insandan biri. onun kapasitesinde birinin nasıl kovulmayı beklediğini anlayamıyorum ve bunu yapmasını takdir etmiyorum. şimdiye kadar sözlerine karışılmamasının, istediği gazete yazarını istediği gibi eleştirebilmesinin bir önemi yok, çünkü yeni şafak gibi ne olduğu belli bir gazetede olmak hiçbir zaman yeni şafak'ı yükseltmiyordu, kendisini küçültüyordu. başbakana "methiye düzmek amacıyla karalanmış" yazılarla ve taraflı haberlerle, "'milli irade' denilince aklına sadece 'yeter söz milletindir!' sloganı gelen, söz konusu kavramın ne çıkışından, ne de gelişiminden zerre kadar haberdar olmayan" insanlarla, "'hasoları/memoları' ya da 'göbeğini kaşıyan adamları' hatırlatmalar, 'vesayet rejimi'nden dem vurmalar"dan ibaret bir zihniyetle (bunların hepsi kendi sözleri)... dolu olduğunu bile bile kovulana kadar bir yerde durmak etik açıdan sorunludur, eksikliktir, küçültücüdür. kürşat bumin de bütün bunlara rağmen orada kalmaya devam ederek bu ucuzluklara da destek oldu, katkı sağladı. bu süre boyunca kendi çizgisinden sapmaması bunu değiştirmiyor benim için. insanın bulunmayı seçtiği yer de kimliğini, çizgisini belirleyen şeylerdendir. bu durumda şikayet etmeye hakkı yoktur, benzerlerinin olmadığı gibi.
  • son bir senedir sağlığı bozulmuştu, allah taksiratını affeylesin. senede bir iki defa karşılaşıp laflaşırdık, kendisi de son durumdan memnun değildi. biraz buruk ayrıldı aramızdan.
hesabın var mı? giriş yap