• sultaniçe köyü'nde çekilmiştir.
    köye yapmış olduğum ziyaret neticesi, filmde balkanlı ali rolündeki talat bulut ile annesi rolündeki tomris oğuzalp'in evini buldum, 30 sene önceki hali ile duruyor.
    balkanlı ali'nin kanlılarından korktuğu için sırtını duvara vererek oturduğu kahve ise, bir hayli değişmiş.o tahta masalı, otantik köy kahvesi görünümü kaybolmuş.
    filmde, elmas rolündeki hülya koçyiğit'in evi ise gerçekte balkanlı ali'nin tam karşısındaki evmiş, ancak yıkılarak yerine yeni bir ev yapılmış.
    balkanlı ali'nin evi
    balkanlı ali'nin evi
    kahvehane
    kahvehane
  • az önce samanyolu tv'de bir kısmına denk geldim bu filmin.

    hülya koçyiğit kocası ölmüş bir köy kadını rolunde ve kendisini uzun yıllardır seven talat bulut tarafından canlandırılan bir erkek karakter var. filmin denk geldiğim sahnesinde talat bulut annesinden allah'ın emri peygamberin kavliyle hülya koçyiğit'i kendisine istemeye gitmesini istiyor. anası açıyor ağzını yumuyor gözünü " pehlivan ali'nin artığını sana almam, 7 yılda tek çocuk doğurdu, yaşlandı bana güçlü kuvvetli ve bol çocuk doğuracak gelin lazım, o kadın orospu vs vs"

    kadınlar bu zihniyette olduktan sonra bizim düşmanı hala erkekler arasında aramamız ne kadar enteresan değil mi hanımlar ???
  • 1985 yapımı şerif gören filmidir.

    sinematürk yazarı eylül fırtınası tarafından film şöyle değerlendirilmiştir.

    "kurbağalar yeşilçam'ın kameralarını trakya yarımadası'na yönelttiği çok az sayıdaki filmden birisi..
    şerif gören ve hülya koçyiğit'in beraber çektiği en iyi film,gören filmografisinin de en olgun ve neredeyse kusursuz ürünlerinden..
    her ne konumda ve coğrafyada olursa olsun öncelikle kadın olmanın,hele hele ''ersiz'' bir kadın olmanın zorlukları filmin ana teması.seksenlerde atıf yılmaz'ın sıkça işlediği ''cinsel bir obje olarak kadın'' sorunsalını şerif gören en az ustası yılmaz kadar cesurca ve ustaca işlemiş.atıf yılmaz daha çok kentli kadın üzerinde çeşitlemeler yapmayı tercih ederken şerif gören kurbağalar'da kırsaldaki bir kadının dramını,cinselliğini ve açmazlarını irdelemeyi tercih etmiş.
    erdoğan engin'in titiz görüntü çalışması filmi adeta rengarenk motiflerle süslü otantik bir kilim gibi çekici ve sıcak bir atmosfere bürümüş.şerif gören'in köy romantizmine kaçmayan ve yer yer belgesele yaklaşan tavrı da takdire değer.
    atilla özdemiroğlu'nun etkileyici müziği de bu biçimsel ve içeriksel uyumu başarıyla desteklemiş.
    hülya koçyiğit 1970'lerin ağdalı orhan aksoy melodramlarındaki yapmacık oyunculuğunun çok ötesinde bu filmde.canlandırdığı elmas kadını yaşayarak oynamış,ete kemiğe büründürmüş,adeta elbise gibi giymiş rolü üzerine.talat bulut her zamanki gibi sade ve dengeli..ve başarılı.yaman okay,yavuzer çetinkaya ve tomris oğuzalp gibi usta oyuncular ise bekleneni fazlasıyla veriyorlar.ancak şerif gören kırsala dair filmlerinin çoğunda yaptığı gibi bu filmde de yöre halkına filmde rol vermiş.tabi ki amatör oyuncular filmde o kadar göze batıyor ki metin çekmez gibi deneyimli bir oyuncu küçük bir rolde görülürken en azından diyaloglu rollerde profesyonel oyuncular tercih edilmiş olsa sonuç daha iyi olacakmış.
    kurbağa toplama sahneleri ve çeşme başında yapılan biberli evlenme teklifleri filmin en ilgi çekici ve renkli yönleri.antalyalı askerin köylü kızı kaçırmaya ikna etmesi ise filmin konusuyla hiç ilgili olmadığı için seyircinin kafasını karıştıran bir ayrıntı.çoğu filminde yaptığı gibi bu filmde de şerif gören ayrıntı zenginliği oluşturma gereksiz yan konulara yer vermiş. yılanların öcü filminde de sağlık memuruna aşık bir köylü kızı vardı izleyenler hatırlar.konu ile hiç ilgisi yoktu ve izleyici de acaba konuya neresinden dahil olacak diye beklenti yaratıyordu.
    bu çok küçük kusurları dışında kurbağalar çok güzel,başarılı ve önemli ve değerli bir film..klasik olmaya aday bir çalışma.
    .not:şerif gören alfred hitchcockvari huyu olan filmlerinde küçük küçük roller oynama geleneğini bu filmde de sürdürmüş.kendisini merak edenler berber sahnesinde izleyebilirler."

    http://www.sinematurk.com/ dan alıntıdır.
  • 16 yas siniri getirmesi zorunlu olmali. nasil kabuslar gordum, nasil buyudum bu yarayla hic bilemiyorum.
  • az önce kanal d de yayımlanmış keyifli bir film. belki üzerime düşmez bu yorum ama her karesi gayet başarılı, türk köyünü* hiç bir yabancılaşma yaratmadan son derece güzel verebilen bir film olmuş. senaryonun, gereksiz gösterişden uzak, filmin yarattığı o güzel köy atmosferi içinde sırıtmadan eriyip gitmesi sağlanmış. oyuncu seçimlerinde de herhangi bir sorun göze çarpmıyor, talat bulut ve hülya koçyiğit üzerlerine düşen görevleri kusursuz denecek bir şekilde yerlerine getirmişler. özellikle talat bulutun performansı dikkat çekici seviyede.
    ne güzel bir şeydir insanın kendi memleketinin sinemasını kanepesinde uzanıp keyifle izlemesi...

    ve elbette hakkıyla;
    1986 antalya film festivali birincilik ödülü
    1986 nantes film festivali birincilik ödülü...
  • 1985 yapımı şerif gören filmi. hülya koçyiğit'in gelin , düğün , diyet , üçlemesi dışında eli yüzü düzgün rol yapıp hakkını verdiği bir kaç filmden biridir.
    ---spoiler---
    elmas'ın filmin başında köy meydanında ölen kocasının çuvalından çıkıp etrafa dağılan kurbağaları hasmınım evine tutup fırlattığı sahneler, çeltik tarlasına su vermeyen yavuzer çetinkaya'ya "ulan seni gebertirim" diyerek elinde çapayla giriştiği sahneler çok başarılıdır.
    ---spoiler---
    her şeyin dışında, dedikodunun tillahını yapan köy ahalisi allah belanızı versin.
  • kendisi de batı trakya doğumlu olan şerif gören'in yönettiği, trakya'nın saroz körfezi'nde, sultaniçe köyünde çekilmiş başarılı bir fim.
    (bkz: şerif gören)
  • gülşah film bu eseri restrore ederek çok doğru iş yapmış.
    dün akşam turkmax hd'de sanki bugün çekilmiş gibi, cam gibi izledik.
    yaman okay ve yavuzer çetinkaya'nın ne kadar erken gittiğini düşündürüp, iç sızlattı.
    atçılık oynayan çocukların göründüğü her sahne, filmde bir chapter atlaması aslında.
    köy ahalisinin acımasızlığı ve salt kötü oluşu benzer anadolu filmlerindeki gibi biraz fazla ama yine de belgesel tadında, üst düzey bir türk filmi.
  • bu filmdeki biber metaforu türk sinemasındaki en komik metaforlardan biridir. belki de en komiği.
hesabın var mı? giriş yap