• rezalet ötesi.
    ben netflixe ay yapımın sikko işlerini izlemek için mi para veriyorum. git kanal d için çek sikko filmini. çıkar saçma sapan seks sahnelerini tamam.
    tahammülüm kalmadı arkadaş bu kalitesizliğe, özensizliğe. ne izledik lan biz? delirdiniz mi siz bu nası bi senaryo ki?
    netflix türkiye'nin başında kim var bilmiyorum ama orda da belli ki liyakatsizlik var, başka açıklaması yok.
    belki senaryo yazan onbinlerce berrak, yaratıcı, zeka küpü insan var bu ülkede. hiç mi elinize geçmiyo bunlar. ya da geçiyo da önünü mü kesiyosunuz?
    insan utanır şunu çekip yayınlamaya.

    izlemeyin abi. ya da izleyin ibretlik. sinema derslerinde gösterilsin yarrak gibi film senaryosu dersi olarak.
  • gündem ne kadar bunaltıcı. ölümün her şekli üzücü ancak böyle terör saldırısıyla gelen zamansız ölümler çok daha üzücü. birazcık bunaltıcı gündemden uzaklaşayım istedim. bugünlerde başıma gelen en güzel şeyi paylaşayım istedim.

    5 haftalık kızımın ismini kül koydum.
    http://i.hizliresim.com/zyvgy6.jpg
    http://i.hizliresim.com/yrlmjy.jpg

    iş yerimin bahçesinde bi öğleden sonra, çam ağacını altında annesini çağırırken buldum kendisini. bir kaplan edasıyla yanaştırmadı yanına, çevredekiler elleme, annesi gelir alır onu mutlaka dediler de biraz yoğurtla su koydum yanına, annesi gelene kadar karnı doysun diye.

    iş çıkışı hala annesi yoktu etrafta havanın hala çok soğuk olmamasına güvenip bıraktım çam ağacının altında, sabah geldiğimde yoktu yerinde. sevindim annesine kavuştu minik diye. akşam üzeri bir iş için dışarı çıktığımda yeniden kısık bir ses duydum, biraz daha uzaktaki bir çam ağacının altında. gittim, baktım, bizim kaplan orada. annesini çağırmaktan sesi kısılmış, gece yağmur bu miniğin üstüne yağmış.

    kaplanı, çam ağıcının altına girip, çekip çıkarttım. a4 kutusunun içinde ofise getirdim. yine biraz yoğur, biraz su verdim. açlıktan, söylene söylene yedi. biraz kucağıma yatırdım ısınması için, baktım kaplan pirelenmiş, üzeri pire yumurtası dolu. pirelerini bulamadım ama diken dolu tüylerini dikenlerden arındırdım.

    evdeki koca götlü oğlumun dış parazit aşısı olmasına güvenerek götürdüm bu kızı eve. hemen iç parazit, ardından dış parazit uygulamalarını yaptım. sürekli üşüyor, aksırıyor, tıksırıyor. yakalayıp, sarıp sarmalayacağım ama köşe bucak kaçıyor. geceyi çıkartsın diye dua ettim.

    bütün gece biraz ıslak mama, biraz daha yoğurt yedi. biraz su içti ve sonra tuvaletini yaptı. anlayacağınız inatçı kız, hala az da olsa aksırıp, tıksırıyor, sesi kısık ama savaşı kazandı.

    cumadan beri hep birlikteyiz, 3 kişilik bir aile olduk ve evet kızım dünyanın en naif ve güzel kızı. beyaz sürmelerinden öperim!

    bunlarla insan mutsuz olamaz ki...
    http://i.hizliresim.com/68kqv7.jpg

    istek üzerine 2 kare daha:
    http://i.hizliresim.com/epqbaq.jpg
    http://i.hizliresim.com/gyanmb.jpg

    istek üzerine son kareler:
    http://hizliresim.com/gyjjab
    http://hizliresim.com/o9rrzq
  • monoton evlilikten, 20 saniyelik seksten yılmış heyecan arayan kadının; 40 saniyelik seksle birlikte yaşadığı duygu patlamasını içeren film *
    en özet haliyle berbat senaryo, berbat oyunculuk...
    olan mehmet günsür'e olmuş, boş yere harcamışlar adamı da.

    yeni türk filmlerini izledikçe; eskiden kısıtlı şartlarla devasa işler yapıldığını fark ediyor insan...
  • filmde sevdigim iki sey vardi. birincisi, rol aldigi her yapimi izleyecegim funda eryigit. digeri de mehmet gunsur hayranlarina, mehmet gunsur'la olmanin 50 tonu felsefesinden devam edilmesi. mehmet gunsur sagolsun, yine onunla birlikteyiz ve yine mutsuzuz. mehmet'im cok zengin olsa da yayinevi sahibi, yine kultur sanat sosuyla servis etmis kendini. bu iki cok sevdigim oyuncuya ragmen neden sevemedim?

    bu filmden sonra, kivanc tatlitug ve beren saat'in filmi istanbul icin son cagri daha sevilesi geldi. hic degilse izleyenlere farkli film izliyor havasi yaratma cabalari yoktu. klip gibi romantik komedi izlettiler. kul ise izleyiciyi aptal yerine koymaya calisiyor. sibel alas'in adam sarkisini dinlerken uyuyakalmis uzgun bir kadinin, izledigi filmlerden sahnelerle yarattigi karmakarisik ruya gibi. yok eger izleyen herkes bir anlam cikartti ve ben ne izledigimi anlamissam, demek ki ben aptalim.

    funda eryigit'in elbiseleri ve balat iyiydi. sadece bunlar icin 3/10.

    --- spoiler ---

    kurgu karakterlere asik olan, okudugu kitaptan ve izledigi filmlerden etkilenen birisi oldugum icin belki daha ilk sahnelerden filmden koptum. kara kitap ile ask yasamis insanim, orhan pamuk'un gozunden istanbul'u dolandim. tipki ruya gibi polisiye kitaplar okumama bile sevindim. bir kitap nasil sevilir, nasil karakterin pesine gidilir anlarim. daha ilk sayfalarda, kitabi bitirmeden neden m.'nin pesine dustu? gokce sibumi okusa ne olacakti, nicholai hel icin magara magara gezecek miydi?

    her gun ayni pastaneden simit alan marangoz'un pesine sazan gibi dusen gokce, nasil kocasina dusman olan yazarin oyununa gelmis oldu?

    gokce'nin kahvesine ilac mi atildi?

    ne izledim ya ben?

    --- spoiler ---
  • bombok zaman kaybı filmdir

    --- spoiler ---

    bi kere her şeyden önce bacım sen öyle memcükleri açıp saten abiyeyle balat'ta pastaneden marangoza gezip abuk subuk kule nerde diye diye gezersen bulabileceğin en iyi şey katil marangoz olabilir şanslıymışsın

    neyse bu marangoz abiyle memcük abla gezinirken ortam romantikleşsin diye yağmur yağdırmışlar marangoz abim de “buralar böyle işte” diyor. len kadın kemerburgaz'dan balat'a gelmiş buralar böyle işte ne sanki fas'a gidip bulmuş m'yi

    fas demişken, o nasıl çarşamba pazarıydı öyle? türkiye'yi görmeyen ve istanbul fantezileri ile yanıp kavrulan arap genç kız hedef kitle belirlenmiş muhtemelen

    bi de şu büşra'nın (m'nin karısı) havaya havaya savurduğu boş tehditler
    o tehditleri savururken baktım gözlerinin altını da asmalı konak dicle gibi siyaha boyamış aha dedim kesin büyücü bu büşra burdan yürüyecek film. yok yine yürümedi.

    ah gökçem verdiğin iki adam da öküz gibi şaapıyor kafa göz kırmacalı en azından kocan temiz duşunu muşunu alıyor.
    o m'nin boynundaki paçavrayı kızcağızın elindeki kesiğe basmasıyla midemin bulanması bir oldu. demirlerde retarde gibi sallanırken olmadıysa o pislik üstübüyü eline basınca tetanos oldu kız zaten böğrü açık sırt esnetti filmin yarısında şimdi tetanosla uğraşacak

    sonu da bağlanmıyo bi yere. saçı değişik şekil khalesi ablayla kenanı şaaptırsaydınız bi hareket olsaydı ablanın bi olayı yoktu yani filmde
    --- spoiler ---

    ay yeter daha yazamicam izlemeyin anam vakit kaybı
  • allah sizin cezanızı versin ya , hindistan mı lan burası o pazar sahnesi ne ya
  • film kendisi hakkında spoiler vermiş

    --- spoiler ---

    fikir iyi de işçilik çok kötü

    o kule denilen yerde kadın neden o kadar mutlu oldu, maymun gibi o demirden berikine zıpladı, anlayan var mı? yani bir kitapta okuyup da merak ettiğim kule orası çıksa, ben öyle coşmazdım.

    peki nişantaşı ile balat arasındaki kontrastın, afganistan ve amerika gibi olması komik değil miydi?

    gökçe marangozu ne ara takıntı haline getirdi? yani film kısa da değil, neden temalar havada uçuşuyor neden senaryo akışkan değil, bu kadar mı zor bunu başarmak, anlamıyorum. kuantum fiziği sanki. alt tarafı tutarlı bir senaryo yazacaksınız?

    yani sorun en çok da senaryo ile ilgili yine her zamanki gibi. özgün değil. oryantalist bir şablonun üstüne yapıştırılmış.

    --- spoiler ---
  • filmdeki tek gerçeklik erkek karakterlerin ejakulasyon süresi. türk erkekleri icin normal ortalamalar yani 30 sn.
    peki de bacım kocanin da performans bu kadar zaten sen niye elin marangozuna kaçtın 30 sn icin.
  • çok iyi olan şarkı.

    amk zaten iki ruh hastası yan yana gelmiş. cem adrianla mark eliyahu ikilisi birleşip götümüze acı sokmak için varolmuş.
  • senin gibi marangozun taa mna koyim o aynayı çerçeveye sabitlemeden bırakıp gidecektin öyle mi..
hesabın var mı? giriş yap