• felsefeyle fazlaca icli disli, sarmas dolas olmus kavranmasi zor bir fizik kurami ya da yontemi ya da dalidir.

    ilk defa ortaya cikisi dunyanin en iyi fizikcileri arasinda 20'lerin sonlari ve 30 larin baslarinda yasanan bazi gorus ayriliklari nedeniyle oluyor. bu tartismalarin ortasinda tabii ki albert einstein da vardi.

    buna gore fiziksel hicbir sey belirli kesin değil, istatistikseldir. olgular ve olaylar arasında nedensellik bağı değil, olasılık bağı vardır.

    kuantum fizigine gore iki olay arasındaki etkileşimde ya da bir olayın gelecekteki evriminde hangi sonuçların doğacağını değil, hangi sonuçların daha olası olduğunu kestirebiliriz. ama kestirimlerimiz de doğru olmayabilir

    kuantuma gore kullanilan butun olcu duzenleri, gözlemcinin yarattığı bir gerçekliktir. aslinda baska turlu de olabilir.

    yani mevzuu biraz derin.
  • dünyada sadece ev kadınlarının anladığı fizik teoremi. inanmıyorsanız açıp biraz sabah kuşağı kadın programı seyredin.
  • fiziğin, hakkında en az şey bilinip üzerinde en çok konuşulan alanıdır, ki bu konuda en çok konuşanlar da ne yazık ki fizikçiler değildir...

    söylenenin aksine newton fiziğini yıkmamıştır; öyle bir suçu günahı yoktur. newton mekaniği hala dimdik ayaktadır, ki fizikçiler buna "klasik mekanik" derler...

    yine söylenenin aksine "biliminin bir dalı olmaktan çok daha öte, bir felsefesi bakışın.." değildir, bizzat fizik ve hatta matematiğin en hayranlık uyandırıcı buluşlarındandır. bu nedenledir ki felsefeciler anlamakta güçlük çekerler. ne yazık ki kuantum mekaniğini anlayabilmek için ciddi bir matematik görgüsüne gereksinim vardır... "anlayabilmek"ten kasıt kuşkusuz matematiğidir, kuramın felsefi sonuçları hayal güçlerini zorlar, ancak bunun ilacı ne yazık ki felsefecilerde değil, matematik bilen fizikçilerde aranmak zorundadır... schrödinger'in kedisi, belirsizlik ilkesi ya da epr paradoksu gibi kavramları, barındırdığı matematiksel denklemler silsilesini bilmeden ağza almak gaflettir...

    kuantum kuramını e=mc^2 ile ilişkilendirmek hata olur, çünkü, einstein'in bu eşsiz denklemi, görelilik kuramıyla özdeşleştirilir... einstein'in kuantum mekaniğine katkıları yadsınamayacak kadar çok olsa da, kuantum kuramını inşa edenler arasında ilk sıralara pek girmez...

    sivil sözlük alıntısıdır.
  • aslı almanca olup, miktar anlamına gelmektedir.
  • sabah programları'nın ağıza sakız edilmiş kelimesi olmuştur. anlamından bu kadar uzak kullanılması da çok şaşırtıcı. yoga, reiki, bok püsür taşının gücüyle uğraşan insanlar iyice bokunu çıkardılar ve güzelim kuantumu anlamından alakasız olarak kendilerine alet edip biraz da bunun üzerinden ekmek yemeye başladılar.

    kuantum fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun!

    (bkz: atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun)
  • fiziğin en damarlı dallarından biri, ama olmayabilir de... buna benzer bir düşünce yapısını barındıran fizik dalıdır.fizik lisans öğrencilerini 3.sınıfta telef eder, hatta yemişim öğrenciyi fiziği yalayıp tutmuş profesörleri falan da telef eder.bana kalırsa gerçekten fiziğin en zor dalıdır, inanılmaz bir matematik bilgisi, mantık, ciddi anlamda da felsefi düşünebilme yeteneği gerektirmektedir, en meşhur deneyleri tamamen teoriktir, bazı kısımları pratikte incelenememektedir.
    işte benim mantığımın sıçtığı nokta budur, ulan adam diyorum kendini telef etmiş bu konuya tam olarak vakıf bir hale gelicem diye, ne kadar menopoz teyze varsa hepsi bu konuyu tamamen kavramış gibi, vericen pozitifi alıcan pozitifi, yaklaştırmıycan negatifi diye geziyolar, uzaya pozitif enerjiler yollayıp dilekler diliyolar falan ulan insan bi utanır be bi düşünür, der ''ulan adamlar 100'e yakın yıldır debeleniyo, hala tam çözemediler ben nasıl sadece üzerinde kuantum yazan bi kişisel gelişim kitabıyla bütün kuantumu çözdüm''
    yaa ya da yazarlar, adam biraz bu spiritüel olaylara sarmış almış caaaaart diye kuantum enerjisi veya buna benzer veya yok kendinizi yenin, yok ruhunuzu güçlendirin falan diye bişeyler koymuş isim olarak içine dayamış kuantum dayamış pozitif enerji falan filan... hadi bu kadın kısmısı veya bu konuyla kafayı bozmuş halk içindeki kuantum delikanlılarını anladım pozitif negatif, yahu sen yazar adamsın fiziğin böyle bi dalını nasıl 3 ayda ( yani 3 ayda falan yazılmış kitaplar olduğuna inanıyorum ben şahsen ) böyle saçma sapan bi hale getirdin, hiç mi utanmadın.

    son olarak buradan fizikçi kardeşlerime sesleniyorum;
    eyyy fizikçiler, kuantumu böyle aşağıladıkları bir dönemde en büyük ihtiyaç sizlersiniz, sizlerin engin bilgileriniz matematik formülleriniz.
    dünyanın tüm fizikçileri birleşin ve hep beraber bu kuantum enerjili modern falcılara, bu kepazeliğe bir dur deyin

    haydi allah yardımcınız olsun!!11!!1!!

    hatta bir de ilgilenenler için:
    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=stf0moww_zq)
    (bkz: http://en.wikipedia.org/wiki/quantum_mechanics)
    (bkz: http://physics.about.com/…sics/p/quantumphysics.htm)
    ve son olaraaaak:
    (bkz: http://www.youtube.com/watch?v=_kkb38zauhm)

    edit: bir de ''nedir lan bu kuantum???'' diyenler için bu siteleri ve videoları koymayı gerekli gördüm.
  • çeviri hatası nedeniyle anlaşılması zorlaştırılan fizik olgusu.

    bilim yapmayan ve üretmeyen bir ülke olmamız nedeniyle yaptığımız çeviriler genellikle hatalı veya anlaşılması güç oluyor. çevirilerde kaybolan dilin karakteristik özellikleri bu alana uzak olan kişiler tarafından tamamen yanlış algılanabiliyor. bu nedenle terimlerin orjinallerinde olduğu gibi kullanılması taraftarıyım.

    kuantum türkçeye genellikle paketçik olarak çevriliyor. oysa paket denilince zihinde içi dolu üç boyutlu bir imge oluşuyor. kuantum ise buna tamamen zıt bir durum. kuantumu anlayan insanlar da mikroskopla bakıp anlamıyor zaten insanın algılarının tamamen dışında bir durum. o sebeple ne olduğunu değil de nasıl işlediğini anlamak gerekir.

    kuantumu paketten ziyade fotoğraf pikseli şeklinde hayal etmek daha anlaşılır olacaktır.nasıl ki fotoğraflara zoomlayınca bir yerde piksellere geliriz ve fotoğraf anlamsızlaşır evrende de tıpkı böyledir. fotoğraf dediğimiz aslında farklı renkteki noktaların birleştirilmesiyle elde edilir. evrenimiz de buna benzer şekildedir.

    kuantum fiziğinin kurucularından (bkz: max planck) bu büyüklükleri tanımlayarak bilim dünyasında yeni bir çığır açmıştır. örneğin planck uzunluğu anlamlı en küçük mesafedir. bu evrenin x boyutunun kuantasıdır. bu uzunluktan küçüğü anlamsızdır.

    (bkz: planck uzunluğu)
    (bkz: planck sıcaklığı)
    (bkz: planck zamanı)
    (bkz: planck kütlesi)
  • son zamanların popüler kelimesi, türk insanı içinde anlamını bilmediği egzantirik kelime geçen her olayı bir halt sanıyor sanırım bu kadar talep bundan
    quantum düşünce gücü nü anladım da quantum zayıflama nedir kardeşim?
    öyle ki kuantum fiziğinde aşmış bir insan olan namık kemal paka kuantum zayıflama da çıkmış dediğimizde gülmekten yere düşüyordu
  • fiziği güzeldir.
  • temelleri 20.yy'ın ilk yarısında max planck, albert einstein, niels bohr, werner heisenberg, erwin schrödinger, max born, john von neumann, paul dirac, wolfgang pauli gibi bilim adamlarınca atılmıştır ve latince "ne kadar" anlamına gelir.
hesabın var mı? giriş yap