• yunan yarımadasında yapılan arkeolojik kazılarda bütün heykellerin kırık dökük, kolu bir tarafta bacağı karşı kıyıda çıkmasının nedeni, dallama herif.
  • god of war serisinin yeni oyununun çıktığı şu günlerde oyunun baş karakteri kratos ile yeni bir maceraya başlamış olduk. yeni oyunda karakterimizin görünüşünde bazı değişiklikler yapıldığı dikkat çekmektedir. karakterimizin yeni macerasında biraz yaşlandığını ve yeniden evlenerek bir çocuğu olduğunu görmüş olduk. ayrıca kratos'a sakalın çok yakıştığını da belirtmeden geçemeyeceğim. karakterimizin yeni macerasına ve meydan okumasına başladığı şu günlerde daha önce neler yaşamıştı, kimdi, ne oldu ve hayatının akışına bakmakta fayda var. bu er kişi hırsı, nefreti ve intikam ateşiyle yunanlıların neredeyse tüm mitolojik kahramanlarını bir güzel pataklamış ve öldürmüştür. neticede yunan mitolojisini temelden sarsarak ortadan kaldırmıştır. bu yazımızda karakterimiz kratos'un yunan mitolojisinde bulunan tanrılara olan nefretiyle birlikte yaşadığı olayları, bunun nedenlerini ve sonuçlarını inceleyeceğiz.

    müziğimizi de arka planda açarak yazımıza başlayalım.

    kratos sparta'da gayri meşru bir çocuk olarak dünyaya gelir. kratos ve annesi ardı arkası gelmeyen dedikodu ve baskılar yüzünden yaşadıkları köyden ayrılarak başka bir kasabaya yerleşirler. kratos bu şehirde belli bir yaşa geldikten sonra askeri eğitim almaya başlar. spartada ki eğitimlerde çok sert ve acımasız koşullarda savaş eğitimi almaya başlayan kratos; aynı şehirde doğan kardeşi deimos ile alıştırma yaptığı bir gün olympos'un iki tanrısı ares ve athena kasabalarına saldırı düzenler. bu iki tanrının kasabalarına saldırma nedeni ise, kahinlerin olympos'un sonunu getirecek işaretlenmiş bir ölümlüden bahsetmesinden dolayıdır. kehanete göre işaretlenmiş kişiyi kontrol eden olympos'un kaderini de kontrol edecektir. ares ve athena bu işaretlenmiş kişinin kratos'un kardeşi deimos olduğunu düşünerek esir alırlar. bu sırada kratos kardeşini kaçıran ares'e saldırır. ares bu saldırı üzerine kratos'un yüzüne darbe vurarak sağ gözü üzerine derin bir yara izi bırakır. böylelikle karakterimizin gözü üzerinde bulunan yara izinin kim tarafından ve neden olduğu açıklığa kavuşmuş oluyor. ares, kratos'u öldürmek üzereyken athena araya girerek işaretlenmiş kişiyi ele geçirdiklerini belirterek olympos'a geri dönmeleri gerektiğini belirtir. böylelikle athena'nın araya girmesiyle kratos'un hayatı kurtulmuş olur. ares ise deimos'u alarak ölüm diyarına hapseder. deimos burada yıllarca süren işkencelere maruz bırakılır. deimos'u başlangıçta hayatta tutan tek şey abisinin bir gün gelip kendisini kurtaracağı umududur. ancak geçen zamanla bu umut yerini öfkeye bırakır ve deimos acılar içerisinde büyür. deimos'un artık hayatta kalmasının tek nedeni abisiyle hesaplaşma zamanının gelmesi ve intikam arzusudur. kardeşinin kaçırılışı ise kratos'un hayatında büyük iz bırakmıştır. bu izi sadece ruhunda değil vücudunda da taşımak isteyen kratos kardeşinin doğum izini vücuduna dövme yaptırarak onu onurlandırmak istemiştir. ilerleyen zamanlarda başarılı bir komutana dönüşen kratos kısa süre içinde yükselerek sparta ordularının komutanı olmuştur. en başta elli adamı varken zamanla askerlerinin sayısını binlere çıkarmıştır. general olmadan önce birçok zafer kazanmış ve ailesine mücevherler getirmiştir. ailesi için verdiği en değerli hazineler, karısına verdiği mücevherlerle süslü bir yüzük ile kolye ve kızına verdiği ahşaptan oyma bir flüttür. savaştan savaşa koşan kratos, zamanla çok acımasız ve savaşa aç biri haline gelmiştir. bu generalin alışılmışın dışında bir savaş tekniği vardır, ancak zaferlerin çoğu onun akılcı taktikleri sayesinde kazanılmıştır. bu dönemde lysandra ile evli olan kratos'a hesap sorabilecek cesarette tek kişide eşidir. eşinin uyarı ve isyanlarını dinlemeyen kratos tüm dünyaya sparta'nın zaferlerini duyurmak istediğini söylemiş; ancak karısı bunu sadece kana susamış benliğini doyurmak için yaptığını belirtmiştir. kratos ordusuyla doğu'ya yaptığı bir seferde barbarlar'la karşı karşıya gelmiştir. merhamet nedir bilmeyen barbarlar disiplinli sparta ordusunu ağır bir yenilgiye uğratmış ve kratos ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalmıştır. bunun üzerine ölüm tehlikesi ile karşı karşıya kalan kratos ares'ten ''düşmanlarımı yok et, hayatımı sana adayayım'' diye yardım istemiştir. ares, kratos'un bu isteğini kabul ederek dünyaya inmiş ve tüm barbarlar'ı yok etmiştir. daha sonrada kratos'a hizmetinde yardımcı olması için blades of chaos'u (kaos bıçakları) vermiştir. bu kılıçlar kratos'un etine işleyerek onunla bütünleşir ve ona müthiş bir güç bahşeder. işte kratos'un kabuslarla dolu hayatı buradaki olaylardan sonra başlayacaktır. çünkü ares ile yaptığı anlaşmanın kendisi için çok büyük bir bedeli olacaktır.

    kratos, ares'e verdiği söze sadık kalmış, onun adına köyler basıp, şehirleri yağmalamış ve dünyayı büyük bir kaosa doğru sürüklemiştir. bir gün athena'nın takipçilerinin olduğu bir köye baskın yapan kratos, köyü yakmıştır. yıkım için girdiği bu köyde bulunan kahinin tüm uyarılarına rağmen athena'nın tapınağına baskın yapan kratos tapınağın içerisinde olan herkesi blades of chaos (kaos bıçakları) ile öldürmüştür. bu katliam sırasında cinnet geçiren kratos, karısı ve kızını da öldürmüştür. tapınaktaki yangın büyürken kratos cinnetten kurtulur ve karısı ile kızını katlettiğini fark eder. kratos anlar ki bir zamanlar hayatını kurtaran ares kalbinin derinliklerinde insanlık ve merhametten geriye kalan ne varsa alıp onu tam bir ölüm makinesine dönüştürmüştür. bunun üzerine köyün girişinde kendisini uyaran kahin gelerek işlediği bu suçun cezası olarak katlettiği eşi ve kızının küllerini vücuduna yapıştırır. kratos artık ölü teniyle dolaşan lanetli bir adamdır. o günden sonra kratos'un adı solgun derisi nedeniyle, the ghost of sparta (sparta'nın hayaleti) olarak anılacaktır. kratos yaşanan tüm hadiselerin sonucunda ares'e olan yeminini bozar. bu durum karşısında öfkelenen ares yemin bozucuların cezalandırıcısı olan furies kardeşlere kratos'u cezalandırmalarını emreder. bunun üzerine kratos ailesinin korkunç ölümleriyle ilgili kabuslar görmeye başlamıştır. zamanla, eski hatıraları ve ailesinin ölümü ile ilgili kabuslar, delirmeye başlamasına neden olur. furies kız kardeşlerden alecto'nun oğlu orkos, kratos'un haksız yere cezalandırıldığını düşünerek kratos'a yardım etmeye karar verir. orkos aynı zamanda ares'in yenilmez bir savaşçıya dönüşmesini istediği; ancak hayal kırıklığı yaşatan bir karakterdi. bu iki kişinin çıktığı yolculukta, akıl oyunlarından ve ares'ten tam anlamıyla bağlarının kopması için furies kardeşlerin yok edilmesi gerektiği anlaşılır. uzun sürmeden furies kardeşler ile kratos karşılaşır ve çarpışmaya başlarlar. ancak kratos yakalanarak zincirlenir. son karşılaşmalarında kolunu kaybeden megaera öfkesine hakim olamayarak zincirlenmiş şekilde hapsolan kratos'un kelepçelerini yanlışlıkla koparır ve megaera kratosun ellerinde can verir. diğer kardeşlerle ise kovalamaca yeniden başlar. kovalamaca sonunda iki kardeş kratos'un öfkesi ve blades of chaos'nun tadına bakarak ölürler. artık kratos ares ile olan bağlarından tamamen kurtulmuştur. ancak sparta'ya dönen kratos'u bir süpriz beklemektedir. orkos ölmeden önce annesinin kendisini kratos'un yemininden sorumlu tuttuğunu, dolayısıyla kendisini öldürmez ise ares ile olan bağının tamamen kopamayacağını açıklar. bunun üzerine kratos istemeden de olsa orkos'u öldürür. savaşçımız nihayet yemininin boyunduruğundan kurtulmuştur. ancak kabuslar şiddetle geri döner. dinmek bilmeyen vicdan azabı ve halüsinasyonlardan kurtulmak için olympos'a hizmet etmekten başka çare bulamayan kratos yine yollara koyulur.

    kratos'un on yıl sürecek olan serüveni attica orduları'na katılmasıyla başlamıştır. ordu içinde iyi bir yere gelen kratos, bu dönemde pers orduları ve korkunç bir canavar olan basilisk ile karşılaşmıştır. uzun savaşlardan sonra pers kralı ve basilisk'i öldüren kratos, sonrasında tanrılarla konuşmuştur. hemen ardından da güneş'in kayboluşuna ve dünyanın sonsuz karanlığa hapsedilmesine tanık olmuştur. dünyadaki tek ışığın marathon şehrindeki temple of helios'ta (helios tapınağı) olduğunu gören kratos, beklemeden yola koyulmuştur. yolda athena'nın heykeliyle karşılaşan kahramanımız olup biteni athena'dan öğrenmiştir. buna göre helios ortadan kaybolmuştur ve rüya tanrısı morpheus tanrıları derin bir uykuya yatırmıştır. morpheus helios'un ortadan kaybolmasını fırsat bilerek yunanistan'ı black fog (kara sis) ile kaplamıştır. athena tek çarenin ortadan kaybolan helios'un geri getirilmesi gerektiğini belirtmiştir. bu yeni görevinde morpheus'un canavarlarıyla mücadele eden kratos, tapınağın girişinde helios'un kız kardeşi eos'la karşılaşmıştır. helios'un kardeşi eos bütün olanları kratos'a anlatmıştır. buna göre helios bir şekilde serbest kalan ve titan olan atlas tarafından underworld'e (yeraltı dünyası) kaçırılmıştır. şayet sparta'nın hayaleti helios'u kurtarırsa yakasını bir türlü bırakmayan geçmişi, vicdan azabı ve lanetinden ebediyen kurtulacağı sözünü alır. dolayısıyla kratos istemeden de bu görevi kabul etmek zorunda kalır. bunun üzerine eos, kardeşi helios'u kurtarması için kratos'a fire steeds'i (yangın atları) vermiş ve underworld'e (yeraltı dünyası) gitmesini sağlamıştır. kratos, at tanrıları'nı uyandırdıktan sonra helios'un ışığının yardımıyla underworld'de (yeraltı dünyası), pillar of the world'e (dünya'nın sütunu) doğru yola koyulmuştur. hades'in mekanında yaratıklarla çarpışan kratos, güçlü bir silah olan gauntlet of zeus'u (zeus'un zırh eldiveni) almış ve tartarus'a giderek charon'u öldürmüştür. kratos tüm yolculuğu boyunca kızı calliope'a hediye ettiği flütün notalarını dinlemekten kurtulamamıştır. kratos dünya'nın sütunun'da ki temple of persephone'a (persephone tapınağı) vardığında büyük bir süpriz ile karşılaşır. bu süpriz kızı calliopedir. kızının peşinden koşan kratos tapınağa girdiğinde kızı yerine yeraltı dünyasının kraliçesi persephone ile karşılaşır. savaşçımız kızını yeniden görme konusunda ısrarcı olunca; persephone bunun tek çaresinin tanrılar tarafından kendisine bahşedilen gücü forsaken tree'ye (terkedilmiş ağaç) vermesi gerektiğini söyler. bunun üzerine kratos bu isteği düşünmeden gerçekleştirir ve güçlerini kaybederek sıradan bir ölümlüye dönüşür. güçlerini kaybeden kratos elysium'a (cennet) gider; orada kızını görür ve hayatının en mutlu anlarını yaşar. ancak aniden ortaya çıkan persephone niyetini ve planlarını belli eder. aslında atlas'ı özgürleştirip helios'u kaçırmasını sağlayan kendisidir. persephone, atlas'ın gücünü kullanarak dünya'nın sütunu'nu yıkmak ve çok sayıda ölümlü ile olympus tanrıları'na komplo kurmayı düşünmüştür. ancak persephone planını başarılı bir şekilde uygularsa calliope ölecek ve kratos kızını bir daha göremeyecektir. kratos kendini zorlayarak cennet'te ki masum ruhları öldürmeye başlar ve gücünü geri alır. artık sparta'nın hayaleti tekrardan dirilmiştir. sonrasında persephone ile karşılaşmaya giden kratos kızının arkasından ağladığını duymamıştır ve duyamayacaktır. kratos'un içten içe büyüyen nefreti tanrılara olan hizmetinde sadece daha güçlü olmasını sağlamaktadır. kendisini ise iyice deliliğe sürüklemektedir. zorlu kapışmalardan sonra kratos, persephone'u, auntlet of zeus (zeus'un zırh eldiveni) ile öldürerek ve atlas'ı dünya'nın sütunu'na zincirleyerek görevini başarıyla yerine getirmiştir. yeraltı dünyası'ndan ayrılmadan önce, atlas kratos'a tanrıların gerçekten sözlerinde duracaklarına inanıp inanmadığını sormuştur. ancak kratos atlas'ın sözlerine kulak asmadan, fire steeds'i (yangın atları) kullanarak yeraltı dünyası'ndan kaçmıştır. kratos dünyaya döndükten sonra, kendilerini kurtardığı için athena ve helios tarafından kendisine çeşitli güçler hediye edilmiştir.

    kratos'un athena ve helios'u kurtarmasının üzerinden 10 yıl geçmiştir. bu 10 yılın sonunda athena'nın şehri ares'in ordusu tarafından yerle bir edilmektedir ve kratos'un bitmek bilmeyen öfkesi athena'yı bu yıkımdan kurtarabilecek tek silahtır. çünkü kratos geçmişte tüm yaşadıklarının sorumlusu olarak ares'i görmekteydi. intikam duygusuyla görevi kabul eden kratos denizlerde dehşet saçan bir yaratık olan hydra'yı öldürdükten sonra savaş tanrısı ares'ten intikamını alma şansını yakalamıştır. bu intikam yolculuğu sırasında kratos'a athena yardım etmiş ve pandora's box'ın (pandora'nın kutusu) yardımıyla ares'i yenebileceğini söylemiştir. kratos savaştan dolayı harap olan atina'da ares'in sayısız kölesini ve gorgon kraliçesi medusa'yı öldürmüştür. athenian oracle'ın (atina'nın kahini) verdiği talimatlar kratos'u desert of lost souls'a (kayıp ruhlar çölü) götürmüştür. büyülü kapıyı açmayı başaran kratos, bir titan olan cronos'un sırtında taşıdığı pandora's temple'ı (pandora tapınağı) bulmuştur. tapınağın içindeki zorlu sınavları aşan kratos, pandora'nın kutusu'nu bulup tapınağın önüne çıkarmıştır. pandora'nın kutusu'nun alındığını öğrenen ares, atina'dan pandora tapınağına kırık bir sütun fırlatmıştır. büyük bir hızla gelen sütun kratos'a saplanıp onu öldürmüştür. ares'te hades'in harpyler'ini kutuyu almaları için göndermiştir. river styx'e (cehennem nehri) düşecekken son anda bir çıkıntıya tutunan kratos, zorda olsa hades'in ruh yiyen pençelerinden kurtulmuştur. düştüğü cehennemden çıkmasına ise daha önceden tanıştığı the gravedigger (mezarcı) yardım etmiştir. hızla ares'in bulunduğu yere giden kratos, kutuyu ares'ten geri alıp açmış ve tanrı büyüklüğüne erişmiştir. sert bir mücadele sonrasında ares dört canavarımsı enkarnasyonunu kullanarak kratos'u ailesini öldürdüğü zamana geri göndermiştir. kratos gittiği yerde ailesini hayatı pahasına korumuş, ancak ares kaos bıçakları'nı kullanarak kratos'un ailesini öldürmüştür. kratos gerçek dünyaya döndüğünde ise ares kratos'a bahşettiği ve vücuduyla bütünleşmiş olan blades of chaos'u (kaos bıçakları)söküp geri alır. bunun üzerine kratos atina'yı bir tapınağa bağlayan blade of the gods'u (tanrılar'ın kılıcı) görmüş ve onu kullanarak savaş tanrısı ares'i öldürmüştür. karakterimiz imkansızı başarmış ve ölümlü olarak bir ölümsüzün nefesini kesmiştir. ares'i öldürmesini müteakip athena'nın yanına giden kratos takdirle karşılanır. artık vicdan azabından kurtulma anı gelmiştir. ancak athena korkunç gerçeği açıklar. kratos'un günahları affedilmiştir ama hiç kimse kratos'u rahatsız eden korkunç hatalarına dair anıları silecek güce sahip değildir. artık kratos için tüm umutlar tükenmiştir. bu haber üzerine savaşçı ege denizinin kenarında bulunan yüksek bir uçurumdan kendini boşluğa bırakır. 10 yıl süren acılar ve sonu gelmez kabuslar artık son bulacaktır. kratos'un tek kaçış yolu ölüm olmuştur.

    ancak olymposlular kendilerine büyük hizmetler yapmış bu yetenekli savaşçıyı ölüme terk etmek niyetinde değildir. athena, kratos'u denizin dibinden çıkarıp kurtarmış ve ölümle değil taht ile ödüllerildiğini söyler ve olympus'ta ki ares'e ait boş tahtı ona sunar. bir portaldan geçerek ares'in tahtına oturan kratos taht odasında en bütün düşmanlarının heykellerini görmüştür. bundan sonra yapılacak olan tüm mücadeleler iyilik ya da kötülük için olsun her zaman savaş tanrısı kratos'un gözleminde olacaktır. yeni savaş tanrısı olan kratos, hala dehşet verici kabuslarla yaşamak zorunda kalır. tanrılar arasına girmesine rağmen ulusunu unutmamış ve komutası altında ordularıyla fetihlerine devam etmiştir. bir gün sparta lejyonlarına yunan şehirlerine saldırma emrini vermiştir. kratos, son zamanlarda teselli bulmak için kendi askerlerinin yanına inip onlarla birlikte savaşmıştır. bitmeyen savaşları ve kabusları nedeniyle kratos delirmiştir. diğer tanrılara zamanında hizmet ettiği için kendine kızmış, tanrıların kendisini köle gibi kullanmalarından dolayıda onlara kin beslemeye başlamıştır. bu yüzden diğer tanrılardan uzak bir yaşamı tercih etmiştir. bir kabusunda annesinin çağrılarını işitir. bunun üzerine athenanın uyarılarına rağmen annesi callisto'nun tutulduğu atlantis şehrine doğru yol alır. poseidonun tüm engellemelerine rağmen atlantis şehrine ulaşan kratos, annesi callisto'yu hasta şekilde bulur. kratos, annesiyle olan buluşmasında kardeşi deimos'un hayatta olduğunu ve işkenceye maruz kaldığını öğrendi. ancak bu sözlerin ardından callisto biranda canavara dönüşür ve kratos'a saldırır. kratos istemeden de olsa kendini savunur ve canavara dönüşen annesini katleder. kratos annesini kaybetmesinin öfkesiyle tutsak tutulan titan thera'yı serbest bırakarak atlantis'in yok olmasına sebep olur. atlantis'den spartaya geri dönen kratos burada ares'in taraftarlarının isyanı ile karşılaşır ve savaşçılarıyla bu isyanı bastırır. ares'in tapınağında athena'dan kardeşinin tutulduğu ölüm diyarına geçişin sadece atlantis'den olduğu ve atlantis'e geri dönmesi gerektiğini öğrenir. silahlarını alarak atlantis'e geri dönen kratos'u şehrini yok ettiği için kendisine kin besleyen poseidon'un savaşçıları karşılar. ancak bu noktada the gravedigger (mezarcı) yine kratos'un karşısına çıkar ve kahramanımıza dikkatli olmasını söyler. kratos ise ölüler diyarına girerek kardeşi deimos'u kurtarır. lakin kendisini kurtarmakta geç kaldığını düşünen deimos, abisini asla affetmeyeceğini söyleyerek ona saldırır. bu kavga sırasında ölüler diyarının sahibi thanatos gelerek deimos'u uçuruma doğru fırlatır. tam bu sırada kratos yetişerek uçurumdan düşmek üzere olan kardeşini kurtarır ve abi ile kardeş thanatos'a saldırır. thanatos bu saldırılar karşısında şaşkına döner. ancak siyah bir canavara dönüşerek deimos'u ağır yaralamayı başarır ve sonunda öldürür. kratos bu sahne karşısında çok öfkelenir ve thanatos'a feci şekilde dayak atar ve sonunda öldürür. ancak kratos ailesinden bir kişiyi daha kaybetmiştir ve kardeşini the gravedigger'a (mezarcı) teslim eder. bu sırada athena kratos'un yanına gelerek kardeşi ve annesinin ölümüyle artık dünyevi dertlerle bağının kalmadığını belirtir ve tam anlamıyla olymposlu olmasının zamanının geldiğini belirtir. kratos ise tüm bu talihsiz olayların bir plandan ibaret olduğunu anlar ve öfkeden deliye döner. bu öfkeyle olympos ve olymposlulara karşı savaşacağını ve onlara kan kusturacağını ilan eder. ares'i yok eden ve tahtına oturan kratos yüreğinde geçmişin yangını ve olymposlulara olan öfkesiyle tüm dünyayı yakıp yıkmaya başlamıştır.

    bir gün kratos ölümlü halinde ordularıyla birlikte savaşırken hera'nın evcil hayvanı argus tarafından saldırıya uğramıştır. kratos önce canavara yenilmiş, ardından da bilinmeyen bir assassin (suikastçi) tarafından olympus üzerindeki itibarını yok etmek için saldırıya uğramıştır. assassin'i takip eden kratos, hades'in hizmetkarları tarafından durdurulmuştur. ancak kratos teslim olmamış ve takibine devam etmiştir. tanrılar tarafından gönderilen bir haberci olan ceryx, kratos'u durdurunca assassin kaçmayı başarmıştır. ceryx'in, zeus adına kendisini takip ettiğini ve gitmesine izin vermeye niyeti olmadığını söylemesi kratos'u daha da çok sinirlendirmiştir. kratos, zeus'tan gelen haberciyi öldürünce tüm ilişkiler kopmuş ve zeus, kratos'a karşı harekete geçmiştir. bu sırada kratos ordularına yaradılışın kaynağı olan rhodes'a (rodos) saldırmasını emretmiştir. athena yine tanrıların keyfini kaçıracağı konusuyla kendisini uyarmış, ancak kratos onu dinlememiştir. yaşadığı yüksek yerden dünya'ya atlayan kratos şehri yıkmaya başlamıştır. bu sırada uzaktan gelen bir kartal kratos'un tanrısal güçlerinin çoğunu elinden almıştır. bu yüzden kratos normal bir ölümlünün boyuna kadar küçülmüştür. kartal aldığı güçleri orada bulunan ve hala yapım aşamasında olan colossus of rhodes'a (rodos heykeli) aktarıp ona hayat vermiştir. kratos ve ordusu heykele karşı verdikleri uzun mücadelenin ardından, zeus devreye girer. zeus, olymposlular ile titanlar arasında yaşanmış büyük savaşı bitiren kılıç olan blade of olympus'u (olimpos'un kılıcı) kratos'a göndermiştir. kılıcı kullanmak için ölümsüzlüğünden ve diğer tüm güçlerinden vazgeçen kratos, heykel'i yenmeyi başarmıştır. kratos göklere zaferini haykırırken heykel'in düşen elinin altında kalır. çok ağır yaralanan kratos bıçaklarının yardımıyla zar zor yürürken, güçlerini alan kartal zeus'a dönüşmüştür. zeus, kratos'a, ares'in olympus'a yaptığı şeylerin aynısını kendisinin yapmaması için böyle bir tuzak kurduğunu ve emrine girmesi karşılığında hayatını bağışlayacağını söylemiştir. kratos'un teklifi reddetmesi üzerine kılıcı onun karnına saplayan tanrılar'ın kralı, onun hiç bir zaman olympus'u hak etmediğini ve bir dinsiz olarak anılacağını söylemiştir. daha sonra zeus kılıcın gücünü kullanarak şehirdeki tüm savaşçıları öldürmüştür. zeus bir sorunu daha çözdüğünü düşünüp giderken, kratos ona bu yaptığını ödeteceğine dair yemin etmiştir.

    kratos, öldükten sonra yeraltı dünyası'nın kolları tarafından cehenneme doğru çekilmeye başlamıştır. bu sırada titanların annesi gaia tarafından kurtarılan kratos, titanların başına gelenleri ve nasıl mahkum edildiklerini öğrenir. meğer titan kronos zeus'un babasıymış ve kronos bir kehanette çocuklarından birisi tarafından alt edileceğini öğrenince tüm çocuklarını yok etmeye başlamış. zeus'un annesi rea ise kronos'u kandırarak çocuğunu kurtarmış ve bir adada gaia'nın yardımıyla oğlu büyümüş. tabii zeus ile birlikte büyüyen diğer birşey ise intikam duygusu olmuş. sonunda zeus titanlar ile savaşa tutuşmuş ve blade of olympus'u (olimpos'un kılıcı) kullanarak bütün titanları yeraltı dünyasının derinliklerine hapsetmiş. gaia bu yenilgiyle birlikte küçük duruma düşürüldüklerini ve haysiyetlerinin çalındığını belirterek intikam almak istediklerini kratos'a iletir. kratos intikam önerisini kabul edince gaia, kratos'un karnındaki yarığı mühürlemiş ve ölmeden önceki gücünün bir kısmını ona geri vermiştir. daha sonra gaia'nın yardımıyla yeraltı dünyasından çıkan kratos; hayatta kalmış olan bir sparta askerine sparta'ya geri dönmesini ve başka bir savaş için hazırlanmasını emretmiştir. intikamını almak ve geri olympus'a gitmek için pegasus'a binen kratos, bu kanatları yanan ata, sözünü dinletememiştir. gaia, kratos'a zeus'tan intikamını alması için olimpos'un kılıcı'nı kullanması gerektiğini ve bunun içinde sisters of fate'i (kader'in kız kardeşleri) bulup zamanda geriye gitmesi gerektiğini söylemiştir. kratos sisters of fate'i (kader'in kız kardeşleri) bulmak için çıktığı yolculukta prometheus'la karşılaşmıştır. prometheus, kendisinin çektiği azaptan kurtulmak ve içinde yanan rage of olympus'u (olimpos'un ateşi) alması için kratos'a yalvarmıştır. bunun üzerine typhon'un inine giren kratos, bow of typhon'u (typhon'un yayı) almış ve prometheus'un son zincirini kırmıştır. prometheus'un yanan külleri kratos'a titanlar'ın gücünü vermiştir.

    kratos güvenli bir şekilde ısland of creation'a (yaratılış adası) varmış ve kız kardeşler'in koruyucusu olan theseus'la karşılaşmıştır. kratos, theseus'la kimin daha iyi bir savaşçı olduğunu anlamak için, perseus'la kendi sevgili andromeda'sını kurtarmak istediği için, barbarian king (barbar kral) ile geçmişteki kaderini değiştirmek için ve ıcarus'la da deli olduğu için dövüşmüştür. bu şahısların hepsini yenmiş ve onlardan değerli eşyalar almıştır. ancak son dövüşünde ıcarus'la birlikte yeraltı dünyası'na düşmüş, ıcarus'u öldürmüş ve dünyayı sırtında taşıyan titan, atlas'la karşılaşmıştır. eski meseleler yüzünden tanrılardan ve kratos'dan nefret eden atlas, kratos'u ezmeye çalışmıştır. ancak kratos amacını söyleyince atlas ona yardım etme kararı almıştır. kratos geri yeryüzüne döndüğünde karanlık bir odada sparta'ya gitmesi için emir verdiği askeriyle dövüşmüş ve yanlışlıkla onu yaralamıştır. asker kratos'a, zeus'un sparta'yı yok ettiğini söylemiş ve ölmüştür. öfke içinde gökyüzüne bağıran kratos hıncını kendisini öldürmek için gelen kraken'den çıkarmıştır. kraken, kratos'u yakalayıp kavradığında hayalinde karısını ve sparta'nın yıkılışını görmüştür. karısı kratos'a hades'in sonsuz ateşini vermiş ve zeus'u affetmesini söylemiştir.

    bu olaydan sonra kratos kısa sürede kader'in kız kardeşleri'nin yanına çıkmış ve kardeşlerden lahkesis'le konuşmaya başlamıştır. lahkesis, kratos'a sadece kaderinde yazılanları yapabileceğini ve kaderinde zeus'u öldürmenin yazmadığını söylemiştir. kratos lafı uzatmadan direk lahkesis'e dövüşmeye başlamış, ancak aniden ortaya çıkan diğer kardeş atropos, kratos'u alıp geçmişe götürmüştür. atropos geçmişte kratos'un ares'i yenmesini sağlayan tanrılar'ın kılıcını (blade of the gods) kırmaya başlamıştır. kratos ise bunu engellemek için uğraşmıştır. çünkü kılıç kırıldığında ares kratos'u öldürecektir. bu yüzden kratos şimdiki zamanda da ölecektir. atropos'u durduran kratos, atropos'un kardeşi lahkesis'i de aynanın içine hapsedip kız kardeşler'i geçmişe göndermiş ve aynaları mühürlemiştir. en büyük kardeş olan clotho ile karşılaşan kratos, clotho'yu öldürmüş ve loom chamber'ı kullanarak geçmişe gitmiştir. kratos, zeus'un kendisini rodos'ta öldürdüğü zamana geri gitmiş ve kılıcı ondan geri almıştır. ikili summit of sacrifice'de (kurban zirvesi) dövüşmeye başlamıştır. ancak zeus'un güçlü yıldırım fırtınalarına dayanamayan kratos pes etmiştir. bunun üzerine kratos, zeus'tan sefaletine son vermesini istemiştir. zeus ölümünün hızlı olacağına dair söz verip şu sözleri söylemiştir :

    ''senin hayatınla oğlumu serbest bırakacağım, ama bu senin işkencenin başlangıcı olacak.''

    bu sözler üzerine kratos ani bir hareketle zeus'u gafil avlamış ve bıçaklarının yardımıyla onu kayalara yapıştırmıştır. daha sonra yerde duran blade of olympus'u (olimpos'un kılıcı) alıp zeus'a saplamaya çalışmıştır. tam bu sırada athena gelip olimpos'u savunmak adına kratos'u durdurmuştur. kratos'un bir anlık dalgınlığından yararlanan zeus kaçmaya çalışırken, kratos onu öldürmek için son bir hamle yapmış, ancak athena kılıcın önüne geçmesi üzerine kılıç athenaya saplanmıştır. athena ölürken babası zeus'un da oğluyla aynı kaderi paylaşmaması ve yunanistan'ın geleceği için böyle bir şey yaptığını söylemiştir. athena ölürken, kratos'a intikam almaktan vazgeçmesi için yalvarmıştır. çünkü olimpos zeus'un kendisidir ve onun sayesinde yaşamaktadır. ayrıca athena, zeus'un kratos'un babası olduğunu söylemiş, ancak kratos babasının olmadığını iddia etmiştir. sonrasında zeus'un hiç bir şey haketmediğini ve tanrılarının zamanının artık bitmesi gerektiği cevabını vermiştir. tekrar loom chamber'a dönen kratos, zamanda daha da geriye gitmiştir. geldiği yer ise tanrılar ile titanlar arasındaki meydana gelen great war (büyük savaş)'dır.

    kratos, loom chamber'ı kullanarak titanlar'ı kendi zamanına getirmiş ve bu iki güç birleşip olimpos'a saldırmıştır. olimposlu'lar da bu savaşa hızlıca karşılık vermiştir. zeus'un emriyle, yeraltı tanrısı hades cehenneme, hermes, helios ve poseidon dağa çıkan titanlar'ı aşağı düşürmeye gitmiştir. hercules (herkül) ise ordularını toplayıp savaşa dahil olmuştur. ilk saldırı yapan tanrı poseidon, olympos'dan füze gibi inmiş ve epimetheus'la birlikte ege denizi'ne düşmüştür. daha sonrada leviathan formuna girip kratos'un üzerinde durduğu gaia'ya saldırmıştır. poseidon, her yerden çıkan kollarıyla gaia'yı aşağı sürüklemeye başlayınca, kratos onu durdurmaya çalışmıştır. poseidon'un savunmasını kırıp poseideon'u leviathan'ın içinden çıkaran kratos, onu iyice bir dövmüş, gözlerini çıkarmış ve boynunu kırıp uçurumdan aşağı atmıştır. poseidon'un ölümüyle denizlerde tsunamiler ve büyük seller oluşmuş, olimpiyalı halkın çoğu hayatını kaybetmiştir. poseidon'un ölümü kıyılarda yaşayan tüm dünya insanlarını etkilemiştir.

    posidon'u öldürdükten sonra olimpos'un tepesine ulaşan kratos ve gaia, zeus'un öfkesiyle karşılaşmıştır. büyük bir yıldırım fırtınası çıkaran zeus, gaia'nın bir elini koparmış ve onu aşağı atmıştır. kratos bu saldırıdan golden fleece (altın post) sayesinde kurtulmuştur. kratos, gaia'nın sırtından aşağı düşerken tutunmak için olimpos'un kılıcını ona saplamış ve yukarı çıkıp savaşa devam etmesi için yardım istediğini söylemiştir. gaia ise onu zeus'a ulaşmak için kullandığını ve artık ona ihtiyacı olmadığını söyleyip ölmesi için dağdan aşağı atmıştır. cehennem nehri'ne düşen kratos'un gücünün çoğunu ölü ruhlar almıştır. zar zor kıyıya çıkan kratos, hades'i öldürüp zeus'un yanına gitmeye karar vermiştir. bu sırada athena'nın ruhu gelmiş ve intikamını almasında ona yardım edeceğini söylemiştir. kratos'a yeni silahlar veren athena, onun zeus'u yenmesi için flame of olympus'u (olimpos'un ateşi) söndürmesi gerektiğini belirtmiştir. kratos, yeraltı dünyası'nda ilerlerken kayıp ruhlarla ve üç yunan kralı ile karşılaşmıştır. daha sonra bir vulcan olan hephaestus'la tanışan kratos, bulunduğu yer hakkında ondan bilgi almıştır. kratos uzun mücalelerden sonra hades'in karanlık mağarasına ulaşmayı başarmıştır. kana susamış spartalı kratos ile savaşan hades'in çok değerli miğferi kırılmıştır. claws of hades'i (hades'in pençeleri) ele geçiren kratos, hades'in savunmasız başına bu pençelerle vurmuş ve parçalamış, sonunda hades'in ruhunu çalmıştır. hyperion gate'den geçerek yeraltı dünyası'ndan kaçan kratos şimdi tanrılar ve titanlar'la yüzleşebilecektir. kratos flame of olympus'a (olimpos'un ateşi) ulaşana kadar titanlar'dan perses ve cronos ile savaşarak yoketmiş. aynı yolculukta tanrılar'dan helios'un kafasını koparmış, hermes'in bacaklarını kesmiş, hera'nın boynunu kırarak öldürmüştür. ayrıca üvey kardeşi ve yarı-tanrı olan herkül'ünde yüzünü parçalamıştır. kratos bu yolculuğunda karşılaşıp öldürmediği tek tanrı aphrodite'le (afrodit) ise ilişki yaşamıştır. yolculuk sonunda kratos the lybrint'de (labirent) daedalus ile karşılaşmış ve daedalus'u öldürüp pandora'ya ulaşmıştır. pandora'yı yanına alan kratos, hızlıca flame of olympus'a (olimpos'un ateşi) ulaşmıştır. ancak ateş'i söndüremeden bu hareketi zeus tarafından engellenmiştir. pandora'yı kratos'un elinden alan zeus, ağır sözleri ve pandora'ya yaptığı hareket yüzünden kratos'u iyice sinirlendirmiş ve bu ikili tekrardan ölümüne birbirleriyle savaşmaya başlamıştır. pandora aslında pandora'nın kutusu'nun gerçek anahtarı'dır ve kendini kutu için kurban etmesi gerekmektedir. pandora bunu yapmaya çalışınca kratos onu yakalamış, ancak zeus, kratos'un kanına dokunacak şeyler söyleyince, kratos pandora'yı bırakmış ve zeus'a saldırmaya başlamıştır. ancak tam bu sırada pandora kutu ile bütünleşmiş ve oluşan ışık hüzmesiyle kratos ile zeus bayılmıştır. kratos ayılınca eskiden yaptığı gibi kutuyu tekrar açmış, fakat kutunun boş olduğunu görmüştür. zeus bunun üzerine onun başka bir başarısızlığı olarak adlandırıp dalga geçince, kratos'un iyice kan beynine sıçramıştır. dışarıdaki salonda kavga eden baba ile oğlunun dövüşü, tekrardan dağa tırmanan gaia'nın olay yerine gelmesiyle kesintiye uğramıştır. ikilinin savaştığı yeri söken gaia, kratos ve zeus'u ezemeden gaia'nın üzerine atlamış ve vücudunun içerisine girmişlerdir. zeus ve kratos, gaia'nın kalbinde tekrardan savaşmaya başlamışlardır. kratos akıllıca bir hamle yaparak zeus'u blade of olympus'u (olimpos'un kılıcı) kullanarak gaia'nın kalbine çiviler ve ikisini de aynı anda öldürür. tüm hengame bitip parçalanmış toprakların üzerinde uyanan kratos, zeus'un cesedini bulmuş ve kılıcı çekip ondan almıştır. ama zeus'un ruhu kratos'u gafil avlayıp tüm silahlarını kırmış ve onu ölümün eşiğine getirmiştir. bu saldırı sırasında tıpkı ares ile yaptığı savaştaki gibi kratos yine zihinsel ve azap dolu bir yolculuğa çıkar. yolculuğu sırasında acı verdiği insaları ve ares'i öldürdüğünü görmüştür. kratos karanlıkların içinde umutsuz bir şekilde kalakalmışken, birden ortaya çıkan pandora, ona ışığını vermiş ve kılavuzluk yapmıştır. umudu yeniden yeşeren kratos, son bir hamle ile zeus'un astral ruhunu yok etmiş, ardından da zeus'un ruhunu bedenine döndürür. bedenine dönen zeus'u ciddi şekilde pataklayan kratos, zeus'u döverek öldürür. zeus'un kesin ölümü ile olympos'un saltanatı bitmiş gibi görünmektedir...

    athena, kratos'u zaferinden sonra tebrik etmeye gelmiş ve bunu pandora'nın kutusu sayesinde yaptığını iddia etmiştir. ancak kratos kutunun boş olduğunu söylemiştir. athena, kratos'un yalan söylediğini ve kutudaki gücün titanlar'ın savaş'ın da ortaya çıkan kötü gücü yok etmek için yapıldığını anlatmıştır. ayrıca pandora'nın ateş'ini kratos'un gözlerinde görmüştür. athena, kratos'tan dünyanın kaostan kurtarıldığını, bu yüzden kratos'un egemenliğinde yeni bir medeniyet kurulmasını istemiştir. athena söylediklerinde bir nevi haklıdır. fakat kratos'un, ares'i yenmek için açtığı ilk kutudan çıkan kötülükler her yere yayılmış, tanrıların özelliklede zeus'un içini kötülükle doldurmuştur. kratos'a umut lazım olduğu için kutudaki umudu almış, kötülüklerden etkilenmemiştir. kratos aldığı umut sayesinde intikam için öfke ile savaşmaya devam etmiştir. ne zaman ki kratos kendisini affetmeyi öğrendiğinde içinde ki umutta sönmüştür. athena, kratos'a içindeki gücü kendisine vermesini ister. bu güçle athena daha ideal bir dünya inşa edeceğini dile getirir. kratos ise athena'nın bu teklifini reddeder ve olimpos'un kılıcını kullanarak intihar eder. bunun üzerine kılıcı kratos'un içinden çıkaran athena kendisini hayal kırıklığına uğrattığını söyler. kratos ise athenaya hiçbir şey borçlu olmadığını söyler. bu konuşma sırasında kratos'un ilk ve son kez gülümsediği de dikkat çekmiştir. bunun üzerine athena gözden kaybolur ve kratos'u orada yalnız bırakır. bu büyük, kanlı ve yorucu yolculuğun ardından kratos biraz olsun huzura kavuşmuş gözükmektedir. hikayenin sonunda ise uçurumun kenarına doğru sürüklenmiş bir vücudun kan izleri ve kaos içerisinde bulunan dünya gözükmektedir. kratos'un yunan mitolojisi ile olan işi bu noktada bitmiş gözüküyor. peki kratos'a ne olmuştu?

    bu olaylardan sonra kahramanımız başka bir memlekete taşınmış ve birazda acıkmış gözüküyor. bununla birlikte kahramanımızın yeni bir amacının da olduğu gözükmektedir. bu amacı ise yeni memleketinde ki tanrılarıyla, yani iskandinav tanrılarıyla yaşayacağı hesaplaşma olarak gözükmektedir. bu hesaplaşmayı da zaman içerisinde göreceğiz.

    yazımızın sonuna geldiğimiz şu noktada anlattığım hikayenin görsel olarak tamamı için şu videoyu uzun uzun izleyebilirsiniz.

    bonus olarak yeni çıkan oyunun hikayesinin tamamını türkçe alt yazılı olarak şu videodan ulaşabilirsiniz.

    bir daha ki yazıda görüşmek dileğiyle... herkese iyi oyunlar
  • aynı zamanda oldukca yetenekli o kılıçları kendine zarar vermeden sallaması harikulade. şimdi ucu kılıç olan bir zinciri ben sallasam direk götüme saplanır. düşmana gerek yok.
  • bugune bugun oyun alemlerinde alip farkli bir ko$eye koydugum bir kac karakterden biridir kratos efendi. ilk oyundaki pi$manlik halleri, fena halde bogrunu deldigi ares gorevini oldurup oyun bitince tanrilar katinda aradigi huzur ve saadeti bulamamasi, ustune ustluk bir de kadro kidemden bir anda tanri olmasi pi$manlik ile yumu$ayabilecek karakterini artik cift su almi$ celige cevirmi$tir.

    ikinci oyunda, kratos isimli delioglan, onune gelen ah$ap, ta$ ve beton yiginlara umarsizca blades of athena'yi gommektedir. had safhada sosyopat olan kratos, yalnizca sparta'li sava$ci karde$lerine saygi ve baglilik (ama kesinlikle sevgi diyemiyorum) beslemektedir. bu sebeple ben, kratos'da bir space marine hissiyati seziyorum - ki var - cok keyifli oluyor "righteous hate" ile adam kesmek.

    yani adam otekisini berikisini dovuyor, sonrasinda ikinci komutanini yanli$likla de$iyor, ardindan olmeden askerinin agzindan zeus'un sparta'ya madik attigini ogreniyor. tam bu sirada, kratos pa$a zeus'a "senin anani sikmeye yemin ettim" derken, arkadan caktirmadan kraken tarzi bir ucube (25 kratos boyunda) yukselip geliyor, herifcioglunun tepkisi sadece bakip dudak bukmek... bu nasil nefret abicim, bu nasil bir "senin de anani sikeceeem" tavri? delioglan?

    hastasiyim, titan sirtina binip en luks seviyede zeus kesmesini istiyorum. ama once hades'i parca pincik etsin.
  • önceki yazıda (#77214414) kratos'un çocukluğundan başlayarak hayatındaki gelişmeleri ve tüm yunan tanrıları ile hesaplaşmasına şahit olmuştuk. yazının sonunda ise kahramanımızın biraz yaşlandığından dem vurmuş ve başka bir memlekete taşındığından bahsetmiştik. kahramanımızın taşındığı iskandinav diyarında ki amacının ise buradaki tanrılarla, yani iskandinav tanrılarıyla yaşayacağı hesaplaşma olarak bir öngörüde bulunmuştuk.

    bahsettiğimiz bu yazıyı hazırladığım dönemde ''god of war'' serisinin bu yeni oyunu piyasaya sürülmeye başlanmış, oyuncular tarafından da olumlu geri dönüşler almıştı. şimdi sıra kratos'un iskandinav diyarında oğlu ile yaşadığı maceraları öğrenme sırası geldi. yazı biraz uzun olmakla birlikte umarım yazıyı okuyan herkes beğenir ve sonuna kadar okuyabilir!

    aşağıda anlatacağımız bu hikayenin çevirisini yaparak bize kazandıran blog sayfamızın değerli yazarlarından @smoker'a teşekkürü bir borç bilirim. daha fazla zaman ayırarak yazının daha uzun versiyonunu okumak isteyen saygıdeğer okuyucular bahsi geçen yazının uzun versiyonuna şuradan (link) ulaşabilirler.

    ***yeni bir başlangıç***

    olimpos'un yıkılmasının üzerinden yüz yıldan daha fazla zaman geçmiş ve kratos, iskandinav tanrılarının krallığı olan kuzey toprakları'nda yalnız bir hayat yaşamaya başlamıştır. kratos'un neden olduğu kaosun tüm gezegeni değil, sadece yunan dünyası'nı yok ettiği ve farklı mitolojilerin konumlarına göre ayrıldığı (ancak her konum farklı bir kozmolojide yer alıyor) ortaya çıkmıştır. kratos, 75 yıllık yalnızlığının ardından, bölünmüş bir diyardan gelen yetenekli bir savaşçı olan faye ile karşılaşır ve onunla dövüşmeye başlar. ikili benzer yorgunluğunu paylaştıklarından ve kısa bir süre sonra birbirlerini tanımaya başlar ve sonunda birbirlerine aşık olurlar. on yıl sonra vahşiorman'da bir ev inşa ederler ve kratos geçmişini karısına anlatır. halen kurtulamadığı kaos bıçakları'nı da evin zemininin altına saklar. 22 yıl sonra ikilinin bir çocukları olur. faye, başlangıçta ona loki adını vermek istese de çocuğun adını atreus koyarlar. çocuk esas olarak, diğer şeylerin yanı sıra ona nasıl avlanacağını ve iskandinav dilini nasıl okuyacağını öğreten faye tarafından büyütülür. faye'in isteği üzerine kratos, çocuk sürekli hasta olduğu için atreus'u avlanmaya hiç götürmez. faye, atreus'a aesir tanrıları'nı anlatırken, kratos da onun hikayelerini dinler.

    kratos, kontrol pratiği yapmak için sık sık ormana giderek düşman arar ve kendini test ederdi. faye, kratos'un dövüşmek için bunu yaptığını istediğini düşünürken, kratos aslında öfkesini savaşmayarak ve sadece düşmanları yorulana kadar saldırıları savunarak ve savuşturarak kontrol etmeye çalışmaktadır. bu konuda da kurtlarla karşılaşıp onları savuşturmayı başarana kadar defalarca kez başarısız olur. kratos, kurtlar üzerinde amacına ulaşacakken troller ortaya çıkar ve kratos'u kontrolünü kaybedene kadar zorlarlar. öfkesine yenik düşen kratos trolleri kolaylıkla katleder ve bunu yaptığı için kendine kızar. bu olaydan sonra kendini test etmeye devam eder ve bu da onun genelde evde olmamasına yol açar. bu yüzden atreus, kratos'un onu veya faye'i umursamadığına inanmaya başlar. kratos, atreus'un sağlık durumunu bilmediğinden ona pek yaklaşmaz ve yapılacak işler konusunda nadiren talimat verir. genelde faye'in, atreus'tan istediği şeyleri nasıl yapması gerektiğini söyleyerek ona yardımcı olur.

    ***işaretli ağaçlar***

    birkaç yıl sonra, faye sebebi bilinmeyen bir şekilde ölür. vasiyetinde ailesinden küllerini dokuz diyar'ın en yüksek zirvesine götürmesini ister. ayrıca kratos'un, onsuz yapabileceğine inanmasa da, oğullarını yetiştirmeye devam etmesini de ister. kratos yola çıkmadan önce evlerinin etrafındaki faye'in sarı el iziyle işaretlenmiş olan ve kratos'un bilmese de, onları iskandinav tanrılarının gazabından koruyan tüm ağaçları keser. böylece kratos'un evi de, iskandinav tanrılarının tehlikeli topraklarına dahil olur. kratos, oğlunun onları bekleyen uzun maceraya hazır olduğundan emin olmak ister ve onu ava çıkararak test eder. birkaç hatası olsa da, atreus kendini kanıtlamayı başardı, ancak ikilinin karşısına daudi kaupmadr isimli bir trol çıkar. ikili ortak saldırılar ile trolü öldürür ve atreus trolün ölü bedenine bıçağını saplamaya devam ederek ilk kez saldırgan eğilimleri olduğunu gösterir, bunun üzerine kratos onun hazır olmadığına kanaat getirir.

    ikili evlerine döndükten sonra, aniden bir yabancı kapılarını çalar ve kratos'tan dışarı çıkmasını ister. yabancı, kratos'un beklemediği bir şekilde onun geçmişiyle alay eder ve ondan bazı sorulara cevap vermesini ister. ikilinin arasındaki tartışma, yabancının saldırgan tutumu nedeniyle kavgaya dönüşür. kratos, yorucu bir dövüşün ardından yabancının boynunu kırarak galip gelir.

    dış dünyanın tehlikelerinden korunmanın kaçınılmaz olduğunu anlayan kratos fikrini değiştirir ve atreus ile yola çıkar.

    ***dağa giden yol***

    kratos ve atreus en yüksek dağa gitmek için yola çıktıktan kısa bir süre sonra brok adında bir cüceyle tanışırlar. brok, kardeşi ile birlikte kratos'un sahip olduğu baltayı yaptığından bahseder ve baltanın bakımını yapabileceğini söyler. baltanın yanı sıra ikilinin taşıdığı diğer silahları, zırhları ve teçhizatları da iyileştirebileceğini söyler.

    yolda devam ederlerken atreus bir yaban domuzunun izlerini bulur ve onu avlamaya karar verir. yaban domuzunu okla vurarak yaralar. acıyla kaçan domuzu kovalayan atreus, onu bulduğunda gizemli bir kadının onu iyileştirmeye çalıştığını görür. kadın, ormanın cadısı olduğunu ve hildisvini isimli bu domuzun onun arkadaşı olduğunu söyler. atreus'u domuzu iyileştirebilmek için bazı malzemeleri toplaması için gönderir ve kratos'a gizlice onun bir tanrı olduğunu bildiğini söyler. ayrıca atreus'un babasının ve kendisinin gerçek doğasından haberinin olmadığının farkındadır. cadı, iskandinav tanrılarının onlara karşı çok düşmanca davranacağını söyler ve kratos'u dikkatli olması konusunda uyarır. sonra da onları gidecekleri yere götürecek bir portal açar ve yolculara şans diler.

    kratos ve atreus, portaldan geçerek dokuzlar gölü'ne ulaşır ve buradaki bir kayanın üzerinde rünlerle yazılmış "silahlarınızı suyun gölün ortasına atarak feda edin ve dünyanın beşiğini yeniden uyandırın" yazısını bulurlar. kratos, leviathan baltası'nı rünlerde belirtildiği şekilde göle atar. kısa bir süre bir şey olmaz, ama nihayet göl titremeye ve dalgalanmaya başlar. dalgaların merkezinden de dünya yılanı jörmungandr çıkar. yılan yeniden uykuya dalarken, kratos ve atreus yılanın uyanıp gölden çıkmasıyla gölün su seviyesinin düştüğünü ve önlerinde yeni yollar açıldığını fark ederler.

    ikili, tyr'in tapınağı adı verilen ve ona bağlı bir köprü bulunan büyük bir mekanizma bulur ve bunu incelemeye karar verir. aynı esnada köprünün iç kısmına dükkan açmış brok'la yeniden karşılaşırlar.

    bölgeyi dolaşmaya devam eden ikili, brok'un kardeşi olan sindri ile tanışırlar. sindri, faye için özel olarak yaptıkları leviathan baltası'nın kratos'un eline nasıl geçtiğini merak eder. atreus da ona annesinin hayatını kaybettiğini ve neden yola çıktıklarını anlatır. sindri de tıpkı brok gibi onların zırh ve silahlarında iyileştirmeler yapabileceğini söyler.

    ikili dağın zirvesine yaklaştıkça karşılarına ogre gibi değişik türden düşmanlar çıkar. kratos ve atreus, dağın zirvesine giden yolun kara nefes tarafından kaplandığını görünce daha fazla ilerleyemez. cadı beklenmedik bir şekilde tekrar karşılarına çıkar ve onlara kara nefes'i aşmanın tek yolunun alfheim'ın ışığını kullanmak olduğunu söyler. sonra onları tyr'in tapınağı'na geri götürür ve kratos'tan köprü mekanizmasını tekrar işler hale getirmesini ister. kratos kendisinden istenileni yaparken, cadı burada diyarlar arasında seyahat etmek için kullanılabilecek dokuz diyardaki tek yer olan diyar seyahat odası'nın olduğunu söyler ve onları odaya götürür. bir bifröst kullanarak, tapınağın köprü platformunu alfheim kapısına taşır ve alfheim'a giderler.

    ***alfheim'ın ışığı***

    alfheim'a ulaştıklarında cadı bilinmeyen nedenlerle diyara giremez ve geri midgard'a çekilir. çekilmeden önce de kratos'a ışık'ı elde etmek için bifröst'u kullanmasını söyler. atreus, diyarın kara elfler ve ışık elfleri arasında sürekli bir savaş halinde olduğunu fark eder. ikili, alfheim'ın derinliklerine doğru yol alırken ve kara elfler'in lideri svartáljofurr onlara saldırır. kratos ve atreus sayısız kara elfe karşı savaşmak zorunda kalır ve nihayet merkez odaya ulaşırlar. merkez odaya vardıklarında kratos baltayı atreus'a verir ve alfheim'ın ışığı'nı bifröst'un içine almaya çalışırken ışık'ın içine çekilir. ışık'ın içindeyken faye'in küllerinin olduğu kese uçmaya başlar, kratos da keseyi takip eder. takip esnasında atreus'un sevgi dolu bir baba olmadığı için ona kızgın olduğunu öğrenir. yola devam ederken jötunheim'daki faye'i görür, ancak ona ulaşamadan atreus tarafından ışık'ın içinden çekilir. kratos kendisini geri çektiği için öfkeyle atreus'u azarlar. ancak düşündüğünün aksine çok uzun süredir ışık'ın içinde olduğunu öğrenince şok olur. kratos, atreus'un kullandığı pençe yayı'na alfheim'ın ışığı'nı aşılar. bu yeni güç sayesinde svartáljofurr öldürürler. onun ölümüyle birlikte ışık, ışık elfleri'ne geri döner. alfheim'da işleri biten ikili tekrardan tyr'in tapınağı'na döner. atreus, kratos'u faye'i sevmemekle suçlar. baba ve oğlunun arası açılır gibi olsa da, tekrardan barışırlar.

    ***dağın içi***

    ikili midgard'a döndükten sonra dağa yaptıkları yolculuğa devam ederler. ışık ile daha önce yollarını kapatan kara nefes'i dağıtarak dağa girerler ve daha fazla yaratığı öldürürler. bu mücadeleler baba ve oğul arasındaki bağı güçlendirir. ikili, dağın zirvesine yaklaştıkları sırada sindri'nin dağda yaşayan bir ejderha olan hræzlyr tarafından saldırıya uğradığını öğrenirler. kratos, atreus'un yardımıyla ejderhayı öldürür. kurtarıcılarına minnettar olan sindri, atreus'a ökse otundan yapılmış oklar verir ve pençe yayı'na yıldırım oku atma özelliği ekler. dağın zirvesine ulaşan kratos ve atreus, burada daha önce evlerine saldıran gizemli adamın bir tanrı olan baldur olduğunu öğrenir. baldur ve kim olduklarını bilmedikleri bir başka adam, bir ağaca hapsolmuş biriyle konuşmaktadır. baldur ve yanındaki adam zirveden ayrılır. adamlar gittikten sonra zirveye çıkan ikili ağaçtaki adamın mimir olduğunu öğrenir. ondan diyarlardaki en yüksek zirvenin jötunheim'da olduğununu ve faye'in küllerinin oradan saçılması gerektiğini keşfederler. mimir bu yolculukta onların yanına olmak ister. bu kratos'a kafasını kesmesini ve sonrasında ormanın cadısı'na götürmesini söyler. kafayı kesen kratos onu cadı'ya götürür ve kafayı canlandırmasına yardım eder. mimir kafası canlandıktan sonra ormanın cadısı'nın aslında vanir tanrılarının hükümdarı ve odin'in eski karısı freya olduğunu söyler. kratos, gerçek kimliğini söylemediği için ona kızar ve oğluyla birlikte teşekkür etmeden freya'nın evinden ayrılır.

    kratos ve atreus, mimir'i de yanlarına alarak tekrardan dokuzlar gölü'ne döner. mimir onlardan kendisini gölün ortasındaki tapınağın üzerinde yer alan boruya götürmelerini ister. boruya ulaştıklarında kratos, mimir'in kafasını boruya doğru tutar ve mimir boruya üfleyerek dünya yılanı'nı yanlarına çağırır. dünya yılanı onların yanına gelmeden önce muspelheim kapısının yanında duran thor'un heykelini yok eder. mimir yılanın onu tanıyıp tanımadığını görmek için devlerin dilinde konuşmaya başlar, yılan onu tanır. dünya yılanı en başta kratos ve atreus'u thor'un arkadaşları sanmıştır. mimir ona onların thor'un arkadaşları olmadıklarına dair güvence verir. kısa süren istişarelerden sonra yılan, onların thamur'un keskisine ihtiyaç duyacaklarını söyler ve kafasıyla iterek köprüyü onların thamur'un yanına gidecekleri şekilde hizalar. üçlü, thamur'un yanına giderken mimir, aesir ve vanir tanrıları arasında barış sağlanması için odin ve freya'nın nasıl evlendiğine dair bir hikaye anlatır. odin'in ilk aşkı dev fjörgyn ve thor'un annesi öldükten sonra, odin'in kalbi kırılmıştır. sonra freya ile tanışmış ve sadece onun bereketli güzelliği nedeniyle değil, aynı zamanda onun öğrenmeye merak duyduğu vanir büyüsündeki geniş bilgisi nedeniyle onunla evlenmek istemiştir. freya, odin'in jotunheim'a olan takıntısı nedeniyle bu evliliği yaptığı için pişman olmuştur. mimir bu küçük hikayeden sonra yeniden thamur'un hikayesini anlatmaya başlar.

    kratos, atreus ve mimir, thamur'un ölü bedenine ulaşmayı başarır. ancak mimir onlara thamur'un keskisinin ucuna ulaşmaları gerektiğini söyler, ancak keskinin ucu thor'un çekiciyle bile kıramayacağı kadar kalın bir buz tabakasının altındadır. kratos ve atreus, thamur'un çekicinin üzerine tırmanır ve çekici dik tutan zincirleri kopararak çekicin düşmesini ve aşılamaz gibi görünen buzu kırmasını sağlar. nihayet keskinin ucuna ulaşan üçlü, thor'un çocukları olan yarı tanrı kardeşler modi ve magni ile karşılaşır. magni onlara teslim olmalarını söyler, ancak kratos bunu reddeder. bunun üzerine magni silahını çeker ve kendini savaşa hazırlar. kratos, atreus'a bu dövüşten sağ çıkamayacağını düşündüğü için kaçmasını söyler. ancak atrues kaçarken modi ortaya çıkar ve dörtlünün arasında bir mücadele başlar. kardeşler avantaj elde edebilmek için ikiliyi kör etmeye çalışır, bu sırada kratos neden onları avladıklarını ve odin'in ne istediğini sorar. magni, odin'in neden bunu istediğini bilmediğini ve de umursamadığını söyler. modi ise kontrolünü kaybetmesi için çoğunlukla ölen annesine laf atarak atreus'la alay etmeye başlar. atreus, alaylara rağmen babasının sözleriyle sakin kalmayı başarır. magni kratos'un dikkatini dağıtırken, modi bu sefer oğlanla tekrar alay eder ve çocuğun kontrolünü kaybetmesine ve kendisine çılgınca saldırmasına neden olur. kratos, magni'nin savunmasını aşar ve baltasını suratına vurarak onu öldürür. kardeşinin öldüğünü gören modi ise korku dolu gözlerle oradan kaçar. atreus, modi'nin hakaretlere hala öfkelidir ve modi kaçarken arkasından ok yağdırır.

    ***hastalık***

    kratos ve atreus, kara rün'ü almak için tyr'in tapınağı'na geri döner, ancak modi, yıldırım saldırısı ile kratos'u gafil avlayarak ikiliyi pusuya düşürür. magni öldüğü için babasının çekiciyle onu döveceğini, hayatının çoğunu ağabeyinin gölgesi altında geçirdiğini söyler. atreus ondan durmasını ister. modi bu sefer de faye'in arkasından ileri geri konuşmaya başlar, çocuğun ona saldırmasına neden olur. modi, atreus'un cılız saldırısını durdurarak onu bir kenara atar ve kratos'a yıldırım vermeye devam eder. atreus kenara atılmasına omuz silker ve modi'ye onun annesi hakkında hiçbir şey bilmediğini söyler. modi de kratos'u öldürdükten sonra onun yeni kardeşi olacağını ve birbirlerini daha da yakından tanıyacaklarını belirtir. atreus bunu duyunca hayatında ilk kez spartalı öfkesi'ni etkinleştirir, ancak anında bayılır. oğlununun halini gören kratos, yıldırım saldırısından kurtulabilmek için kendi spartalı öfkesi'ni etkinleştirir ve modi'ye doğru yürümeye başlar. modi'ye ulaşınca önce onun silahlarını elinden alır, sonra da onu bir duvara çarpar. yine dayak yiyen modi ağlayarak olay yerinden kaçar. mimir, kratos'un atreus'u yardım etmesi için freya'ya geri götürmesini önerir. üçlü freya'nın evine girerken, kim olduğunu bilmedikleri bir kişi dünya yılanı'nı çağırmak için boruya üfler. freya en başta kratos'un tanrılara karşı duyduğu nefret yüzünden ona yardım etmeyi reddeder. ancak kratos ona durumu anlattığında, freya fikrini değiştirir ve onları evine alır. freya, kratos'a, oğlunun içinde yatan gerçek doğası nedeniyle bu halde olduğunu ve bunun sıradan bir hastalık olmadığını söyler. freya, hastalığı iyileştirmek için kratos'a helheim'daki köprüyü koruyan trol máttugr helson'ın kalbine ihtiyacı olduğunu söyler. ancak oradaki düşmanların soğuğa karşı bağışıklığı olduğundan leviathan baltası'nın orada işe yaramayacağını ve başka bir silah kullanması gerektiğini ekler. ayrıca ne olursa olsun hiçbir şekilde köprünün karşısına geçmemesi, geçtiği takdirde bir daha asla geri dönemeyeceği konusunda onu uyarır. freya, kratos'a çocuğunun onun geçmişi ile bir ilgisinin olmadığını, onun sadece babasına ihtiyacı olan bir çocuk olduğunu söyler ve ona helheim'a seyahat etmesini sağlayacak rünü verir. kratos hiçbir şekilde kurtulamadığı kaos bıçakları'nı kullanmaya karar verir ve evine geri dönmek için tekneyle yola çıkar. yolda athena'nın hayaleti kendini gösterir ve kratos'a onun sonsuza dek bir canavar olarak kalacağını söyler. kratos bunu bildiğini, ancak artık onun canavarı olmadığını söyler. kratos, helheim'a gitmek için tyr'in tapınağı'ndaki seyahat odasını aktif hale getirir, bu esnada mimir ona tanrıların bile helheim'ın soğuğunda hayatta kalamayacağını söyler. ikili helheim'a ulaştıklarında valhalla'ya gitmeye layık olanlar yüzünden helheim'ın aşırı derecede kalabalık olduğunu görür. kratos nihayet herkesin hakkında kendisini uyardığı köprüye ulaşır ve köprünün başında bekleyen máttugr helson ile dövüşür. dövüşün sonunda onun kalbini alır. kratos tam olay yerinden ayrılmak üzereyken sislerin içinde zeus'un yanılsamasını görür. mimir, zeus'un kratos'un babası olmasına çok şaşırır. kafası karışan kratos, mimir'e zeus'un burada nasıl var olabildiğini sorar. mimir ise yine asla köprünün ötesine geçmemesi gerektiğini söyler.

    kratos, midgard'a geri dönerken mimir, kratos'un athena'dan bahsetmesini, sahip olduğu ateş bıçaklarını, babası zeus'u ve kül beyazı ten rengini düşünerek parçaları tamamlar ve kafasının sparta'nın hayaleti'nin kalçasının üzerinde sallandığını anlar. kratos, oldukça soğuk bir ses tonuyla mimir'den kendisine o isimle seslenmemesini ister, mimir de sonunda yunan panteonundan birinin onlara geldiğini belirtir. mimir ayrıca kratos'a atreus'a tanrısal mirasını anlatmasını gerektiğini söyler. ancak kratos bunu yapmayı reddeder. yine de mimir, atreus'un gerçek doğasının yakında ortaya çıkacağını ve kratos'un gerçekleri ona söylemek zorunda kalacağını söyler.

    ***gerçek***

    midgard'a dönen kratos, hiç vakit kaybetmeden freya'nın evine döner. burada freya'nın da bir oğlu olduğunu ve yıllar önce ortadan kaybolduğunu öğrenir. freya ona kendi hatalarından ders almasını ve aynı acıyı kendisinin de yaşamamasını istediğini söyler. atreus sorunsuz bir şekilde iyileşir ve ayağa kalkar. evden ayrılmak üzerelerken kratos, atreus'un sessiz davrandığını fark eder ve freya ile konuşmasına kulak misafiri olduğunu anlar. evden çıktıktan sonra atreus babasının onun lanetli olduğunu ve onun gibi olmadığı için zayıf olduğunu düşündüğünü bildiğini söyler. kratos onun her şeyi bilmediğini iddia etse de, atreus bunun farkında olduğunu, ama gerçeği de bildiğini belirtir. sonunda kratos en büyük sırrını açıklamak zorunda kalır. oğluna kendisinin çok uzaklardaki başka bir diyardan gelen bir tanrı olduğunu, norveç'e geldiğinde bir insan gibi yaşamayı tercih ettiğini ve onun da tıpkı kendisi gibi bir tanrı olarak doğduğunu söyler. atreus, babasına bir hayvana dönüşüp dönüşemeyeceğini sorar, kratos da onabunu yapamayacağını söyler. atreus bir tanrı olduğu için heyecanlıdır ve babasına annesi faye'in de bir tanrı olup olmadığını sorar. kratos, oğluna onun ölümlü olduğunu, ancak gerçek doğasının normal insanlardan farklı olduğunu bildiğini ekler. atreus, babasının gerçekleri ona anlatmak için neden bu kadar uzun süre beklediğini sorduğunda, kratos, onu kurtarmayı umduğunu, tanrı olmanın bir ömür boyu acı ve sefalet getirebileceğini ve bunun da lanet olduğunu söyleyerek cevap verir. yola devam ederlerken, atreus hala bir hayvana dönüşüp dönüşmeyeceğinden emin değildir. oğlu bunu tekrardan sorunca, kratos kendisini şaşırtmakta serbest olduğunu söyler, mimir de her tanrının benzersiz olduğunu ve atreus'un yaşına göre çok iyi bir dil yetisine sahip olduğunu ekler.

    ekip, tyr'in tapınağı'na geri döner ve daha sonra tyr'in kasası'na inen kum havuzunu etkinleştirir. ilk tuzağı geçtikten sonra tyr'in yunanistan dahil birçok farklı ülkeden topladığı birçok değerli eser ve kalıntının olduğu bir odaya girer.

    kratos, yunanistan'ın limni adasından gelmiş limni şarabıyla dolu bir testiyi fark eder, testinin kapağını açıp koklar ve bir anlığına da olsa eski günlerini hatırlayın dinginleşir. fakat bu testinin hemen yanında üzerinde kendisinin elinde kanla kaplı kaos bıçakları'nın olduğu bir şekilde resmedilmiş toprak bir vazo görür. kratos oğlunun bakmadığını görünce vazoyu alır ve yüzünde belirgin bir pişmanlık ve keder ifadesiyle vazoyu inceler. atreus ona ne bulduğunu sorduğunda vazoyu kırar ve oğluna görevlerine odaklanmasını söyler. kratos fark etmese de atreus, yerdeki kırık vazonun bir parçasındaki babasının resmini görür.

    kara rün'ü indirdikten sonra kratos sadece duvardaki bulmacalar eşleştirilerek kurtulabilen bir tuzağa yakalanır, atreus'a talimatlar vererek bulmacayı ona çözdürür. atreus, zinciri kırmak için annesinin kendisine verdiği bıçağı feda etmek zorunda kalır. ikili, kara rün'e doğru giderken kratos, atreus'a ikinci bir bıçak verir. ona bıçağı kendi vatanından ve iskandinav kökenli metallerden oluşan bir karışımla yaptığını, bir savaşçının gücünün içinden geldiğini, ancak bu gücün yalnızca duygularla yumuşatıldığında etkili olduğunu ve bir tanrı olmanın daha büyük bir sorumluluğu beraberinde getirdiğini söyler. sonra da değerli eserlerin olduğu odadan aldığı limni şarabını oğluna içirir ve aynı esnada bu şarabın onun doğduğu yere yakın bir yerden geldiğini belirtir.

    atreus tanrı olduğunu öğrendikten sonra yavaş yavaş kibirli ve kendini beğenmiş biri olmaya başlar. mimir, atreus'a jötunheim'ı görmeye hazır olup olmadığını sorar, atreus başta heyecanlıyken artık yolculuk neredeyse bittiği için üzgün olduğunu söyler. yola devam ederlerken, sindri ile karşılaşırlar. kratos, atreus'a soğuk bir tavırla sindri'ye arayışlarından ve onların tanrı olduklarından bahsetmemesini ister, sindri onlara ailevi meseleler konusunda birkaç şey bildiğini söyler. atreus, sindri'nin sürekli brok'tan bahsettiği ve brok'un ondan daha iyi olduğunu bildiği için sürekli sızlandığını, artık buna bir son vermesi gerektiğini söyler. kratos oğluna sindri ile neden bu şekilde konuştuğunu sorar, atreus da cüce kardeşler arasındaki olayları dinlemekten bıktığını söyler. kratos cüce kardeşlerin bazen rahatsız edici tipler olduklarını kabul eder, ancak onları kendilerine düşman etmenin gereği olmadığını da belirtir. sonrasında faye'in, onunla aynı fikirde olmayacağını söyler, atreus ise annesinin bir tanrı olmadığından onları anlamayacağını söyleyerek alay eder. bu olaydan bir süre sonra atreus annesinin küllerini taşımak ister, fakat kratos'un onun hakkında kötü konuştuğu atreus'un bu isteğini reddeder.

    ikili dağa girdikten sonra, babası tarafından acımasızca dövülmüş modi ile karşılaşır. modi'nin dediğine göre babası, magni'nin ölümünden onu sorumlu tutmuştur. atreus ondan geri çekilmesini, yoksa babasının yarım bıraktığı işi kendisinin tamamlayacağını söyler. modi saldırmaya çalışır, ancak bunu yapamayacak kadar yaralıdır. kratos, modi'nin hırpalanmış durumundan dolayı öldürmeye değmeyeceğini söyler. atreus, modi'den annesi hakkında söylediği tüm sözleri geri almasını ister. kratos, atreus'un modi'yi öldürmesine izin vermez, ancak atreus ona tanrı olduklarını ve istediklerini yapabileceklerini söyler. modi, faye hakkında son bir hakarette daha bulununca atreus onu boynundan bıçaklar ve tekmeleyerek uçurumdan aşağı atar. sonra da pervasız bir şekilde babasının ona verdiği bıçağın, annesinin verdiği bıçaktan çok daha iyi olduğunu söyler. kratos pervasızlığının ve kibirli doğasının onu bir hedef haline getireceğini söyleyerek, kendisini savunması için ona öldürmeyi öğrettiğini ve bunu bahane olarak kullanmaması gerektiğini hatırlatır. atreus farkın ne olduğunu sorduğunda, kratos ona tanrıları öldürmenin sonuçları olduğunu söyler. atreus bağırarak böyle bir şeyi nasıl bildiğini sorar, kratos ise soğuk bir şekilde ses tonuna dikkat etmesi onu için uyarır.

    ***helheim'a dönüş***

    zirveye ulaştıktan sonra kratos, thamur'un keskisinin parçası ile ile jötunheim'a açılan portalı etkinleştirir. ancak tam bu esnada baldur ikiliyi pusuya düşürür ve kolayca üstünlüğü ele geçirir. kratos oğluna portaldan geçmesini söyler, ancak atreus babasının emrini görmezden gelir ve baldur onu bir kenara atmadan önce ona birkaç kez vurur. kratos, baldur'un saldırısını engellemeyi başarır ve onu portalın kapısına çarpar. ancak bu darbe portal kapısının yıkılmasına neden olur. kratos, yine oğluna oradan gitmesini gitmesini söyler. atreus, baldur'a saldırır, ancak kratos ona hazır olmadığını söyleyerek onu tutar, atreus da babasını iter ve oklarından biriyle onu vurur. tekrar baldur'a saldırır ve onu omzundan bıçaklar. ancak yenilmez olan baldur, saldırıdan etkilenmez ve omzuna saplanmış bıçağı çıkarıp atreus'a bıçağı saplar. sonra da çocuğu alarak ejderhasına biner. kratos hiç düşünmeden dağdan aşağı atlar ve baldur'un ejderhasının üzerine iner iner. kısa bir sürtüşmeden sonra, baldur kratos'a üstün gelmeyi başarır ve ejderhanın sırtından atar. kratos güvenli bir şekilde tapınak köprüsüne iner. brok köprüyü kimin çalıştırdığını sorarken, kratos tapınağa doğru koşar. burada baldur'u yakalar ve seyahat odasının asgard'a kilitlendiğini görür. baldur ona asgard'ın tüm ağırlığının üzerine çöktüğü zaman işinin biteceğini söyler. kratos, baldur'u kenara iter ve sehayat odasını asgard yerine helheim'a ayarlar. kratos, atreus ve baldur seyahat odası tarafından emilerek lanetliler köprüsü'nün üzerinden uçar ve helheim'a düşer. kratos, öfkeyle oğlunu azarlar ve onu tekrar hizaya sokar. kratos yakınlarda bir gemi görür. mimir geminin onları helheim'dan kurtaramayacağını, ama en azından tapınağın yarı yoluna kadar götürebileceğini söyler. yollarına devam ederlerken baldur ile bir kez daha karşılaşırlar, ancak bu sefer baldur geçmişindeki bazı anılarla boğuşmaktadır. burada baldur'un annesinin freya olduğu ortaya çıkar. freya, baldur'u çok sevdiğinden ölmemesi için ona bir büyü yapmıştır, ancak büyü aynı zamanda baldur'un hiçbir şey hissedememesine neden olmuştur. baldur gözyaşları içerisinde freya'yı öldürmediği için duyduğunu söyler. kratos ve atreus, kendilerini tapınak köprüsüne kadar götürecek gemiye ulaşır. mimir, midgard'a tek parça halinde döneceklerini söyler, ancak artık jötunheim'a gidebilecekleri başka bir yol kalmadığını da ekler.

    köprüye yaklaştıklarında, hem baba hem de oğul, zeus'u fark eder, daha sonra da zeus'u öldüren genç kratos'un illüzyonunu görürler. sahne karşısında donakalan kratos, hiçbir şey yapmadan illüzyonu izler. o sırada gemide yangın çıkar, atreus teknenin yanarak çökmesini engellemek için babasını kendine getirir. seyahat odasına geldikten sonra, tyr'in yunanistan dahil diğer topraklara yaptığı yolculukları anlatan panelin eksik parçasını bulurlar. bu esnada mimir, bir anahtar yaparak jötunheim'a gitmenin bir yolu olduğunu hatırlar, zira odin kayıp jötunheim kapısını ortaya çıkarmak konusunda umudunu asla kaybetmemiştir. midgard'a dönüş yolunda kratos, mimir'e baldur'un herhangi bir zayıflığı olup olmadığını sorar. mimir ise fiziksel ya da büyülü hiçbir şeyin baldur'a zarar veremeyeceğini, onun tamamen ölümsüz ve yara almaz olduğunu söyler. bu esnada kratos ve atreus mimir'in büyülendiğini fark eder. aslında baldur'un bir zayıflığı vardır. freya, mimir'in kafasını yeniden canlandırırken onun kratos ve atreus'a, baldur'un zayıflığını söylememesi için onu büyülemiştir. bu yüzden mimir, baldur'un zayıflığını söylemek istese bile sürekli aynı şeyi tekrarlayıp durur. kratos, brok'a anahtarın resmini gösterip, anahtarı yapıp yapamayacağını sorar. brok da sadece silah ve zırh yapabileceğini söyleyip, bu işten anlamadığını belirtir. o esnada sindri ortaya çıkar ve cüce kardeşler nihayet barışır. ikisi yeteneklerini birleştirir ve birlikte onlar için bir anahtar yaparlar. atreus onlara rünün neden farklı göründüğünü sorduğunda, sindri rünün yeniden dövülmesi gerektiğini söyler.

    ***tyr'in sırrı ve gerçeklerin ortaya çıkışı***

    tapınağın alt kısmına inen kratos, seyahat odasının altındaki kapıyı çalıştırır ve burada jötunheim'a giden seyahat taşının yerde olduğunu görür, ancak tapınağın baş aşağı olduğunu ve çevrilebileceğini fark eder. ekip, birçok tuzaktan kaçındıktan ve düşmanlarla savaştıktan sonra, tapınağı yerinde tutan zincirleri kırarlar. kratos tapınağı çevirir ve seyahat taşını alır. mimir, tyr'in seyahat rününü kendi yolunu takip etmek için kullandığını, bu sayede diyarlar arasındaki diyardan başka diyarlara seyahat edebildiğini açıklar. ekip herhangi bir zarar görmeden boşluğa iner, atreus burada kayıp jötunheim kulesinin uzun süredir alemler arasındaki alemde olduğunu fark eder. kuleye girerler ve taşı, taşın tüm enerjisini emen bir kaideye sokarlar. sayısız düşman dalgasıyla savaştıktan sonra kratos kapıyı açar ve tekrardan midgard'a dönerler. kule restore edildiğinde ekip, jötunheim'ı kilitler, ancak mimir seyahat kristalinin eksik olduğunu fark eder. mimir, jötunheim'a ulaşabilmeleri için onun diğer gözüne de ihtiyaçları olduğunu açıklar.

    kratos bu kayıp göz meselesini brok ve sindri'ye sorar, ancak sindri mikrop fobisi nedeniyle bunu yapamayacağını söyler. bu yüzden brok, odin'in mimir'in diğer gözünü thor heykelindeki bir kasaya sakladığını açıklar. bahsedilen kasa da dünya yılanı'nın yediği şeydir. kratos, onu geri almanın tek yolunun yılanın içine girmek olduğunu söyler. mimir'in yılanı bir kez daha çağırması için boruya giderler ve mimir yılana kayıp gözünü almak için onun içine girip giremeyeceklerini sorar. kratos ve atreus, yılanın içine girer ve mimir'in kayıp gözünü alırlar. ancak daha yılanın içinden çıkamadan, dışarıdan gelen bir patlama sesi duyarlar. yılan bilincini kaybetmiş bir şekilde düşerken, kratos ve atreus yılanın ağzından dışarı atılır.

    atreus yılana kimin zarar verdiğini anlamaya çalışırken, freya ortaya çıkar ve oğlunu aradığını söyler. kratos ve atreus, freya'nın aslında baldur'un annesi olduğunu öğrendikleri için ona fazla yaklaşmazlar. freya neden onların kendinden uzak durduğunu sorar. aynı esnada baldur buzlu nehirden çıkar ve dünya yılanı'na zarar vererek onları dışarı çıkardığını söyler. baldur, annesini çabucak fark eder ve freya onun hala kendisine kızgın olduğunu ve hislerinin değişmediğini anlar. baldur ona ihtiyacı olmadığını söyleyip, saldırmaya hazırlanır, fakat kratos, baldur ona zarar vermeden önce, onu öldürse bile asla huzur bulamayacağını açıklar. baldur ise freya'yı öldürdükten sonra onunla ilgileneceğini söyler, ancak kratos onu geri iter. böylece ikili yeniden kavgaya tutuşur, freya ise onları ayırmaya çalışır. bunun için kratos'u yerden çıkardığı bitki kökleri ile hareketsiz bırakır, atreus babasını serbest bırakmaya çalışırken baldur onlara saldırır. atreus babasını korumak için onun önünde durunca baldur çocuğu göğsüne vurur, fakat baldur aynı zamanda atreus'un sadağını sabit tutması için oraya iliştirilmiş olan ökse otu oku parçasına da vurmuştur. ökse otu parçası baldur'un elini deler ve böylece üzerindeki dokunulmazlık büyüsü bozulur. baldur okun üzerindeki etkisi karşısında hayrete düşer ve büyü bozulduğu için heyecan duymaya başlar. neler olduğunu anlayan freya, olay daha fazla büyümeden kratos ve baldur'u durdurmak için thamur cesedini yeniden canlandırır. ceset onları başka bir yere taşır. atreus ökse otu okunun büyüyü nasıl bozduğunu sorar, kratos da baldur'un artık öldürülebileceğini söyler.

    freya, bu konuyu kan dökmeden halledebileceğine dair söz verse de, kratos, baldur'un niyetinin onu öldürmek olduğunu söyler. bunun üzerine freya bunu umursamadığını ve onu ne pahasına olursa olsun oğlunu koruyacağını belirtir. ikinci raunt, üzerindeki büyü bozulmuş baldur'un tekrar acı hissetmek için uğraşması ile geçer. dövüşün ortasında kratos, baldur'u sersemletir, ancak freya thamur'un elini araya koyarak kratos'un bitirici hamleyi yapmasını engeller. kratos eli kolaylıkla kaldırır ve elin parmağındaki yüzüğün üzerinde yer alan kristali fark eder. baldur tam kristalin altından geçerken oğluna kristali vurmasını söyler. üçüncü raunt başlarken freya, vanir büyüsü ile yaptığı lanetli lejyonları kratos'un üstüne salar. kratos yine baldur'u sersemletir ve yine tam bitirici vuruşu yapacağı sırada yine freya araya girer ve thamur'un keskisini ikilinin arasına sokar. baldur, annesine onu öldüreceğini söyleyerek keskiye tırmanmaya başlar, kratos ve atreus da onu takip eder. kratos ve baldur bir süre keskinin üzerinde kavga eder. baldur, onlara bu laneti kırdıkları için teşekkür eder. sonrasında hep birlikte thamur'un üzerinden düşerler ve yerde dördüncü raunt başlar. kratos ve atreus birlikte dövüşerek baldur'a üstün gelir ve onu sersemletmeyi başarırlar. kratos yine bitirici hamleyi yapacağı sırada, yine freya araya girer ve thamur'un dondurucu nefesini kullanarak kratos ve atreus'u dondurmaya çalışır. atreus tam bu esnada herkesi şaşırtacak bir şey yapar ve freya'nın thamur üstündeki kontrolünü kırmak için kendine gelmiş olan dünya yılanı'nı yardıma çağırır. kratos, baldur'u öldürmeye çalışır, ancak atreus baldur'un artık bir tehdit olmadığını söyler. kratos, baldur'a bir daha onların karşısına çıkmamasını ve freya'ya dokunmamasını söyleyerek onu serbest bırakır.,freya korumaya ihtiyacının olmadığını ve ikisinin sorunlarını çözebileceğini söyler. sözlerine baldur nereye giderse gitsin ya da ne derse desin onun hayatına müdahale etmekten asla vazgeçmeyeceğini ekler. tüm bunları da sadece onu korumak için yaptığını belirtir. ancak baldur, ondan çaldığı koca bir hayatının bedelini ödemesi gerektiğini söyler. freya ondan ayrı kalarak bu bedeli ödediğini ve eğer onu öldürmek kendisini iyi hissettirecekse, kendisini öldürmesine izin vereceğini söyler. bunun üzerine baldur, ellerini freya'nın boynuna dolar ve onu boğmaya başlar. fakat kratos bu sahneye kayıtsız kalamaz ve intikam döngüsünün burada bitmesi gerektiğini söyleyerek baldur'un boynunu kırar ve onu kesin olarak öldürür. freya oğlunun cansız bedenini görünce harap olur ve tüm gücünü kratos'u lanetlemek için kullanacağını söyler. atreus onun hayatını kurtardığını söylese de, freya bunu umursamaz ve kratos'un zalimliğini ve öfkesini asla aşamayacak bir hayvan olduğunu haykırır. kratos ise freya'ya kendisini yeterince tanımadığını söyler.

    freya oğlunun da onu tanımadığını ima edince, kratos, atreus'tan kendisini yakından dinlemesini ister. sonra da oğluna sparta adı verilen bir yerde doğduğunu, ruhunu bir tanrıya sattığını, hak eden ve etmeyen bir sürü kişiyi öldürdüğünü ve babasının sonunun da kendi ellerinden geldiğini söyler. atreus, babasının büyükbabasını öldürdüğünü öğrenince şok olur. freya, kollarında baldur ile sessizce olay yerinden ayrılır. atreus, freya'nın aesir'den nefret etmesine rağmen babasını neden tehdit ettiğini sorar, mimir babasının onun oğlunu öldürdüğünü ve çocuğunun ölümünün bir annenin üstesinden gelemeyeceği bir şey olduğunu belirtir. ancak freya'nın zamanla oğlunun ölümünü atlatacağını ve kratos'un doğru olanı yaptığını belirtir.

    ekip, tyr'in tapınağı'na geri dönerken, mimir hrimthur hakkında bir hikaye anlatmaya başlar. hikayeye göre; hrimthur bir gün ölümlü kılığına girer ve aesir'e iki yıl içinde asgard'ın etrafına bir duvar örebileceğini söyler. eğer söz verdiği sürede duvarı bitirebilirse freya ile görüşmesine izin verilmesini talep eder ve eğer bitiremezse onlardan hiçbir şey talep etmeyeceğini söyler. odin aniden ortaya çıkan yabancıdan şüphelenir, ama yine de teklifini kabul eder. hrimthur babasının taş işçiliği bilgisini kullanarak söz verdiği sürede duvarı bitirir. odin hayal kırıklığına uğrasa da, verdiği sözü tutar. hrimthur, freya ile tanışır ve onun kulağına bir şeyler fısıldar. sonrasında asgard'dan ayrılırken karşısında thor'u bulur. hrimthur aldatıldığını anlar, ama planı başarıya ulaştığı için bunu umursamaz. mimir, hrimthur'un asgard'ın duvarlarına zayıf bir nokta eklemiş ve bu bilgiyi freya'ya vermiş olabileceğini söyler.

    ***jötunheim'a varış***

    diyar seyahat odası'na geldikten sonra kratos, sistemi jötunheim'a kilitler. mimir'in kafasını atreus'a vererek ona jötunheim'ın kilidini açtırır. kratos ve atreus yolculuklarını devam etmeden önce mimir, onların yaşayacağı bu önemli anı mahveden çürüyen bir kafa olmak istemediği için onu burada bırakmaları gerektiğini söyler. tam o anda brok ve sindri çıkar ve onların yolculuklarının sonunu görmeye geldiklerini söylerler. mimir başta istemese de, sonradan kendisinin cücelere verilmesini kabul eder. kratos kafayı sindri'ye verir ve mimir onlardan acele etmelerini ister. kratos ve atreus sonunda devin parmaklarına ulaşır. kratos artık saklayacak bir şeyi olmadığını söyleyerek koluna sardığı bandajları çözer ve faye'in küllerini atreus'a verir.

    kratos ve atreus biraz daha ilerlediklerinde devlerin heykelleriyle karşılaştıkları geniş bir odaya girerler, atreus bunların midgard'dan kaçan birkaç dev olduğunu düşünür. odadan çıkarken atreus eşikten geçmek için duvara dokunur ve birden duvarın üzerindeki katman dökülmeye başlar. duvarda annesinin bir grup devle girdiği tartışmanın, babası ile ilk kez dünya yılanı ile ilk karşılaştıkları anın, dağdaki ejderhanın ve baldur ve thamur ile yaptıkları mücadelenin tasvirlerini görür. atreus devlerin onların yolculuğu hakkında kehanette bulunduğunu fark eder. kratos bunun onların değil, onun yolculuğu olduğunu söyler. atreus'un ayrıca bir dev olduğunu ve kendisinin sır saklayan tek kişi olmadığını belirtir. atreus annesinin tüm bunları onlara neden anlatmadığını sorduğunda ise kratos annesinin onları buraya bu tasvirleri bulması için gönderdiğini söyler. sonrasında baldur'un aslında onu bulmak için değil, faye'i bulmak için geldiğini anlar. atreus son tasviri görmeden önce annesinin şimdiye kadar yanılmadığını ve sona çok yaklaştıklarını söyler. kratos ise atreus'un kollarında bir cesetle çığlık attığı son tasviri görür. kratos ve atreus yerde ölü devlerin göründüğü en yüksek zirveye çıkarlar. atreus annesinin küllerini babasına vermek ister, ancak kratos bunu birlikte yapacaklarını söyler ve ona ilk kez "oğlum" der. küller serpildikten sonra atreus, duvardaki tasvirlerde devlerin ona 'loki' dediğini söyler ve bu konudaki kafa karışıklığını dile getirir. kratos, faye'in doğduğunda ona loki adını vermek istediğini ve muhtemelen halkına ondan bahsederken kullandığı adın bu olduğunu açıklar. atreus bunun nedenini sorduğunda, kratos bu sorunun cevabını başka bir gün öğreneceklerini söyler.

    atreus geri dönerlerken neden kendisine atreus adını verdiklerini sorar. kratos da atreus'un herkesin hayatını neşe ve mutlulukla dolduran merhametli bir spartalı askerin adı olduğunu söyler. atreus etkilenir ve ona aslında iyi bir hikaye anlattığını ve mimir'in bunu kaçırdığını söyler. seyahat odasına yaklaştıklarında, atreus eve gitmeleri gerektiğini anlar, ancak babasına etrafı biraz daha keşfetmek istediğini ve yozlaşmış valkürler'i yenerek faydalı olduklarını kanıtlayabileceklerini söyler. seyahat odasına girdiklerinde mimir onları gördüğüne sevinir ve cücelere artık katlanamadığını söyler. midgard'a geri dönerlerken mimir onları, ragnarok'tan önce gerçekleşecek olan ve normalde birkaç yüz yıl daha olmaması gereken büyük kış fimbulwinter'ın başladığı ve kratos'un olayları hızlandırmış olabileceği konusunda uyarır.

    eve vardıklarında atreus kış boyunca uyuyacağını söyler. kratos ise biraz dinlenmenin ona yeterli geleceğinden bahseder. atreus rüyasında fimbulwinter sona erdiğinde thor'un evlerine geldiğini görür. uyandıklarında, atreus bunun gerçek olduğunu hisseder. kratos en başta bundan rahatsız olmaz, ancak atreus konuyu ona tekrar hatırlattığında, kratos oğluna bunun için başka zaman endişeleneceklerini söyler.

    *************************************** the end ***************************************

    bakalım baba-oğul bundan sonraki süreçte ne tür maceralara atılacak ve hangi iskandinav tanrılarına kafa tutacaklar? bunu da yeni oyunların çıkması ile görmüş olacağız.

    bir sonraki yazıda kratos'un görünümü, kişiliği, yetenekleri, silahları ve bazı ek bilgileri içine alan teferruatlı bir çalışma ile karşınızda olacağız.

    bir daha ki yazıda görüşmek dileğiyle... herkese iyi oyunlar.

    dipnot: bu yazının hazırlanmasındaki tüm emek blog yazarımız smoker arkadaşımıza ait olup; yazı içerisindeki editöryal düzenlemeler, resim ve video yerleştirmeleri benim tarafımdan yapılmıştır. bu yazıyı okuduktan sonra daha fazla kitleye ulaşması gerektiğine kanaat getirerek ekşisözlük'te yayınlanması yönünde smoker ile irtibata geçmiş ve kendisinin izni ile yazının sözlükte yayınlanması konusunda ortak bir karar alınmıştır.

    ayrıca sözlükte aynı isimde bulunan @smoker ile bu yazıyı hazırlayan kişi arasında herhangi bir ilişki veya bağlantı olmadığını belirtmek istiyorum.
  • babası zeus, amcaları poseidon ve hades'i mecazen, teyzesi afrodit'i fiilen sikerek gereksiz bir tip olduğu dosta düşmana kanıtlayan vasat savaşçı. vücudunu kırmızı- beyaza boyayarak ısparta kökenleriyle ve milli takımımızla gurur duyduğunu göstermiştir.
  • ibnelere, anladıkları dilden konuşan adam gibi adam.

    rage'ini diri tut yiğidim, duruşun çakalları korkutuyor.
  • son tanrı bükücü.

    --- spoiler ---

    poseidon: kaç tanrı ölürse ölsün başka bir tanesi öne çıkıp sana karşı duracak

    kratos: onlar da ölecek.

    --- spoiler ---
  • oyun bu şekilde devam ederse muhtemelen yunan mitolojisinin sonunu getirecek olan karakter.
  • yunanca'da devlet, iktidar, ülke, memleket, kuvvet, kudret, nüfuz anlamlarina gelen kelime.
hesabın var mı? giriş yap