korkunç
-
dün akşam, bundan 2 sene önce şirince yolunda çektiğim bir fotoğrafa bakarken düşündüm.
eğer nüfus artışı önlenemez ve her santimetre kareye insanlar yerleşmek zorunda kalırsa, bugün hor kullandığımız, kirletmekte sakınca görmediğimiz doğal alanlar zenginler için ayrılmış süs bahçeleri olacak. işte bu çok korkunç bir şey. -
bir de oksimoron olarak hayat bulan ve sık sık yapılan bir dilbilgisi hatası olan korkunç güzeldeki korkunçluk vardır ki; güzelliğin güçlülüğünün, olağanüstülüğünün altını çizer. olumludur velhasıl, kimi zaman hayranlık uyandırıcı pekiştirme sıfatı olarak kullanılan.
-
bilinmeyendir kimi zaman, zira insanı en çok bilmedikleri korkutur.
-
korkutan, korkutucu olan anlaminda tabir.. korkunc bir $ey insanda korkma hissi uyandirir.. (bkz: korkmak)
-
korkunun açtığı güvenlik şemsiyesi.
-
mesela banu alkan filmleri korkunctur.
-
bilinmeyen, tanınmayandır çoğu zaman.
-
insana anlaşılmaz görünen şey/ler.
-
-
korku veren, dehsete düsüren ayrica müthis,cok asiri anlamındada kullanılır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap