• aslında kolay ama kelimeleri çok uzun. mesela korece'de "mutluyum" , "nah noh muh heng bok hae" demekmiş. lan bunu söyleyeceğime üzüntümden kanser olurum daha iyi.
  • zamaninda isteyenleri oradaki universitelere kaydettirmek icin gelen odtü elektrik elektronik mezunu olup seulda master yapan bi abinin soyledigine gore en kolay turklerin ogrendigi dil.
    ilk bri yil korece ögrenmek icin hazirlik sinifi varmis ve en yuksek notlari hep turkler aliyormus.korecede türkçe gibi sondan eklemeli dillerden olduğu için.
    mesela ingilizler öle yazmak gidi vermek gibi deyimlerin korecedki benzerlerini anlamayip sinirden kafayi ciziktirirken,turkler korecedeki deyimler ve tabirlerde ayni mantiga sahip oldugundan hemen anliyolarmis.
    abi biz 3 ayda öğrendik hatta hazırlıktayken oradaki bir tv de yemek programı bile yaptık korece demişti.
  • kore sinemasinin yükselisiyle su siralar bol bol maruz kaldigimiz dil. maruz kaldigimiz dedim çünkü bu adamlar bu çekik gözlüler nasil bi dile sahiplerse artik, hiç bir seyi tek kalemde söylemiyorlar. korece dinlerken sürekli söyle uzatmalar duyuyorsunuz:

    anayeeee eee ee.. sorovaaaa aaa aaa.. toruvouooo.. ooo.. ooo..

    böyle sürekli kuyruklarina basilmis gibi uzatiyorlar da uzatiyorlar.. insana belli bi süre sonra hafakanlar basiyor.. neymis türkçe gibi korece de ural altay dil ailesinden geliyormus.. olmaz olsun öyle akrabalik...
  • koreliler bu dili odada yalnız bırakıldıkları 2 saat içinde sıfırdan icat etmişlerdir. hiçbir dille alakası yoktur.
  • korece isimler genellikle hep üç heceden oluşur ilk söylenen hece soy isimdir ve bizdekinin aksine sonda değil başta yer alir. genel olarak kore'lilerin yariya yakininin soy adi kim'dir. park, cho, chi, suh, lee, im, mun gibi soy isimler de nufusun geri kalanini oluşturur. isterseniz şimdi de bir iki ornekle ogrendiklerimizi pekiştirelim

    kim ki-duk, park chan-wook, lee jun-ki, chi sang-eun, kim soo-jung, suh kim-su, lee min-ji, im jin-sung, kim yun-jeong.
  • bu dilde yabuseyoo diye açılmasına sözlük ortamında kızılan o telefon var ya o telefon. buna kızan kişiler de aksi gibi o telefonu efendim diye açar, iyi mi.

    ona bakacak olursan japon da moshi moshi diye açıyor o telefonu. yunanistan'da da oriste diye açıyorlar. türk 70'li yılların sonundan bu yana efendim diye açıyor, eski türk filmlerine bak, alo diye açmışlar senelerce. 80 darbesinden (ne alakaysa) sonra efendim diye açılır olmuş olması lazım bilmiyorum, hala çözebilmiş değilim onu da.

    korece gayet akıcı, güzel ve öğrenilmesi kolay bir dil. okuyup yazması çok basit, hece mevzusunu çözende işin yarısını başarmış oluyorsun. zaten hangul'u okuyup, yazdıktan sonra sözcük dağarcığını daha kolay genişletebiliyorsun zira sözlüklerden yararlanma olasılığın tavan yapıyor. kore filmlerini seyrederken fark ediyorsun, ufak ufak anlamaya başlıyorsun adamların ne dediğini. çorap söküğü gibi kendi kendini öğretiyor, o açıdan çok ilginç bir dil ayrıca.
  • şirket bünyesinde çalışan koreliler yüzünden az biraz öğreneyim dediğim ama sadece nasılsın? soru kalıbını ezberleyebildiğim dil.

    elimde pratik konuşma kartları var, bakıyorum soru kalıplarına, işime yarayacak, yok arkadaş elimi dudaklarıma götürüp dülülülülülü yapsam daha az komik ses çıkartırım.

    misal;

    - firmanız ne iş yapıyor?
    - hösanın musın irıl hanın hösa imnigga? (lan bunu sorana kadar firmayı yıkar yeniden inşaa ederim)

    + öğle yemeği istiyoruz
    + comşim şigsa hago şipoyo ( şap şup konuşma lan)
  • kendi kendime öğrendiğim dildir. okuyup yazmaya kadar hiç destek almadan, 100. diziden sonra tabi insan ister istemez öğreniyor... "yaşasın alt yazısız kdrama izleyebilme keyfi"

    edit: yardımcı kaynak isteyenler ulaşabilir
  • öğrenmek isteyen arkadaşlara çok önemli tavsiyelerim olacak. paragraf halinde yazarsam okunurluğunun azalacağı şüphesiyle madde madde yazmak istiyorum. (edit:madde diye başladım, hepsi birer paragraf oldular, ayrıca soru işaretleri korece karakter olarak yazıldılar, ancak site tek kod sayfasına izin veriği için çıkmıyorlar, okunurluğu bozduğu için özür diliyorum, ancak yine de anlatmak istediğim şey aynı kaldığı için düzeltmiyorum...)

    - çince ve japoncaya nazaran özellikle okuma-yazma açısından kıyas kabul etmez. zira sesli-sessiz 24 harften oluşur, +16 tane de bu harflerin ikili kombinasyonları vardır, yani kabaca 40 harften oluşur. çince'de 5000, japonca'da 2000 heceye (harf yok denebilir) hakim olup, okur-yazar sayılabildiğinizi belirtmiş olayım.

    -telafuzları çok kolaydır, "29 harflik türkçe'ye ek olarak ne var?" derseniz, seslisi daha fazla diyebilirim. sadece kapalı o , kapalı e gibi nispeten eğlenceli alternatiflerle arttırılmış sesli ve sesli grupları alfabemize ek olarak yer almaktadır. yabancıların zorlandığı ı harfi bizdeki şekliyle var, "ışık ılık süt iç" ile büyümüş nesile doğal gelen ses, amerikalı için mavi ekran sebebi haliyle :) bizde olup korecede olmayan ne var derseniz, fe sesi yok, ö ve ü sesi yok.

    - rosetta stone gibi kaynaklardan "sıfırdan" öğrenmeye çalışmayın, zira ilk seviyede "duvara toslama" hissi çok oluyor. sebebi ise alfabeye hakim olmadan "okur-yazar olma maksatlı" öğrenmeye başlamak imkansıza yakın bir şey. mesela bizde de bulunan "hoşgeldin" güle güle" ve "iyi geceler" "günaydın" kelimelerinin yazılışları neredeyse birebir aynı, bazen bir hece, bazense bir harf değiştirerek bu ayrı kelimeleri elde ediyorlar. rosetta'da daha ilk dersten bu üçü birden verilip, aralarından doğrularını seçmemiz isteniyor. bunu doğru cevaplamak, hele ilk derste, im-kan-sız.

    - yapacağınız en doğru şey alfabeyi, seslerini ve hece yapısını öğrenerek başlamanız, yazma egzersizi ile maksimum 2 gün sürecektir. lütfen harfleri çince gibi kaligrafi şeklinde gibi düşünmeyin, latin harflerinin farklı görünenleri sadece, ? bu bildiğimiz a harfi mesela, ? bu da k harfi, ? bu da mesela p harfi. 2 günlük süreçte neredeyse bütün korece yazıları okur hale gelebilirsiniz. sadece duyma kısmı biraz kulak aşinalığı istiyor diyebilirim. ama yine de kısa sürede duyduğunuz kelimeleri elektronik sözlüğe yazıp anlamını öğrenir hale geliyorsunuz.

    - alfabeyi öğrenmeden başlamak size, garip çizimlere bakıyormuşsunuz hissi veriyor. sebebi ise "hangıl'da" heceye girecek harflerin sayısı artığında harflerin boyutları ve şekilleri değişiyor, mesela ? ile şu hecede yer alan ? eliptik harf aynı harf. okunuşu da aynı, sadece yazarken ezilip büzülüyorlar. :) bu da çok harf varmış algısı yaratıyor, halbu ki aynı görünen harfler tamamen aynılar. (hecedeki kelime çong (gong yani zil demek)

    - yazıldığı gibi okunmama durumu (yani bizdeki ses olayları) özellikle hece sonunda (bat-chim deniyor, ingilizce final diye tabir edilir) yer alan sessizlerin yerinin ya da telafuzunun değişmesi olarak gerçekleşiyor. (yumuşama,ulama vb. değişimlerin aynısı) burada anadilinizin türkçe olmasının avantajlarını yaşıyorsunuz. örneğin korece pam-uk yazıyorsunuz, okurken doğru heceleme olan pa-muk şeklinde heceliyorsunuz. ilk hecede yer alan m harfi ikinci hecenin başında okunuyor.zaten ilk başta sadece alfabe öğrenirken "pam-uk diye okunur mu ne acayip" derken, ileriki derslerde koreli hoca size "pam-uk diye okursanız acayip olur, doğrusu pa-muk olacak" deyince yüzünüzde bir gülümseme oluşuyor. (pamuk burada örnek olarak verildi, korece değil ancak kurallardan biri bu şekilde, araştırmak isteyenler için toplam 7 kural var)

    - el yazısı ve tipo (bilgisayar fontu diyelim) olarak da yukarıdaki sıkıntı mevcut, benim tavsiyem tipoya alışmanız. yine ikisinde yazılmış karakterler (özellikle ? çok farklı görünümde olabiliyor ve garip el yazıları halinde kullanılmışlığı var) yine dediğim gibi aslında hepsi aynı harf :)

    toparlayayım, korece latin dillerinin aksine "hiç bilmeyen - başlangıç seviyesi" arası uzun, orta ve ileri kısımları ise diğer dillere göre kısa bir dil. bu temeli attıktan sonra inşası kolay, ben bu temeli es geçerek biraz bocaladım, oradan biliyorum.

    biraz eleştiri de yapalım....
    - çok saçma gelebilir ama aynı okunan ama farklı yazılan ikişer tane e, ye, ve sesine sahip harfleri var. üstelik bu harfler bileşik sesli, yani iki karakterden oluşuyorlar. 3 ses için toplamda 12 karakter var. yeni öğrenenler, sadece duyarak, yani yazılışını görmeden, kelimeyi anlamına bakmak için sözlüğe yazarken opsiyonlu yazmak zorundalar, zira sesleri aynı olduğu için "olmadı böyle deneyeyim" demek zorundasınız.
    bizdeki k sesinin "çocuk" yerine "çocuq" şeklinde kullanılması gibi. bizde bu durum argoya giriyor, genç nesilin uydurması bir şey ama onlardaki durum tam da bu, üstelik bazı yerlerde hakikaten "çocuq" yazmak zorundasınız :)

    - sayı sistemi yazılışları ve okunuşları farklı temelde toplam iki çeşit, (dört çeşite çıktığı da oluyor) çince temelli (eskiden korece yazımı için çin karakter sistemi kullanılıyordu) sayı sistemi ve öz korece sayı sistemi... çince temelli sistemde ise iki tane "0" var., öz korecede sistemde hiç yok. biri matematik,sıcaklık gibi bilimsel her türlü işlemde, diğeri ise sadece telefon numarası, zamanın saat kısmı ve insan yaşını ifade ederken kullanılıyor. :) saatin kaç olduğuna cevap verirken saat kısmını öz korecede, dakikayı ve gerekirse saniyeyi çince temelli rakamlarla ifade ediyoruz. öz korece sayı sistemi 1-99'a kadar yani yaşınız 100'e varırsa diğer sayı sistemiyle ifade etmeniz gerekiyor. bu iki sisteme ek olarak hanja ve klasik batı sayı sistemleri de kullanılıyor, tam delirmelik....

    - tek sese sahip kelimeleri var. i diş demek mesela, aynı zamanda sino-korecede 2 rakamı...

    edit: sürekli güncelliyorum. korece harfler çıkmadı :( , o soru işaretleri aslında güzel çocuklardı, meçhul oldular...
  • güney kore ve kuzey kore olarak hangul özelinde bazı farklılıklara sahiptir.
    kuzey kore'de boşluklar kelime kelime değilde kelime grupları sonrasında kullanılır. güney kore'de ise bu durum normal şekildedir.

    k.k.: bugünsözlüğeyazdığımı senindışında herkesbiliyor.
    g.k.: bugün sözlüğe yazdığımı senin dışında herkes biliyor. gibi...

    öte yandan konuşma dilinde ise fonolojik farklılığa sahip olmayan 'r' ve 'l' harfleri (batı dillerinden geçmiş bazı kelimelerde hariç) kelime başlarında ise ya düşer ya da 'n' harfi olarak telaffuz edilir. fakat kuzey koredeki kullanımda 'r' ve 'l' harfleri hem imla hem de telaffuz sırasında herhangi bir değişime uğramadan kullanılırlar.

    unutmadan, hangul'a, kuzey kore'de chosongul denir taam mı?

    düdüt: yalan dostum harf diye bir şey yok. evdeki ses evdeki ses bam bam. ses.
hesabın var mı? giriş yap