• faizlerin artmasıyla direkten döndüğüm kredidir. indirim öncesi 360.000 liralık evi 0.64 faiz kampanyasında 475.000 liraya almama ramak kala telefonlarımı açmayan ve pazarlık girişimimi siklemeyen müteahhitin dün akşam beni arayıp 450.000 liraya anlaşalım demesine benimde siktir çekmemle karşılık vermemi sağlayan artmadır.
  • yalama olan kredi türüdür. kredileri aşırı düşürülelim ev fiyatları üzerine %20 eklensin. sonra küt diye yükselsin ev satışları dursun. müthiş ülke, her şey harika.
  • 2017 mart ayında eskişehir de merkezi bir mahallede 220 bin tllik bir ev beğendim.tam hayallerimde ki gibi her yere yürüme mesafesi 4+1 dubleks müzik odası yapabileceğim büyük bir oda.o zaman özel bir veteriner kliniğinde sigortalı hemşirelik ve solistliği aynı anda yapıyorum.yıllarca çalışıp didinip kenara koyduğum birazda annemin katkısıyla 40 bin tl gibi bir birikimim vardı. birikimi peşinat yaparak 0,94 faizle akbank’tan 160 bin tl kredi çektim.10 yıl boyunca her ay 2230 tl ödemesi olacak şekilde bir şekilde pandemi dönemine kadar çalışıp aksatmadan ödedim.pandemi döneminde işsiz kaldım.bankalar erteleme yapıcak dendi,hemen iletişime geçtim 4 ay ertelemeye neredeyse 9000 tl faiz koydular.kalan senelere böldüler.el mahkum kabul ettik.şuan ödemelerimiz ayda 2270 tl olarak devam ediyor.şu süreçte ödeme yapamayacağız ve bunca yıllık emek çaba boşa gidecek ev elden gidecek diye ödüm kopuyor.hiç bir zaman borçtan korkmadım tek başıma 160 bine imzamı attım arslanlar gibi çalıştım ödedim.ama insan işsiz kalınca ve ne yaparsa yapsın işler bir türlü yoluna girmeyince çok çaresiz hissediyor.umuyorum herkes başını sokabileceği,kendini güvende hissedebileceği ve her ay rahatlıkla taksidini ödeyebileceği bir evin sahibi olabilir.çünkü bu ülkede başka türlü mal sahibi olmak imkansız .
  • ne işe yaradı anlatayım. para basıldı, kamu bankaları fonlandı. vatandaşa kredi olarak verildi. vatandaş ev aldı. müteahhit eline geçen tl ile piyasadaki dövizi topladı. piyasada döviz azalınca tl iyice değer kaybetti. yani devlet kendi ayağına sıktı. çok güvendiğin müteahhit de olsa parasına bakar.
  • düzenli gelir sahibi bir şahıs, 0.74'ten kredi çekip, olabildigince az peşinat ve çok finansman ile ev aldıysa her türlü kârda. hem ev sahibi oldu, hem de tl giderek pul olduğu için bankaya tl ile borçlanarak mantıklı bir iş yaptı. evin ederinden 40 50 bin fazla pahalı alınmış olması falan bu tl piyasasında hiç önemli şeyler değil. hakikat bu. ama altın dolar bozup ev alan adam tabi ki en azından şimdilik zararda. ama onun da yanına evi her türlü kâr kaldı. o da ayrı mesele.
  • battığınızın, bittiğinizin belgesidir.

    artık öyle, alır ceketimi çeker giderim yok..sike sike patron ne derse yapıcan..haftada en az 1 gece rüyanda işten atıldığını, bankanın evini sattığını görcen..kan ter içinde uyancan..haa çocukları da özel okula yazdırmıştık di mi..al sana bir uykusuzluk nedeni daha..

    ölene kadar taksit ödemeye hazır ol..o banka peşini bırakmaz dostum..krediyi dekolteli kızlar satar ama tahsilatı pos bıyıklı icra memurları yapar..

    bittin dostum bittin..güzel, neşeli günler bitti..öyle kaşa yerleşirim, 1 battaniye, bir olta yeter...geç bunları dostum geç..oldun sistemin esiri...welcome to real world..
  • hakkında neredeyse bir çok şeyin yanlış bilindiği, tam olarak anlaşılamadığı ve son zamanlarda insanların deliler gibi hücum ettikleri kredi türüdür.

    öncelikle konut kredisi, banka tarafından tüketiciye kullandırılan ve karı ile riskini bizzat o banka ve tüketicinin üstlendiği bir kredi cinsidir. faizi büyük oranda sabittir ve alındıktan sonra 20 yıl aynı miktar ödenir. türk lirası olarak verilmesi durumunda faiz riski, döviz olarak verilmesi durumunda ise faiz+kur riski (bunların aşağı ya da yukarı oynamasına göre) banka ve tüketici tarafından üstlenilir.

    konut kredisinin faizinin düşüyor olması, tüketiciler açısından iyi bir şeydir. ancak, "faizler düştü herkes evlere hücum ediyor" düşüncesinden kaynaklanan ve sınırlı konut arzı+yüksek konut talebi durumunun yarattığı ev fiyatlarının alıp başını gitmesi -açıktır ki- kötü bir şeydir. dolayısıyla konut kredisi kullanacak birisinin faiz düşüşü ile evin fiyat artışı arasındaki ödünleşme(trade-off) meselesini iyice anlaması ve ona göre hareket etmesi gerekmektedir. "faizi biraz daha bekleyelim düşsün" derken, evin fiyatı 4 katına çıkabilir mesela. o zaman belki de konut piyasasının durulmasını beklemek lazımdır, yani bunlar dikkate alınmalıdır.

    ikinci mevzu, düşüşe rağmen, konut kredisi faizlerinin hala oldukça yüksek olduğu gerçeğidir. nihayetinde 1.20 lik bir faiz, bileşiğe vurulduğunda yıllık %18-19 civarındadır ki (tam hesaplamadım), var olan enflasyon seviyesinde buradaki reel faiz oldukça yüksektir. konut kredisi kullanacak olan zatın, oturup şunu düşünmesi gerekir: ben 20 yıl %18'lik bir faiz ödeyeceğim, ama acaba benim maaşım her yıl %18 artacak mı? eğer ekonominin seyri böyle giderse muhtemelen artmayacaktır, dolayısıyla eskiden olduğu gibi zaman geçtikçe anlamsızlaşan ödemeler değil, tersine maaşa oranla artan taksitler söz konusu olacaktır.

    ikinci hususla bağlantılı bir diğer husus, ev için toplam ödenen meblağın 20 yıl sonra o evin gerçek değeri olup olmayacağıdır. örneğin bugün alınan 100.000 ytl için, 20 sene içinde toplam 320.000 ytl ödenecektir. aradaki 220.000 ytl faiz, 20 sene sonra evin değer artışına eşdeğer olacak mıdır, olmayacak mıdır, düşünülmesi gerekir. ayrıca, konut piyasasında fiyatlar muhtmelen hep böyle artışta olmayacaktır, bu ülkenin krizi vardır bilmemnesi vardır, özellikle yatırım amaçlı konut alan ve "ben bunu 10 sene sonra şu kadar fiyata okuturum" diye düşünenlerin özenle incelemesi gereken bir konudur bu.

    bir diğer husus ise mortgage ile konut kredisinin aynı şey olmamasıdır ki, memlekette bunu neredeyse kimse bilmemektedir. birincisi mortgage ile ev alındığı zaman, her ne kadar işlem tüketici ile banka arasında süregelse de, aslında arkada işleyen sistem farklıdır. tüketici mortgage yoluyla ev aldığı zaman bir senet imzalar ve bunu mortgage aldığı bankaya verir. banka, bu senedi mortgage piyasasında satar, yani parasını daha krediyi verdiği gün geri alır. peki bu mortgage piyasasındakiler kimlerdir, yani bu senedi alıp satanlar? bunlar emlak piyasasına yatırım yapmak isteyen kimselerdir. devletin gerekli güvenceleri vermesi ve kriterleri sağlaması durumunda sizin mortgage senediniz uluslararası piyasalarda da alınıp satılabilen değerli bir kağıt olur, el değiştirir. ha bu el değiştirme sizi pek ırgalamaz, taksitlerinizi düzenli ödediğiniz sürece.

    başka bir mevzu, bizde gelecek mortgage sisteminde, faizlerin sabit olmayacağı gerçeğidir. şu anda düşünülen üç tip faizdir, sabit, değişken ve sabit-değişken. dolayısıyla son iki seçenekten birini tercih ederseniz, bugün düşük faizle başlayıp yarın bu faizlerin arttığına da tanıklık edebilirsiniz. süper bir ülke olursak bu faizler düşebilir de tabii. değişken unsuru olan faizler, sabit faize göre daha düşük başlayacaktır, ama sonrasının ne olacağı ekonominin durumuna göre değişir.

    mortgage ile ev aldığınızda yüz çeşit sigorta devreye girecektir. hayat sigortası, konut sigortası gibi bildiğimiz sigortaların yanı sıra, mortgage sigortası diye bir sigorta çeşidi ortaya çıkacaktır. bu sigorta, eğer siz mortgage taksidinizi bir süre ödeyemezseniz (4-5 ay falan gibi) sizin yerinize bu taksidi ödeyecektir. mortgage sisteminin getirdiği faydalardan birisi sigorta sektörünün büyümesidir.

    başka bir mevzu, şimdi bizde hemen başlamayacak ama belki ilerde gündeme gelebilecek tüketicinin kredisine göre faiz verme meselesidir. yani siz bugüne kadar hiç bir yere borçlu kalmamış, tüm taksitlerini, kredi kartı borçlarını, elektrik su faturalarını günü gününe ödemiş biriyseniz, bankanın nedzinde sizin daha yüksek krediniz olacak ve size daha düşük faizle mortgage kredisi verilecektir. aksi taktirde riskli grupta yer alacak ve daha yüksek faiz oranlarıyla karşılaşabileceksinizdir.

    konut kredisi ciddi bir konudur, ihmale gelmez. balıklama atlanılacak bir iş de hiç değildir. 20-30 senelik bir evliliktir, hem de bir kurumla. dikkat ediniz.
  • konut kredisi ödeyen hiçkimse "kira öder gibi" ev sahibi olmamaktadır. normal kiraların üzerinde konut kredisi taksiti ödemektedir. fakat o evi konut kredisi ile almazsa, her ay "kira öder gibi" kira ödemektedir. ve 10 yıl boyunca ödediği o kiralar yanına kar kalmamakta, uçup gitmektedir.

    mülkiyet hakkını sorgularsınız sonuna kadar destek olurum ama, konut kredisi kullanan kişilere gerizekalı diyorsanız, ya tuzunuz kurudur, eviniz barkınız vardır, böyle dertleriniz yoktur. ya da insanlara gerizekalı diyebilecek kadar zeka sahibi değilsinizdir.
  • ziraat 120 ay vadeyi 1.19 a 180 ay vadeyi 1.29 a çıkartmış.
    vakıfta her ikisi de 1.29.
    halk 120 aya 1.05 diyor ama yarın o da güncellenir.
    ziraat katılım 120 ay 1.18.
    vakıf katılım 120 ay 1.10.
  • bu yazacaklarim bu başlığa yanlis hatirlamiyorsam 3.yazisim olacak.

    2019 yilinda faizler 0.99 a dusunce gidip oturmak istedigim fena bir proje olmayan bir siteden ev aldim. aldigim fiyatin o zaman dolar karşılığı yaklasik 49 bin dolar idi. bugun en son satilan ev yaklasik 52bin dolara alici buldu.

    peki ben evin tum parasini 2018 yilinda dolar yatirabilir miydim? tabii ki hayir. cebimde evi aldiktan sonra 1 lira kalmadi. neredeyse tamamini kredilendirdim. geri kalan tapu harci vs nakit odedikten sonra tam tamina hesapladigim noktaya yani sifir noktasina ulastim.

    arkadaslar cebimizde olan belli bir nakitle ev aliyoruz. siz ise o parayi altina koysaydin diyorsunuz. yahu o para benim elimde hic olmadi ki. kredi cektim. banka bana o parayi ev almak yerine altin almak icin mi verecekti? komik olmayin.

    eger alacaginiz ev oturmak icin ve kiradan kurtulmak icin ise hic dusunmeyin alin derim. dip not eklemek isterim, fiyati abartilmamis bir ev bulun. onun disinda biraz akisina birakin, bakinca neredeyse 1 sene gecmis olacak. zaman geciyor, kuşlar uçuyor..
hesabın var mı? giriş yap