• brando'dan de niro'ya, de niro'dan depp'e performansını alkışladığımız tüm güçlü holywood karakter oyuncularının uyguladığı metodun kuramcısı (bkz: metod oyunculuğu) . bir başka deyişle holywood sinemasının sığlıktan bir nebze kurtulmasını bu zat-ı muhtereme borçluyuz denebilir.

    http://olusumdrama.sitemynet.com/…9_2000/stanis.htm
    (böylesine değerli bir kaynağın onurunu yazarına bırakmak kaydıyle ve olur da link ulaşılamaz olur endişesiyle aşağıya kopyalıyorum)

    konstantin sergeyeviç stanislavski'nin oyunculuk tekniği/
    yazan: ilkcan parlak

    rus tiyatro adamı: tiyatro yönetmeni, tiyatro yöneticisi, oyuncu, eğitmen, kuramcı. büyük burjuva bir aileden gelen stanislavski, 1877'de amatör olarak oyunculuğa başladı. f. komissarjevski'den oyunculuk dersleri aldı, fars ve operetler sahnelemeyi amaçlayan "alekseyev çevresi"ni, 1888'de de "sanat ve edebiyat derneği'ni kurark puşkin ve shakespeare oyunlarında oynadı, ilk yöneticilik denemelerine 1891'de başladı; 1898'de oyunculuk öğretmeni nemiroviç-dançekoyla birlikte moskova sanat tiyatrosu'nu kurdu; tiyatro sahneye koyduğu "çar fedor ivanoviç" adlı oyunla açıldı.

    konstantin stanislavsky, gerçekçi tiyatronun oyunculuk kuramını kendi uygulamalarından yola çıkarak oluşturmuştur. stanislavskinin kuramı ve yöntemi, tiyatro düşüncesinin en önemli ürünlerinden biridir. stanislavsky her şeyden önce yapay oyunculuğa, tiyatrosallığa, dış kalıpların ezberlenerek yinelenmesine karşıdır. bu konuda rus oyunculuğunda gerçekçiliğin babası sayılan aktör mikhail shehepkin'in etkisi altındadır. stanislavsky, moskova sanat tiyatrosu'ndaki oyunculuk alıştırmaları ile bir devrim yaratmıştır. stanislavsky, yapay ruhsuz oyunculuğa karşı yaratıcı oyunculuğu savunmuştur.

    stanislavsky, gününün yaygın tiyatro uygulamasını eleştirirken kendi tiyatro anlayışını açıklamıştır. bu açıklama, çağdaşı olan gerçekçi tiyatro sanatçı ve kuramcılarının düşünceleri doğrultusundadır. bu doğrultuda natüralizm aşılmıştır. yaşam, gerçeğe benzeyen biçimler içinde yansıtılacak fakat yüzey gerçekçiliğinden kaçınılacaktır. stanislavsky, somut gerçeklere bağlı kalmaktan, aynı zamanda yaşamın dirimini gözden kaçırmamaktan yanadır. yazarın bir seçme ve yorumlama hakkı olacak fakat siyasal eğilimi vurgulanmayacaktır.

    stanislavsky, sahnede yaşamın dirimini, gizli gerilimi yansıtabilmek için bir oyunculuk yöntemi geliştirmiştir, bu yöntemle oyuncuya oyun kişisinin canlı özünü canlandırmanın yolu öğretmektir.

    stanislavsky yönteminin temel ilkesi, oyuncunun yaratıcı düş gücünü harekete geçirmek ve canlandırdığı oyun kişisini kendi içinde duyup onu içten kavramasını sağlamaktır. çalışmalarda oyuncunun, canlandırdığı oyun kişisinin düşünce kıvrımlarını duygularını, dürtülerini, eylemlerini derinden anlamasını çalışılır. bunu yaparken hazır bilgi vermekten kaçınılır. oyuncu kendi imgelemi ile önce somut gerçeklerden yola çıkar ve onlardan hiç ayrılmadan iç görüntüler yaratır. bunlar oyun kişisinin belli koşullarda nasıl davranabileceğini gösteren görüntülerdir. oyuncu bu görüntüleri kendi imgeleminde yaratırken kendini de oyun kişisinin gerçeğine katmış, bir rol-ben yaratmıştır. bu oyuncunun düşlere dalması anlamına gelmez. rol-ben oyuncunun rolünü yaşaması, aynı zamnda onu aklının denetiminde tutmasıdır. bu denetim, oyun kişisinin seyircinin de anlayabileceği bir tavrı içinde canlandırmasını sağlar. oyuncu bir yandan da bunu seyirciye doğru olarak iletecektir. bu bilinçli bir çabadır ve yürek ile usun işbirliğini gerektirir. stanislavsky, oyuncunun bu ölçüde yaratıcı bir oyunculuğu başarması için kendine özgü bir eğitim yöntemi uygulamıştır. stanislavsky yönteminin temelinde nörofizyoloji ve psikoloji biliminin özellikle, pavlov'un bulguları yatmaktadır.

    pavlov, sinir sisteminin işlevi üzerine olan çalışmalarının sonucunda, sinir merkezi olan beyinle insanın çeşitli tepkileri arasındaki bağlantıyı bulmuştu. insan belli uyarılara belli tepkiler gösteriyordu. bu tepkiler aklın denetimi altında değildi. eğer bu uyarılar belirli dış koşullarla birlikte geliyorsa, iç tepki, uyarı ile birlikteki koşula da koşullanıyordu. pavlov buna, "koşullandırılmış tepkiler" adını koydu ve bu tepkilerin yasalarını saptamaya çalıştı. pavlov giderek öğrenme merak etme anlama gibi tüm eylemleri koşullandırılmış tepkiler olarak açıkladı. stanislavsky, pavlov'un yöntemini tersinden uyguladı. oyuncular, oyun kişisini sahnede yeniden yaşatabilmek için akıl, irade ve duygularını çalıştırmalıydılar. akıl ve irade bilincin denetimi altında idi. fakat duyguların uyarılması için bunları üretecek fiziksel koşulların meydana getirilmesi gerekiyordu. "bilinçaltı" adını verdiği, denetimimiz dışındaki iç mekanizma belirli fiziksel hareketlerle etkilenebilecekti. böylece oyun kişisini canlandırmada rastlantıya yer verilmiyor, fiziksel hareketler yöntemi ile, oyuncunun denetim dışı olan yaratıcılığı uyarılabiliyordu. bu sistemle eğitilmiş ve rolüne çalışmış olan oyuncu, gerekli koşulları bilinci ile saptadıktan sonra kendi denetim dışı yaratıcılığını harekete geçiriyor oyun kişisini yeniden yaratıyordu. oyun kişisinin hareketleri dıştan taklit edilmiş olmuyor, içten ruhuna inilerek ruhun hareketleri olarak üretilmiş oluyordu. stanislavsky yöntemi ile çalışan oyuncu insanın dış gerçeğini değil özünü, özünün gerçeğini yeniden yaratmayı ve sahnede seyircinin anlayabileceği biçimde canlandırmayı başarıyordu.

    stanislavsky yönteminde oyuncunun bilinçaltı yaratıcılığını harekete geçirmek için kullanılan hareketlerin neler olacağı "büyülü eğer" formülü ile saptanmıştı. oyuncu, canlandırdığı oyun kişisinin çeşitli koşullarda, çeşitli yer ve zamanlarda nasıl davaranacağını alıştırma yaparak saptamaya çalışıyordu. deneme yanılma yöntemiyle geliştirilen bu çalışmada oyuncu kendi iç gerçeği ile hareket arasındaki bağıntıyı önce kendinde inceliyor, sonra canlandırdığı oyun kişisinde görmeye çalışıyordu. çok gelişmiş bir düş gücü gerektiriyordu bu çalışma. aynı zamanda bilinçli ve çocuksu bir dürüstlükle çalışmak gerekiyordu. bu, oyuncunun kendi gücünü meydana çıkarması ve işletmesi demekti ve oyuncunun iyi bir ön eğitimden geçmiş olmasını bilinç çevresinin genişletilmiş olmasını gerektiriyordu. çalışma sırasında dikkat yoğunlaştırılmalı akıl uyanık tutulmalıydı. oyuncu alışma sırasında, yaşama karşı güvenli, yanlı ve korkusuz bir ruh durumu içinde bulunmalıydı.

    stanislavski oyunculuk ve sahneye getirdiği kurallarını "bir aktör hazırlanıyor" isimli eserinde ayrıntılı olarak açıklamıştır. bu eserinde yer alan unsurları daha ayrıntılı inceleyecek olursak, şu alt başlıklara yer vermiştir:

    aktörlük ne zaman bir sanattır ?
    eylem
    imgelem
    dikkatin odaklanması
    kasların gevşemesi
    birimler ve amaçlar
    inanç ve gerçeklik duygusu
    coşku belleği
    duygu - düşünce alışverişi
    uyarlama
    hareket ettirici güçler
    kesintisiz çizgi
    iç yaratıcı davranış
    üstün amaç
    bilinçaltının eşiğinde

    kaynakça

    stanislavski, konstantin s. bir aktör hazırlanıyor (çev.: s. taşer), papirüs yayınları: istanbul, 1996

    stanislavski, konstantin s. sanat yaşamım (çev.: s. taşer), can yayınları: istanbul, 1992.

    şener, sevda. dünden bugüne tiyatro düşüncesi, dost yayınları: ankara, 1998.

    fancher, e. raymond. ruhbilimin öncüleri (çev.: a. yardımlı), idea yayınevi: istanbul, 1990

    çalışlar, aziz. tiyatro ansiklopedisi, t.c. kültür bakanlığı yayınları: ankara, 1995
  • moskova sanat tiyatrosunun kurucusu ve sanat yönetmeni, chekhov oyunlarını yıllarca oynatmış olan stanislavski sonradan kendi fikirlerine karşı çıkacak nemirovic danchenko ve meyerhold adlı iki yönetmenin ve tiyatro kuramcısının da hocası olmuştur. tiyatro öğretilerini "bir karakter yaratmak" "bir aktör hazırlanıyor" gibi kitaplarda açıklamıştır. modern aristotelesci tiyatronun babası olarak kabul edilir. 1900'lü yılların başında yaşamıştır.
  • bir de ayrıca neo su vardır. dördüncü duvar yaratıp tiyatroya dehşet bir şey katmış, ama oyuncuların da ileride başlarına gelecekleri düşünmemiş, şimdiki gerçekçi tiyatronun babası. türk tiyatrosunun halini görse kahrolur yine ölürdü.
  • disiplini ve egitimi yetenekten ustun tutan fikirleriyle gercekci tiyatroda yeni bir cigir acan tiyatrocu, yonetmen, yazar

    stanislavski ye gore oyuncu yildiz degil anlaticidir, sanat iscisidir, teshirci oyunculuk en duzeltilemez kusurdur ve amaca hizmet etmeyen hicbir hareketin sahnede yeri yoktur
  • "sanati kendinde sev, kendini sanatta degil"(!) gibi onemli bir laf etmis tiyatro kuramcisi.
  • asıl adı "constantin sergeyevich stanislavski" olan, rus tiyatro oyuncusu ve yönetmeni. natüralizm ve realizm akımından etkilenmiştir. moskova sanat tiyatrosu'nun kurucularından biridir. özellikle natüralist ve realist yazarların oyunlarını sahnelemiştir.

    öncülüğünü yaptığı "stanislavski sistemi" olarak bilinen sistem hala oyuncu yetiştirmek için kullanılan etkili bir sistemdir. adı her ne kadar "stanislavski sistemi" olarak geçse de, asıl amaç oyuncunun kendi methodunu bulup onu uygulamasını sağlamaktır.

    an actor's work, an actor's work on a role,ve otobiyografisi olan my life in art adlı üç kitap yazmıştır.
  • stanilavskiye gore,
    yontemde yogun olan duygudur..
    oyuncu duygularini ifade eder..
  • "tiyatro gardıropta başlar" sözüyle, disiplinin ve ciddiyetin tiyatroda (sanat genellemesi de yapılabilir) ne kadar önemli olduğunu belirtmiştir.
  • ''aşk en büyük dikkattir ve muazzam bir dokunma arzusu'' diyip ayrıca da en inandığım tiyatro kuramını geliştiren tiyatro ekolünün (bkz: stanislavski ekolü) metodologu.
  • sektöre altın katkısı metod oyunculuğudur. türkiye ' de zeki demirkubuz filmlerinde , kamerada görmek istediği karakterlerde çokça barınır stanislavski izleri. ideal oyunculuk dünyasında gereksiz hareket , gereksiz duygu yoktur. , sistemli ve duyguların çokça barındığı bir oyun, ezber olmayan replikler ve en önemlisi de bazen repliksiz oyun, oyuncunun canlandırdığı karakteri içinde bir yerlerden bulup çıkarmasıdır.
hesabın var mı? giriş yap