• üst edit: babamınki kolondan daha problemli olan rektum kanseri idi, ancak kolon daha bilinir diye bu başlığa yazdım ki daha çok insana ulaşsın. ikisinde de benzer süreçlerden geçiyorsunuz.

    daha önce babamın da yakalandığını belirttiğim hastalık.

    biz ilk teşhis konulduğunda (28 aralık 2016) bilgiye ulaşmakta zorlanmıştım. bu nedenle aynı süreçten geçecek insanlara belki faydası dokunur umuduyla yaşadığımız tüm süreci anlatmak istedim. ayrıca sorularınız için de yardımcı olurum.

    hastalığın başında radyoterapi ve kemoterapi süreci 2 ay birlikte ilerledi. sürecin son haftasına kadar herşey çok normalken, son hafta babamın bünyesi zayıf düştü ve ara verilmek zorunda kalındı birkaç gün. geçmeyen ishal, halsizlik ve bulantı. ama doktorlar bunun normal süreç olduğunu belirttiler. süreci tamamladıktan sonra cerrahımıza karar vermemiz gerekiyordu, yaptığımız uzun araştırmalar ve onkoloğumuzun da bu araştırmalarımızı destekler konuşması doğrultusunda elimizde üst sıraya çıkan iki isim oldu. mehmet ayhan kuzu ve ethem geçim. ankara üniversitesi hastanesinde iki doktor da. biz ayhan hoca'yı tercih ederek ona gittik. radyoterapiden sonra 8 hafta bekleme süreci olduğunu belirtti. bu 8 haftanın ortasında 2 hafta kemoterapi alsın dedi. tekrar onkoloğumuz şuayib yalçın hocaya giderek durumu anlattık ve babama port takılarak kemoterapi verilecek.

    tıbbi tedavinin yanında alternatif beslenme yöntemlerini de uygulamaya çalıştık. buğday çimi ekip, her gün çim suyunu içti babam. bunun dışında kamboçya mantarı ile yapılan kambu çayını babam sayesinde ailece içmeye başladık. doktora sorduğumuzda bir zararı olmaz onlar da bir tür gıda sonuçta dedi. bunları faydasını gören insanlardan öğrenip yaptığımız şeyler ki araştırırsanız gerçekten ek gıda olarak faydalı oldukları ortada.

    ek1: gelinen son durumda cerrahımıza ethem geçim olarak karar kıldık. ayhan hocanın verdiği kemoterapinin gereksiz olması ve zaman kaybı yaşamamız dışında ethem hocada karar kıldık. hem cana yakın, hem işinin ehli bir doktor. bize son derece güven verdi. ethem hoca neden kemoterapi aldığımızı sordu kızarak ayhan hoca verdi dediğimizde inanmadı yapmaz o böyle bişey dedi ama yapmıştı. kendisiyle konuşmuştur muhtemelen. ameliyat zamanı gecikse de bu hafta babam ameliyat olacak inşallah.

    ek2: 6 mayıs 2017 bugün babam ameliyat oldu operasyon iyi geçti. hala kendine gelmedi. hastanede ethem hocanın başka hastaları da var hepsiyle konuştuk ve gerçekten dogru doktoru seçtiğimize bir kez daha mutlu olduk.

    ek3: 10 gün hastanede kaldık ve bugun taburcu olduk. patolojiden gelen sonuca göre tedavi süreci belli olacak. ince bagırsak mideden dışarı verildi. 10 gün sonra kontrol var ve bu süreçte her gün kan cıvıltıcı iğneyi yapacağız kendimiz.

    ek4: ameliyattan sonra 6 kür kemoterapi verildi. 15 günde bir olmak kaydıyla hersey iyi giderse 3 ay sürecekti. ancak ağır kemoterapi sürecinde iki kez kan değerleri düştüğü için ötelendi kürler ve kan değerlerini yükseltmek için 5 gün peşpeşe vurulan iğne verildi. 1 kez ise yüksek ateşle acile götürdük ve geceyi acilde geçirdik. enfeksiyon var mı diye bakıldı ancak şükür ki çıkmadı kemoterapinin olağan süreci denildi. normalde sac dökülmesi beklemiyorken doktor, babamın sac ve sakalları tamamen döküldü. derisi çok hassaslaştı, çarpsa kan oturuyor veya kanıyor heryeri.

    ek4: 15 ekim 2017'de 2. ameliyatımız gerçekleştirildi. daha önceki ameliyatla dışarı verilen bağırsak içeri alındı. operasyon 2 saat sürdü ve hastanede 6 gün kaldık. eve çıktıktan sonraki süreçte 2 hafta zorlandık çünkü babam gaytasını tutamıyordu ve hala tutamıyor. hasta bezi kullanıyoruz ancak bununla yaşamayı öğrenecek. çünkü 2 yıl bu süreç devam edermiş, 2 yıl sonra da tam iyileşecek mi belli değil.

    ek5: 23 aralık 2017. bugün 1 senelik tedavi sürecini tamamladık. çekilen tomografi temiz çıktı ve artık kontrol süreci devam edecek. 1 ay sonrası için kolonoskopi ve endoskopi, 3 ay sonrası için tekrar tomografi istendi. ilk 2-3 sene tekrar nüks etme olasılığı yüksek olduğu için yakın takip gerekiyormuş.

    ek6: 31 ocak itibariyle kontroller temiz çıktı. bundan sonra 3 ayda bir tomografi, kan testi ve kolonoskopi yapılarak süreç devam edecek.

    ek7: 8 mayıs 2018 günü babam gaz sancısı şikayeti ile hastaneye gitti. çekilen filmle ince bagırsak yapışması teşhisi konuldu ve hastaneye yattı. serum ile beslenerek açılması için tedavi uygulanıyor. ethem geçim hocayı aradık hemen sürecin normal olduğunu ve tedavinin 3 gün sürebileceğini söyledi. bol bol lifli gıdalar yemesi gerekiyormuş bagırsak ameliyatı geçirenlerin. babama da erik ve kiraz yesin dedi. 11 mayıs sabahı bagırsak düzeldi ve taburcu edildi. çok şükür ameliyata gerek kalmadı.

    ek8: 15 mayıs 2018 itibariyle durumu bildiriyorum. kakasını tutma problemi yaşayan babamda olumlu yönde gelişme mevcut, artık hissedip çok sıkışmadığı veya ishal olmadığı sürece tutabiliyor. gaz problemleri hala devam ediyor. şu aralar kabuğu soyulmuş salatalık yiyor ve iyi geldiğini gördük.

    ek9: 4 ekim 2018 itibariyle kontrolleri temiz çıktı hersey yolunda şükür. yeni bir bilgi vermek adına, bentonit kil içmenin yeni kanser teşhisi konulan arkadaşımdan faydalı olduğunu öğrendim. babam için de alıp deneyeceğiz. herkes için faydalı aslında araştırılmasını tavsiye ederim.

    ek10: 15 aralık 2018 günü daha önce doktorumuzla görüşmemiz üzerine akay hastanesine gittik ve sabah 7.30 da kolonoskopi yapıldı. ameliyat sonrası ilk kolonoskopi. doktorun dediğine göre bir polip yakılmış. bir de ameliyat bölgesinde oluşan lezyondan biyopsi alınmış. nüks de olabilir tedavi etkisi de dedi. 3 gün sonra sonuç çıkacak ve biz tekrar stres olduk.

    ek11: 20 aralık 2018 akşamı ethem hoca'yla görüştük, sonuçlar bizi mutlu etti, şükürler olsun. nüks olayı olmadığını, sadece doku zedelenmesi olduğunu söyledi hocamız. darısı tüm iyi haber bekleyen hastaların başına.

    ek12: 7 şubat 2019 tarihinde babam bağırsak tıkanması nedeniyle tekrar hastaneye yattı. bu 2. kez olduğu için süreci biliyorduk o nedenle çok panik olmadık. hastanede 2 gün serum verilerek ve lağman yapılarak problem çözüldü ve 8 şubatta taburcu edildi. bu sefer ki doktor da radyoterapinin yan etkisi olduğunu belirtti.

    ek13: benzer hastalık sürecinden geçen insanlardan gelen sorulara yazdıklarımı da bilgi olarak eklemek istiyorum.

    -babamın hastalığı 2-3. evre arasıydı. lenf düğümlerine yayılmıştı sadece. önce kemoterapi ve radyoterapi aldı o nedenle sonrasında ameliyat oldu.
    -öncelikle hastanızın psikolojisi çok önemli bu nedenle ona hep olumlu konuşun. biz babama erken teşhis dedik mesela hiç bilmedi evresini. kesin iyileşeceksin dedik hep. siz de benzer yöntem uygulayın çünkü psikoloji en önemli şey.
    -yemek kısmı önemli sık sık öğünler şeklinde az az yiyordu. babam onu yaşam standardı haline getirdi. her sabah mutlaka 2 yumurta yer haşlanmış. yanında kahvaltısı işte. öğlen ve akşam yemekleri dışında ara öğünler olarak yogurt, meyve ve kuruyemiş yiyor. turşu çok faydalı bağırsak için, yüksek miktarda yararlı bakteri içeriyor çünkü babam turşu da tüketiyor bu nedenle. ayrıca doktorumuz lifli yiyeceklerin yararlı olduğunu söylemişti ve özellikle erik ve kiraz tavsiye etmişti. yazın her gün mutlaka bi taban erik kiraz yiyordu.
    -çim suyuna gelince evet bıçak değmemesi gerekiyor biz sıkma aletini bulana kadar mecburen rondoda yapıyorduk. sonra soğuk sıkım çim suyu sıkma aleti bulduk ve onda yapıyoruz. aç karnına yemeklerden önce içilirse en çok faydayı verdiği belirtiliyor biz öyle yapıyoruz.
    -suni şeker tüketilmemesi iyi olur. babam her türlü suni şeker içeren besini hayatından çıkardı. şeker çünkü kanser hücrelerini besliyor.

    ek14: bu ek bilgiyi babam değil ama sevdiğim birinin tedavi sürecindeki gelişmelere istinaden aktarmak istiyorum. kendisi de kolon kanseri idi ancak karaciğere metastaz yapmıştı. aldığı kemoterapilerle çözüm olmayınca geçtiğimiz hata kurul ırreversible electroporation
    yönteminin uygulanması kararını aldı. tabi hasta ve yakınları bu yöntemi bilmediği için henüz araştırma aşamasındalar. benim de ilk kez duyduğum birşeydi ve konuyla ilgili birazcık araştırma yaparak tümör ablasyonu ve ırreversible electroporation ile ilgili genel 2 paylaşım yaptım.

    ek15: 2 haziran 2019 gelinen durum itibariyle 2 sene önce gittiğimiz tatilde babam sadece ayaklarını denize sokabiliyorken şu an denize giriyor. gidişat hep daha iyiye oldu. benzer süreçleri geçiren kişiler asla umudunu kaybetmemeli. insan yaşadığı sürece umut hep vardır.

    ek16: 18 haziran 2019 bugün babam 3 aylık rutin kontrolü için tomografi çektirdi ve kan testi yapıldı. kan testinde bazı değerler yüksek çıkmış biraz ama tomografi sonucuna göre durum netlik kazanacak. tüm hastalara içi sıra benim babama da sağlık versin allah.

    ek17: 23 haziran 2019'da babam bağırsak yapışması ile hastaneye kaldırıldı. daha önce de yaşadığımız için süreci biliyorduk. serum tedavisi ve lavman yapılarak bağırsağın açılması beklendi. 3 gün içinde açılmazsa ameliyat edilmesi gerekiyordu, şükür ki 3. gün açıldı.

    ek18: 27 haziran'da yapılan kan tahlili ve tomografi sonuçlarını doktorlarına gösterdik. tomografiler temizdi ancak kandaki cea değeri üst sınırın üstünde olduğu için doktorumuz (bkz: pozitron emisyon tomografisi) istedi. haftaya yaptırıp, sonucuna göre yolumuz belli olacak. hepimiz inşallah kötü olmaz diye dua ediyoruz. herkes birbirinden saklamaya çalışsa da evde yıldız savaşları var resmen, gerilim ve stresin enerjisi hissediliyor.

    ek19: 6 temmuz 2019 günü, bir gün önce çekilen pet bt'nin sonucu aldık, çok şükür temiz çıktı. sonucu almadan önce hastayım ben bir yere gidemem diyen babam, sonucu aldıktan sonra bizi nereye gezmeye götürüyorsun dedi * allah kimseyi korktuğuna uğratmasın.

    ek20: 26 eylül 2019 günü çekilen tomografi ve kan sonuçlarını doktorumuza gösterdik, herşeyin iyi olduğunu söyledi. ameliyat sonrası 3 ayda bir tomografi ve kan tahlili yapılıyor ve kontrole gidiyorduk. doktorumuz bundan sonra 6 ayda bir gelmemizi söyledi. ayrıca senede 1 kolonoskopi yapılıyor kontrol için.

    ek21: 28 aralık 2019 günü senelik kolonoskopisi yapıldı. doktor polipler olduğunu ve onları aldığını söyledi. bundan sonra 6 ayda bir gideceğiz. polip üreten bir bağırsak almamız lazım dedi doktorumuz. alınan parçalar patolojiye gönderildi ve bundan sonra sonuç bekleyeceğiz.

    ek22: 8 ocak 2020 patoloji sonuçları geldi. alınan parçalar kansere dönmek üzereymiş doktor tam zamanında müdahale edildiğini söyledi. 6 ay sonra tekrar kolonoskopi yapılacak.

    ek23: 24 mart 2020 haftası babamın rutin 3 aylık kontrolü olacaktı ancak coronavirus salgını nedeniyle gelmelerini istemedim. çünkü zaten ciğerlerinde problem var ve virus öldürebilir. zaten hastanedeki randevu da iptal edildi. babam da kontrolde kanser çıksa ne yapacaklar boşver haklısın dedi. beklemedeyiz.

    ek24: 2 haziran 2020 corona nedeniyle kontrol için gelemedi babam ancak doktora sorduk ve tomografi ile kan tahlilini memlekette yaptırdı geçen hafta. bugün de sonuçları ben doktora götürdüm. herşey yolunda ve güzel dedi doktor. bundan sonra onkolog kontrollerimiz 6 ayda bir olacak.

    ek25: 26 haziran 2020 günü babamın 6 aylık kolonoskopi kontrolü yapıldı. daha önce polipler olduğu için 6 ayda bir yapalım demişti doktor. bu kontrolde herşey temiz çıktı ve 6 aylık sürecimiz 1 yıla uzadı. buraya olumlu olumsuz herşeyi yazıyorum ki bir nebze umut ışığı olsun aynı süreçten geçenler için.

    ek26: 22 aralık 2020 günü babamın 6 aylık kontrolü vardı, corona sebebiyle memlekette tahliller yapıldı ve doktoruna ben götürdüm. doktor herşeyin iyi olduğunu belirtti. darısı tüm hastalara...

    ek27: şu an yazacağım bilgiler babamla ilgili değil sözlükten benzer süreçleri yaşayan bir yazar arkadaşın babasıyla ilgili verdiği bilgileri faydası olur başkaları için de diye paylaşıyorum. kendisine de teşekkür ederiz umarım babası çok çok iyi olur.

    “bilginiz olması açısından: bugün kontrolümüz vardı, cea değerinin yüksekliği guatır kaynaklı da olabiliyormuş. o yüzden doktor ultrason talep etti. şu bilgiyi de vermek isterim: diyelim ki cea yüksek çıktı. ve pet/ct yapıldı, sonuç temiz çıktı. eğer hareketlenme(kanser oluşumu) çok küçükse bu cea'yı yükseltebilir ama pet bunu yine de tespit edemeyebilir, pet'inradarına takılmayabilirmış bu bilgiyi doktor verdi.”

    ek28: pandemiden dolayı babamın 2021 temmuz ayında yapılması gereken kolonoskopisini yaptırmadık. kan ve tomografi sonuçlarını doktorumuza ilettik hersey normal dedi. kolonoskopiyi eylül ayına öteledik.

    ek29: 2021 eylüldeki kan tahlillerinde bazı değerler yüksek çıkınca onkoloğumuz kolonoskopi ve endoskopi istedi. 15 eylülde kolonoskopi yapıldı ve şükür temiz çıktı. endoskopide ise patolojiye parça gitti. patolojiye giden parça da temiz çıktı ve sonraki kontrolü bekliyoruz.

    ek30: 6 aylık kontrolümüzü 2022 mart'ın son haftası yaptırdık. doktor sonuçları iyi buldu ve bundan sonraki 6 ayda da bişey çıkmazsa artık senede bir gelin dedi. ayrıca kolonoskopi için de 2 senede bir yapılsa yeterli dedi. darısı benzer süreci yaşayan tüm hastaların başına.

    ek31: 14 eylülde rutin kontrolümüz vardı. cea değeri 5.13 çıktığı için babam tedirgindi. doktor tomografi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini ve tomografinin temiz olduğunu söyledi. ayrıca yakın zamanda geçirdiği covid etkisinden de olabileceğini belirtti. her ihtimale karşı 2 ay sonra kan tahlili istedi.

    ek32: 25 mart 2023 de rutin kontrolümüze gittik. cea değeri 3.67 ye düşmüştü. herşey normal dedi doktorumuz ve 1 yıl sonra gelin dedi.

    ek33: 24 kasım 2023'de 2 senede 1 yapılan kolonoskopi yapıldı ve doktor tertemiz olduğunu söyledi.
  • babam 2 yıl önce, 67 yaşında evre 3 tanısı aldı. lenf bezleri tutulumu var ve uzak organ metastazı yoktu. ameliyat sonrası 8 kür kemoterapi alması planlandı ancak doktor 6 kürden sonra tedaviyi sonlandırdı.

    ameliyat ve sonraki kemoterapi süreci çok sancılı. babamın benden başka kimsesi yok, ca-19 marker'ı 200, 300 olduğu dönemde sakladım hiç göstermedim ona. kemoterapiden sonra titreyerek eve gitmeleri, ishal, uykusuzluk, psikolojik bozukluklar hepsini en üst seviye yaşadık birlikte.

    şu an babam karşımda. beraber bira içiyoruz. tek derdimiz de televizyonun kumandası kayıp, kanal değiştiremiyoruz.

    hastalara ve hasta yakınları için bir örnek olsun diye yazdım bunları. kolay olmayacak ama geçecek gidecek arkadaşlar. sabredin. doktorunuza inanın.

    20.11.2019 güncellemesi: bu akşam kanser ile ilgili okuyordum, aklıma düştü bu yazdıklarım.

    babam taş gibi. hiç bir sağlık sorunu yok.

    05.05.2021 güncellemesi: bu akşam yine kanser ile ilgili okuyordum.

    babam çok iyi. ca-19 değerleri uzun süredir 30 - 40 arasında seyrediyor. benim için de yaşadıklarımız uzak bir hatıra olarak kaldı.

    babamın bu hastalık ile ilgili bir sıkıntısı olmadıkça burayı güncellemeyeceğim.
  • bu yıl yazlıkta biraz sancılı kaka yapmaya başladım. denizdi, ıslak mayoyoydu, klimaydı, dedim. ama biraz da dışkımda kan vardı. hemoroid oluyorum galiba, dedim. yine de internete girdim: dışkıda kan ciddi rahatsızlıkların başlangıcı olabilir!!! hemen izmirde tahliller yaptırdım. iki ayrı hastaneye sonuçları gösterdim: kolon kaseri aşama iki. amaliyat oldum. izmir başkent hastanesinde süper doktor varlık erol tarafından amaliyat oldum. neyseki kalın bağırsaktaki iki ceviz büyüklüğündeki kanserli kist ancak bağırsak duvarına dayanmış, oradan karaciğere, pankreasa falan geçememiş. erken teşhis çoook acılı bir süreç yaşamamı engelemiş oldu. kanserli kistin olduğu kalın bağırsak 5 santim önünden ve 5 santim arkasından kesilip alındı, bağırsak metal bir zımbayla birleştirildi. bir hafta hastanede kaldım. 3 gün aç susuz, sonra bir bardak su, sonra iki öğün çorba, sonra hafif yemek, derken 3 - 4 hafta sonra yaram iyileşti, dikiş tuttu. hapşırmak, yataktan çıkmak - girmek, tuvalet, banyo falan zor bir süreçti... şimdi koruma amaçlı xeloda kemoterapi hapları alıyorum, sabah akşam 4'er tane. iki hafta alıp, bir hafta dinleniyorum. her iki hafta sonunda kan testlerini doktor görüyor. 6 defa sürecek bu durum. sonra yıllık rutin kontroller... atlattım sayılır. ucuz atlattım hem de... artık işim kebap :))
    valla erken teşhisi herkese tavsiye ediyorum...
  • türkiye cumhuriyetinin tek kurtuluş ümididir.
  • aman şöyle şöyle yapın, aman böyle yapmayın diyecek kadar bilgili değilim ancak babam bu süreçten geçtiği için öğrendiğim ufak tefek hap bilgileri buradan paylaşmak istiyorum.

    babamın 2013'te kolon kanseri olmasıyla sonuçlanan süreç üç aşağı beş yukarı şu şekilde gelişti: ilk başta normalden çok daha fazla büyük tuvalete çıkma durumu oldu. yani normal insanlar günde 1-2 kez tuvalete çıkarken, babam 4-5 kez tuvalete çıkmaya başladı. tuvalete gittiği zaman hafif bir acı oluyormuş ancak bizim bundan bir süre haberimiz yoktu. bütün bunlara bir de kanlı dışkı eklenince kendisi şüphelenmeye başlamış ve doktora gitmeye karar vermiş.

    bu süreç yaklaşık 2-3 hafta kadar sürmüş ve bu süreçte kanser 2. aşamadan 3. aşamaya geçmek üzereymiş. bu kadar kısa bir süre içinde bile kanserli hücrelerin bağırsaklardan, lenflere doğru yayılmaya başladığını söylemişti doktorlar ve babamı birkaç gün içinde ameliyata aldılar. bu ameliyatta bağırsağın yaklaşık 20-25 cm'lik bir bölümü alındı. eğer babamda olduğu gibi kanser lenflere doğru yayılmamış olsaydı, radyoterapi ve kemoterapi olmadan bile tedavi edilebilecek bir hastalık, bu da kısmen 'olumlu' yönü. ama babamda bahsettiğim yayılma durumundan ötürü radyoterapi ve kemoterapi tedavileri uygulandı. (belki de hastalığın en zor kısmı buydu, çünkü vücutta bir takım tahribata sebep oldu bu tedaviler. parmak uçlarında duyu kaybı, kalçada neredeyse kronik bir hale gelen ağrı hali vs...)

    babam tedaviden sonra kanseri yenmişti ama hiçbir zaman eski hayatına tam olarak dönemedi. çok sık tuvalete çıkma hali, bağırsaklarda dönem dönem yaşanan tıkanmalar, şunlar, bunlar derken hastane ile bağlarımız bir türlü tam anlamıyla kopamadı. geçenlerde yine az önce bahsettiğim sıkıntılar sebebiyle doktora gittiğimizde öğrendik ki kanser yine nüksetmiş. babam yeniden bir ameliyat geçirdi ve hasarlı bölüm makata çok yakın bir yerde olduğu için doktorlar makatın kapatılmasına karar verdiler. artık dışkısını karnının sol tarafına yapılan bir torba aracılığıyla yapıyor. bu babamın ve bizim hayatımızda neleri değiştirecek, henüz bilmiyoruz. ama torbanın, kanserli bölümün makata yakın oluşu gibi babama özgü olan bir takım durumlardan dolayı takıldığını yineleyeyim. yani bu hastalıkta torbanın takılması kaçınılmaz gibi bir durum yok.

    son olarak da bu kanser türünden nasıl korunulur, ona bir değineyim. babamın doktorunun önerdiği ve amerikan menşeili ulusal kanser enstitüsü'nün sitesine göre kolon kanserinin iki tane büyük sebebi var. birincisi hareketsiz bir yaşam. ikincisi de sigara. bu sebeplere aşırı alkol tüketimi de eklenebilir. o yüzden kolon kanserinden korunmak için düzenli olarak spor yapmak, sigarayı bırakmak, alkol tüketimini ise olabildiğince azaltmak gerekiyor. birinci dereceden bir yakınınızda kolon kanseri varsa, doktorlar 40 yaşından sonra 5 yılda bir kolonoskopi yapılmasını öneriyor. zira kolon kanserine sebep olan polipler kolonoskopiyle tespit edilebiliyor ve vücuttan temizlenebiliyor. böylece kolon kanseri olma olasılığınız ortadan kaldırılıyor. 50 yaşından sonra kolon kanseri riskinin arttığını da ekleyeyim bu arada.

    size anlattıklarımın bir kısmı babamın deneyimleri, bir diğer kısmı da doktorların tavsiye ettiği sitelerden okuyarak öğrendiğim bilgiler. sizin veya yakınınızın yaşadığı sıkıntılar, belirtler vs. çok farklı olabilir, bu ihtimali göz önünde bulundurmanızda yarar var.
  • öncelikle hastalığa yakalanan herkese acil şifalar dilerim. babamın da yakalandığı bir hastalıktı. kendisi tedavisini antalyadaki özel bir hastanede gördü. prof. dr. mustafa özdoğan, doç. dr. şeyda gündüz babamın tedavisini takip ettiler.

    ağustos 2019' da babama 4. evre kolon kanseri teşhisi koyuldu. karaciğerde metastaz vardı. ben bu terimleri ne yazık ki babamın rahatsızlığı sebebiyle öğrendim, o zamanlar bana 4. evre ne demekmiş, metastaz neymiş diye sorduklarında öğrenmek durumunda kalmadıkları için bu insanların çok şanslı olduğunu düşünüyordum.

    tedavi süreci 6 aylık kemoterapi ile devam etti. önce haftada 1 gün 24 saat şeklinde verdiler, daha sonra akıllı ilaca başlandı ve 2 haftada 48 saat kemoterapilerini aldı. bu süreçte babamda beslenmesine etki edecek kadar mide bulantısı olmadı, ben şehir dışında ondan uzaktaydım ama kendisini gözlemleyebildiğim kadarıyla metabolik olarak da bu ilaçlar bünyesini çok zayıflatmadı, kemoterapiden çıkıp arabasıyla evine gelebiliyordu.

    ilk haftalarda ise babam hastalığını bir türlü kabullenemediği için hala çalışıyor hatta şehir dışı görevlere gidiyordu. bu görevlerden birinde ciddi kalp çarpıntısı yaşadı, ilaçların yan etkisi ve muhtemelen babamın dur durak bilmemesinden kaynaklı vücudunun ona bir uyarısıydı. sonra sakinleşti zaten.

    bu aşamalarda moralinin gerçekten bozulduğu zamanlar oldu, babam karakter olarak biraz pimpirikli bir insandır, her işini kendi yapmak ister kimseden bişey ummaz. o yüzden hastalık onu aslında psikolojik olarak çok zorladı. fiziksel olarak kirpikleri ve kaşları dökülmedi, saçları biraz döküldü çok ta dökülmedi, ama babam yine de kafasını kazıttı. bıyık bıraktı o yüzden çok fazla bu dökülme olayı canını sıkmadı. ilerleyen aşamalarda alerji oldu. gözlerine kadar döküntü yaşadı. burada doktorun verdiği merhem çok işe yaramadı ama evde normalde de kullandıkları bıttım sabunu babamın bu yaralarını iyileştirdi.

    sonuç olarak kemoterapilerle babamın kanseri ameliyat ile alınabilecek boyutlara küçüldü, karaciğer temizlendi. lenflerdekini de ameliyatla aldılar.

    babamın en büyük korkularından biri de ameliyatta bağırsağın ucunun dışarıya verilecek olmasıydı, ameliyat sabahı kolonoskopide tümörlü hücrenin makata uzaklığından dolayı buna %90 ihtimalle gerek olmayacağını cerrahımız prof. dr. alihan gürkan hocamız söyledi dolayısıyla babam da ameliyata morali yüksek girdi, ameliyat esnasında ise kolonoskopide hücrenin yanlış işaretlendiğini ve belirlenen yerden daha çok makata yakın olduğunu tespit etmişler(ameliyatta tekrar kolonoskopi yapmışlar) ve alihan hoca babamın psikolojisini de göz önünde bulundurarak riski göze alıp bağırsağı dışarı vermediğini söyledi. tabii biz bunu duyunca kolonoskopiyi yapan arkadaşa bayaa bi sövdük ama her işte bir hayır var aslında öteki türlü olsaydı babam ameliyata çok düşük bir moralle girecekti ve moral iyileşmede emin olun en büyük etken. zaten ameliyattan çıktıktan sonra 10 dk da bir kendisine torbanın takılıp takılmadığını sordu. ameliyat çok şükür sıkıntısız geçti. parça alındı, sonrasında 1 hafta sıvı beslendi. burada babama midesini kçülttürmüş olanların diyetini uyguladık netten bulabilirsiniz. saat saat ve gün gün ne içeceğini program halinde yazdık ,çok faydalı oldu. daha sonra yavaş yavaş püre ve katı gıdaya geçiş yaptı.

    şuan babam evde hap halinde kemoterapiye devam ediyor, 4 kür halinde alıyor, kürler arasında kan tahliline bakılıyor ve devam ediliyor, 4 kürün sonunda tekrar pet çekilecek umarım herşey yolunda gider. şuan babam iyi , zaten corona sebebiyle evden çıkmıyor, annem ne pişirirse onu yiyor, annemin aktardığı kadarıyla ateş, tansiyon, kusma ishal durumları olmadı. stabil devam ediyor sadece daha kolay yoruluyor.

    doktor ekibinden ve hastaneden bahsedecek olursam biz sonuna kadar doktorlarımıza güvendik şuana kadar bir problem yaşamadık, mustafa hoca ve şeyda hoca gerçekten koordineli çalışıyorlar, biz şeyda hocaya randevu alsak dahi mustafa hoca oradaysa babamı görüyordu, çok fazla konuşamıyorsunuz şöyle böyle diye anlatmıyor ama görünmesi bile size moral ve güven veriyor, hele babamın sırtını sıvazlayıp iyisin maşallah dediği zamanlar dünya babamın oluyordu. şeyda hoca bu süreçte daha çok bilgi aktaran taraftı, çok memnunduk kendisinden buradan da allah da ondan razı olsun demek istiyorum, babama kurtuldun haberini verdikten sonra sarılıp birlikte ağlamışlar bu çok önemli bir tavır, çünkü her hasta bir insan; bir vaka değil, bir doktorun bu duyguyu kaybetmemesi gerekiyor bence. hastane de gayet iyiydi evet biraz tuzlu ama dr ekibi bize olayın ticarete dönüşmediğini hissettirdi (bu süreçte insanın aklına bu konuyla alakalı çok soru takılıyor, kürleri gereksiz mi uzatıyorlar hastanede yatırmak için para almak için acaba vs. gibi )mesela prof muayenesi ile doçent muayenesi arasında ciddi fiyat farkı var ama doçente randevu alsan da prof da gelip muayenene katılabiliyor, bana para ödememiş ki demiyor. hastane hemşireleri de esprili, tatlılardı. hatta annemin bi tespiti ne kadar doğru bilemem bu hastaların morali ihtiyacı olduğu için onların da buna özel seçildiğini düşünmüş.

    sonuç olarak babam çok şükür şuan iyi, yaşam ömrü biçilen bir başlangıçtan atlattın artık a kadar geldik. inşallah böyle devam ederiz, babam hastalığını kimseye söylemedi kardeşlerine bile, kimseye de çok gözükmedi bu süreçte çünkü gerçekten bunu duymak moralini bozuyordu, iyi de oldu bence kafası karışmadı, teselli edilmedi, lüzumsuz insanlarla muhattap olup daha fazla morali bozulmadı. çünkü bu hastalıkta en büyük etken kesinlikle moral.

    uzun yazdım biraz ama umarım faydası olur okuyanlara, tüm şifa bekleyenlere allahtan şifa dilerim.
  • kalın bağırsak kanserine verilen isimdir. eğer babanızın da bu hastalığa sahip olduğunu öğrendiyseniz daha da yakından tanımak istersiniz hastalığı.

    2 gün önce aldık hastalık haberini ve iki gündür aklı başında düşünemiyorum. henüz evresini diğer organlara sıçrayıp sıçramadıgını dahi bilmiyoruz. tek umudumuz sadece bağırsakta kalmış olması ve bunun için dua ediyoruz.

    babam en zayıf noktam.. rabbim kimseye erken acısını yaşatmasın..
  • 50 yaşından sonra 1-2 senede bir gaytada gizli kan testi ve rektal tuşe yaptırıp, 10 senede 1 kolonoskopi veya 5 senede 1 sigmoidoskopi yaptırmanızın erken teşhisle hayatınızı kurtarabileceği kanser türü.
  • edit: asla umutsuzluğa kapılmayın. babam 4. kontrolden de tertemiz çıktı. artık tamamen bu kabusun bittiğini düşünüyoruz ama yine de temkinliyiz. beslenmesine çok dikkat ediyoruz. ekstra bir not ise; bize bazı yarım akıllılar tarafından kemoterapi almayın, bitkisel ilaçlar ile tedavi edeceğiz dendi. biz onların ağzına kürekle vurup defettik, sizde öyle yapın. insan hayatı üzerinden para kaygısı güden çokça kansız var.

    iki ay önce babama tanısı konan, tıp dilinde "kolon ca" denen hastalıktır. hastalığı teşhis, ameliyat ve tedavi ile ilgili naçizane bilgiler vereceğim. tedavi süreci devam ettiği için, buraları belli aralıklarla güncellemeyi düşünüyorum.

    babam kendisini yaklaşık 7-8 aydır halsiz hissediyordu ve bu sırada geçmişte kalp rahatsızlığı olduğu için kardiyolojiye gidip muayene oldu. sonrasında anjiyo yapıldı ama herhangi bir sorun olmadığı söylendi. tabi, halsizlik durumu devam ediyor. doktor sağolsun! yönlendirme de yapmadı ve zaman kaybetmemize sebep oldu. (sonradan öğrendik, sağ kolon kanserlerin de özellikle halsizlik, yorgunluk ve kansızlık ile belli edermiş bu hastalık)

    babamın şikayetinin devam etmesi üzerine önce göğüs hastalıklarına ve sonra da nihayet dahiliye doktoruna gidildi. nispeten küçük bir şehirde genç bir doktorun sayesinde babamda kansızlık olduğu anlaşıldı. akabinde, endoskopi ve kolonoskopi yapıldı. kolonoskopi sonucunda sağ kolon bölgesinde tümör olduğu görüldü ve teşhis konmuş oldu.

    teşhisi koyan doktorun hızlı aksiyon alması ile acilen ilaçlı tomografi yapıldı. tomografi raporunun çıkmasını beklemeden iyi bir cerrah arayışına giriştik. zamanın çok önemli olduğunu biliyorduk ve yeterince zaman kaybettiğimizin de farkındaydık. bu yüzden sonraki süreçte hızlı davranmalıydık. şansımızın da yardımıyla ankara'da alanında uzman bir hoca bulduk (ismini merak edenler özelden yazabilir). buraya kadar ki süreç yaklaşık 5 ay sürdü. tomografi raporunun çıkması ve ameliyat olması arasında geçen süre ise 3 gün. hızlı olmak bu hastalıkta çok ama çok önemli. bu 5 aylık süreçte pasif kaldığım için kendime çok kızıyorum ama bilemedik ne yapalım! yakın çevremizde hiç kanser hastası yoktu, kanser bize çok uzaktı yani en azından öyle düşünüyorduk...

    ameliyat kısmından da kısaca bahsetmek istiyorum.

    babamda metastaz olmadığı için ameliyata engel bir durum yoktu ve çok başarılı bir operasyonla bağırsakta ki tümörlerin hepsinin alındığını (bağırsağın 30 cm'lik kısmı) gözle görülen tüm onkolojik faktörlerin temizlendiğini söyledi. ayrıca bağırsağı dışarı vermediklerini de ekledi ki bu bizim için çok önemliydi. bu süreçte doktorumuz ile rahatça iletişim kurabiliyorduk ki bence bu tarz hastalıklarda çok önemli. kafanızda dünyalar kadar soru oluyor ve bunların cevabını almak sizi çok rahatlatıyor. doktor seçiminde bu konuyu dikkate almanızda fayda var.

    ameliyat ile alınan parça patolojiye gönderiliyor ve raporun çıkması iki haftayı buluyor. zaten hatalığın evresinin belirlendiği kısım da burası. babamda 2 nod lenf tutulumu olduğu gözlenmiş ve doktorun dediğine göre, 1 tane bile tutulum olsa 3.evre olarak adlandırılıyor, dolayısı ile babamın da 3.evre kolon kanseri olduğu anlaşıldı. bu kısımdan sonra cerrah ile vedalaşıp, tıbbi onkoloji doktorları ile tanışıyorsunuz. tedavi planlaması, ilaç seçimleri vs. onkologlar tarafından belirleniyor. doktorumuz, adjuvan tedaviye başlayacaklarını ve bunun; 6 ay süre boyunca 8 seans damardan kemoterapi ve yine aynı süre boyunca hap şeklinde alınanan kemoterapi ilaçları şeklinde uygulanacağını söyledi (bkz: oxalpin) (bkz: kapesitabin).

    babam henüz kemoterapi tedavisi başlamadı. bir çok yan etkilerinin olduğu ve sürecin en zor safhası olduğunu biliyoruz. moral ve motivasyon çok önemli. hasta yakınlarına çok iş düşen bir süreç. şunu biliyoruz ki; tedavisi olmayan bir hastalık değil, en büyük motivasyon kaynağımız ise bu. iyileşeceğine ve uzun yıllar sağlıkla yaşayacağına inancımı tam. umarım sağlığına kavuştuğunu da bu entry altında paylaşabilirim.

    tüm hastalara acil şifalar diliyorum.

    bundan sonraki süreç ile ilgili belli aralıklarla bilgi vereceğim.

    edit: babamın kemoterapi tedavisi tamamlandı. halsizlik ve iştahsızlık gibi normal kabul edilen yan etkiler dışında, bu süreçte ciddi bi yan etki ile karşılaşmadık. sadece ilaçların yaygın yan etkisi olan nöropati ve mide bulantısı oldu. bu durumu da babamı hertürlü soğuktan koruyarak egale ettik. yanından termos eksik olmuyordu. sadece termostan ılık-sıcak arası suyu içebiliyordu.

    tedavi sonrası ilaçlı tomografi ile tarama yapıldı ve hastalığı yendiği doktoru tarafından söylendi. nüks etme durumuna karşı 2 yıl boyunca her 3 ayda kontroller olacak. bunun dışında, normal hayatına geri dönebilir dendi.

    zorlu süreci mutlu bir son ile tamamladık. tüm aile için gerçekten de sancılı geçti. allah tekrar karşılaştırmasın ve tüm şifa bekleyenlere yardım etsin.
  • yukarıda bu hastalığın belirtileri olarak şunlar sıralanmış, aynen kopyalıyorum:

    "dışkılama yapılsa dahil bağırsağın tam boşalmamış hissedilmesi
    dışkılama düzeninin bozulması (ishal, kabız)
    kanama veya dışkıda kan görülmesi
    dışkılama yaparken ağrı hissedilmesi
    dışkıda şeffaf bir salgı görülmesi
    karın ağrısı ve şişlik"

    arkadaşlar bu bilgileri size "colon cancer symptoms" yazdığınızda google da verir ancak bağırsağın pek çok hastalığı bu belirtileri yapar, aklıma ilk gelen gastroenterit olmakla birlikte irritable bağırsak sendromu ve inflamatuvar bağırsak hastalıkları (ülseratif kolit, crohn vs.) bunların hepsini doğrudan veya dolaylı olarak yapar (misal ibs kanama yapmaz ama kabızlık yüzünden hemoroide zemin hazırlayıp kanamayı oradan getirebilir, şeffaf salgı denilen mukus ise zaten ibs'nin primer semptomları arasına girer).

    kolon gibi bir organın verebileceği belirtiler zaten sınırlıdır, kolon kanseri dahil olmak üzere çoğu hastalık bunların hepsini yapabileceği gibi hiçbir belirti vermeyip kan tahlilinde çıkan bir anemi yüzünden de bulunabilir. o yüzden bu ve benzeri entryleri okuyup da kendinize/yakınınıza kolon kanseri teşhisi koymak yerine doktora gidin. risk durumuna göre 30/40/50 yaşlarından sonra düzenli kolonoskopi yaptırın.

    kolon kanseri, kolondaki iyi huylu oluşumlar olan poliplerden köken alır. poliplerin çok büyük çoğunluğu kansere dönüşmez ama kolon kanserinin kökeni %99 oranında poliplerden gelir. bir polipin sıfırdan başlayıp da kansere dönüşmesi neredeyse 10 seneyi bulur. bu yüzden düzenli kolonoskopi ile bu hastalığın kafasını ezebilirsiniz.

    annemden 2013 yılında sigmoid kolondan yumruk büyüklüğünde tümör alındı, tümör bağırsağı delip mideye yapışmış ama lenf metastazı yapmamıştı. sayılan bunca belirtiye rağmen annemin aslında şikayetçi olduğu konu halsizlik, yorgunluktu, ki o da zaten tümörün yarattığı kanama yüzünden oluşan anemi sebepliydi. son günlerde de artık batın içi enfeksiyon yaşamaya başladığı için ateşi yükselmişti de öyle gitmeyi kabul etmişti hastaneye. annem ameliyat oldu, birkaç sene kolostomi ile yaşadı, kemoterapi aldı (tümör büyük olduğu için üçüncü evre olmasına rağmen dördüncü evre protokolü vermişler), sonra kolostomi kapatıldı ve şimdi yıllık takiplerdeyiz, ocak ayında bu hastalık başımızdan geçeli 9 sene olmuş olacak.

    yukarıdaki belirtilerin çoğunluğu herkesin hayatında dönem dönem yaşadığı belirtiler oldukları için geçiştirilmeleri çok olağan zira her karın ağrısında, ishal/kabızda kolon kanseriyim diye evham yaparsanız kanser değilseniz bile sinir hastası olursunuz.

    evham yapmayın, kolonoskopi yaptırın, özellikle aile büyüklerinize. şikayetleri olmasa bile yaptırın, belki kolonlarında sekiz yaşında ve kötü niyetli bir polip vardır ve sizi türlü problemle uğraştırmadan önce yakalar kafasını ezerler, rahat edersiniz.
hesabın var mı? giriş yap