• nasıl desem. bu film sanki iki katmanlı gibiydi. açılışından son sahnesine kadar. bir sınıf, 30 tane bağırıp çağıran aptal şımarık öğrenci ve diğer yanda onlara hayatlarının dersini vermeyi kendine görev edinmiş bir öğretmen. sakince konuşan. bütün o gürültüler ve hareketlilikte, ağır çekimlerle ve duygusalca konuşan. ilk 10 dakikasından insanın kalbi çarpmaya başlıyor. ağır çekimde hayatın büyülü güzelliği, çığırtkan japonelere alışamamak. nereye gideceğini merak ediyorsunuz filmin. herşey iki katmanlı devam ediyor. sanki görüntüler filmden konudan bağımsız hareket halindeler. bir yanda kan revan, iritasyon, delilik diğer yanda dingin ağır çekimler archive ve radiohead eşliğinde. hayat ağır çekimde ne güzelmiş. kanlar, tuale fırçayla kırmızı yağlıboya fırlatılıyormuşçasına güzel fışkırıyor. bir intikam sözkonusu ve olayın çevresindekilerin itirafları. bütün bu olaylar olurken, bulutlara takılıyor gözümüz, ya da çatıda takılan gölgelere. vahşet hiç bu kadar şariane olmamıştı.
  • öncelikle;

    (bkz: lan)

    --- spoiler ---

    öğretmen abla ile başlayan ve çocukların tuvalete koşturmasıyla sona eren yaklaşık 30 dakikalık bölümden süper kısa film olurmuş. o sahneden sonraki geçişte bi doğruldum "noldu lan film mi bitti?" diye.

    --- spoiler ---

    gerçekten iyi film. gece gece ayaklandırır insanı. hele ki filmin müzikleri. nam nam nam...nam nam nam... *
  • "gerilim" kurgusu altında bu zamana kadar izlediğim en sağlam filmler içersinde değil ilk 5 ilk üçe rahatlıkla oynayacak kalitede bir filmdi.. sahi ben en son hollywood un gerilim diye önümüze ısıtıp sunduğu hangi filmi beğenmiştim hatırlayamadım birden.

    --- spoiler ---

    annesini bıçakla öldüren ve kafayı sıyıran japon çocuğun inanılmaz oyunculuğu gerçekten taktire şayan

    --- spoiler ---
  • konu ve kurgu güzelliği dışında yönetmenlik de sıradışı ve başarılı.
  • müthiş bir intikam hikayesini anlatan japon gerilim filmi. film boyunca bölüm bölüm itirafları seyrediyoruz. kızı öldürülen bir öğretmenin sınıftaki konuşmasıyla başlıyor, daha sonra diğer kahramanların itiraflarıyla olay örgüsü tamamlanıyor. birçok sahne slowmotion çekilmiş. bu sahnelerin üzerine bir de kaliteli müzikler gelince filmin karanlığına iyice kaptırıyorsunuz kendinizi. karakterlerin psikolojileri de kendi konuşmalarıyla çok iyi aktarılmış. ucu açık ve bazılarını tatmin etmeyen bir sonu olsa da kesinlikle izlenilmesi gereken bir film.
  • öğretmenle şaka olmaz temalı bir film.
  • 1 saat 45 dakika boyunca vay amına koyim diye izleten mükemmel bir japon filmi. sanat filmi tarzı çekimler ve müzik seçimleri falan çok iyi. daha başından kendine çekiyor ve uyuşturuyor beyni. anime izler gibi izlemeye başlıyorsunuz. filmde bildiğin her şey var. aksiyon, dram, intikam, gerilim, gizem, felsefe, vahşet vs. daha sayarım da bitmez. filmin daha başında "noldu lan" demeye başlayıp ortasında "şimdi nooluyo lan" demeye devam ediyorsunuz ama sonunda olayları güzelce bağlıyorsunuz merak etmeyin. japon sineması iyi. baya iyi. ama anime izler gibi izlemek lazım yoksa saçma gelir.

    yalnız 13 yaşındaki çocukları izlerken "oha bunlar bildiğin yetişkin gibi zeki ve düşünebiliyorlar" diyip bizim türk çocuklarıyla kıyaslamayın. yoksa komik oluyor. zira bizim çocuklar "ehe nası koydum amaa" diye ortada gezinip internet kafeden çıkmıyorlar.
  • oscar11 için ilk 8'e girebilmiş ama maalesef ilk 5'e kalamamış, hakkı yenmiştir. oldboy'u kıskandıracak bir senaryoya, kurguya sahiptir. ilk izlenildiğinde "noli la" ifadesi bıraksa da suratta, sonraki izlemeler de taşlar yerien oturulur ve saygı duruşuna kalkılır. bir intikam filmi en çok bu kadar şiirsel olabilirdi.
  • bu filmi izleyipte begenmeyenine henuz rastlamadim.. her bir itiraf, her bir parca birbiriyle cok uyumlu birlestiriliyor ve sonunda bütün, her bir parcadan cok daha guzel oluyor..

    hocaanimin sinifin gurultusu icinde hic kizmadan sakin sakin, sesini yukseltmeden son dersini anlatmasi bile bir huzursuzluk nedeni.. aslinda butun karakterlerde goruluyor bu sakinlik.. belki de bu kadar sakinligin, dinginligin icinden oyle bir intikam cikmasi filmin etkisini artiriyor..

    belki de disaridan gozlemledigimiz turist caponlarin boyle bir cocukluk gecirdiklerini gormek sasirtiyor bizi.. huysuz atin ciftesi pek olur demis atalarimiz hani, her itirafta o mulayimligin, cool'lugun, olculu, mantikli karakterlerin ardindaki kisilikleri psikolojileri gormek carpiyor insani..

    her yaptiklari saygiyi begeniyi hakeden caponlarin sinemada da en iyilerden oldugunu gosteriyor film bize.. muzikler, oyunculuklar (ozellikle cocuk oyuncular), goruntu, kurgu hersey harika..

    acaba hacaanim hageden yapmis midir hic öle bir şey?
  • william shakespeare'in "yiğitlik, intikam almak değil; tahammül etmektir" sözü üzerine inşa edilen; senaryosu, kurgusu, müzikleri ve başarılı oyunculuklarıyla öne çıkan gerilim filmi.

    aslında gerilim filmi diye sınırlamak pek doğru değil, çünkü birçok sosyal mesajı da içerisinde barındırıyor: japon eğitim sisteminin -filmde anlatıldığı şekliyle- boka batmış hali, ceza hukukunda çocukların ayrıcalığı, ergenlerin duygu, düşünce ve hayal dünyası, vurdumduymazlığı, psikopatik eğilimleri, ezenler-ezilenler, yalnızlıktan delirenler, sevgisiz büyüyenler, dikkat çekmek arzusuyla kafayı sıyıranlar, intikam için yanıp tutuşanlar, türlü planlar yapanlar, hak ettikleri sonu acı şekilde yaşayanlar...

    --- spoiler ---

    filmde sürekli "her insanın hayatı değerlidir" sloganı tekrarlanmasına rağmen, öğretmenin planladığı intikamın o iki velet üzerindeki yıkıcı etkileriyle adeta içimin yağları eridi.

    ben olsam, "çekerim emaneti, s.kerim adaleti" deyip iki küçük velet için bütün hayatımı piç ederdim. elin japonu zehir gibi, elini kana bulamadan intikamın alasını aldı!

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap