• literaturde cok kullanilan ifadesel/kavramsal yapiya denir. sik kullanilan kalip ta denebilir.. ve ayni zamanda yanli$ hatirlamiyorsam matbaa'da bir cumleyi olu$turmak icin harflerin yanyana dizildigi kaliplara da deniyor idi..
  • bu kavramın anasını belleyip, vay o klişeye dokunmayayım, aman oraya basmayayım, sakın o olaya hiç girmeyeyim diyerek sikko yaşantısını güçlükle sürdürmeye çalışan adam; götünü başını o yanı bu yanı ata ata bir hal oldun, kıvırma bi. bunu bir mizah unsuru gibi sunuyor olabilirsin, belki bazen başarılı da olabilir. ama bazen sırf klişe olacak diye yapmak istediğin bir şeyden pis gibi sıyrılıp onu şakaya vuruyorsun ya, gülündüyse yalandan gülündü.
  • klise kavrami da konu ettigi olay ve olgular gibi kliselesmekten kurtulamayandir. duraganligin ve ayniligin hukum surdugu bir iklimde, statukoda klise serhi cogu zaman iceriksel bir acze, zaafa degil yuzeysel bir estetik sikintiya, yeknesakliga duyulan ilence isaret eder. bir bok anlamadiniz, izah edeyim.

    ornegin "gelir dagilimindaki adaletsizlik" bir klisedir. bu olguyu merkezilestiren, odaga alan her turlu soylem ve analiz, elestiri ve kritik gelir daglimindaki adaletsizligin surekliligi sebebiyle tekrar eder, kliseye ve ezbere duyulan sevgiyle degil. zurna da burada zirtlar: bu klise soylemi su veya bu sekilde binlerce kere duymak da olgusal bir klisedir. bu kliseler evreninde analizin konusunu sabitleyip, kliselestirene vurgu yapip sorgulmaktansa, klisenin tekrarina ve kullanana vurgu yapmak, "soylemin ayniligi, kliseligi"ne odaklanmak, "bu klise soylemlerden de gina geldi"lestirmek klise bir estetlikten baska bir sey degildir. olay ve olgular sirf klise soylemlere girmeme cekincesi ile bahis disi birakilamaz, klise saptamasini yapan zort estet, yuzeysel ve bicimsel klise tanim ve tespitinde ne kadar geri duruyorsa, klise soylemlere giren de o kadar geri durmak durumundadir.

    soylem kliselestikce soylemin temel aldigi olgu da kliselesip modasi gecse okey de, estetiksel yipranma ve asinma niteliksel yipranmaya sebebiyet vermiyor. kliseyi kullanana degil, kliseyi var eden gerceklere odaklanmak, ya da odaklanma istegi, henuz kliselesmis, ayaga dusmus bir eylem ya da pratik degil, hatirlatayim.
  • boku çıktığı halde geçerliliğini ve varlığını sürdüren durum,şey,davranış,hal,fikir,o, şu,bu.
  • kullanan kisinin yetenegini de olcer, yetenekli insanlar tarafindan uygun bicim ve yerlerde kullanildiklarinda klise olmasi farketmez, cok sukela seyler cikar ortaya, cunku klisenin kotu bir sey olmak gibi bir zorunlulugu yoktur. mesela, bir kitapta kliselerin kullanilmasi o kitabi otomatikman kotu bir kitap haline getirmez. yazarin o kliseleri inanilir bir bicimde yazip yazmadigi onemlidir. eger ki bu kliseyi okuyup "ohohoy, bir zamanlar fakir ama gururlu bir genc vardi da deseymisin?" diyorsaniz, becerememistir. klisenin guzel kullanimi konusunda ornek vermek gerekirse, benim verecegim ornek jane eyre olur. (mini not: eger klisenin kullanildigi eserin yazilma esnasinda bizim bugun klise olarak niteledigimiz sey klise degilse bile, klise klisedir. ve de iyi bir klise olmasi icin inandirici olmasi yine de sarttir). zengin adamin, kucuk ve sevimli cocuga bakmasi icin ise aldigi fakir ama gururlu dadiya asik olmasi, dadinin da adama asik olmasi mesela. veya "durun! siz evlenemezsiniz!" sahnesi. ikisi de birbirinden klise olmalarina ragmen, jane eyre'de hic batmazlar, muhtesemdirler. charlotte bronte'nin yazarliginin iyiligini kanitlarlar. boyledir kliseler, kullanabileni yuceltir, kullanamayani batirirlar.
  • vasatın suyu, ekmeği..
  • bu klişe mefhumu güzel, ben seviyorum. hatta daha net şekilde söyleyeyim "ben klişe seviyorum arkadaş!" ama durun dağılmayin. neden seviyorum, çünkü klişe güzeldir, en az kilis, kilise, kilitoris ve killing kadar güzeldir. sadece alfabe ve ses uyumu bakimindan da değil dahası var, nesi var, çünkü kilişe ilk akla gelen, siradan, olağan, artik normale binen şey, olgu, durum, vaziyet, duygulanım değildir. yaniliyorsunuz, kilişe hemen her zaman köprüden önceki son çıkıştir. içerde yatan, derinde yatan, her zaman var olan, varlığını ılık ılık hissettiren, güven verendir doğru ama aynı zamanda klişe, bir klişe duygusuyla beraber gelir. klişe duygusu sicaktir, samimidir, hemen samimi olur, elinden tutar, yürütür gezdirir, gösterir, salincağa bindirir, yine geri getirir yanağından öpüp eve birakir. demek ki nedir, klişe üzerine çikip sana tecavüz etmeye çalişmayan mahallenin samimi abisi, sen farkinda olmadan memelerine bakarken göğüs çatalını gömleğiyle kapatip seni utandirmayan aysel abladir. samimiyetten erdem çikarmaya çalişan gerzek ve sıradan olanda kimlik arayan şaşkın ördek de olabilir o da doğru ama klişe kültür ve duygu barindirirken güldürür, sıkarken sevindirir, güldürürken düşündürür. neymiş, klişe klişeyle açiklanabilirmiş. kilişe saf duygu, pür emoyşin, insanliğin duygusal evriminin vardiği son noktaymiş. kendine kapanan cemal, rüyada görülen rüyaymış. yani sanildiği gibi kendinden daha ilkel sistemlerden falan türemez klişe, indirgenemez, karmaşıklığı kokusundadir. kilişenin kokusu, dokusu vardir, atomu butonu olmaz, türk'ün klişesi, alman'ın klişesi, kadiköylü'nün klişesi, beşiktaşlı'nın klişesi, arizonali'nin klişesi, sözlüğün, düzlüğün klişesi hep başka başkadır. ama misal "olursa olur" klişesi düzlükte ayri, sözlükte ayri, yatakta ayrı, sokakta ayri, uçakta ayri kokar. belgin doruk saçi filmde başka, yolda başka, james dean bakışı arabada başka, tren garinda başka görünür. klişe asla sadece klişe değildir. futbolu tam bilemiyorum. söylemezsem ölecektim.

    door knob moment: yeterince beklersen klişe bile değişir. (güzel klişe)
  • 1929 dünya ekonomik buhrani,sonrasinda avrupa'da totaliter rejimlerin ortaya cikmasi,dunya ekonomilerinin ve liberal politikalarin ice donmesi,modernizmin avant garde karsi cikisini sekteye ugratir.faşist politika,modernist hareketi kuçumser.
    ancak 1950lerde modernizm,iktidarini aciklar ve tum dunyaya yayilir.
    tasarim disiplinlerinde,kurmaca bir dilin yasayabilmesi ancak bir kurallar butununun varligina baglidir;oysa ölü bir kurmaca dil icin bu kurallar artik klişeleşmiş olur.farklar ortadan kalkar.anlamsal icerigini yitirmis,bazi yuzeysel ogeler kalip olarak alinir,sanat nesnesi kendi dilbilgisi sorunlariyla ugrasan bir dil olusturur.
    iste klişeler boyle oluşur.ognegin bir araba reklami icin de,sampuan reklami icin de ayni dil kullanilir.baslangici boyle bir ucunu kacirma,suyunu cikarmayla baslasa da sonu gelmeyen,ayri bir paralel hat olusturmustur klişe kendisine.zamana meydan okurcasina klişe her zaman klişedir,her zamanin klişeleri mevcuttur
  • en gudik örneğini vermek gerekirse iki kelimelik genel yargı klişeleri idealdir.

    ek: dur dur bitan daha buldum: (bkz: üniversitede okuyanlara sorulan klişe sorular)
  • ''klişe, yani standartlaşmış türsel ve kültürel konvansiyonlar her zaman toplumsal olsun, kişisel olsun bastırılmışın geri dönüşü için daha uygun bir zemin sağlar. türsel ve kültürel klişelerle hareket eden popüler edebiyat tam da bu klişelere yerleşen kültürel bilinçdışının taşıyıcısı olmaya adaydır". (bülent somay, tarihin bilinçdışı)
hesabın var mı? giriş yap