• bu dersi almaya başladığınızda sizi newton amca gayet sıcak ve güleryüzlü bir şekilde kapıda karşılar:

    -- ooo hoşgeldiniz çocuklar, bizde sizleri bekliyorduk, 3 tane çok basit prensibimiz var zaten ne kadar zor olabilir ki. bu prensipler üzerine sizlerle biraz sohbet edeceğiz... ancak ben şu aralar biraz yoğunum, o yüzden asistanlarım lagrange ve hamilton ben yokken şimdilik sizlerle ilgilinecekler. lütfen çekinmeyin buyrun buyrun içeri girin...

    sizde kapıdan içeri doğru şüpheyle başınızı uzattığınızda içeride bilimum işkence aletleri ve kasap önlüğü giymiş lagrange'ın önceki seanstan kalma kanları temizlemeye çalıştığına şahit olursunuz..
    bir an nutkunuz tutulur, dizlerinizin bağı çözülmüş şekilde odaya çekinerek yavaş yavaş girdiğinizde lagrange, gollum vari ve sadist bir ifadeyle ellerini ovuştururken ve tek gözünü kapatmış bir şekilde gülümserken "hoşgeldinissss" diye kıkırdamaya başlar ve o anda odanın ağır demir kapısı gürültüyle arkanızdan kapanır ve olaylar gelişir...

    şaka bir yana; bu dersin konusu neredeyse tamamen diferansiyel denklemler üzerinedir, yani çok az ve bilindik fizik prensipleriyle oluşturulmuş envai tür diferansiyel denklem çözümlerinin işlendiği için neredeyse tam manasıyla su katıksız bir matematik dersidir.

    lagrange'ın bu konudaki etkisi de, vaktiyle 1800lü yıllarda yazdığı mekanikle ilgili ve bu hadiseyi gayet ayrıntılı bir şekilde diferansiyel denklemlerle açıkladığı eseridir ve ana konusunu burdan alır.
  • klasik mekanik newton'un ileri sürdüğü üç belit* üzerine kurulmuştur.

    i. belit: bir cisme bir kuvvet uygulanmazsa o cisim durgunluk yada düzgün doğrusal hareket durumunu korur, yani bu durumdaki cisimlerde hareket değişmesi olmaz.

    ii. belit: hareketin değişimi etkiyi yapan kuvvetle orantılıdır.

    f = ma

    iii. belit: her etkiye karşı eşdeğerde ve karşıt yönde bir tepki vardır.

    -gök mekaniği kitabı (kızılırmak, a.)
  • bu derse baktıkça düşünen yerlerim ağrıyor sözlük. oysa ne umutlarla almıştım bu dersi. newton babanın göğsüne yaslayacaktım başımı, alt üst edecektim fiziği. ne çıktı? zıkkımın kökü çıktı.

    varyasyon analizi ilk darbeyi vurdu. ben dif dersini de cb ile geçmiş kaskafalı bir öğrenci olarak, o integrali anlama kapasitesine sahip değilim. sınırlarımı aşıp kendimi geçip o integrali anlamak belki 3 saatimi aldı. peki ne uğruna? bir hiç. euler bir sonraki sayfada zaten bu integralden bir formül türetmiş, her defasında integral üzerinden yürümektense euler denklemi kullanılıyormuş. hasbinallah deyip onun ispatını da anladım. yetmedi, bir de ikinci tipi çıktı. o da yetmedi lagrange'ın belirsiz çarpanları eklendi. ağladım, sızladım, sallandım ama yıkılmadım.

    daha sonra hamilton çıktı karşıma. metodu gerçekten sorun değil. istediği gibi çözsün ama newton'a laf atıldı mı ben güceniyorum. bu adama olan tutkumdan dolayı modern fiziği uzun zaman kabullenememiştim, bir sığınak sanıyordum klasik mekaniği, newton'umun krallığındayız diyordum. ancak böyle bir kara sevda ancak kara toprakla biter. hamilton prensibi, newtonyen sistemden daha temeldir yazmış yazar. sevene yapılır mı bu? tiksine tiksine lagrange hareket denklemlerini öğrendim. genelleştirilmiş koordinatlar için değiştirilmiş şeklini gördüm, korunum yasalarını türettim bunlarla, kanonik hareket denklemlerini öğrendim, daha da zorlaşamaz dedikçe daha da zorlaştı.

    merkecil kuvvet alanında hareket, ne tatlı başlıktı, ne çıktı. bunca zaman tüm gücümle reddettiğim merkezkaç kuvvetini zorla beynime soktu bu ders. eylemli referans çerçevesinde harekete geldiğimde tek bir formül iki satırı kapatır hale geldi, üstüne bir de coriolis kuvveti girdi. kafamın içindeki grafik işlemcisi şemaları kaldıramadı, sadece matematiğine baktım, gülesim geldi bıraktım. bir de katı cisim dinamiği var şimdi. batsın böyle ders, böyle hoca. öğretemedin şerefsiz.

    edit: ilkinden dd ile kaldım, çift anadalımı yaktı. bir daha aldım cc geldi, yükseltmeye aldım yine cc geldi. gözüm kapalı klasik mekanik sorularını çözebilir vaziyetteyim ama gerizekalı, düşüncesiz, yamuk aazlı hoca "kopya çekilmesini önlemek için" 2 saat verip 7 soru soruyor, kağıtta en küçük hatayı çiziyor. ulan allahsız, kopya çekecek şekilde gruplaşanlar yüksek alıyor sadece senin dersinden anla artık amk. inadına çekmeyeceğim, pis, kaka, maymun. çok kızgınım.

    bu arada ders kolay arkadaşlar. belki bir ara buraya ufak bir özet yazarım, gariplere yoldaş, dertlilere sırdaş olur. meymenetsiz kadın. kötü kalpli, utanmaz, rezil kadın rezil. pis. amip.
  • emine rızaoğlu'nun klasik mekanik kitabı matematiksel becerilerinizi ve fiziksel düşünme yeteneğinizi arttırmak için iyi bir kaynaktır. güzel kitaptır. bu derse çalışmak isteyenler için önerebilirim.
  • görüyorum ki klasik mekanik ile elektromanyetik teori' karıştıranlar var. klasik mekanik dersinin konuları farklıdır bu konular sırayla yazmak gerekirse ;
    1- hareket denklemleri
    2- korunum kanunları
    3- hareket denklemlerinin integrali
    4- parçacıkların çarpışması
    5- küçük titreşimler
    6- katı bir cismin hareketi
    7- kanonik denklemler

    bu konuları içermektedir. zordur ama zevklidir. türev almayı integralı bilmeden başlamayın bu derse.saçınıza özen gösterin erken yaşta dökülmesi hoş olmuyor.
  • kafamda cember olusmasına neden olan ders sokayim kim bulduysa çalışırken titriyordum
  • fiz 101 olarak bilinen genel mekanik dersinin diferansiyel tanım ve ispatlarının yapıldığı , fizik lisans 3. sınıfın en zor derslerinden biri. kuantum mekaniğinden çıkıp bu derse girildiğinde ilk 15 dakika aval aval bakan insanlar ve ne diyor bu hiçbirşey anlamıyorum fısıltıları eşliğinde kafaya sokmaya çalışılır.
  • newton yasalarıyla bitse gene iyi. bunun kepler yasaları var, lagrance denklemi var hamiltonu var, değişkenkütlesi var. yani anlıyacağın var babam var.
    delinin biri kuyuya bir taş atmış. deniz bulanmış. çık işin içinden çıkabilirsen.
  • kuvvet* altında cisimlerin hareketlerini inceleyen matematik bilimi.

    modern klasik mekanik ilk kez galileo galilei'nin matematiksel açıklamalarıyla anlam bulmuştur. 1623'te kuvvet ve hareketin temel ilkelerini açıklamıştır.

    64 yıl sonra 1687'de philosophiae naturalis principia mathematica'da ise sir isaac newton, hareketin yasalarını formüllerle açıkladı. de mundi systemate adlı kitabında ise isaac newton; zamanının en büyük bilimsel başarısını gösterdi. yerçekimi yasasını açıkladı ve kütle çekim kanunu ile gezegenlerin hareketlerini tümüyle açıkladı.

    tüm bunların yanı sıra leonhard euler, newton'un mekaniğini kullanarak katı cisimlerin üç boyutlu hareketini matematiğe döktü.*

    19.yy'ın ortalarına doğru ise yine klasik mekanik kullanarak elde edilen enerjinin korunumu yasası ile birlikte termodinamiğin temelleri atıldı.

    bu dönemde klasik mekanikle birlikte gelen formüller, sadece katı cisimlerin hareketlerini değil, aynı zamanda katı olmayan partiküllerin de mekaniğinin açıklanmasına zemin hazırladı. sıvıların ve dalgaların mekanikleriyle birlikte elektromanyetizma'nın da açıklanmasına olanak sağladı. ışığın dalgalar halinde yayılabileceği bu dönemde dile getirildi.

    newton'un mekaniği, mikroskopik düzeydeki partiküllerin hareketlerini açıklayamaması ile ilk kez tıkanma belirtileri göstermeye başladı. 19.yy'ın ortalarında atom ve atom altı parçacıkların hareketlerini açıklamak için statik mekanik teori geliştirildi. çok çok küçük boyutlarda gazların, klasik mekaniğin açıklamalarıyla örtüşmeyecek düzeyde farklı davrandıkları görüldü. 20.yy'ın başlarında bu fenomenleri açıklamak için ise quantum mekaniği ortaya sürüldü.

    yine 20.yy'da; newton'un principia'sında açıkladıkları, mutlak zaman ve mutlak uzay'ı açıklamak için yetersiz gelmeye başlamıştı. artık fizik için başka bir şeyler gerekliydi. newton'un mekaniği ile ışığın daha doğrusu fotonların hareketleri açıklanamıyordu. tam da bu noktada 1905 yılında albert einstein, özel görelilik kuramı ya da izafiyet teorisi* ile çıkageldi. optik ve newton mekaniği arasındaki çatışmaları sona erdirdi.

    20.yy'ın sonlarına doğru ise evreni daha büyük skalalarda anlamamızla birlikte, newton'un mekaniği gözlemlenebilir evreni açıklamakta çok yetersiz kalıyordu. hatta hiçbir noktayı açıklayamıyordu. genel görelilik teorisi ise bunun yerine genelgeçer yasa olarak yerini aldı.
hesabın var mı? giriş yap