• --- spoiler e21 ---

    bölüm itibarıyla izumi mala vurmuş, migi zıvazlamaktan kurtulmuş bulunuyor.

    --- spoiler e21 ---
  • başkahramanımızın sevdiceği murano, ızumi'ye her "sen ızumi-kunsun di mi" diye sorduğunda içimde suratına bir tane yerleştirme isteği doğuyor. şimdiye kadar hiç bir animede bir karaktere böyle sinir olmamıştım. muhtemelen bir sonraki bölümde yine böyle bir soru sorarsa bırakacağım bu animeyi. yoksa bilgisayarımdan olacağım.
  • --- spoiler ---

    kana'nın boku bokuna öldüğü bölümde hüngür hüngür ağlatan. insanı gerçekten de o bölümde çaresiz ve bir hiç hissettirdi kana'nın o saf aşkının karşısında.

    --- spoiler ---

    tüm bölümleri izleyip bitirdikten sonra insanı durduk yere bir hafta gibi uzun süre depresif modlara ve dünyadaki doğal, politik ve sosyal düzenini derin derin sorgulatan on numara anime serilerinden sadece birisidir. yani birisi sorsa bana hacü şöyle en sağlamından şöyle konusu güzel bir seri tavsiye etsene izleyebileceğimiz, işte bu seri tavsiye edeceğim serilerin başında gelir.

    kiseijuu keramet ile seçilmiş bir kişinin hikayesi değildir. tam tersine bu kerametleri bizzat o kişinin yazdığı seridir. hem izleyicisine hem de içerdiği karakterlere gerektiği saygıyı vermiş, ve ilk bölümü bu serinin nasıl bir seri olduğunu ve nasıl bir tonda ilerleyeceği konusunda güzel bir fikir vermektedir.

    bu animeyi diğer serilerden ayıran bir çok örnek verilebilir. mesela serinin ilk bölümünün beşinci dakikasında ana oğlan sevdiği kızın göğüslerine dokunur ve ardından suratına okkalı bir şamar yer. sınıf arkadaşı olaya tanık olur ve çocuk adına utanır ve oğlan bu durum karşısında üzgünlüğünü belirtir. lakin başka anime olsa bu durumu gören kız der ki "vay başkalarının memelerine dokunursun, he? benim o kızdan neyim eksik?" diyerek çocuğa iş atar kilişevari bir şekilde. ikinci şeyde shinici'nin kolunu ele geçiren parazite, shinici tarafından sorulan sorudur neden başkası değil de ben? o da lafı koyar "her şey spontane geliştiği için sana denk geldi o yüzden kendini özel biri sanma, götlek" diyerek seçilmiş oğlan kilişilerini altüst etmesidir.

    konu bakımından dediğim gibi gayet güzel kurgulanmış seridir kiseijuu ve hiç olmasa tokyo ghoul gibi tematik ve yazılı eser fiyaskosu değildir. kısacası demek istediğim o kadar da karmakarışık değil lakin basit bir şey. bu seride parazitler beklediğimden de çok güzel bir şekilde betimlenip, metin olarak seyirciye aktarılmış. bir izleyici olarak her şeyden çok yazı şekli ve hikayenin seyirciye anlatış biçimine daha çok önem veriyorum ve o yüzden seriyi bir bütün olarak ele aldığımda daha çok sevdim diyebilirim.

    o yüzden sözlükteki popülerist serilerden hoşlanan diğer anime veya manga severlerin bu seriden hoşlanmamasını iyi anlarım çünkü bu serinin sonunda bulacakları şey mutlu son değil bir peri masalı gibi veya aksiyon serisi izliyeyim de cool dövüş serileri olsun derlerse işte o zaman pişman olacaklar.

    yani bak arkadaş ben aksiyon dolu, dövüş shounen serilerine bakmaya geldim diyen çok büyük bir yanılgıya düşer çünkü bu seri daha çok insan değerlerine odaklanan anakronistik * seinen serisi olduğu için. iyi seyirler dilerim.
  • 1988 - 1995 yillari arasinda yayinlanmis kiseijuu isimli manganin 2014 sonbahar sezonunda baslayan anime uyarlamasi. 2014 ve 2015'te iki parca olarak live action filminin de cikacagi soyleniyor. filmin yonetmeni uchu senkan yamato live action'in* yonetmeni takashi yamazaki.

    plot soyle; bir sekilde uzaydan dunyaya gelen ve insanlarin vucutlarini ele gecirerek yasayan bir yasam biciminin uyelerinden birinin tasiyicisinin kontrolunu tam olarak ele gecirememesi sonucunda hybrid bir tur olarak tasiyicisiyla birlikte yollarina devam edisleri sirasindaki abukluklar ve akabinde gelismekte olan dram dolu olaylar. tokyo ghoul'un yarattigi dalgadan nemalanmak icin herhalde ki mangasinin bitisinden 19 yil sonra animesi gelmis bulundu.

    bolumler her carsamba yayinlanmakta. ona gore ayarlayin saatlerinizi.

    ek: live action'in ilk trailer'i geldi: https://www.youtube.com/watch?v=1nbxjqpqugw
  • parasyte’ın hikayesi insanların ve insan görünümlü parazitlerin bir arada yaşadığı günümüz japonya’sında geçmekte. parazitlerin esas hedefi, kurbanlarının beynini ele geçirerek tüm sinir sisteminin hakimi olmak. migi isimli parazitimiz ise biraz bahtsız olduğundan avı olan lise öğrencisi shinichi’nin beynini hedef alırken yanlışlıkla sağ kolunu ele geçiriyor. beyni hasar almadığı için hayatta kalan shinichi bir anda kendini migi ile ortak bir hayat kurmuş vaziyette buluyor. istediği şekle bürünebilen migi’nin sadece kendini düşünen tarafı ile shinichi’nin çevresine değer veren doğası çatışadururken hikayenin asıl korku öğesi başka parazitlerin japonya sokaklarında belirmesiyle kendini gösteriyor. zira beyin zaptetmiş parazitlerin temel besin kaynağı insan eti. shinichi de vücudunda bir parazit barındırmasına rağmen parazit topluluğunun bir mensubu değil, bilakis sırlarını bildiği için onlara bir tehlike kaynağı.

    sürükleyici bir hikayeye ve çok başarılı tasarımlara sahip parasyte’ı herkese öneririm.
  • kimileri icin sailor moon ile arka arkaya izlenmesi gereken anime. sailor moon ne alaka aciklayayim. kiseijuu, sonrasinda ise bati'da(aigrlikla abd'de) lisanslanan ismiyle parasyte, 90'larda ingilizce'ye cevrilen ve sailor moon ile birlikte populerlesen mangalardan biri. bu yuzden derler ki, vaktinde bu mangalarin ingilizcelerini barindiran dergilerin cikmasini beklemis nesiller icin sailor moon'un yeniden basladigi sene kiseijuu'nun da baslamasi guzel nostalji olmustur.
  • tek bir solukta bitirdiğim anime. shinichi ve migi arasındaki diyaloglar ve mutualist ilişkileri izlerken sürüklüyor. migi'nin realistik görüşleri ve shinichi'nin insani duyguları arasında gidip geliyoruz.
  • ıwaaki hitoshi'nin yarattığı kiseijuu* mangasından uyarlanan ve konusu, kurgusu, karakterleri, çizimleri vs. her şeyiyle tam kıvamında bir anime. ne konuyu uzatıp izleyiciyi sıkıyor ne de aşırı hızlanıp "noluyor lan!" dedirtiyor. 2014 yılı animelerinin en güzellerinden biri.
    ayrıca müzikleri de bir harika dostum.
  • ingilizcesi parasyte olarak geçen, uzun zaman önce izlediğim ama akılda kalan animelerden biri. migi gibi minnoş ve tehlikeli bir karaktere sahip animedir ayrıca. özlettirdiniz.
  • --- spoiler ---

    uzayli bir solucan peter parker kilikli bas karakterimizin koluna girerek onu bir tur pussy magnet'a ceviriyor. cocuk da kazandigi bu yeni muttefigin verdigi guclerle adeta bir badboy, gizemli bir delikanli oluyor. e tabi boyle olunca da tanistigi butun kizlar onu unutamiyor. repligi olan dort kizdan ucu buna asik oluyor. kola uzayli parazit girmesinin yan etkisi olsa gerek.

    animesi gayet guzel. sadece su sahne icin bile izlenir: ilerleyen bolumlerde kendisi gibi beyne ulasamayip hostuyla mutualist yasam suren baska bir uzayli parazitle karsilasiyorlar. iki adam* duvara sirtlarini dayamis dururken parazitler de uzamis uzuvlarindan cikan gozleriyle adamlara bakiyor, o sırada bir tanesi "su insanlari hic anlamiyorum bazen" diyor digeri de ic gecirip "ah azizim cok haklisin ben de" diye arkadasina katiliyor.

    karakterler falan sevilesi. peter parkerla miginin ortakligi da eglenceli. ustune bir tutam kan ve vahset de serpilmis baharat olsun diye kivaminda. oooh mis. caponlar hayal gucu konusunda iyiler. en sacma olaydan sonra bile durumu neredeyse anatomi dersi vererek acikliyorlar, vay aminakoyim yok artik dediginiz bir durum daha sonra cok da mantiginiza batmamaya basliyor.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap