• mustaine ile kıyaslanması doğrudur zira kendisinin işini elinden almıştır.

    mustaine metallica'da herşeyi yapmak istemişti. hem solo atacak, hem ritm çalacak hem de çok başarılı olmayan sesi ile vokal yapacaktı. kendisi james ve hatta ötesi olmak istemişti.

    ama 1 gruba 1 james yeterdi.
    bu yüzden işini kirk hammett a kaptırdı.

    mustaine'nin kendi grubunu kurması gerekiyordu
    iyi ki de kurdu, peace sells, rust ve countdown gibi şaheserleri yaptı.

    ama bir türlü kirk gibi bir ikinci gitarcıyla kendi grubunda çalış(a)madı. kirk ten teknik olarak epey önde ama zihniyet, vizyon, profesyonellik ve uyumluluk açısından yetersiz, virtüöz olmaya çalışan hevesli devşirme adamlarla uğraştı durdu.
    friedman dahil hepsine müzik hocalığı yaptı.
    bu arkadaşlar sahnede 2-3 gitar beraber çalmayı megadeth'te dave mustaine'den öğrendiler.

    kirk hammett, büyük sahnelerin görev adamıdır.
    büyük hayalleri olan bir metal grubu için nimettir
  • kendisini severiz, sayarız ama "tarihin gelmiş geçmiş en büyük heavy metal solo gitaristi" diyebilmek için ya troll, ya 10 yaşında ya da müzikten hiç anlamamak gerekiyor.
  • 1993 yılında kapalı çarşı'yı gezip darbuka çaldığı 10 küsür dakikalık görüntüleri ilk defa youtube'da görülen metallica gitaristi.
    wah wah

    gelen mesajların ardından ben de tekrar izlemek istedim ancak link kırık arkadaşlar. (bkz: hiçbir şey olmasa bile kesinlikle bir şeyler oldu) ekşi şeyler'de bile bu entryden sonra metallica'nın nadir istanbul videosu diye paylaşılmış. orada da link kırık.
    buradan ulaşabilirsiniz
  • ilk konserde snake pit bölgesindeki çığlık atan bir kızla gözgöze gelmiş göz kırpıp sevimlilik yapmıştı.

    not: kız sanılanın aksine hayranlıktan değil kirk hayvanının eline basıyor olması yüzünden bağırmaktaydı
  • marty friedman gitar çalmayı dave mustaine'den mi öğrenmiş :dd
  • en iyi gitarist kimdir sorusuna hiç düşünmeden vereceğim cevaptır. çünkü düşünsem başka birini söylerim.
  • bana oldukça karizmatik gelen gitarist. tarzı çok hoş. kıvırcık uzun saçları, sürmeli gözü, siyah dar pantolunu... güzel bir stili var.

    not: erkeğim. özelden mesaj atıp, ben de sıklıkla wah kullanıyorum sevişelim mi demeyin amk.
  • "hoşçakal demek istiyorsan bu son şansın" demişler kirk'e, eddie van halen için. o da bu haberi aldığında avrupa'daymış ve covid vurduğu için gidememiş yanına. ölüm haberini alınca da ağlamış.

    eddie için şunları diyor:

    "ona veda etme şansı bulamadım.

    bana göre o tesla ya da louis pasteur ya da ray kurzweil gibiydi. akımlarla, motorlarla vs uğraşmıyordu, evet. müzikal notalarla ve gitar telleriyle ve köprülerle ve amplifikatörlerle uğraşıyordu."

    devam ediyor:

    "van halen'ın ilk albümünü aldığımızda (gitar teknisyeni john marshall ile birlikte) ne duyduğumuzu anlamıyorduk. gerçek değil gibiydi.

    sağ elinin tekniği...parmaklarıyla bastığı uzun, aralıklı notalar...normal bir insanın yapamayacağı tarzdaydı. inanılmaz bir ses yakalamıştı.

    ilk gitar çaldığım zamanlarda utangaç olduğum için kimse duymasın diye telleri sustururdum. fakat ain't talkin' 'bout love'ı dinleyince gitarda naptığını anladım: palm muting yapıyordu. daha dikkatli dinleyince fark ettik ki akorları ve belli başlı telleri palm mute ediyordu. bu benim için şahane bir şeydi. ve sonra ben de akorları ve riffleri mute etmeye başladım. şu zamanda bile hala riff'leri daha sert ve vurmalı yapmak için bu tekniği kullanırım. bu eddie van halen'ın bana verdiği şeylerden biriydi.

    gitar tekniği ve yazdığı besteleri 'günde bir saat gitar çalacağım' diyerek yapamazsın, kendini buna adaman lazım; eddie de tam olarak bunu yapıyordu.

    88'deki monsters of rock turnesinde evh'i ne zaman görsem gitar çalıyordu. jak takılı olsa da olmasa da. elinde gitarıyla gezmediğini gördüğüm tek yer oteliydi. odasına çağırınca birlikte birşeyler çalacağımızı sanırdım ama oturur saatlerce müzikten konuşurduk."

    sololarını en sevdiği parçalardan birkaçı ise hot for teacher, get me a doctor, you're no good imiş.
  • kendisi benim iki kati yasimda olsa da, hala master of puppets solosu atabilen bir insandir.. benim beklentim biraz daha agirlasmasiydi, calamamasiydi, solo kisimlarini agziyla yapip "iiniiiiiiiiiiinnnnininiiiiiiiii" falan demesiydi ama yok arkadas, eline bir bant takmis 1 bucuk saat yorulmadan solo atti.. insan üzülüyor tabi.. "onun yasinin yarisindayim, ayni performansi gosteremiyorum yarap" diyor.. bereket "o da yil sonu bilancosu alamaz!" düsüncesi ile kurtuldum depresyondan.. yil sonu bilancosu cok onemli..
  • 30 yıldır dinlediğim müzik grubunun en çok şaşırtan üyesi. james kral, jason'un hastasıyız, lars'a vay be dediğimiz yıllardı. kirk'ü pek dillendirmezdik o sıralar. sonra yaşlandıkça karizması, daha doğrusu havası arttı abimizin. belki biz yaşlandık, kriterlerimiz değişti. bilemem.

    gitar çalmasını eleştirecek kadar gitar çalamıyorum maalesef. bir dinleyici olarak melodisi, tınısı her zaman, tekrar tekrar dinlettiriyor, sıkmadı hiç.

    gitarlarına hastayım. eskiden james'in gitarlarına hastaydık. bugün kirk'ün.
hesabın var mı? giriş yap