• kırılmış porseleni gümüş veya altınla tamir etmeyle alakalı bir japon sanatı..
  • hasarın altınla onarılması objede görsel anlamda zaten muhteşem durmuşken, bir de üzerine "hatalar, yaralar, kırıklar bize olgunluk katan, altın değerinde niteliklerdir" gibi bir felsefesi var.

    al sana japonlara hayran olmak için bir neden daha.
  • aslında bir felsefi düşünme şeklidir aynı zamanda. kırılmış, bozulmuş olan şeyin altın ve gümüşle tamiratı yapılarak eski kırılmamış halinden daha değerli olması sağlanır. yani kırılması onun değerini düşürmez bilakis artırır. keşke hayatımızın her noktasında kintsukuroi felsefesi ile hareket edebilsek, belki ön yargılarımızı da yokedebilirdik böylece...
  • (bkz: kintsugi)
  • aynı zamanda bir şeyin kırılıp tamir olmuş olduğu için daha güzel olduğunu ifade etmek için deyim olarak da kullanılıyormuş.
  • japonca; altın ile tamir etme zanaatine verilen isimdir. kintsugi diye de geçer. "yaralarımızdır bizi daha güzel kılan" anlamında bir metafor olarak da kullanılır.
  • bir aşk tanımı olarak;

    kırılan parça her zaman daha önemli olduğu için eksik kısmı altın ve gümüş gibi değerli cevherlerle onarma sanatı…
  • altın ile birleştirme anlamındaki kintsugi ile eş anlamlıdır.

    bir teoriye göre sanatın kökeni 15. yüzyılda şogun ashikaga yoshimasa hasarlı bir çaydanlığı tamir için çin'e göndermesiyle başlayan bir hikayeye dayanıyor. hikayeye göre bu çaydanlık metal parçalarla kötü bir şekilde tamir edilmiş halde geri geliyor ve bunu gören japon zanaatkarlar ise bu tamir işlemine daha estektik bir yaklaşım göstertiyorlar. böylece kintsukuroi sanatı doğmuş bulunuyor.
  • japonlar kırılan nesnelerin eskisinden daha değerli olduğuna inandıkları için, kırık yerleri altınla onarırlarmış. işte bu altınla onarmak işine verilen isimdir.
hesabın var mı? giriş yap