• beşinci sezon üçüncü bölümde, saul ile balkonda bira içtikleri bir sahne var. bence wexler ve saul'un en minimize edilmiş hâllerini orada görmek mümkün.

    saul, bira şişesini balkon demirinin üstüne koyar. bu, saul için çok normaldir zaten. doğal bir davranış biçimidir. bira şişesi oraya konulabilir, çünkü saul umursamazdır. bir aksilik olma ihtimaline olası cevabı ''neden olsun ki?'' olacaktır. bir şekilde o bira oradan düşebilir, ama saul onu oraya düzgün koyduğu sürece böyle bir şeyin olmaması gerekir. bu düşünce saul'un gizli kibri ve umursamazlığının göstergesidir.

    wexler ise bira şişesi demirin üstündeyken tedirgindir. gözü sürekli şişeye kayar. çünkü o her ihtimali önceden düşünür, hazırlıklı olmayı sever, sürprizlerden hoşlanmaz. kontrolü elinde tutmak ister. hiç hesap etmediği bir rüzgar esip geçtiğinde olası bir sürprizle karşılaşma ihtimalini düşünerek kontrolü eline alır ve şişeyi de oradan indirir.

    daha sonra yine benzer bir sahnede, saul bu sefer şişeyi boşlukta sallayarak kendince wexler'ı tedirgin etmeye çalışır. onun bu küçük ve önemsiz gördüğü tedirginliği üzerine oynar. bir nevi egosuna. wexler ise bu hamleye, elindeki şişeyi yola fırlatarak cevap verir. çünkü canı sıkkındır, muhtemelen zaten zarar görmüş egosuna oynanması, onu çizginin karanlık yanına taşır. benim açımdan kim wexler'ı en güzel anlatan sahnelerden biri budur. şişenin düşme ihtimalinden tedirginlik duyacak kadar duyarlı ve kontrol meraklısı, ama aynı şişeyi yola fırlatacak kadar öngörülemez, gözü kara ve kararlı bir karakter. saul için şişeyi demirin üstüne koymak doğaldır, ama aklına o şişeyi yola fırlatmak gelmez. wexler ise şişeyi asla demirin üstüne koymaz, ama alıp yola fırlatabilir.

    saul'un doğal sınırları yer yer aşırılığa kaçtığı için tedirgin edici olabilir. wexler'ın doğal sınırlarıysa normal bir insana normal gelir. ancak o sınırlardan çıktıkları zaman wexler'ın yapabilecekleri saul'un yapabileceklerinden dahi fazladır. saul tedirgin eder, wexler ise ürkütür.
  • kendisine orospu diyenlerin diziyi neresiyle izlediğini merak ettiğim karakter. kendisi adamın dibidir adamlığın kitabını yazmıştır.
  • böyle bir hatun bulsam akşamına nikahı basarım.
  • allah bana da böyle bir kız arkadaş nasip eder inşallah dediğimdir. her erkeğin, arkasında duracak böyle bir kadına ihtiyacı vardır bence.

    acaba gelecekte saul goodman nasıl bir mallık yapıp bu kızı elinden kaçıracak merakla dizide o bölümü bekliyorum.
  • gerçek hayatta, böyle bir kadın varsa, hayatımızı ölene kadar mutlu geçirebileceğimizi düşündüğüm kadın tipi.
  • eyşanlara skylarlara tepki olarak doğmuş. sırtını daya dünyaya kafa tut.
  • başından beri bize dizinin çekirdek hikayesinin jimmy'nin saul'a ilginç dönüş hikayesi olacağına inandırdılar. oysa en büyük ve dramatik dönüşüm kim wexler'a ait.

    --- spoiler ---

    jimmy çocuk yaştan beri insanları dolandırıyor. çocuk hali de, genç hali de, yetişkin hali de insanları çarpıp canlarını yakıyor. sadece eski hali sempatikken saul goodman'a dönüşmüş hali daha irite edici ve büyük paralarla oynayan bir versiyonu. hepsi bu. drama var ama beklenmedik bir dönüşüm de değil.

    kim wexler öyle değil. yolculuğuna plaza hayatının çarkları arasında kaybolmuş; sıradan, ciddi ve hukukun dışına asla çıkmayan orta yaş ve nispeten sıkıcı bir kadın olarak başlıyor. öncelikle jimmy üzerinden insanları makarasına restoranda falan çarpmanın eğlencesini keşfediyor. dolandırdıkları adamlar inanılmaz itici yuppie profiller. kim wexler bu adamları genel geçer hukuku hiçe sayarak kendi hukukuyla cezalandırıyor. işin bu kaçamaklarla sınırlı kalacağına aktristin olağanüstü oyunculuğuyla ikna oluyoruz.

    ama öyle olmuyor. zaman ilerledikçe kim'in toplumsal hukuku hiçe saymaya devam edip kendi hukuk kurallarını dayatmaya başladığını görüyoruz. kim'in çalışanı olduğu bankanın yaşlı adama karşı yürüttüğü bir hukuk mücadelesi var. banka yasal olarak yüzde yüz haklı pozisyonda. iş kim'de ancak kim kendi kafasına göre bir adalet üretiyor ve hem iş ahlakını hem de anayasayı hiçe saymak için harekete geçiyor. jimmy'i de yanına katıp bin bir türlü ali cengiz oyunuyla bankanın pozisyonunu içeriden çökertiyorlar ve yaşlı adama davayı kazandırıyorlar.

    kim wexler jimmy'nin yanında yaptığı suç stajını meksika uyuşturucu kartelinin en tehlikeli bir ismiyle yüzleşerek tamamlıyor ve artık adalete toplumsal hukuka göre değil full kafasına göre karar vereceği yeni bir dönemin startını veriyor.

    yani kim aslında ikinci bir walter white'a dönüştü. walter white da kurumsal hayatın çarklarında kaybolup gitmiş biriyken kabuğunu kırıp kendi gücünü kendine ve herkese kanıtlayabilmek için her kuralı ve insanı kafasına göre bitirebilen biri haline gelmişti. saul goodman da hukukun deliklerini suç örgütleri için sonuna kadar kullanan biri ancak kim wexler'ın büyük arzuları saul'u bile ezip geçmesine neden olarak abartı işler yapmasına neden olacak ve yolları da saul'un kim'e değil, kim'in jimmy ve saul'a çok büyük zararlar vermesiyle ayrılacak diye tahmin ediyorum.

    --- spoiler ---

    öykü yazımında büyük bir standart olan kahramanın yolculuğu tekniğiyle bizlere saul'un hikayesini anlatacakmış gibi yapıp aslında arka planda devasa bir kim wexler inşa eden senaryo ekibine büyük tebrikler.
  • malum kisi her ne ise kim wexler onların tam tersidir. ayıptır yazıktır günahtır küfretmeyin bu asil, ayaklarının üstünde duran, yoldaşlık damari guclu hanımefendiye (umarim bozmaz). burnunu yerim.

    (bkz: baştacıkistan)
  • kim jimmy'de olmak istediği kişiyi görüyor. yani kurallar aleyhine işlediğinde onları yıkıp kendi kafasına göre yeniden yazabilen, sıkıcı olmaktan çok uzak biri.

    problem kim'in saul'dan çok daha tehlikeli biri oluşunda yatıyor. kadının breaking bad'i sağlam olacak. saul kim wexler'ın kötülüğünün yanında alenen masum kalacak.
  • 2 üstte "ölmesi üzen dizi karakteri" yazmış biri ulan allahsız korka korka izledim senin yüzünden son 3 bölümü. insan niye böyle bişey yapar ki.
hesabın var mı? giriş yap