• bu güzide albüm, thrash metal'in ilk resmi eseri, metallica'nın çıkarttığı ilk albüm olaraktan kalbimizde her zaman ayrı yerdedir. metallica'nın en iyi albümü bence değildir, o şeref iki albüm sonrasına* aittir.

    yine de kill'em all, grubun diskografisinde eşi benzeri olmayan bir albümdür. fazlasıyla saf ve çiğ prodüksiyon vardır. hepsi birer tıfıl olan üyeler, içlerinde ne varsa bu albümde dışarı kusmuşlardır. ilk dönem thrash metal gruplarının hepsinde olduğu gibi bu albümde de yoğun bir new wave of british heavy metal etkisi görülmektedir. bahsedilen konular, sonraki albümler kadar eleştiri içermeyen, daha çok metal müzik ve savaş gibi klasik konular üzerinedir. ama müzikteki agresiflik bambaşkadır. sonraki albümlerde gelişen müzisyenlik ve bestecilik, bu agresifliği biraz seyrelttiğinden, kill'em all en saf albümleri olarak kalmıştır. bu albüm, iron maiden,diamond head,venom,mercyful fate,motörhead ve black sabbath gibi metal devlerinin müziklerinden alınan etkileri punk tarzıyla tepkimeye sokmuş ve metal müziği daha agresif ve hızlı bir icraya kavuşturmuştur. tiz prodüksiyonun verdiği kaotik hava ve grup üyelerinin toyluğu, albümdeki ruha ayrı katkı sağlamıştır.

    albümde şarkılar master of puppets ve and justice for all kadar progresif olmamakla birlikte, şarkı süreleri açısından da bu iki albümdekilerden daha kısa şarkılar içermektedir. bestelerde temel öğeler hızlık ve sertlik olduğundan bu albümde yarı ballad özelliği taşıyan hiçbir şarkı bulunmamaktadır. the four horsemen ve phantom lord'un ortalarında tempoyu düşüren kısımlar dışında olduğu gibi fazlasıyla yüksek tempoda giden bir yapı vardır. hit the lights ile kafaları yemeye başlar, metal militia'nın bitişiyle uygun adım marş pozisyonuna geçer, askerlik hissiyatına girersiniz, öyle bir kontrolsüz enerji fışkırması vardır. ardından gelen albümlerde progresifliğin işin içine girmesi, agresifliği ve hızı bir nebze kontrol altında tuttuğundan bu albümdeki hissiyat farklı kalmıştır. ha, metallica bir kez daha kendi içinde birikenleri kontrolsüzce kusmuştur ama o albüm st.anger olmuştur, kill'em all'un yanında adı anılamaz zaten...

    the four horsemen, dave mustaine yadigarı the mechanix'ten koparılmak için söz ve beste değişikliğine uğramış, ortasına melodik ve daha ağır bir kısım eklemesi yapılmış, dolayısıyla yedi dakikalık süresiyle albümün en uzun ve progresif öğe içeren şarkısı olmuştur. şarkıyı konserlerde,orijinali haliyle uzun süredir çalmamaktadırlar. jump in the fire'ın bitişindeki yardıring solo ve agresif bateri partisyonları formülünü thrash metal döneminde bir daha tekrarlamamışlar, wherever i may roam'u bestelerken anca hatırlamışlardır. lars ulrich, şaka gibi ama bu albümde ride kullanmıştır, sonra ride'ına küsmüştür. no remorse'da, hit the lights'ta, phantom lord'da ride kullanımı duymanız mümkündür. lars ulrich demişken, albümdeki bateriler büyük eksidir aslında, çok basit ve tekdüzedirler, pedal kullanımı da sınırlıdır. prodüksiyon sebebiyle, bateriler ses duvarının dibine gömülmüştür. albümdeki şarkıların canlı icraları, bateri partisyonları açısından her zaman daha iyi olmuştur. kirk hammett'ın soloları kalıp olarak benzerdir ama delişmenlik açısından tatmin edicidir. james hetfield'ın en tiz ve çığlık çığlığa halleri de bu albümdedir ve ilerleyen zamanlarda görülmeyecektir. cliff burton yine kendisinden ayrıca bahsedilmeyi haketmektedir, metallica'nın prodüksiyon işini her zaman sakat yaptığı gerçeğinden dolayı bas gitarı ön planda değildir ama dikkatli dinlediğinizde şarkılara nasıl yön verdiğini anlayacaksınızdır. anesthesia (pulling teeth) ise zaten ayrı hayvanlıktır.

    thrash metal'in doğumunu müjdeleyen ilk albümdür, canımızdır, cananımızdır. ondan daha hızlıları (bkz: bonded by blood)(bkz: reign in blood) gelmiştir, metallica zaten bu albümün üstüne kat artı kat çıkmıştır ama kill'em all her zaman candır. seek and destroy'u barda, restoranda, sokakta duydu mu içinde birşeyler uyanmayan bizden değildir.
  • acmaya kiyilamayan plaginin uzerinde emniyet $eridi misali bir bant bulunur. uzerinde "metallica like you've never heard them before... louder faster heavier" yazar. bu albumu cok dinledim ama hakikaten daha once hic boyle dinlememi$tim. muazzam.
  • heavy the story of metal isimli belegeselde sebastian bach bu albümle ilgili olarak soyle bir beyanda bulunmustur:

    - plagi ilk gördügümde arkasini cevirdim ve "aman tanrim, bunlar hayatimda gördügüm en cirkin 4 insan evladi *, bu plagi kesinlikle almaliyim" dedim.

    mevzubahis olan resim de budur:

    https://www.auralexploits.com/…bb8a2980108ee7b8f624
  • metallica efsanesinin başladığı albümdür. içerisinde süper ötesi şarkılar bulunmasa da hit the lights, the four horsemen, metal militia, seek and destroy gibi albüm ortalamasının üzerinde şarkılar barındırır.
  • isim babasi cliff burton olan metallica albümü. o zamanki menejerleri johnny zazula "distributorler albüm icin metal up your ass ismine sicak bakmiyor" diyince, cliff "kill'em all" diye cevap vermis. cevap veris o veris...
  • uzun zaman üstüne şu anda dinliyorum bu albümü. bir kez daha gözlerim yaşardım. böyle gaz bir albüm nasıl yapılır, distortionun köklenmesi bir insanı nasıl bu kadar mutlu eder anlamış değilim.
  • görüldüğü veya duyulduğu filmlerden, dizilerden beklentilerin yüksek olması gerektiren cümle kalıbıdır. tamam, vahşet&kan dozajı biraz aşırıya kaçabilir ama kesinlikle tatmin edici olduğuna inanıyorum.

    --- spoiler ---

    aklıma ilk gelen örnekleri:

    (bkz: spartacus blood and sand)
    (bkz: sons of anarchy)

    --- spoiler ---

    iğneyi kendime batırmadan da duramayacağım:

    (bkz: anne ben bugün genelleme yaptım)
  • maçlardan önce mutlaka dinlediğim, beni en çok gaza getiren, en sevdiğim metallica albümü.
  • metallica'nın acemilik dönemi olmasına rağmen metal tarihinin en iyi şarkılarından iki tanesini barındıran albümdür.

    yazmaya gerek yok ama tabi ki the four horsemen ve seek and destroy.
  • ing. herkesi, hepsini öldür ve em.
hesabın var mı? giriş yap