• 1964 yılında amerikada kurulduğunda menülerinde patates kızartması yok. kurucularından leroy raffel'in anne ve babası yüksek tansiyona bağlı rahatsızlıklardan hayatlarını kaybettiğinden dolayı, bol tuz ile tüketilen patates kızartmasını menülerine dahil etmiyorlar.

    ancak kurulmalarının üzerinden 2 sene geçtikten sonra iyice tanınmaya başladığında bu sorun oluyor. amerikan tarım fedarasyonu (aaf) amerikan çiftçisinin patates ürettiğini ve kfc'nin patates satmayarak amerikan çiftçisini düşman edindiğine dair büyük bir kampanya başlatıyor ve bir yandan da dava açıyor.

    bu kampanyalar ve dava hem kfc'yi meşhur ediyor hem de dönemin şartlarında çok ağır bir tazminat ile karşı karşıya getiriyor. dönemin başkanı richard nixon 1969 yılında başkan seçilirken, kfc'nin kapanacağını veya patates servis edeceğini vaat ederek seçimi kazanıyor.

    supreme court (amerika birleşik devletleri yüksek mahkemesi) 1970 yılında kfc'ye 1969 cirosunun iki katı ceza veya patates servis etme kararı çıkartıyor. yapılan uzun süreli müzakerelerden sonra, kfc patates servisine razı oluyor ancak patateslerin kalitesine kendi karar verme hakkı kazanıyor.

    o günden sonra kızarmış patates servis eden kfc, patatesleri az pişmiş, tuzsuz ve soğuk olarak servis ediyor ve bu gelenek günümüze kadar global olarak taşınıyor.

    bu hikayenin kaynağına gelirsek, götüm arkadaşlar. ancak her defasında eve de söylesek orada da yesek tuzsuz soğuk ve az pişmiş gelen bu rezil patateslerin arkasında böyle bir hikaye olması gerçekten şart.

    debe editi: sanırım hayatında kfc'den bir kez bile patates yiyen herkes bastı artıyı :)
  • kfc çalışanı veya yandaşı değilim ama bu spam maillerin milletin kafasını karıştırıp saçmalatmasına da artık dayanamıyorum.

    food inc. izleyip izleyip gaza gelmenin anlamı yok. kfc için amerika'dan özel tavuk falan gelmiyor canlar. o gördükleriniz duyduklarınız gerçek midir bilmiyorum ama gerçekse bile türkiye için geçerli değil.

    türkiye'de kfc, tavuklarını senin benim de gidip marketten aldığımız gibi beypiliç, banvit gibi markalardan alıyor. gidip migros'tan aldığın tavukla kfc'de yediğin tavuk arasında hiçbir fark yok.

    ha "o marketteki tavuklar nasıl ki sanki" diyorsanız haklısınız. market ürünü tavukların komple sağlıksız yetiştiğini düşünebilirsiniz. veya kfc'nin tavuğu buladığı çıtırı, kızarttığı yağı sağlıksız bularak kfc'ye sağlıksız diyebilirsiniz. ama lütfen artık spam maillerden gaza gelip gelip kfc'nin tavukları şöyleymiş böyleymiş demeyin. kfc'nin tavuğu diye özel bir tavuk yok. bildiğin yerli üretim tavuk hepsi. marketten alıp yiyip, kfc'ye gidince "yok bu tavuğu bilmemneyle yetiştiriyorlarmış, mail geldi" diye sallamayın gözünüzü seveyim.

    inanmayan falan olur, bakın bu da kanıtı. dükkana mal indirirlerken kendim çektim:
    http://i.imgur.com/ah2u7z6.jpg
    https://i.hizliresim.com/ovzaap.jpg
    https://s2.eksiup.com/b0cd1f172539.jpg
  • an itibariyle bana coleslaw ayarı vermiş olan firmadır. yemek sepetindeki yorum bölümüne "geçen sefer coleslaw gelmemişti lütfen özen gösterin" yazmam neticesinde tam 3 adet coleslaw gelmiştir. gözümün önüne notu okuyan kişi geliyor istemeden... "al ulan sana coleslaw, götürün şunları da doysun köpek..."
  • sonunda gaziantep sankopark'ta da açılacakmış. gadanallahhhh diyerek topuklarım götüme vura vura koşup gitmek istiyorum...

    edit: müthiş antep mutfağı dururken kfc'nin açılmasını beklemem bazı arkadaşlar tarafından yadırganmış. evet arkadaşlar haklısınız ama artık sizinle bir gerçeği paylaşmanın vakti geldi. sizin o imrenerek baktığınız antep yemeklerini biz her gün yiyoruz. örneğin öğlen lahmacun yedim. akşam ise evde eşkili ufak köfte var. yarın sabah katmer ile kahvaltı yapmayı planlıyorum. gerçekleri bu şekilde yüzünüze vurmak istemezdim, kusura bakmayın...
  • bi internet sitesinde tavukları ebru gündeş dinleterek öldürdükleri yazıyordu. bu kadar da zalim olunmaz.
  • öncelikle paket servis ile onca yoldan geliyor olmasına rağmen çayın bu kadar sıcak gelmesinden ötürü kendilerini tebrik ettiğim firma. tek anlayamadığım neden çay teneke coca cola kutusu içindeydi ve açınca "psss" diye ses çıkardı?
    buz gibi tavuk, buz gibi patates de değişik bir konseptmiş, deneme fırsatı sundukları için ayrıca teşekkürler.
    sandwich'i elime aldığım gibi 7 parçaya ayrılmasına sebep olsa da doğaya destek olmak adına bayat ekmekleri atmayarak benim de bu toplumsal sorumluluk projesinde yer almama ön ayak olmak istemeleri takdire şayan fakat ben ne kadar duyarsız bir insanım ki yiyemeden çöpe attım.
    salata yanında salata kaşığı göndermemeleri ise yer sofralarına ve elle yeme kültürümüze selam çakıyor.
    2 mayonez istememe rağmen 2 ketçap yollamaları ise beni benden iyi tanıyıp bilinç altımda gerçekte ne istediğimi bildiklerine dalalet.
    bu muhteşem deneyimi*, siparişinizi 1,5 saat bekleyecek kadar aç değilseniz siz de mutlaka yaşayın!
  • 10 hot wings + 2 coleslaw salatayı menü şeklinde alırsanız 15.10 liraya, parça parça alırsanız 14.80 liraya satan yer.

    detaylı olarak şöyle oluyor:
    10 parça hot wings + 2 coleslaw salata 15,10 ytl

    5'li hot wings acılı 5,00 ytl
    coleslaw salata ... 2,40 ytl

    sanki bilgisayar kasası topluyolar da bir de toplama parası ekliyolar.
  • bir alana bir bedava kuponları ile desteklenen kampanyaların en çok sevindiren adresi. tabi neye sevindiğimize de bağlı.
    iki insan: “iyi bari yarı fiyatına yemiş olucaz”
    iki hayvan: “oha olm süper ikişer tane yiycez”
  • "kentucky fried chicken ne demek" diye soran kucuk bir cocuga "kentucky = kizarmis, fried = tavuk, chicken = parcalari" diye cevap veren bir elemana sahip fast food zinciri..

    edit: cem yilmaz "i = ben, love = seni, you = seviyorum" diyince problem olmuyo mu? amac kucumsemek degil sasirmayin...
  • küçük ekmeği çok güzel yapan fastfood restoranı.

    internetten de baktım araştırdım bir kaç kez denedim ve en sonunda en yakın tarifi tutturdum sanırım şööle yapıyorlar :

    2.5 bardak beyaz un.
    100gr tereyağı
    1 çay kaşığı karbonat
    1 çay kaşığı sirke
    1 çorba kaşığı şeker
    1 tatlı kaşığı tuz
    1 kabartma tozu
    1 bardak yoğurt. (sulu)

    tabi fastfood restoranları bizim marketten aldığımız tereyağını kullanmıyor. transyağ içeren en psikopatını kullanıyorlar.

    ek olarak patates unu kullanıyorlar ama patates unu bulmak zor. patates unu oranı da sanırım 2 bardak beyaz una 0.5 bardak patates unu olabilir. kestiremedim.

    hamuru instant maya veya yaş mayayla yapmıyorlar. direk kabartma tozu.

    bütün malzemeleri kaba koyun yoğurun. yaklaşık 1cm kalınlığında bir masaya merdaneyle açın. bardakla yuvarlak yuvarlak bölün ve tepsiye dizin. tepsiye dizdikten sonra üzerine sıvı yağ sürün ve 180 derece fırına verin. genelde 15 dakkada falan pişiyor.

    domuz gibi yiyin. ben ööle yiyorum.
hesabın var mı? giriş yap