keriz

• kemal sunal'ın en underrated filmlerinden biridir.
  
  yobazlığı, mahalle baskısını, yobazların aslında 3 kuruş menfaate nasıl değişebileceklerini, kadınlara verilmeyen değeri anlatan bir film. televizyon da değil de açıp izlenmesi gereken bir film.
  
  ihsan yüce'nin genelev işleten tipi oynarken girdiği kılık çok komik duruyordu. büyük oyuncu toprağı bol olsun.
  
  filmde bir sahnede kadına şiddetin de bu zamankiyle aynı olduğu gösteren bir sahne vardı;
  
  --- spoiler ---
  
  idris ağa kahveye kasabadan aldığı gazeteyi getirir.
  
  - şükrü gideli 1 hafta oldu kasabadan gazete aldım. açın cinayet sayfasını da bakalım bir haber var mı?
  - 2 kadın vurulmuş emmi ama hiçbiri bizimkiler değil.
  
  --- spoiler ---
• ali şen'in, kemal abinin mallarına göz koyduğu en bilindik film için (bkz: sakar şakir)
  
  zülfü'nün köy meydanına damat tıraşı olduğu bir diğer film için bakınız (bkz: davaro)
  
  zülfü'nün zülfiye'yi vurmak için götürdüğü mağara salako/davaro mağarası gibi...
  
  zülfü-zülfiye... hüsnü-hüsniye için (bkz: yedi bela hüsnü)
  
  kulağına can'lı isimlerin çalınmasından ve de şehir yaşamına adapte olmaya çalışmasından olsa gerek zülfüye'nin zülfü'nün adını zülfücan deyu zikretmesi dikkatlerden kaçmadı...
  
  ihsan yüce'nin bir kaç bıçak ve yumruk darbesiyle karpuz üleştirmesi görülmeye değer bir sahne zaar.... hazır filmde köyden şehire gelip karpuz satışı yapan adam var iken "bu da kabak" repliğini anmamak olmaz... (bkz: banker bilo)
  
  müzikler varyemez'den tanıdık....
  
  kemal abi ile perihan ablanın^* el ele koşturması yasemin yalçın'lı talih kuşu'ndan bir sahne gibi adeta...
  
  kemal abi bu sefer bir keriz olarak ağayı ve yardakçı tayfayı köyden kovması değişen dünya paradigmaları ve ağa geleneğinin züğürt ağa'lığa tenzil-i rütbesi bla bla buraya sanatlog incelemesi gelecek.. ^*
• vergisini zamanında ödeyen kişi
• kemal sunal'ın güzel bir filmidir. tabii kartal tibet yönetmenliğinde ve ihsan yüce ile erdoğan tümaş'ın senaristliğinde böylesi güzel bir yapım ortaya çıkmaması düşünülemez.
  
  ayrıca film ekibi müthiş. o kadroyu bir araya getirip film yapmak kolay iş değil.
  
  film türkiye'nin kronik sorunlarından olan kadına bakışı güzel bir şekilde ele alıyor. işin kötü yanı, o günlerden bugüne hiçbir şey değişmemekle birlikte, her şey daha da kötüye gitmiş durumda.
  
  zaten bugün bu tür eleştirileri çeken pek yapım yok.
  
  o yüzden çok değerlidir.
  
  1980 sonrası kemal sunal filmlerine laf söyleyenler açsın izlesin.
• 3 adet kafa dengi arkadas bulabilirseniz super eglenceli bir kagit oyundur. blof olarak da bilinir. oyunu kisaca ozetlemek gerekirse ;
  
  -tek deste ile oynanir
  -52 kagit 4 kisiye esit olarak dagitilir
  -dagitandan sonraki oyuna baslar
  -herhangi bir kagidin adini ve sayisini soylerek yere kapali sekilde o adette kagidi atar
  -sonraki oyuncunun 3 secenegi vardir ;
  1. yalan soyledigini dusunuyorsa kagitlari acar. yalansa atan kisi kagitlarini (ve varsa kendisinden once biriken tum kagitlari) eline alir ve acan oyuncu istedigi kagitla oyuna devam eder. dogru ise biriken tum kagitlari acan oyuncu alir ve kagidi acilan kisi istedigi kagitla tekrar oyuna baslar
  2. dogru soyledigini dusunuyorsa ya kendisi de o kagittan (yedirebildigi kadarini) atar,
  3. ya da pas diyerek oyun sirasini kendisinden sonrakine birakir
  -3 kisi arka arkaya "pas" derse son oynayan oyuncunun kagit degistirme veya ayni kagida devam etme hakki vardir
  -iki kagidi kalan oyuncu son kagidini atmadan once "son" der aksi taktirde bitemez. son iki kagidi ayni ise bu sart aranmaz. ikisini birden atarak bitebilir.
  -bir oyuncunun bitmesi o elin de bitmesi demektir. bunun icin bitenin son kagidini acik olarak atmasi (birden fazla kagit da olabilir), dolayisi ile dogru kagidi (o anda donen kagidi) oynamasi gerekir
  -el bitiminde elinde en fazla kagidi olan kaybeder ve hanesine once "k", akabinde "keriz"in diger harfleri eklenir.
  -"keriz" kelimesini ilk tamamlayan oyunu kaybeder
  
  oyun zaman zaman sizi yerlerde kivrandiracak kadar eglenceli olabilir. elinde 40 kusur kagidi tutmaya calisan, elinde hic olmadigi kagidi oynayan, elinde bir kagidin 4'unu tamamlayanin arka arkaya ayni kagittan 20 tane attigi sik karsilasilan durumlardir.
  
  eglencenin icine limon sikma potansiyeli olanlar icin, tek kagida kalanin kagidini sadece elinde en fazla kagit olanin acabilmesi (bkz: baskasina patlayacak riski almak) ve onune gelen her kagidi acanin (bkz: lapin) esek sudan gelene kadar dovulmesi gibi onlemlerin alinmasi gerekebilir
• ilginctir, turk argosunda hic tutmami$ bir tabirdir.
  halbuki fonetigi, grameri uygun.
  rahmetli kemal sunal da olmasa iyice bilinmeyecekti bile bu kelime.
  neden bilemiyorum.
  bir turlu bu lafi bagrimiza basamadik.
• kerevizi hatırlatan kelime.
• türk sanat musikisinde bir eser içerisinde, esere keyif katmak için makamın dışına bilinçli olarak yapılan küçük çıkış.
  
  "keriz yapmak" olarak kullanılır.
• anadolu insani ahlaksızlığını çok güzel bir şekilde anlatan bir kemal sunal filmi. pek tv kanallarında gösterilmez çünkü birilerini çok iyi anlatıyor.
• karakterleri genişletip toplumun belli kesimlerine uyarlayalım,
  konuyu çok değiştirmeyelim, yine para olsun, ama farklılaştıralım,
  istanbul istanbul olsun, mercedes de mercedes
  günümüzden zerre farkı yok.
  
  her yapılan menfaatçi davranış aynen devam ediyor. holdinglerde beyaz yakalılar arasında da, köyümüzde de, fabrikamızda da ve tabi ki siyasetimizde de.
  
  ayrıca söylenmeden geçilemeyecek başka bir konuysa filmin gerçekçiliği. o köy ortamı, düğün, insanlar, gelenek görenekler, giyim kuşam mükemmel. adeta gerçek gibi diyeceğim ama muhtemelen gerçek. şuanda sinemalarımızda gösterilen yerli filmlerde gerçeklik acaba nerede? gittikçe post-truth, illüzyon bir dünyaya evriliyoruz.