• türkçemize son yıllarda girmiş bir fiildir. mastar hali keremmek, anlamı ise "genç kızların sevgilisi olmak", "yakışıklı popçu olmak" vb.dir.
    günlük konuşmada çekimi;

    keremcem
    keremcen
    keremcek
    keremcez
    keremceksiniz
    keremcekler

    şeklindedir. gönül ister ki gençlerimiz "keremeceğim, keremeceksin..." şeklinde doğru kullanımına yönelsin. ama televizyon, internet gibi etkenler bozuyor dilimizi malesef.

    fiilimizi örnek cümle içinde kullanırsak: "hacu, ay sonunda yeni albümüm piyasaya çıkıyo, önce altıma bi araba çekerim, sonra alemlere akarım, acaip keremcem, ahaoahe"
  • sesi güzel ama azıcık alık kanımca, şöyle ki:
    bir programa konuk olmuştu geçenlerde, şöyle bir diyalog geçti:

    sunucu: cd kapağınızda isminizin ilginç bir hikayesi olduğu yazıyor.
    keremcem: evet öyle
    sunucu: nedir?
    keremcem: babamın adı cem, annem benim de adımın cem olmasını istemiş, babam da kerem istemiş, keremcem olmuş
    sunucu: bu mudur ilginç öykü (şaşırdı tabii kadın)
    keremcem: evet, böyle de ilginçtir..
  • ağlamadan 30 salise evvelki surat ifadesini pause'lamış ve hayatını o şekilde geçirmeye karar vermiş kişi.
  • deprem bölgesine gitmiş ve belli ki tanıklık ettiği durumlar kendisini çok etkilemiştir. cengiz semercioğlu'nun programında gördüm bu sabah. insanlar konuyu dizilerine, konserlerine getirmeye çalışırken o hiç oralı olmayıp depremzedelerin eksiklerini dillendirmeye, yapılması gerekenler konusunda destek duyurusu yapmaya çalıştı her söz hakkında. bir de ordaki vaziyeti çok güzel özetledi. cümleler birebir olmasa da buna yakın şeyler söyledi. "hani biz de çok soğukta sette olabiliyoruz ya da kar kış çalışabiliyoruz ama o zorlu koşulların sonunda sıcacık evinize gideceğinizi bilirsiniz. işte orda gidecek öyle bir yeri olmayan insanlar var." yav çok pis üşüdüğünüz bir anı düşünün, sonrasında cidden eve gidip ısınma duygusu ayakta tutar insan. orda gerçekten hala çadırsız olan ve ciddi anlamda girecek sıcak bir mekanı olmayan insanlar var. bir de hava çok soğuk oralarda arkadaş. allah herkesin yardımcısı olsun! yine gideceğim oraya dedi. gitmek gerek. gitsin, bir daha gitsin ama mutlaka kuytudaki köylere de uğrasın. yardım gitti denilen fakat hala tek bir çadır ulaştırılmayan yerlere de gitsin. gitsin ki dönünce "her şey yolunda, yardımlar da gitmiş." deyip içini rahatlatan bu şehrin insanlarına "yok arkadaşım! işler zannettiğiniz gibi işlemiyor" diyebilsin. çok yük bindirdim sırtına ama valla tek şarkısını bile bilmediğim bu adam bu sabah çok hisli ve gerçekten iyi biri gibi geldi bana. an itibariyle o da iyi bir insandır benim için.
  • itiraf ediyorum kendisini dinlemem. ama 6 eylül 2010 u2 istanbul konseri' nde benim iyilik meleğim olmuştur. olaylar şöyle gelişir :

    votkaportakal, konser alanında keremcem' i görür. konser başlamadan keremcem votkaportakal' ın önünden geçer. ikinci geçişinde votkaportakal dayanamaz ve şakayla karışık çemkirir : " aaaa keremcem bey olmuyo amaa lütfen. "
    o arada keremcem' in koluna yabancı bir bayan girmiştir ve keremcem kurtulmaya çalıştıkça kadın yapışmaktadır. keremcem' den gelen tepki beni benden alır : " yaa bu kadın beni mıncıklayıp duruyoo yaaa "

    konser biter votkaportakal dönüş telaşı içinde sağda solda taksi aramaktadır, ama taksiler bilindiği üzre hepsi doludur. o ara keremcem' i görür ve derdini anlatmaya başlar : " aa keremcem beni hatırladın mı bana şöyle şöyle demiştiniz, çok zor durumdayım, eğer imkanınız varsa beni taksi durağı olan bi yere bırakabilir misiniz, yoksa kalıcam buralarda, arkadaşım taksi göndericekti ama taksiler trafik yoğunluğundan dolayı buraya gelemiyomuş... " falan diye taramalı tüfek gibi bi anda kelimeler döküldü ağzımdan o panikle.

    ve keremcem beni uygun bir yerlere bırakmayı kabul etti . nihayetinde " arabamızda yer yok, ya da biz ordan geçmeyeceğiz " gibi laflar edip beni almayadabilirdi. ama kendisi gerçekten beni o saatlerde orda tek başıma bırakmadı ve taksiye kadar eşlik etti. kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır. iyilik meleği ilan ediyorum buradan sizi keremcem..

    bu entryi okursan keremcem notum sana : evet , o taksiye bıraktığın kız benim. ve sana gerçekten çok çok teşekkür ediyorum. süper bir insansın..
  • televizyonda çıkıp nutuk atan ama kendisi hiç bir maddi yada manevi yardımda bulunmayanları gördükten sonra gerek yaptıklarıyla gerekse söyledikleriyle helal olsun dedirtmiştir. işin naif yanı bunu reklam aracı olarak değil içinden geldiği için yapmasıdır.
  • an itibariyle ali ihsan varol'un programında tüm sorulara harf almadan 1 dakikadan az sürede cevaplamıştır.ali ihsan varol olmasa hassiktir, kimi yiyonuz derdim.

    edit:lan şakaymış?!
  • müzik aşkı takdir edilesi. soyadım dürük olsa duyulur korkusuyla ünlü olmazdım. ne bileyim yanlış nota basar gerekirse detone olurdum.
  • kendisinin en yaşlı dinleyicisi şuanda sbs heyecanı yaşıyordur.
  • 'gururum olmasa sana git diyemem ama git ne olur' cumlesinde freud'un ic benlik kuramina atifta bulundugu rivayet edilir.

    - ama keremcem cok tatli yea
    - bi cilginlik eder sikerim seni
hesabın var mı? giriş yap