• ben genelde olumsuz konularda aşıyorum kendimi. asla daha kötüsünü, saçmasını, geri zekalıcasını yapamam diyorum, sonra bir bakmışım o an için en beteri neyse onu yapmışım. birazcık manyak olduğum doğrudur.
  • kendini aşmak..

    maalesef böyle bir kavram var evet. sözlük duyurularında filan da çıkmıştı zamanında karşımıza. o zamanlar salt okurdum, bir şeyler yazamadım. ama şimdi hazırladığım lafları aktarıyorum bu mefhum hakkında; böyle bir şey aslında yok. bir insan kendini aşamaz. yani hiçbir alternatifi yok. "aşmak" kelime anlamı itibarıyla zaten doğruluyor bunu. aşmakmış. aşmak. üzgünüm yok böyle bir şey.

    bir insan evladı her ne yaptıysa yahut yapıyorsa bilemedin yapacaksa, zaten kendi kapasitesi dâhiline yapmıştır, yapıyordur, yapacaktır onu. insan insandır. kaldı ki kedi köpek, çiçek, kül tablası da kendini aşamaz. kendini aşmak; olmayana ergidir. hiçbir birim kendini aşamaz. ancak kabiliyeti ve potansiyeli el verdiğince hareket eder, fayda yahut zarar sağlar.

    ha, "bu bir mecazdır" da mı olmuyor? evet abicim o da olmuyor. hiç olmuyor hem de. olur mu ya öyle şey. biri çıkacak da kendini aşacak. ee, peygamber mi oldu, olduysa amenna. ama yok. ne yapmış, beste, ne yapmış, risotto, ne yapmış, parande atmış.. kendini mi aştı bu şimdi. lütfen. yok böyle bir şey.

    olmadığı hususunda mutabık kaldıysak esas talebimi söylüyorum: yasaklansın bu tabir bir şekilde en tezinden.
  • kendini otomatik pilota bağlayıp, bir üst levele geçmek.*
  • kendini bilmekle olabileceğini düşündüğüm eylem, kişi önce kendini nerede durduğunu bilecek ki onu aşabilsin, bilmiyorsa, kimi neyi aştığını da bilmeyecektir.
  • kendınden beklenenden fazlasını vermek
  • aşayım demekle olmuyor... oldu diyelim, kendini aşınca düz yol mu çıkacak, sarp kayalık mı? kendini aşınca nası bi dümenin içine düşeceksin? kendim, kendi önümde bi koca duvar. tek yaptığım şarkı söylemek. ses gelirse, arkası uçurum değil, anlayacağım.
  • aslında hiç olmayan birşey. kendini aşmak diye saçma birşey olsaydı, çoğu insanın yaptığı herşey kendini aşmak olarak nitelendirilirdi.
  • “kendini aşmışlık” kavramı en başından maslow’un çalışmalarında ara sıra vurguladığı fakat
    ihtiyaçlar hiyerarşisi olan ilişkisi hayatının son dönemlerine rastladığından görünmemektedir. maslow ile beraber yine o dönemin tanınan araştırmacılarından olan frankl’a göre “kendini aşmışlık” bireyin kapalı sistemiymiş gibi görünse de “geniş kapsamda dünyaya açık olup başkalarıyla iletişim kurmak olarak” ifade ediyor. tekrardan ilk defa bunu ortaya çıkaran koltko-rivera’nın yaptığı çalışması önemli olmuştur. maslow’un 1969 yılında kaleme almış olduğu “the farther reaches of human nature”adlı çalışmasında buna yeterince yer vermektedir. bu bağlamda, hiyerarşik modele göre kendini gerçekleştirme ile beraber “kendini aşmışlık” en üst düzey olduğu görünmektedir.

    “kendini aşmışlık” kavramı genel olarak tanımlanacak olursa maslow’un ifadesiyle “en yüksek kimlik kazanımı, bağımsızlık veya benlik aynı oranda benliğin ötesine ve yukarısına çıkmak olan kendini aşmışlıktır”. daha açık bir ifadeyle zirve deneyimler (ör., bağımsızlık, kendini gerçekleştirme ve kimlik başarısı) kendini aşmışlığın bir ürünüdür.

    bu düzeyi, koltko-rivera iki ayrı kısımda incelemiştir. birincisi “benliğin ötesindeki daha ileriki sebepleri araştırmak” ve ikincisi “zirve tecrübelerle benliğin sınırlarının ötesindeki bir birlik tecrübe etmek”. yazara göre birincisine, “bu başkalarına hizmet etmek, ideale (ör., doğruluk, sanat) veya bir sebebe (ör., sosyal adalet, çevrecilik, bilimle uğraşma, bir dini inanç) adamak ve/veya ilahi veya yüce olarak kabul edilen şeyle birleşmek arzusunu içerir” ve ikincisine, “bu kişinin kişisel benliğini aşıp veya genişletip bir kimlik kazanımı tecrübe eden, mistik tecrübelerini ve doğa, estetik tecrübeler, cinsel tecrübeler ve/veya diğer benötesi tecrübelerle ilgili belirgin deneyimlerini içerir” şeklinde ifade etmiştir.
  • bir zamanlar sergei bubka'nin layikiyla yaptigi olay.
hesabın var mı? giriş yap