• önce bir kavga çıkar.kavgada kendini üstün olarak gören taraf horozlanmaya başlar,diklendikçe diklenir,artisliğin kralını yapar.
    bu durum karşı tarafdan birinin kelebeği çıkarıp şakır şukur sallayıp açmasıyla bi anda değişir,ya biz sorun istemiyoruz abi ye döner,kavga etmeye hiç gerek yok a döner.
    buna halk arasında kelebek etkisi denir
  • bunu yıllar önce keşfeden atalarımız konuyla ilgili türkü bile yapmışlardır
    (bkz: bir of ceksem karsi daglar yikilir)
  • günlük 1 dolardan daha ucuza çalışan, hayatı önemsiz ve değersiz bir çinlinin bir yarasaya diş atmasıyla; dünya ekonomisini sallaması, tüm dünyada paniğe neden olması, tüm spor,sanat ve kültürel etkinliklerin iptal olması, toplumsal ve bireysel yaşamın resmen değişmesi. iş, tatil ve gezi planlarının iptal olması, borsanın ciddi zarar etmesi, milyar dolarlık kayıplar vs derken kelebek etkisinin en büyük örneği ortadadır.

    değersiz bir çinlinin dünyayı değiştirmesidir kelebek etkisi.
  • geçen gün annem ayağı sakatlanmış ve bu yüzden uçamayan bir güvercini tam da kedi kapmak üzereyken yakaladı. ayağına baktığında ise uzun bir saç telinin hayvanın ayağına dolaştığını, hayvanın bundan kurtulamadığını ve bu yüzden de ayağının yara olduğunu gördü. ayağındaki düğümü makasla kesip çıkarttı, pansuman yaptı. bir gün sonra hayvan toparlanınca da hayvanı saldı tekrardan. sizin saçınızı taradıktan sonra balkondan aman ne olacak diye dışarı attığınız saçlarınız bir hayvanın ayağına takılıp onun ölümüne neden olabilir yani. benim için en basit kelebek etkisi budur. saçlarınızı taradıktan sonra çöpe atın sayın sığırlar.

    edit: yere atılan sakızlar da boğazlarına takılıyormuş.
  • yıl 1994 üniversiteye giriş sınavı nam-ı diğer öys...sınavın son anları, gözetmen cevaplarınızı kontrol edin ,sınavın son beş dakikası uyarısında bulunmuş. sosyal bölümde, bazılarından emin olmasam da 72 sorunun 72sini de yanıtlamışım,matematik özürlü olduğumdan sadece 12 yanıtım var( daha fazlası da imkansızdı zaten benim için) türkçede ise 67 soru vardı ve ben 66 sını yapmıştım bir sosyal öğrencisi için sınav iyi geçmiş sayılırdı. matematik olmadığından boğaziçi hayalleri kurmasam da son beş dakika, sınavı tamamlamış ,hukuk veya uluslararası ilişkiler hayali kuruyordum.gözetmenin son beş dakika uyarısı ile sözel kitapçıkta tek boş bıraktığım soru geldi aklıma. türkçe bölümünün son sorusu 67.soru... yukarıda eserleri verilen edebiyatçıyı soruyordu. a şıkkında tevfik fikret c şıkkında namık kemal vardı. neden boş bıraktığımı anladım, çocukluğumdan beri ikisini nedense karıştırırdım. namık kemal fıkralarını tevfik fikret diye anlattığım bile olmuştu.ama o an fark ettim eserler arasında ''haluk''la ilgili bir şey yoktu tek karıştırmadığım tevfik fikret'in oğluydu, o halde doğru yanıt namık kemal'di. tam kalemimi c şıkkını üzerine koydum karalamaya başlıyordum ki birden hiç düşünmediğim bir şey geldi aklıma. dedim şimdi ben bu 10mm çapında kutuyu karaladığımda hayatım mı değişecek? ne olacak? gözetmen son beş dakika demeseydi bakmayacaktım bile, bu kadın kaderimi mi değiştirdi? o karalama neyi değiştirecek? sonra da niye ben bunları düşünüyorum düşündüğüme göre karalamasam mı? karalamak hayatımı kötü mü yapacak da bunlar aklıma geldi? falan diye bir sürü o sırada akla hayale gelmeyecek bin tane psikopat senaryo üretip velhasıl karalamadan verdim testi.ertesi gün oldu gazeteden cevaplara baktım doğru yanıt c) namık kemal... o an çok üzüldüm zaten sosyalden 6 türkçeden 5 yanlışım çıkmış bi de bildiğim soruyu tuhaf ruh halim yüzünden işaretlememişim sinir oldum. neyse aradan günler geçti sonuçlar açıklandı. o zaman internet minternet de yok tabi sonuçları dersaneden (mef) öğrendik. ts puanım 474,262 ile i.ü iletişim f.radyo-tv-sinema'yı kazanmışım sosyal puanıma baktım 463.181 rtv-sinema tercihimin bi üstünde marmara hukuk vardı puanına baktım 463.313. s puanı için bir türkçe sorusu 1.9 olduğuna göre namık kemal beni 465.081 puandan ederek marmara hukuk yerine istanbul r-tv-sinemaya sokmuştu o zamandan sonra çok düşündüm kaderi kendi elimle değiştirdiğimi nerdeyse tüm hayatımı. o kutu karalanmış olsaydı 12 yıldır televizyonda çalışan ben şu an belki bi avukattım. televizyon da sadece izlenen bi şeydi benim için. tanıştığım sevdiğim kişiler, aşık olduğum insan,
    2 yaşındaki oğlum, en yakın arkadaşlarım hiç biri ama hiç biri olmayacaktı, belki de ben olmayacaktım. bunları düşündüm ama olayın bir kelebek etkisi olduğuna çok sonra aydım.evet o kutuyu karalasaydım herşey farklı olacaktı ama sırf benim ve tanıdıklarım için mi? hayır.marmara hukuka son sırada 463.313 le giren arkadaş bi alt tercihine inecekti şu an bi yerlerde avukat olan arkadaş belki bi köyde öğretmen olacak tüm tanıdıkları farklı olacaktı. öğretmenliğe son sırada giren bi alta kayacak belki de öğrenciler yerine bankada paralarla uğraşacaktı. belki de ekşide yazar olan 1994 girişli bi arkadaş bile benim o kutuyu karalamamamla şu an başka hayatı yaşıyor ve belki de üniversiteye giderken trafik kazası geçirip ölen birisi hayattta belki başka birisi ölü olacaktı.
    işte benim kelebek etkisinden anladığım bu
    bir karalama veya karalamama ve binlerce insanın sonsuz olasılıklar evreninde başka hayatları yaşaması
    bak yazarken yine tuhaf oldum
    karalasamıydım acaba ?
  • yapılan en küçük bir eylem ya da alınan en küçük bir karar bile hayatımızın gidişatını önemli bir şekilde etkileme yetisine sahiptir. hayatımızın akışı, bir kelebeğin kanadı büyüklüğünde olan seçimlerimizde dahi hiç umulmadık noktalara ulaşabilir. bu etkenlerden belki de en önemlisi zaman kavramıdır. yolda yürüken elinizden düşürdüğümüz kitabı almak için kaybettiğiniz bir saniye, kavşakta freni kopmuş bir aracın size yirmi santim fark ile çarpmamasına neden olabilir. peki ya kitabınızı düşürmeseydiniz ne olacaktı? biz bunu daha çok şans olarak adlandırıyoruz fakat herşey bu kadar basit mi acaba? ihtimaller o kadar çok ki, insan beyninde bunu canlandıramıyor bile. bir düşünün kitabınızı düşürmeden önce size adres soran yaşlı adam olmasaydı siz kitabınızı düşürür müydünüz? ya da yolda gördüğünüz dilenciye para vermeseydiniz o yaşlı adam size adres soracak mıydı? ve ya hava güzel diye sahilden gitmemiş olsaydınız o dilenciyle karşılaşacak mıydınız? bu ihtimallerin sonu yok. ve hayatımız da bu ihtimaller sonucu bir zincir gibi şekilleniyor. malesef insan, iyi ya da kötü olan ihtimali yalnızca seçimini yaptıktan sonra görebiliyor ve bir çok kez de seçim yaptığının farkında bile olmuyor.

    hayatımız sadece kendimizin yaptığı eylemlerden oluşmuyor, dış çevrenin de oldukça büyük bir etkisi var. şöyle ki, freni patlayan aracın sürücüsü o aracın bakımını zamanında yaptırsaydı ya da evden biraz daha erken çıkp acele etmek zorunda kalmasaydı yine çok farklı ihtimaller oluşacaktı ve sürücü ile sizin hayatımız belki de hiç bir zaman kesişmeyecekti.

    kelebek etkisinin hayatımız üzerindeki etkisi de mekan kavramı ile değişiklik gösterebiliyor. kapalı ortamlarda yapılan küçük eylemler hayatımızda büyük değişikliğe neden olmayabilirken yolda yürürken adımımızı beş santim daha fazla atmamız köklü değişikliklere yol açabilmektedir.

    the butterfly effect filmi bu nedenle biraz daha düz mantıkta düşünülerek çekilmiş bir film. şunu yaparsa hayatı bu şekilde olur şeklinde bir anlatım vardır ki, her bir eylemden sonra hayatta binlerce milyonlarca seçimin daha olacağı pek işlenmemiştir, işlenmesi de pek mümkün değildir. buna rağmen run lola run filminde bu ihtimaller çok güzel anlatılmıştır. özellikle de lola’nın karşılaştığı kişilerin gelecekte ne durumda olacağı çok iyi şekilde işlenmiştir.

    farkına varmasak da sürekli bir kelebek etkisi içerisindeyiz. hatta siz bu yazıyı okurken bile bir seçim yaptınız ve bellki de hayatınızda küçük ya da büyük değişikliklere neden olacaksınız.
  • çinde uçup atlantikte kasırgaya neden olan o kelebek, elbette ki çinde durduk yerde uçmamıştır; evvelce konmuş bulunduğu at yarrağında husule gelen ürperti dolayısiyle uçmuştur. yani asıl müsebbib kelebek değil at yarrağıdır. dolayısıyle bu etki aslen kelebek etkisi değil at yarrağı etkisidir efendim.
  • misal olarak dunyanin bir ucundaki kelebegin kanat cirpmasi yuzunden bile diger ucunda birseylerin degisebilecegini ongoren felsefe. hersey herseyle baglantilidir yani; en ufak seydeki bir degisim alakasiz gozuken baska bir seye etki edebilir...
  • kelebek federasyonu başkanının "iyi amua koyiim, kanat da mı çırpmıycaz, havada yakalayıp koleksiyonlara katmasını biliyosunuz ama değil mi " diye isyan ettiği felsefe
  • akla hemen bir çin atasözünü getiren etki.

    buyurunuz:

    bir çivi kaybolursa bir nal kaybolur.
    bir nal kaybolursa bir at kaybolur.
    bir at kaybolursa bir süvari kaybolur.
    bir süvari kaybolursa bir savaş kaybolur.
hesabın var mı? giriş yap