keira knightley

• lozan antlaşması'nın gizli bir maddesi gereğince, yalnızca tarihi/biyografik filmlerde rol alabilen dişi kimse.
• memesi olup olmaması değil de yaptığı hareket baya saçma ve aptalca geliyor bana. "kadınların mahremi işgal ediliyor o zaman ben de soyunuyorum" demek nasıl bir kafanın ürünü. kadınlara şiddete dikkat çekmek için kendi isteğiyle dayak da yiyebilir o zaman ingiliz aksanını yediğim. yapmasın böyle salak salak şeyler.
• bir insanın memeleri dolgun kadınları tercih etmesi başka bir şey -ki ben de onlardan biriyim-, bir kadını memeleri küçük diye yerden yere vurması başka bir şey.
  
  demek bir yakınları mastektomi geçirse, onunla da dalga geçecek bunlar, memesiz diye.
• ekranda ne zaman görsem ağzının ortasına yapıştırasım geliyo.
  o kadar güzel bir ağzı var.
• "yasitlarim johnny depple opusuyor ben burda oturup taharet muslugu detayi ciziyorum" diye dolayli yoldan cok fena bunalima girmeme sebep olmustur, kendisinden nefret ediyorum.
• çene yapısı sayesinde oynayabileceği herhangi bir vampir filminde özel efekt masrafından tasarruf edilmesini sağlayacak olan oyuncu.
• (bkz: baba akü yok)
• sol framede görüldüğü anda memesi ile ilgili entry yazıldığı tahmin edilebilen ünlüdür.
• güzellik anlamında çalım ve verkaç yapabilir ancak topu göğsünde yumuşatması imkansızdır.. canı yanabilir..
• pride and prejudice'deki rol için çirkin bulunmasını anlayamadığım oyuncu. kitapta anlatılana göre, ablasının güzelliği yanında pek sönüktür elizabeth, esas oğlanın kalbine de güzelliği değil, karakteri yüzünden girer.
  
  bana sorarsanız keira knightley rol için aksine fazla güzeldir, hatta ablası jane rolündekindeki hatun, keira'nın ışığını kapatmasın diye olsa gerek, abartısız bir tip olarak seçilmiştir. sinemanın hastasıyım, casting in ustasıyım, şaka la ne ustası.