• dizideki karakterlere biraz daha derinlemesine baktığımızda kaynanalar'ın senaristi akp iktidarını bundan 40 yıl önce öngörmüştür diyebiliriz.

    alaylı, iş bitirici, iş hayatında başarılı olup voliyi vurmuş metropol köylüsü, bugünün parasıyla bilmemkaçyüz bin liralık lüks evinin sofrasında soğana yumruğu goyan, insanlarla sıcak ilişkiler kuran karakter nöri kantar, kentsoylu, halktan kopuk ve gülünç dünürleri kılıbık timur ve dominant tijen'i her fırsatta ayar manyağı yapar. arya, opera vb. şeylerden haz aldığını ve bir nebze icra ettiğini sık sık "niiiiiii"lemesinden anladığımız tijen'in seçkin zevkleri ile duvardan duvara vura vura taşşak geçilir. para ve iktidar, yıllarca çalışmış, sistemin çarklarını çok iyi bilen, insan sarrafı nöri gantar'dadır.

    nöri gantar her dizinin sonunda haklı çıkmakta, şeerlilere hayat dersi vererek hepsini utandırmaktadır. kaynanalar'ın her bölümü "atadan dededen daha iyi mi bileceksiniz be kafasına sıçtığımın kent soyluları, papucumun elitistleri" mesajı ile biter. günümüzde dönen ecdat tartışmalarını düşünürseniz nöri kantar formülü'nün insanı delirtecek kadar başarılı bir şekilde tuttuğunu, çıldırtıcı bir şekilde bir köprü gibi o günlerden bu günlere uzandığını anlayabilirsiniz.

    dizideki kıyıda köşede kalmış ama bence en vurucu mesajı içeren karakterler de nöri kantar'ın hizmetlileri, özellikle bir dönem re yüzüğü ile çocuk bilinçaltımızı ağır tahribata uğratmış olan defne yalnız'ın canlandırdığı döndü'dür. (sırf bu kadının çağrışım dünyamda kapladığı yer yüzünden "defne" isimli bir hatuna zayıf ve çıtı pıtı olmayı yakıştıramam). nöri kantar'ın yanında çalışan döndü, "dayiiii" repliği ile sinirlerimizi bozmuş şerafettin, şoförü dursun(?) ve diğerlerine nazaran kafası biraz daha fazla çalışan sağ kolu kerim, koskoca holding içinde sadece ve sadece nöri gantar'a olan yakınlıkları hasebiyle var olabilen, kurumsallıktan ve şehirlilikten nasibini almamış ama hepsi saf, temiz, dürüst insanlardır. bir tek kıl şerafettin biraz fırlamadır o kadar. çok fazla düşünmelerine gerek yoktur çünkü liderleri onlar için düşünür, ekmeklerini verir. nöri kantar'ın sahibi ve tek hakimi olduğu holdingin içinde, bu karakterler sadakatleri ve itaatleri ile vardır.

    ve döndü... evlenmediği, evde kaldığı, başında bir bey'i olmadığı için kafayı yemiştir, dengesiz dengesiz hareketler yapar, şoföre yavşar. mekanı cennet olasıca leman çıdamlı'nın canlandırdığı nöriye gantar'ı kıl yün işlere girmeye o ayartır, kadın başlarına (bkz: kadın başına) beylerinden izinsiz böyle işlere kalkıştıkları için nöri'den bir güzel dayak yerler.

    nöri gantar kurduğu imparatorlukta herkese korku ile karışık bir saygı aşıladığı için muvaffak olur. peki ya modernler?

    nöri gantar'ın tijen'le timur'un çocuğu ile evli bir çocuğu vardı. kız mıydı erkek miydi, yani gelin mi yoksa damat mı gantar tarafıydı hatırlıyor musunuz? ben hatırlamıyorum. kaynanalar'ın modernleri siliktir, sadece tijen ve timur elitist komiklikleri ile sıyrılırlar. nöri gantar da zaten dünürünü de sevmez, dünürüne gelin/damat giden çocuğunu da (vallahi cinsiyetini hatırlamıyorum!) onlar gibi "modernleştiği" için kınar. ama gelinle damat, olaylar tıkandığında çözmesi için her zaman nöri gantar'a gelirler. nöri gantar basit düşünür, net adımlar atar, sorunu çözer, gelinle damada atadan dededen kalma birkaç nasihat verir ve yallah eder gönderir, dünürler daşakoğlanı olur. gelinle damat "aklı başında silik modern" oldukları için daha makuldurlar, olanlardan ders almasını bilirler. ölçülerini ve hadlerini bilirler, sesleri solukları çıksa da biz duymayız.

    yani sözlükçü, adam 40 sene önce çatır çatır yazmış. sen hala cia, fethullah, fazıl say, yetmez ama evet, karşı devrim kafasındasın. çık o kafadan çık, çık sağ yap elli metre ileride park et dörtlülerini yak. ben alacam seni oradan.
  • 1975 yılında ankara'da çekilmiş olan bir başka filmdir. film dikkatle izlendiğinde nuri kantar'ın evinin şu anki nenehatun caddesinin arjantin caddesi ile kesiştiği köşedeki the house cafe ve toplanti için gittiği sauna'nın ise şu anki tunalı golden cue cafe olduğu kolaylıkla görülür.
  • star trek gibi diziydi. sürekli yeni generationlarla varlığını sürdürürdü... bugün-yarın yine yenisinin çekileceğine dair korkum var...

    diğer yandan... bu dizinin çok tuhaf bir yanı var benim gözümde! dizi nereden baksanız 30-35 yıllık geçmişe sahip ve o dönemde çizilen portre son 5 yıldır gerçekleşiyor.

    sanata, modernliğe ve batı kültürüne meraklı şehir burjuvazisi, mevkilerini ve servetlerini anadolu'dan gelen ve tek dertleri para kazanmak, servet elde etmek isteyen anadolu insanına bırakıyor.

    işte kaynanalar dizisi, bu acı gerçeği ilk fark eden eserdir benim gözümde!
  • doların x tl olması gibi haberleri gördükçe aklıma gelen dizi. net hatırlamadığım bir bölümünde nuri kantar geleceğe gider ve televizyonda inanılmaz haberleri görünce üşüttüğünü düşünürdü, ki bu fantastik durum karşısında bu normal. ancak en şok olduğu haber '' 1 dolar 1 milyon oldu !!! '' haberiydi. gerçi altı sıfır artık yok ama doların her yükselişiyle hala, şok olmuş nuri kantar bakışı atıyorum..
  • hayatımda bi sahneyle yer etmiş dizidir. kadınların harcama yaparak mutlu olduğunu, stres attığını bir kez daha kafama dank ettirmiştir. yoksa gidip zırt pırt neden ayakkabı alayım ki? üstelik sivri burun? ki o sivri burunların bi gün bizim efendi tarafından imha edileceğini bilerek...

    sahne tam olarak şöyleydi(aklımda kalanı tabiii):
    salonda bi ton alışveriş çantası. hallerinden belli mangoda zarada bilumum yerde ucuzluk var. ancak dikkat çeken şey şu; traktör tekerlekleri de var, yanlış hatırlamıyorsam dört tane...

    döndü ve nuriye kantar oturuyorlar, hallerinden belli, feci yorgunlar. tam yemek yapma konusunu konuşurlarken, nuri kantar giriyo içeri. adamceyiz şaşkın, nerdeyse çarşıdaki dükkanların tapusunu alacak kadar eşya var salonda. neyse, epey bi dalaşma oluyor aralarında, en son tekerlekleri fark ediyor nuri kantar:

    - lan her şey iyi hoş da, bu tekerlekleri neden aldınız?

    nuriye kantar ezik biçimde sessizce:

    - kantarım, çok ucuzdu, dayanamadık aldık.
    - ulan aydan arsa satılsa, onu da mı alacaksınız lan?

    akabinde adam delirir.

    o değil de, benim de traktör hayallerim var...
  • süper baba'nın 28 şubat darbesinde payı olduğu idda edilmiş ama bence esasen ergenekonun altyapısı bu diziyle başlamıştır kesin...

    mınakoyum ne günlere kaldık, dizilerde bile darbe baskısından bahsedilmesine bile "hea hakkat lan sahi olabilir mi" diye yaklaşır olduk...bildiğin horlama öncesindeki uyku hali bu...
  • kucukken* izledigim ve muziginin icime anlamsiz bir korku verdigi dizi.
  • bu dizide viykden bol ne vardı ki, otisin bahsettiği viyklar nöri gantar beyefendinin gudubet yeğeninin dağyiiisine karışırdı birde
  • 70'li yıllarda şölen gibiydi bu diziyi seyretmek. pek eğlenceliydi ya da biz öyle sanırdık. keşke siyah beyaz bölümler yeniden gösterilse de hatırlasak ak mıydı kara mıydı, netekim sinema versiyonları fena değildir.
hesabın var mı? giriş yap