• tam metni şuna benzer bişey: (üşenmedim yazdım)

    al pacino - öööhhheeeaauuuuuua!! öhhoo! nğğğ!... hoşgeldin.
    keanu reeves - hoşbulduk, nassınız?
    al pacino - hsseyin, nassın yiğenim, iyi misin?
    keanu reeves - teşekkür ederim.
    al pacino - hh... allahhhhh, bizler de iyiyiz, neabalım?.. boyur şöyle geç. buranın inşaat küllüğü daa duruyor. kusura bahma, daa çok masraf isteyor, duvarı falan...
    keanu reeves - tabi, bi anda yapılacak diye bişey yok...
    al pacino - ... bi ton sıva ister oralar... geçç.. ahşam zabah çalışacass..
    keanu reeves - hah..
    al pacino - keefin ne alemde, iyimsn?
    keanu reeves - teşekkür ederim, iyiyiz, uğraşıyoz işte, aynı iş..
    al pacino - baban ne yapar ya?
    keanu reeves - babam da iyi. geçen zaten seninle konuşmuş telefonda, "amcanın basuru azmış, bi git ziyarete" falan dedi, onun için...
    al pacino - aaazında da bahla ıslanmıyor...
    keanu reeves - heh, evet...
    al pacino - hemen bi laf söyle daşıyor adam... allah allaaahh..
    keanu reeves - ufak tefek söylüyor işte... kendi arasında..
    al pacino - insan yaşlanınca bi taraflarından patlah vermeye başlıyor.
    keanu reeves - yediklerine dikkat etsen olur amca aslında...
    al pacino - yaşlılığı eve sohmıyacan. (osurarak kalkar) iki uzun etli ekmeh yidiim günleri hatırlarım amma şimdi olmayor... yiyemiyorum.
    keanu reeves - yaş ilerledi tabi.
    al pacino - yeşil soğan falan yidim miydi garnım davul olup çıhıyor...
    keanu reeves - soda iç?
    al pacino - soda mı?
    keanu reeves - yani sodanın içine limon sıkınca o zaman gaz yapmıyor, şişirmiyo.
    al pacino - (geğirir) estaafurullah... beş vakitte beş aptezalır oldum. hiç aptez falan tutamıyorum gari naapacaz bilmem.
    keanu reeves - mes kullan? çorap mesi.. benim dedem zamanında çok kullandı, rahat ederdi. yani ikide bir çorabını çıkarıp aptes almak yerine üstüne mesedersen daha kolay olur. yani dedem kullandığı için biliyorum. rahat olur diye düşünmüştüm.
    al pacino - aazıma filan fermuar çektim. doktor bişey yime deyince yimiyoz gaari. yağ yime, yoort yime ne yiyecez bilmem... öleces...
    ...
    ge bu yanna gel de sana yeni yaptırdığım havuzu göstereyim... ge..
    keanu reeves - hayırlı olsun.
    al pacino - çoh masrah ettih.. ... ...geç...

    ... burayı yaptırdık ama hata oldu. damın depesine yaptırdık rüzgar filan çarpıyor. ondan sonra motor filan bozuluyor.
    keanu reeves - çok güzel olmuş.
    al pacino - bizim takımlar zaten eskidi... iki rüzgarla gaanım baarsaım guruldamaya başlıyor. ondan sonra raatım filan gaçıyor, naapacaz bilmem böyle.
    keanu reeves - sen de biraz yediklerine dikkat etsen olur amca... eskisi gibi çiğköfteyi filan bıraksan...
    al pacino - azalttık zaten canım. haftada bir çiğköfte anca yiyorum.
    keanu reeves - sağlığına bak artık canım.
    ...
    ha, amanın... (aşağı düşecek gibi olur.)
    al pacino - geh, sen daa acemisin, aşşaa filan düşen, kafan gırarsın valla...
    keanu reeves - çok yüksekmiş burası ya..
    al pacino - sana şey dediidim, vergi iade zarfını naaptın? fiş filan bulabildin mi?
    keanu reeves - baktım he, ibrahim abi'ye gittim, "sende fiş var mı?" filan diye, "vergi iadesinde kullacaz" dedim. o "bende yok işte verr.. ııı, maliyeciler filan gelirse naaacam ben? araştırırlar, soruştururlar" falan dedi.
    al pacino - ipraam pek paraya düşkün, aabisi öyle deel amma...
    keanu reeves - tabi, maksadı onun para koparmak.
    al pacino - cengiz hoca'ya bahsaydın?
    keanu reeves - cengiz hoca'ya sordum da... "ben hocayım, öğrenciye fatura mı kesiyoz?" dedi. ben de "doğru" dedim..
    al pacino - doğru hee.. bizimkisi de lafın çohu valla... hiç... ahlımıza gelmedi bah..
    keanu reeves - başka birilerine bakacaz.
    al pacino - zamanında...
    keanu reeves - ordan burdan toplayıp zarfı dolduracaz artık başka bi çaremiz kalmadı.
    al pacino - ... zamanında tarlayı tapanı sattık savdı.. ana pissmillahhi... (aşağı düşecek gibi olur) sattık savdıh, ondan sonra şimdi üç kuruşluk vergi iade zarfına mum olduh gari neapacaz bilmem. ondan bundan fiş topluyoz. bizimkiler de yetişmiyor. ne yapacaz... allah bi yol göstereceh bahalım, böyle gideceh deel acer... allahh..
    keanu reeves - ayakkabı yeni mi? nerden aldın?
    al pacino - kemerli'den aldım.
    keanu reeves - haa...
    al pacino - hoşuna gitmedi mi? dışarda 50 milyonluk şey burda 25 milyon. deişen ne?
    keanu reeves - bi markası.
    al pacino - bi markası farklı işte, geri yanı aynı. değişen bi tarafı yok. ... dee mi?
    keanu reeves - bu yaştan sonra da markayı ne yapacaksın...
    al pacino - bah yaaa!! çoh şahacısın. çoh şahacısın...
  • bazen hiç beklemediğiniz bir şey çıkabiliyor.

    yaklaşık beş senedir özellikle kış aylarında mütemadiyen karnım ağrırdı. ilk zamanlar önemsemeyip; üşüyorum, gaz sancısıdır diyerek gaz giderici ilaçlar aldım. zaten bir kaç saat sıcak su torbasını karnıma koyunca geçiyordu.

    önceleri bir kaç saat içinde geçen karın ağrım, bu sefer 5-6 saat süremeye hatta uyuyana kadar geçmemeye başladı.

    tabi bu sefer doktora gidildi, testler yapıldı, film çekildi görünen bir şey yok. gaz sancısı. filmlerde de zaten bariz bir şekilde gözüküyordu gazın boşluğu.

    gaz gidericiler, otlar, şuruplar ne varsa iyi gelecek şeyler kullanıyorum. yaz aylarında gram ağrı yok, kış gelince kabus başlıyor.

    bu arada ağrı karnımdan arka tarafa böbreğime doğru geçmeye başladı. taş, kum, iltihap ne varsa bakıldı yine bir şey yok. o zamana kadar konulan en çarpıcı teşhis, bağırsak görevini tam yapıp sindirimi yapamıyor. durum tamamen sinirsel olduğu için daha özel ilaçlar denedik, sakinleştirici bile kullandım. çünkü sadece soğuktan değil, stresli zamanlarımda da ağrı başlar olmuştu.

    sonra bir doktor arkadaşım söylemiyor ama kanserden şüphelenip bir sürü test yaptı. sonuç çok şükür tertemiz. kanser çıkmadı ama teşhis de konulamadı. dişinin birini kaybetmişsin bak o bile sindirimini etkiler diyen doktor bile oldu. kim ne derse inanıyorum zaten.

    biraz zaman geçti artık alıştık, iğnelerle, ağrı kesicilerle, sıcak su torbalarıyla idare ediyorum.

    beş yılın sonunda ağrıların şiddeti ve geçme süresi artmaya başladı. sonra çok basit bir ulturason filminde böbrekte büyüme görüldü.

    taş mı dedik? değil.
    böbrek kanalında bir darlık varmış böbrek idrarı iyi süzemediği için şişmiş. karın ağrısı yapıyormuş. yaklaşık 10 kat büyüyen böbrek bir daha düzelmezmiş. ulturason, tomogrofi, sintigrafi sonuçlarımla beraber doktor doktor gezdim.
    bir tanesi böbrek alınabilir dedi, bir tanesi ameliyatla düzelse de tekrarlayabilir dedi. bir tanesi kapalısı makbul olmaz açık yapalım dedi.

    bir kaç aylık araştırma sonunda, laparaskopik yöntemle ameliyat oldum. şükürler olsun, karın ağrım kalmadı. böbrekteki sorun da ameliyat sırasında netleşmiş, böbreğe giren damar üç taneymiş bende.(normal bir insanda bu iki olurmuş) bu damar idrar kanalının arasından geçtiği için sıkışma yapıyormuş, ufak bir pay-pas la durum çözüldü.

    belki birilerine faydamız olur diye buraya yazayım dedim. sürekli nüks eden bir karın ağrınız varsa, geçiştirmeyin iyice baktırın.
  • süreki başıma gelen, çevremde de sürekli olduğunu gördüğüm bir kız arkadaş zeytinyağı hareketidir bu.

    her ilişkide tartışma olur, e malumunuz kavga dövüş ilişkinin nesidir? evet, doğru bildiniz; tuzudur, biberidir. ama tartışmalarda şöyle bir gerçek var: biz erkekler kız arkadaşlarımızla veya eşlerimizle tutuştuğumuz tartışmaların çok çok azından üstün çıkma şansına sahip oluyoruz. kadın beyni muazzam bi`şey azizim. daha çocukluktan beri her şeyi kafalarında kurmaya başladıkları için bize göre çok daha kompleks bir veri akışı var sinir sistemlerinde. işin kötü tarafı bizi de kendileri kadar kompleks sanıyorlar. halbuki erkek basittir, çetrefilli yollardan gitmeye ihtiyaç duymamıştır ki hiç... halbuki kadın öyle mi? ince, detaylı analizler, en ufak şeye anlam yüklemeler, bi' sürü şey. bu kompleks düşünme meselesi çok ilginç aslında. örnek vermem lazım, kız arkadaşınızın hazırladığı bir sofradasınız, yemek yiyorsunuz, "tuzu uzatır mısın hayatım?" dediniz. bir çok hanım kızımız bu basit, sonuç odaklı ve sıradan soruyu yemeğin tuzsuz olduğuna dair iğne olarak algılayıp bu ahval ve şerait içerisinde tuzluğu kafanızda paralayabilir. neden? çünkü hanımefendi laf koysa öyle koyardı. gerçi biz büyük ihtimal anlamazdık ama o anladığımızı sanacaktı. bunun tam tersi durumlarda var bizim kadınları anlamadığımız. nacizane gözlemlerime dayanarak; kadın ilgi beklerken direkt ilgi istemez mesela, "bugün işte/evde/okulda çok yoruldum" der. beklediği "kıyamam ben aşkıma anam anam"ken, biz erkekler genelde "ya sorma hatun benim de iflahım s.kildi valla. çay demle de içelim hadi" gibi dönüyoruz çoğunlukla. bakınca yaklaşım farkı siyahla beyaz farkı kadar büyük. hülasası; doğa fiziksel olarak erkekten zayıf olan kadına muazzam bir kompleks düşünme kabiliyeti vermiş, skoru eşitledim demiş ama biz erkeklere resmen tabeladan geçirmiştir. neyse, ben dağıtmadan konuma döneyim. kısaca izah ettiğim bu kadınların mental üstünlüğü sözlü tartışmalarda onlara mutlak hakimiyet ve üstünlük sağlar. hatta bu öyle enfes bir yetenektir ki hani sen de ben de haksızız tartışmaları bile döner biz erkeklerin mağlubiyeti ile son bulur. fakaat, bazı durumlarda erkek %100 haklıdır, ne olduğu önemli değil ama bazen, az da olsa erkek %100 haklıdır. işte bu durumlarda başlayan tartışmalarda kız arkadaşlarımız, eşlerimiz b planlarını devreye sokarlar. şöyle ki: varsayın ki kız arkadaşınız sizin başka kızlarla mesajlaşmanıza müsade etmezken kendisi harala gürele erkek arkadaşlarıyla mesajlaşmakta, siz de bunu farkedip cinnetleri oynamaktasınız, tartışma başlar; fight**

    -ceren hani ben cemre'yle mesajlaşınca rahatsız oluyordun, gururun inciniyordu. şimdi senin bu yaptığın iş mi? (erkek gayet saf, haklı olduğunun bilincinde)
    -ya ama aşgıııım* sen benim bitanemsin, neden öyle şeyler söylüyorsun bana? (ceren farkına varmış: çocuk haklı)
    -ya ceren ya hep böyle yapıyorsun. sana serbest bana değil yaylalar yaylalar (kendimizi kandırmayalım, aşgım`dan sonra ne söylediğinizin bi' önemi yok, kızımız zaten sizi dinlemeyecek)
    -ama aşkım sen beni neden sevmiyosun? zaten karnım da ağrıyor.

    evet beyler, hatırladınız değil mi? büyük çatala hoşgeldiniz. kız arkadaşınız karın ağrısı kozunu oynadıktan sonra 2 seçeneğiniz var:

    1. karın ağrınla bunun ne alakası var deyip öküzsün sen tepkisi ve peşinden gelen silent treatment.
    2. ve daha kolayı kavgayı unutup kız arkadaşınıza sıcak bi`şeyler ikram ederek önünüzdeki maçlara bakmak.

    ben genelde 2`yi tercih ediyorum.

    ha son söz olarak da şunu söyleyeyim: karnım ağrıyor’u ben de denemeye niyetlendim ama erkek adama yakışmaz deyip yapmadım. erkek adama yakışmaz lafını da kesin kadınlar uydurmuştur, konuyla ilgili araştırmalarım sürüyor.

    *
  • 10 sene geçmiş dalga dublaj takımı tarafından yaratılmasının üzerinden. bakıyorum da bu sürede cem yılmaz ve hadi 1-2 kişi/video dışında türkiye sınırları içerisinde şunun kadar komik başka bir şey daha yapılmamış. halbuki bu video ve bir de yine aynı ekibin elınden çıkma tahtasız adlı şaheser insanda hala ilk günkü gibi anırarak gülme etkisi yaratıyor.

    (bkz: mes kullan)
    (bkz: cengiz hoca'ya baksaydın)
    (bkz: beş vakitte beş abdest almak)
    (bkz: bi ton sıva ister oralar)
    (bkz: soda iç)
  • birileri soda dediğinde her defasında al pacino gibi gözlerimi açıp "soda mı?" diye cevap verip on dakika gülmemi sağlayan komiklik başyaptı.
  • kronik artık.

    neden olduğunu bulamadı doktorlar. la diyorum ki aynı anda midem de bulanıyor. sikecem ızdırabını zaten hayatla çok barışık bir insan değilim, tam böyle ağırken motive olup kendimi atacağım arkadaş bir yerlerden. bu ne lan? promethus'a döndüm yemin ederim. her gün midemden kartallar parça koparıyor sanki.

    edit: sonra anlaşıldı ki ülsermişim, bu ağrıları çektiğim vakit de 2 tane mide kanaması geçirmişim.

    aman diyeyim, birşeye benzemez. böylesini çekiyorsanız, bırakın işi gücü bir endoskopi bilmem ne yaptırın.
  • şu sıralar başlayan ağrı. sanırsınız ki midem internete bağlanıyor.
  • şu ara baş ağrısıyla aynı anda bünyemde bulunmakta kendisi. bu fırsattan yola çıkarak ikisi arasında yaptığım karşılaştırma sonucunda karın ağrısı maçı ezici bir üstünlükle aldı. o keskin baş ağrısı yemin ediyorum masaj gibi geliyor hoşuma gidiyor ara ara dikkatimi çeldiği için, o derece.

    küçükken oram buram ağrıyor diyen büyüklere özenen kafamı döveyim.
  • sanki büyükşehir belediyesi kazı yapıyor içinizde öyle pis öyle iğrenç anlamsız bi acı kaynağı.
  • şahsi kanaatimce, bu illet diş ağrısından beter. tamam, diş ağrısı insanı yerinde durdutmuyor, böyle ağzına ağzına sıçıyor, böbrek sancısı insanın belinin amına koyuyor kasıkları koparıyor. ama karın ağrısı başka yaa... yaz geceleri insanın tepesinde vızzlayıp duran sivrisinek gibi, pes perdeden, ince ince, ama hiç durmadan mütemadiyen can yiyor. hani o sivrisineğe "sokacaksan sok amınakoduum siktir git yeter ki" diye bağırıyorsun ya, gece kalkıp havluyla sinek avına başlıyorsun ya, bunun öyle bi opsiyonu da yok. al içtik apranax, sonuç negatif!

    ayrıca, nasıl huzursuzluk karın ağrısını tetikliyorsa, karın ağrısı da huzursuzluğu tetikliyor. tersinir çalışan sempatik sinirlerin amına koyum!
hesabın var mı? giriş yap