• çok büyük haksızlıklara uğramış çok bahtsız bir adamdı.

    malum mesele de karşı taraf ününe ün ekleyip madureyi oynarken, 3 çocuklu anneyim diye doğurduğu çocukları bile kendine kalkan ederken bu adam tehditlerle kaçmak zorunda kaldı. bir ara ülkeye döndüğünde gazeteciler yakaladığında bile ölüm korkusu duyuyordu. hiç kimse ona iş vermedi. herkes ondan tiksindirici bir şekilde cinsel beklentiye giriyordu sanki yakışıklı biri başka iş yapamaz gibi sanki bu adam koca bir et yığınıymış gibi. hiçbir şey bulamasalar jigololuk yapıyor diye söylenti yaydılar. adam ta oralarda matematik öğretiyormuş... bu korkunç şiddet bir kadına yapılsa günlerce aylarca konuşulurdu. kendisi de umutsuz bir şekilde belki bir ara konuşurum demişti. nasip olmadı.

    sana yapılanı biliyoruz karahan. umarım huzuru bulmuşsundur.
  • yeni nesilden arkadaşlar tanımayabilir, şokopop videosu gelene kadar da işin aslını astarını öğrenemeyecek de olabilir. ben kendisini anlatayım.

    dönemin adnan oktar müritlerinden olan cem kuzu adlı zat, bir gün sibel can'a "elimde seninle karahan çantay'ın seks kaseti var. 60.000 dolar istiyorum" diyerek ilk fişeği yakar. sibel can, sessiz sedasız bu isteğini verir. bir süre sonra istekler devam eder. bu sırada, olayı bilenlerden yaşar alptekin (o zaman daha hidayete ermemişti tabii) etrafta "sibel ile karahan'ın ilişkisi var" dedikodularını yaymaya başlar. karahan çantay, o zaman dönemin en iyisi. dizisine alan, programına alan kadın bir adım öne çıkıyor. sibel can ile karahan çantay'ın birlikte oldukları haberlerini yazan 1-2 gazete haberi de çıkmıştı ama beraber dizi yaptıkları için pek haber olmadı.

    neyse, bu arada şantajlardan bıkan sibel can'ın ailesi, sibel can'ın o zamanki eşi hakan ural'ın ismini vererek ergin kardeşlerden yardım ister. ergin kardeşler, şantaj yapan cem kuzu'yu bulur. kaçırır. bir güzel döverler. kafasına silah dayarlar. kasetleri, videoları ister. karşılık olarak çırılçıplak soyarlar, fotoğraf çekerler. hakan ural, bu hadisenin üzerine ergin kardeşlere teşekkür mahiyetinde rolex saat alır.

    daha sonra, yaşar alptekin'in peşine düşerler. iş görüşmesi diyerek kendisini bir yere çağırırlar. bu sırada emniyet istihbarat olayı öğrenir. ergin kardeşleri yakalar. ergin kardeşler de ne olursa anlatır. cem kuzu'nun herhangi bir fotoğraf, videoya sahip olmadığı da ortaya çıkar. azmettiricilik suçundan dgm'de sibel ve hakan yargılanır.

    aralık 98'te patlayan olayın ardından, şubat 99'da ikili boşanır. karahan çantay, piyasadan yok olur. sibel can ise diyetleri ile beraber hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam eder.
  • sibel can her şeyi yapıp namuslu anne ayağı çeken birisi. o yüzden karahan çantay'ın kendine yazık edişine ya da yazık edilişine çok üzülüyorum. sebebinin sibel can, hakan ural gibi vasıfsızlardan kaynaklanması ise daha da üzücü. karahan çantay'a jigolo diye iftira atanlar, sibel can'ı sabah akşam çalıştırıp parasını yiyen hakan ural'a niye bir şey demedi, demiyor. şu anki dönem inanın daha iyi. mafya sever yavşak medya bizim algılarımızla oynuyor, istediğini göklere çıkartıyor, istediğini yerin dibine sokuyordu. her şeyden önce ben bir anneyim diyip ağlayanlar haklı ve masum oluyordu. karahan çantay da o yalaka basının kurbanı oldu.

    ve biz sosyal medyayı, sözlüğü kullanan insanların üstüne düşen şey şu: hakan ural, sibel can gibi vasat insanların yaptığı işleri izlememek takip etmemek. onlar nasıl zamanında güçsüz olanı ezdilerse, biz de onlara gerekli mecralardan gerekli tepkiyi göstermeliyiz. kim ne ediyor neyi buluyor görsünler. (hakan ural denen şahsın programındaki #edenbulur hastagine ithafen)
  • zamanında harcamışlardı adamı. sibel can ise kocası hakan ural ve kayınpederi selçuk ural ile birlikte aglayarak basın toplantısı yapmıştı... her sey bir kaç haftada unutuluverilmisti. cunku agliyordu ve ailemizin sibel'i cok madurdu. cocukluk hafizamdan hiç silinmeyen görüntüler, benim gibi 90 larda cocuk olanlar iyi bilirler. beynimiz televolelerle, şamdan dergileriyle uyuş uyuş o zamanlar. bugunun burnundan kil aldirmayan en mükemmel, en kibar, en çocuk annesi hanim ablalarinin hamamlarda, kuvetlerde cıbıl cıbıl pozlar verdiği dönemler...hiç bir şeye şaşirmamayi, yavaş yavaş kabullenmeyi o zamanlar öğrendik biz. o zamanlar, o olayda da güçlü olan taraf sibel can oldugundan ona hiç birsey olmamıştı. sonra ise ablamızın başka bir aldatma macerasindan sonra hakan ural ile evlilikleri bitmisti. simdilerde ise hakan ural the yargı machine.... her sabah tv lerde agzindan tukuruk sacarak toplumsal olaylara yorum yapiyor. neyse karahan çantay'a allah'dan rahmet ,ailesine de bassagligi dileyelim. sen neydin be 90 lar....
  • duyduğumda çok üzüldüm, şok oldum. adamın yakışıklı olmasından değil de, sadece “bir hata” yüzünden bütün hayatının yok edilmesinden.

    herkesin “ikinci bir şans”ı olmalıydı. dansözden dönme şarkıcı, boşanıp sonra tekrar evlenirken ve 'yeni kocasıyla gününü gün ederken' çantay niye lanetleniyor, gözlerden uzaklaşıyor? uzak diyarlarda ölüyor?

    ***

    çifte standartlara devam edelim. kadir inanır'a “evli kadını motive etmek” suçlaması yapıldı ve inanır “yurtdışında yaşamak zorunda” kalmadı. mafya, inanır'ı tehdit etmediği için olabilir mi?

    yine başka bir çifte standart. seren serengil'in ozan kaçmaz'dan “boşanır boşanmaz” cengiz imren ile ilişkiye başlaması ve jet hızıyla evlilik yapması, onunla evliyken de ibrahim tatlıses'in oğluyla takılması sonucunda cengiz imren'in ve tatlıses'in oğlunun başına bir şey geldi mi? tabii ki hayır.

    olan yine güçsüze, bağlantısıza oluyor. çantay, yüksek yerlerde 'dişli tanıdıklara' sahip olsaydı, başına bunlar gelir miydi?

    ***

    bazı insanlarda çirkin şansı vardır. karahan'da sanırım “güzellere mahsus” bir bahtsızlık vardı. *erkek güzeli* ifadesinin sözlük karşılığı gibiydi. gönül bu, ota da boka da konar, bilirsiniz. adam gönlünü yalnız bir kez bir boka batırdı ve 'o bok da çirkef ve şirret ötesi çıktı'.

    ölmek için çok genç bir yaş. çok yazık olmuş ... rahmet dilerim. keşke 'yeniden' başlayabilseydi hayata. belki de tayland'da onu deniyordu. çok hüzünlü bir son. umarım orda biraz mutlu olup, son zamanlarını iyi yaşamıştır.
  • ne yalan söyleyeyim üzüldüm ölümüne. ayrıca odtü, ergin kardeşler, sibel can ve tayland'ı aynı cümlede kullandırmayı başarmak gerçekten olağanüstü bir başarı.
  • çok düzgün bir insandı.

    sibel can çocuğun toyluğundan yararlanarak mahfetti hayatını. hakan ve sibel in tuttuğu mafyadan kaçtı yıllarca amerika da yaşadı sonra tayland da öğretmenlik yapıyormuş. düzgün bir insan olmasa ülkesinde yaşayıp paraya para demezdi her türlü pisliği yapardı. ne çektiyse bu ülke sibel can, gülben ergen gibi alt sınıf tiplerden çekti.
  • fotoğraflardan falan o kadar anlaşılmıyor inanılmaz yakışıklı bir adamdı. tam bir anadolu tipi olup bu kadar yakışıklı olabilmek... kaş- göz yapısı falan bana hep antik yunan mozaiklerindeki adamları hatırlatırdı. bir o kadar da akıllı bir adamdı. şanssızlık peşini bırakmadı maalesef. allah rahmet eylesin.

    edit: sözlükte karahan çantay'ı tanımayanları görünce bir kere daha o kadar yaşlandık mı yav? hissiyatına büründüm. atilla saral ve karahan çantay 90'lı yıllar için bugün burak özçivit-kenan imirzalıoğlu-kıvanç tatlıtuğ ne ise oydu. hatta o yıllarda internet alemi de olmadığından hayatımız televole ve televolenin ünlü ettiği 10-15 kişinin etrafında dönüyordu. alpay (evet milletvekili olan) ve cansel *'in aşkı, gizem özdilli, aysu baceoğlu, tuğba özay, selin toktay, ebru destan, demet şener ve ebru şallı'nın aşk! maceraları, etilerde sahne alan arto ile tarabya'da sahne alan karadeniz tayfasının kavgaları, acunun parmak arası terlikle dünyayı gezmesi. ey gidi yıllar.
  • gudubet turk burjuvasinin elinde hayati kaymis insanlardan biri. varoş garabet kadinlar, mafyatik cahil erkekler, aşk-i memnu'dan firlama saçma sapan entrikalar. sanatsız, hobisiz, cahil ancak tarabyada balik yemeyi bilen sonradan görme köylüler. hele ki 90'lar bunlarin çiftliği olmuş, tarihin en varoş zaman dilimi yaşanmis 1990-2000. bu isimleri tv'de görünce darlaniyorum. modernizme bir darbe gibi tuhaf insanlardi.
  • yukarıda bi yazar çok doğru yazmış..malum olaydan 26 yıl geçmesine rağmen, adam ölümü ile bir gecede sibel can'nın da hakan ural'ın da ne halt olduğunu hepimize hatırlattı.geçmişinizi istediğiniz kadar kapatmaya çalışın, sadece şurda yazılanlar bile sizin çocuklarınız için utançtır. en azından bizim gibi insanlar için bu bir utançtır..
    biri her sabah gevşek gevşek konuşur, hiç bir eğitimi olmayıp her konuda fikri vardır, ne iş yaptığı belli olmayan bi herbibokologtur...diğeri ise zamane hanımefendisi, duyarlı anne gibi salınır, allahın sonradan görme mahalle kızıdır özünde; mevzuları unutturduk sanar ama adamın öldüğü gün gelecek tepkilerden tırsıp instagram yorumlarını kapatır linç yememek için..

    karahan da büyük hatalar yapan bir çocuktu tamamen masum değildi ancak 22 yaşında şöhretin ortasına atılmış bir delikanlıyken yaptığı hataların bedelini bu kadar ağır ödemesi hepimizin zoruna gitti bence. bu bedeli hepsinin ödemesi lazımdı sadece karahan değil.umarım son 25 yıldır yaşadığı hayat bizi haksız çıkaracak kadar güzel olmuştur..sevgi, saygı, ilgi görmüştür..eğer denildiği gibi kaçarak, korkarak, herkese hasret yaşadıysa çok üzülürüm..
    allah rahmet eylesin...
hesabın var mı? giriş yap