• benim.

    işin hem fizyolojisini* biliyorum hem de yılların tecrübesi var.

    ek: başlık başıma.
  • daha önceden bu durunu tecrübe etmiş insandır.
  • yatmadan önce şu türküyü söylemiştir:

    "kara basma iz olur
    güzellerde naz olur
    gündüz gelme gece gel
    eller duyar söz olur"

    karabasanları defetmek için birebirdir.
  • aralarında olduğum insan grubu.

    bir zamanlar sadece uzandığımda bile başıma gelebiliyordu. artık o kadar sık gelmese de arada sırada geldiği oluyor.

    genellikle biraz bekleyince geçiyor. beklemek yerine kendim geçirmek istediğimde, önce ayaklarımı oynatmaya çalışırım. ayağım hareket edince bütün vücudumun kontrolü bana geçer. pozisyon değiştirince de karabasan genellikle gider. bazı nadir durumlarda kaldığı yerden devam eder. o zaman yapacak bir şey yok, illa ki bekleyeceksiniz.

    kendi tecrübelerime göre en çok dikkat edilmesi gereken şey başınıza gelenin cinlerle perilerle alakalı olmadığının ayırdına varıp sakince beklemektir. bir keresinde, derin uykudan uyandıracak şekilde başıma geldiğinde, tavandan sarkan lambayı üzerime doğru gelen büyük bir yılan olarak görmüştüm. kendi kendime bunun doğru olmadığını, orada yılan falan olamayacağını söyleyerek bekledim. bir süre sonra yılan kayboldu ve gerçekte olduğu şekilde lambayı görmeye başladım.
  • benimdir. çünkü hayatımda hiç öyle bir şey yaşamadım. psikolojik sorunlarınız var bence.
  • fark edince hiç hareket etmeye bile çabalamadan uyumaya devam ediyorum.
  • süper insandır. bende hiç öyle olmuyor, hemen zaten halihazırda dört gram kalan aklımı kaçırıyorum bonkörce. uyku felci falan olaylarını da bildiğim halde bende çalışmıyor, keriz gibi kanıyorum valla.

    bakınız, şu örnekte nasıl da keriz gibi kanmışım;

    http://sketchtoy.com/68539805
  • halk arasındaki adıyla karabasan, uyku felcidir. şimdi uzun uzun anlatmıycam ama kabaca uyku esnasında salgılanan bi hormon yüzünden beynin vücuttan erken uyanmasıdır organlarını hareket ettiremediğin içinde beynin türlü fanteziler kurar vesselam...
  • ben.

    ilk defa başıma geldiğinde çok korkmuştum. 11-12 yaşlarındaydım, ramazandı, iyi hatırlıyorum. sahurdan sonra uyumuştum. muhtemelen yemeğin ağırlığıyla uyku felcini yaşadım. kulaklarım uğulduyordu. doğaüstü bir şey yaşadığımı düşünmüştüm. inandığım bütün o sıradışı şeyler gerçek oluyordu işte. al karısı, karabasan, al basması vs. babam güç bela sakinleştirmişti. bildiğim bütün sureleri okumuştum tekrar uyumadan önce.

    sonra bunun ne idüğünü öğrendim. bundan sonra korkmamaya başladım. daha doğrusu korkuyorsun, nasıl desem, tuhaf bir şey, sıradışı, alışık olmadığın ve bedenini kontrol edemediğin bir deneyim. rahat değil, stres yaşıyorsun ve buna korkmak da denebilir. ama üstteki paragraftaki korku değil tabii.

    düşünüyorum şimdi, onlarca örnek var üniversite okumuş, eğitimli hatta iş güç sahibi genç kızların "içinde cin var" falan denerek düşürüldüğü tuzaklar. normalde gözü açık, atıyorum şeker vercem diye kandıramazsın. on lira parasını dolandıramazsın. ama içinde cin var deyince inanıp etki altında kalabiliyor:

    https://www.haberler.com/…inci-hoca-6918403-haberi/
    http://www.hurriyet.com.tr/…i-tecavuz-etti-40120447

    karabasan sıkça yaşanabilen gayet biyolojik bir olay. onun etrafında örülen inançlar, bu olayın sebebini doğaüstüne bağladığı için, bütün doğaüstü inanışların meşrulaştırılmasında kullanılabiliyor.

    gözün gibi baktığın, en ufak rahatsızlıktan sakındığın kızın, saçmasapan şeylere inanma meyli yüzünden korkunç bir istismara maruz kalabiliyor. kendi tecrübemden hareketle, baba olduğumda çocuklarıma asla doğaüstü zımbırtıları öğretmeyeceğim bu yüzden. onlar da bu başlığa ben ben ben yazarlar belki günü gelince, kim bilir?
  • benim bu. paniklemeye fırsatmı bırakıyor şerefsiz.

    ömrümde sadece askerde 2 defa nöbette sızınca denk gelmişti. ilkinde zift karalığında pis bir sırıtışla koltuk altlarıma parmaklarını sokarak ve bacaklarımı bacaklarıyla kıstırarak birkaç saniyelik bütün vücudumun felç olmuşçasına donmasına sebep olmuştu ki gözlerimi açınca rahatladım. yanımdaki altdevreye sorduğumdaysa garip inleme sesleri çıkardığımı ve beni uyandırmaya çalıştığını ama kendime gelemediğimi söyledi. ikincisindeyse o pis sırıtışı yoktu ama yine bütün vücudum donmuş gibiydim, sanki taş kesilmiştim.

    eğer paniklemeye fırsatı olan varsa helal olsun diyorum.

    edit: askerlik yaptığım yer acayip derecede psikoloji bozan bir yerdi. hatta ilk ayımda karşı tepelere gece görüşle baktığımda osmanlı zamanında o tepelerde askerlik yaptığını düşündüğüm atlı eski tip giysili askerlerin oturup dinlenirkenki silüetlerini görmüştüm. hatta yorgunluk ve uykusuzluktan kafammı uçtu diye çıplak gözlede baktım ama görünmediler, sadece gece görüşle bakınca göründüler.

    edit 2: alt mesajlarda görünce hatırladım. karabasanı ilk gördüğümde 3. besmeleden sonra bıraktı. sanki dilim tutulmuş gibiydi. 3. besmele denemesinden sonra uyanabildim.
hesabın var mı? giriş yap