• genellikla polaritesi dusuk olan yada apolar yapida olan ilaclarin gecebildigi bariyer, bu yuzden bazi ilaclari ozellikle bbb yi gecemeyecek sekilde dizayn ederler veya bazilarini da ozellikle antiepresanlari apolar yapida gecebilecek sekilde mdifiye ederler. ornegin efedrin veya pseudoefedrin gibi suda cozunebilen polar yapida bilesikler bbb den gecemesken bunlarin apolar yapisinda olani olan metamfetamin rahatlikla gecer. bu bariyerin bir de ilaclarin detoxunda onemli isleri vardir mesela karacigerde p450 cyp6d de metabolize olup diyelimki metilasyona ugrayan bir ilac onceden beyine gidebilirken yapisal degisiklik sonucu artik gidemez olmustur ve boylece beyine zararli veya toksik kimyasallarin girmesi onlenmis olur. beyine etki eden ilaclarin aktif ve inaktif metabolitleri bir reseptore baglanan yerin parcalanmasiyle inaktif hale getirilebilir ikincisi olarakta polaritesi degistirilerek kan beyin bariyerini gecemeyecek yapiya modifiye edilir. alkol ve solventler kan beyin bariyerinin etkisini azaltir cunku secici olan hucre membraninin yapisi ve integritesi bozulur.
  • kusma sinyali gönderen kısım bu bariyerin en güçsüz olduğu kısımdır. medula'nın oralar. zehir vücuda girdiğinde bu güçsüz bölgeden vücuda kusması gerektiğine dair sinyal gönderilir ve eğer bünye şanslı ise zehir mideye ulaşmadan kusma yoluyla vücuttan atılır.

    (bkz: area postrema)
  • nöroglial hücrelerden olan astrositlerin beyne giden kılcal damarları sarmasıyla oluşan bariyer.alkolün ve glikoz gibi monomerlerin dışında kimseye geçit vermez.
  • beyinde ilaç tedavisi yerine cerrahi operasyon veya ışın tedavisinin uygulanmasının en önemli etkeni..
  • bilimsel makalelerde kan beyin bariyeri* olarak geçer (bkz: beyin kan bariyeri). görevi, beyni kanda dolaşan zararlı maddelerden ve toksinlerden korurken serebral hücre fonksiyonları için gerekli besinlerin geçiline izin veren özelleşmiş karmaşık sellüler bir sistemdir.
  • yaklaşık yüz yıl önce paul ehrlic, yaptığı bir deneyde mavi bir renklendirici maddeyi hayvan dolaşım sistemine enjekte etmiştir. bunun sonucunda beyin ve omurilik dışında bütün dokular mavi rengi almıştır. bununla beraber, aynı renklendirici beynin sıvı dolu ventriküllerine enjekte edildiğinde, mavi renk mss ( merkezi sinir sistemi) boyunca yayılmaktadır. işte bu deney, bize kan ve beyin hücrelerini çevreleyen sıvı arasında bir bariyer olduğunu göstermektedir; kan-beyin bariyeri.

    bazı maddeler bu bariyeri geçmeyi başarırlar.
  • mango'daki myrcene isimli maddeyi cannabis kullanmadan 1 saat once tuketirseniz, cannabisten sagladiginiz thc'nin bu bariyeri gecis verimini ve hizini arttirabilirisiniz.
    not: turkiyede mango dahil hepsi yasadisi.
  • area postrema, glandula pinealis, organum subcommissurale, organum subfornicale, organum vasculosum lamina terminalis, eminentia mediana, neurohypophysis oluşturur.
  • bariyeri oluşturan yapılar;
    1-damar endotel hücreleri arasındaki zonula okludens (sıkı bağlantı) tipi bağlantılar.
    2- endotel hücrelerinin bazal laminası
    3- astrositlerin endotel bazal laminasını örten ayaksı uzantıları.

    500 daltonun üzerinde ağırlığa sahip maddeler bariyeri geçemezler ama beyinin tek besin kaynağı olan glikoz, aktif taşıma yapan proteinler ile geçer. solunum gazları keza difüzyon ile geçer.
  • paul ehrlich'in başlattığı çalışmayı goldmann' ın genişletmesiyle ortaya çıkan yapı.
    kısaca beyin damarları ile beyin dokusu arasındaki bariyerdir. sayesinde beyne kanla taşınan herhangi bir madde, bariyerin olduğu beyin dokusuna bu yapıya sormadan geçemez, yani ölmeyiz.

    -ilgili suserlar için aşağı bir iki makale bırakayım. makalelere ekleyebileceğim ve entry bütünlüğü açısından üstteki yazar arkadaşın da bahsettiği birkaç şey var.-

    işin biraz da bilgi bölümüne gelirsek bu bariyerin olmadığı kısımlar(circumventricular organlar)
    -hipotalamusun bir kısmı(örn:median eminence)
    -susama merkezimiz(ovlt)
    -arka hipofiz
    -pineal bez
    -kusma merkezimiz(area postrema)

    makalelere bakmayacaklar için kan beyin bariyerini oluşturan yapılara bakalım.
    -kapiller damarların endotel hücreleri
    -perisitler
    -astrositler
    -bazal membran
    -plexus choroideus ve arachnoid ile pia zarları

    üstteki yapılar bu bariyeri oluşturan yapılar. dolayısıyla ha deyip bakınca bir bariyer görünmüyor. bariyer dediğimiz şey birkaç yapının etkisiyle oluşan bir bileşke. buradan madde geçişlerini etkileyen durumları da şöyle sıralayabiliriz:
    -maddenin molekül ağırlığı(500da'dan büyük moleküllerin geçişi yok.)
    -maddenin polaritesi(yük durumu)
    -maddenin proteinlere bağlanabilirliği(proteinler büyük moleküller oldukları için bağlandığı maddeyi de geçirtmeyecektir. ancak bazı özel proteinlerle geçiş sağlanabilir.)
    -maddenin lipofilik özelliği

    konuyla ilgisi açısından biraz da ilginç bir tedavisi olan menenjitten bahsedeyim. albumini madde geçişleri için bir referans kabul edersek. albuminden ağır moleküllerin geçişi çok zor. örneğin penisilin. normal bir insanda geçişi yoktur. ancak kilit noktamız inflamasyon. inflamasyon ve menenjit birbirini takip eder. kişi menenjitse bakteri türüne göre penisilin verilmesi gerekebilir hastaya. ancak penisilin bariyerden geçemiyordu. işte bunu sağlayan ise inflamasyon. inflamasyonla birlikte kan beyin bariyeri bozulacak, madde geçişi kontrolü sağlanamayacak. bu da penisilinin geçişini sağlayacak. alın size menenjit ve çözümü olan penisilin. çözüm demek ne kadar doğru tartışılır tabii ama tedavi sürecinin iyiye gitmesi için çok önemli olduğu da ortada. zararın neresinden dönersen o kadar kâr durumu söz konusu biraz. menenjit genelde reversible bir hastalık olsa da kalıcı hasarlara hatta ölüme yol açabiliyor.

    genel türkçe: http://www.academia.edu/…746400/blood_brain_barrier
    türkçe: https://www.journalagent.com/…fs/vtd_13_1_25_27.pdf
    daha çok beyin metastazıyla ilgili türkçe: http://norosirurji.dergisi.org/…df/pdf_tnd_1149.pdf
hesabın var mı? giriş yap