• dünya işlerine, süse, şaşaaya aldırış etmeyen, herşeyi hoşgören kimse.

    edit: aldırış yerine adırış yazmışım onu düzelttim.
  • olaylara olumlu bakabilen, luks ve gosteris yerine, sahip olduklariyla ve sevdikleriyle mutlu olmasini bilen olgun ve hosgorulu kisiler icin kullanilan bir sifat.
  • rahatina düskün, alingan olmayan, genis gönüllü, genis fikriyatli, objektif, dünya islerine aldiris etmeyen, olaylara olumlu bakabilen, luks ve gosteris yerine, sahip olduklariyla ve sevdikleriyle mutlu olmasini bilen olgun ve hosgorulu kisi, kaygisiz, dunya umrunda olmayan....soylediginiz yoruma ve sizin kisiliginize göre degisen mükemmel bir kelime
  • 1970 tarihli bir cem karaca ve kardaşlar şarkısı. sözleri;

    soğuk demir gölgesi parmaklıkların,
    düşer malta taşlarına.
    ağır demir kapılar acımasız kapanır,
    mapushane akşamlarında

    aldırma be kalender, bu da geçer.
    geçer ama birader, deler de geçer...

    delikanlı kanımız en oynak havaları,
    çalar damarlarımızda.
    gözlerine yaş bürür yüreğin alaz alaz,
    yanar tutsaklığında.

    aldırma be kalender, bu da geçer.
    geçer ama birader, deler de geçer...

    yalancı dostlukların çatal çatal dilleri,
    kuşkular yüreğimi.
    o özgür günlerimin pembe yeşil sevgisi,
    bir yas olur kapkara.

    aldırma be kalender, bu da geçer,
    geçer ama birader, deler de geçer...
  • insanın kendi "daha fazla acıtamaz"larını yaladığı anlar sanırım kalenderleşme basamaklarının ilk görünenleri. daha zorunu düşünemezken bir de bakarsın yenisi.

    iyi ki yüklenme dozajını yerinde ayarlayan bi tanrı var. ağızdan alınan biberonla başlatıyor oyunu, her yeni bölümde ayrı bir macera sonra. oyunu bitirene kadar başından kalkamıyorsun her nasılsa. ama anlayamadığım aynı senaryo farklı "görünen"lerle bu kadar güzel mi işlenir? sıkarak, sikerek ama oynatarak. bu da onun rolü, bilinmeden, olmadan. zor.. bildirmeden ve oldurmadan oynatmak zorunda çünkü.
  • eren kazım akay şarkısı

    akışkan olan
    her şeyim katılaştı
    dün düşümde.
    gözlerimi açamadan
    ağladım. anladım ki
    alınyazımı bozduramadım
    kaçındığım her şey vaki.

    oda oda. göz göz.
    içim toz. gezinirim hırpani.
    söz fazla lüzum yok.
    yalandım safi. bi de baktım.
    sağ da solumdu.
    sağım solumdu.
    alınyazımı gördüm.
    kalender oldum
  • iran'da gay anlamına gelen kelime. bin bir gece masallarında beraber dolasmaları bundanmıs demek ki.
  • bir gün bir meyhane açarsam ki imkansız değil, meyhaneye koyacağım isim...
  • takriben beş yıldır yaşadığım apartman sakinlerinin ekseriyeti emekli amcalar ve ölmeden-emekli-olamayacak ev hanımlarından müteşekkil. dolayısıyla apartman karşılaşmalarında muhabbetlerde -öyle ya da böyle- doğduğum yıllardan evvel kullanılan dile özgü kelimeler kullanılıyor. dün alışverişten dönerken karşılaştığım üst kat komşum emekli k. amcam, henüz yüz yüze tanışma şerefine erişemediğim ve ademden bu deme telefonla görüştüğümüzden ötürü benim için bir sesten ibaret olan ev sahibimle görüşmüş. ev sahibim -üzerine vazifeymiş gibi- benim apartmanda sevilip sevilmediğimi sorunca, emekli k. amcamın verdiği cevap yüzümde tebessüme neden oldu:

    -ailemizden biri gibi. pek kalender, sağolsun.
  • candan erçetin‘in gamsız hayat şarkısındaki isyanıdır. ve yerindedir.

    "çok mu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca
    çok mu kalender sandınız dert anlatmayınca"
hesabın var mı? giriş yap