kabul
-
emrah'ın söylediği fevkalade şarkı. ekşi'de sözlerine bakayım dedim ama gözlerime inanamadım. bu efsane ötesi şarkıyı neredeyse kimse iplememiş. hak edeni yüz üstü bırakmıyorum ve el emeği göz nuru bir şekilde sözleri üşenmeden yazıyorum;
başka düşüm yok ki beniiiim
kalp atışım tek sebebiim
kim kimin olsun diye sorarsan
ben seninim; sen de beniiiim..
başka düşüm yok ki beniim
yaşlanmaya tek sebebiiim
kim kimin olsun diye sorarsan
ben seninim; sen de beniiiiiiim..
aklına-aa geleni yüzüme söyle haydi
söyle de bilsin herkes
kim akıllı kim deli
aeaenlamadım hangimiz seviyoooor
hangimiz ziyyaaan ediyoooor
dıdıdıdıdıdıdı
kabuğuul kabuuul
hiç zora gelemem desen kabuğul
emrime esirim ol desen kabuul
say beni kölen yerineee
kabuul kabuuul
kar beyaza kara desen kabuuul
buluşmak sonbahara desen kabuul
sakla beni en derine
(müthiş bir gitar solo var burada)
(keman bölümü)
(şarkı baştan tekrar başlıyor) -
(bkz: kabil)
-
bazen çaresizlikten, bazen hiç anlamadan ve bazen de canıgönülden çekilen eyvallah!
-
"ya sonra?" dememektir. sonra diyecek bir öncenin bitiminde durmamaktır. kendi çalıp kendi oynamamak, takılmamaktır.
tamam mı?
- kabul. -
düsünmekten vaz gecip isin kolayına kacmak.
-
"olayları olmasını istediğiniz şekilde görmekten vazgeçip, olduğu gibi görmeyi becerebilmektir."
-
kabul çokça cesaret ve öz-farkındalık gerektiren bir eylem. eylem diyorum çünkü iç alanda çokça enerji kullanır. güçsüzlükle, pes etmekle ilgisi yoktur.
bir insanın kendisini şimdi, burada, olduğu gibi -tüm güzellikleriyle - tüm çirkinlikleriyle kabul etmesi, taze bir nefes alması ve hayatına devam etmesi kadar güzel, hafif ve sihirli bir şey daha yoktur. ya da henüz keşfedilmeyi bekliyordur.
kendini kabul edince yaşadığın “kötü” şeyleri kabul edebilmek için iç güç verir. iç güçle yola devam edebilmek, kalbi açabilmek, zihni odaklayabilmek, niyet koyabilmek daha kolaydir.
kabul ve teslimiyette ilahi bir şeyler var. :) -
kopruyu gecene kadar ayiya dayi deme temali bir emrah sarkisi.
cimriligin kitabini bastan yazmis adamin her seye kabul demesi de bir cesit paradoks. -
-alıntıdır-
"kabul, devrimci bir harekettir.
kabulün doğru tanımını yapmaya başlayalım mı artık?
bir zararı ve o zararın yarattığı acının varlığını kabul etmeden zarar vereni durdurabilecek güçlü aksiyonu alamaz dolayısıyla o acıyı da azaltamayız.
yaraları büyüten tutum; yok saymak ve inkar etmek olmuştur, kabul etmek değil. kabul radikal bir eylem, aktif bir adımdır.
şu anda, yaşanan şiddete dur hareketinin altında insanın kendi gizli utancını kabul edebilmeye başlama cesareti yatıyor.
kabul, utancı gizli mağarasından çıkarır ve onu yaratanların kalplerine geri yansıtır.
utanç, - marx’ın deyimiyle- insanın kendi içine yönelttiği bir tür öfkeyse; artık doğru hedefe yani utancı yaratanlara yönelmeye başladığında devrimci bir duyguya dönüşmeye de başlar.
bana/bize bu yapıldı! ben bu acıyı çekiyorum! burada bir terslik var!
olana dair her türlü kabul, devrimicidir; eylem, dönüşüm, büyüme ve ötesine geçme potansiyeli barındırır.
acının sonu, acı var demekle, kabul ile başlar.
öfke, kabul ile dengeye gelir.
eylem, kabul ile gerçekleşir.
dönüşüm, kabul ile mümkün olur.
nihayetinde gerçek sevgi, kabul demektir."
(bkz: günsu engin) -
yunanca da karsiligi dehome
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap