• tarihin belli bir dönemi için renaissance lafını ilk kez kullanan kişidir, fransızdır, tarihçidir. ayrıca cadılar üzerine yapılmış ilk modern çalışma da kendisine aittir. bir önemi de, "ustam" dediği, giambattista vico'yu keşfetmiş ve vico'nun batı düşünce tarihindeki önemini tespit etmiş olmasından ileri gelir.
    1798-1874 yılları arasında yaşamıştır. tarihin, sıradan insanların yaşamlarındaki ayrıntıların araştırılmasıyla aşağı'dan yazılması ve diğer alanlarla ilişkili olarak bütünsel olarak kavranmasına ilişkin çabaları neticesinde, annales okulun kurucuları ve diğer mensupları üzerinde en fazla tesiri olmuş düşünürlerden birisidir.
  • yusuf atilgan'in "cikilmayan" adli, curuk kokulu oykusune epigrafiyla katilan dalgaci:
    "herkes esnesin. her sey onceden bilinmektedir. bu dunyadan hicbir sey umulmamaktadir."
  • fransız devrimi üzerine onca tarihçi yazmışken, kendi kitabının nasıl olup da öne çıktığı sorulduğunda, "j'aimais davantage," demiş. "ben daha çok sevdim."
  • fransiz tarihci. soyle demis:

    "erkek avlar ve savasir. kadin gizli isler cevirir ve dus kurar... tanrilar erkek gibidir: bir kadinin gogsunde dogar ve olurler."
  • bataille michelet'in ilhamını kaybetmesi üzerine şunları diyor: (günlüğünden bahsederek) "çalışırken bazen bütün ilhamını kaybettiğini yazıyordu: o zaman, evinden çıkıp yol üstünde bulunan ve nefes kesecek kadar kötü kokan tuvalete giriyordu. derin derin nefes alıyor ve 'kendisinde dehşet uyandıran nesneye, elinden geldiğince yaklaştıktan sonra' işine dönüyordu. asil ama süzülmüş bir yüzde titreyen burun delikleriyle yazarın yüzünü görür gibi oluyorum"
  • "erdemden daima coşkuyla, acımayla bahsederim, marcus aurelius'u okurum. ve ben, zayıf ve ahlaksızım." (ecrits de jeunesse)
  • bastille'in ele geçiriliş tarihi olan 14 temmuz ile ilgili olarak şöyle satırlar yazmış:

    "bastille'den uzakta, o gün yazgıları çizilecek, uyuyan çocuklarınıza bir kez daha baktığınızda düşünceniz genişledi, günün birinde beşiklerinden inecek tüm özgür kuşakları kucakladı ve o tek bir gün içinde geleceğin tüm mücadelelerini hissettiniz! (...)bastille'i bilmeyen, bastille'den nefret etmeyen yoktu; bastille ve tiranlık dünyanın tüm dillerinde eşanlamlıydı. onun yerle yeksan edildiğini öğrenen tüm uluslar kurtulduklarına inandılar."

    galiba bir tek rönesans tarihi var türkçe'de michelet'nin, keşke fransız devrimi tarihi de yayımlansa. gerçekten romantik bir üslup, devrimci bir ruh, yaşayan bir dile sahip michelet, tarihi bugünde güncelleştirip bir yandan da okurunu o güne götürüp yaşatabiliyor yeniden. çok önemli bir meziyet bu ki türkçe çeviride bile bu ruhu algılatabiliyorsa fransızca orjinali herhalde tam bir şölendir.
  • elli bir yaşındayken yirmilik bir genç kızla evlenip doğa tarihi üzerine kitaplar yazmaya başladığını yazar barthes. "vita nova"nın hangi yaşta, hangi karşılaşmayla geleceği belli olmaz.
  • ortaçağı temizliğe verilen önem(!) bakımından "banyosuz 1000 yıl" şeklinde tanımlayan insan.
  • (bkz: #20088793)
hesabın var mı? giriş yap