• --- spoiler ---

    ambulans joker'ın da içinde bulunduğu polis arabasına çarptıktan sonra iki göstericinin joker'ı arabanın arka camından çıkarması çok açık bir doğum sahnesiydi. joker'ın arabada yatışı, göstericilerin kafasını tutuşu, camdan önce kafasının çıkartılması vs.

    arabanın kaputunda baygın yatan joker'ın soluk borusundaki kanı öksürerek uyanması da bebeklerin rahimde solunum yollarına dolan o sıvıyı öksürmesiyle aynı gibi geldi bana. hatta bu yüzden popolarına vurulur bebeklerin.

    bebek doğum sonrasında ağlarken joker güldü tabii ki. burada polis arabasının doğum yapan olarak kullanılması da tesadüf değil.

    joker'ı düzen doğurdu.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    cüce karakterin kaçmaya çalışırken tamamen çaresiz bir şekilde katilden yardım istemek zorunda kalmasına bütün sinema salonunun kahkaha atması filmin anlattığı toplumun ne kadar gerçek olduğunu yüzümüze çarpmıştır.
    --- spoiler ---
  • sinemaya gitmeyi hiç sevmeyen beni bile fragmanıyla sinemaya davet eden ve pişman etmeyen film.

    --- spoiler ---

    o kadar güzel alt metin hazırlanmış ki her sahnesi size bir şeyler anlatıyor. hayatta en çok istediği şey olan tvye çıktığı anı hayal ederken bile annesinin kendisi ile gurur duymasıyla övünüyor. sonra annesinin kendisini kandırdığını ve çektiği acılara annesinin sebep olduğunu anlıyor. hayatta annesinden başka kimsesi olmayan biri için inanılmaz bir yıkım.

    babasını bulduğunu düşünürken yine kabul görmüyor ve hatta aşağılanıp yumruklanıyor.

    kendisini ''normal'' olmaya zorlayan devlet bile tedavi sürecini sonlandırıp ilaç desteğini kesiyor. doktorun deyimiyle ''onun gibi insanları umursamıyor''

    hayranı olduğu şovmen onu tv'ye çıkarıp rezil ederek prim yapıyor. ''hadi bize bir şaka yap'' derken bile 2 kelimede bir araya girip onu küçük düşürüyor. kendisine ait koskoca bir şovu olan bir adam hayatı boyunca bu 5 dakikayı hayal eden bir adama o şansı bile çok görüyor.

    çalıştığı yerdeki arkadaşları kendisiyle alay ediyor, patronu hakaret edip kovuyor, hastanenin kapısı bile jokeri görünce açılmıyor.*

    aslında asansörde kendisine gülümseyen bir kadının hayaliyle bile hayata tutunabilecek naiflikte olan bir karakterin toplum tarafından bir katile dönüştürülmesini izliyoruz.
    --- spoiler ---

    film hem oyunculuk hem de anlattığı şeyler bakımından bence kült bir film olmaya aday. izlemeyen herkesin mutlaka izlemesini tavsiye ederim.
  • beni hayrete düşüren, pek çok yazarın bi sik anlamadığının kanıtı entryler görmeme sebep olmuş film.
    --- ağır spoiler ---

    --- ağır spoiler ---

    --- ağır spoiler ---

    arkadaşım, sözlük yazarları sevgili romalılar film açıkça joker'in ve batman'in kardeş olduğunu söylemiş.

    evet joker’in şizofren olduğunu filmin ortasında anlıyoruz, annesi de akıl hastanesinde yatmış, evet bir evlat edinme belgesi de var. ancaaak sonlara yaklaşırken joker’in elinde annesinin bir fotoğrafını görüyoruz ve arkasında çok güzelsin minvalinde bir şey yazıyor altında da tw yani thomas wayne. yani adam kadınla beraber olmuş çocuk yapmış, çocuğun kendinden olduğu anlaşılmasın babası kim sorgulanmasın diye de evlatlık belgesi oluşturmuş, en önemlisi polisin bahsettiği gibi erkek arkadaşı olarak gittiği kadının evinde joker’i daha çocukken kalorifer peteğine bağlayıp travma yaşamasına sebep olmuş. kadını da sonra başına bela olmasın diye hastanelik ettirmiş. yani joker’i joker yapan hem kendinin hem de bruce wayne’in öz ve öz babası.

    film de biraz bunu anlatıyor aslında düzen ve kaos iki kardeştir. ve ikisinin de babası her şeye gücü yeten tanrıdır. ve kaos tanrıyı düzen daha çocukken öldürmüştür.

    --- ağır spoiler ---

    --- ağır spoiler ---

    --- ağır spoiler ---
  • joker kimdir sorusuna muhtesem bir hikayeyle yanit vermis, dramatik kurgusu harikulade yapilanmis, joaquin phoenix'in yeniden yarattigi bir basyapit olmus.

    bu filmi sadece sistemin carpikligi, toplumun baskisi ya da insanlarin kotu kalpli olmasi seklinde yorumlamak tek basina ciliz bir aciklama olarak kalir.

    joker'i kendi deyimi olsa bile "arabalari kovalayan ve yakaladiginda ne yapacagini bilemeyen bir kopek" olarak tanimlamak da ziyadesiyle yetersiz bir icerik olacaktir.

    bundan sonrasi --- spoiler ---

    filmde, arthur'un erken cocukluk doneminde ciddi sekilde istismar ve ihmale ugradigini (elleri kelepceli halde radyatore baglanmak) ogreniriz. istenmeyen bir gebelik/cocuk oldugu ve annesinin bu durumla bas edemeyip cocugunu koruyamayacak derecede akil sagligini yitirdigi anlasilir. annenin agir psikozunun oldugu, her gun istisnasiz yazdigi mektuplarla biraz daha gozumuze sokulur. cok gecmeden aslinda bunun paylasilmis psikoz oldugunu anlariz. kendi hayal aleminden bir turlu cikamayan (tvdeki alkislari kabul eden, kendinden gecerek dans eden, komsu kadinla fanteziler kuran bir adam), karsilastigi olumsuz durumlara karsi savunmasiz ve kendini koruyamayan kucuk bir cocuk resmedilir.

    kirilma anlarindan ilki, iyi niyetinin anlasilmamasi sonucu isinden oldugu ve sonrasinda tekrar saldiriya ugradigi an olur. eszamanli olarak ilac desteginin kesilmesi, kimsenin ona sahip cikmamasi, anlasilmadigini hissetmesi (ve belki de gercekten anlasilamamasi), hayatinin tamamen bir yalan ustune kurulu oldugunu anlamasi, annesini cezalandirmasi ve artik tamamen yalniz kalmasi uzerine icindeki uzuntu ve ofkeyi disavurur.

    bir diger carpici nokta ise annesinin arthur'a "happy" olarak seslenmesidir. "dunyaya mutluluk getirmek icin gonderilmis bir cocuk" , bir palyaco ve durduramadigi bir kahkasi/ozel durumu olan "happy", istese de uzuntusunu gosteremez. sectigi ya da buldugu is ise ona bicilen rolun bir yansimasidir. otobuste giderken, asansorde, hastanede, hatta kucuk bruce ile karsilastiginda bile guldurmek zorundadir. ve her defasinda guldurmeye calistigi kisiler "cocuklardir". oysa gercek anlamda esprileri anlayamayacak, herkesin sustugu yerde gulup, guldugu yerde susacak kadar da duygulara tepkisizdir. cunku ayirt edemez. cunku psikotik bir anne tarafindan buyutulmus, duruma uygun duygulanim yasamayi ya da tepki vermeyi ogrenememistir.

    psikiyatride bedenin urettigi sembollerin bir anlami vardir. travma alaninda calisan onemli isimlerden van der kolk "beden kayit tutar" der. annesinin soyledigine gore arthur, kollari radyatore kelepceyle bagli haldeyken bile aglamaz. dunyaya mutluluk getirmek uzere dogmus bir cocuk elbette aglayamaz. filmde de arthur'un gulme krizine girdigi sahneler korktugu, kaygilandigi ya da uzuldugu anlardir. semptomun "onu bogarcasina gelen bir kahkaha" olmasi elbette tesaduf degildir.

    oyle bir cocuk dusunun ki aglamasi yasaklanmis olsun. bedeni, ona bu duyguyu yasatmayi yasaklasin.

    joker'in gulusune dair muhtesem bir altyapi cizilir. psikozun ve psikozla gelen semptomlarin nasil gelistigi ancak bu denli incelikli bir dramatik kurguyla anlatilabilir.

    arabanin uzerinde herkesi selamladigi sahne ise bence filmin en vurucu kismidir: simdiye dek hep tv basinda bir hayali, bir fanteziyi yasayan arthur, insanlarin onu sevdigi, alkis tuttugu, benimsedigi, kimseyi umursamadan ozgurce dans eden ve gulumsemesi kana bulanmis, artik gercek anlamda bir joker olur. artik gercek ve hayal ic ice gecer.

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    bu filmde dikkatimi çeken bir nokta merdiven sahneleri oldu. filmin ilk merdivenli sahnelerinde arthur'u merdivenin en alt basamaklarında ağır, yorgun ve zoraki adımlarla tırmanırken görüyoruz. palyaço ajansındaki işinden çıkmış olan arthur yükselmek için çabalıyor mesajı veriliyor. ilerleyen sahnelerde kendisini orta basamaklarda görüyoruz ve bu sefer daha yorgun, daha umutsuz. çünkü belediyenin vermiş olduğu ücretsiz psikiyatri desteği bitmiş, babası sandığı thomas wayne onu yumruklamış, kendisine yapılan kötülükler artmış ve umudu kırılmıştır. sonlara doğru ise artık kendisi arthur değil jokerdir ve bu sefer merdivenleri çıkmak yerine inmektedir. üstelik yorgun argın değil, oldukça keyifli ve dans ede ede inmektedir. o sırada yukarıdaki polisler onu izlemekte ve yukarı çağırmaktadır ancak joker tepeden, sistemin onun için biçtiği seviyeden her adımda uzaklaşmaktadır ve bunu mutlu ve istekli şekilde yapmaktadır. joker kendisini takip eden polisleri aşağıdaki dünyasına çekmiş ve saldırıya uğramalarını sağlamıştır. çünkü joker'in dünyası merdivenin yukarısı değil aşağısındadır. onun dünyası kendisi gibilerinin aşağıdaki kaosu ve isyanıdır.
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
  • martin scorsese'nin marvel sinematik evreni ile ilgili son açıklamalarına denk gelmişsinizdir. scorsese, marvel evrenine ait filmleri, sinemasal değeri olmayan birer eğlence parkına benzetti. scorsese'nin kimilerini rahatsız eden bu açıklamalarının ardından joker filmi resmen hızır gibi yetişti. scorsese'nin the king of comedy ve taxi driver gibi iki büyük şaheserini kendine referans alan çizgi roman orijinli bir film çekmek nereden bakarsanız bakın çok cesurca bir karar. hele de bilgisayar efekti kullanmaktan başka bir haltı beceremeyen ve scorsese'nin de dediği gibi sinemanın yalnızca eğlence tarafıyla ilgilenen marvel ve dc filmlerinin yanında joker, gecenin karanlığında tek başına parlayan bir yıldız gibi.

    öncelikle filmin cesareti, beni kendine hayran bıraktı. filmin, kötülüğün kaynağına filan inmek gibi bir derdi yok. en sevdiğim tarafı da bu oldu zaten. bilakis kötülüğü güzellemiş ve bir de işin bu tarafından bakın demiş. daha şimdiden hafif bir ürperti yarattığı bile söylenebilir. amerika'da gösterime gireceği bazı sinemalara sivil polis oturtulması filan tartışılıyormuş. çünkü film fazlasıyla kaotik ve anarşik. yıllarca önümüze atılan süper kahraman filmlerini ters düz eden bir yapısı var. batman ve süpermen gibi karakterlerin kahramanlığıyla alay etmiş. unutmayın ki süper kahramanlar aslında birer sistem koruyucusudur. onlar devletin, dev şirketlerin ve en önemlisi de kurulu düzenin kahramanıdırlar. köşe başlarında birkaç kadını kurtarmaları göz boyamaktan başka bir şey değildir. batman hiçbir zaman insanların mallarına ve tüm birikimlerine çöken devasa bankalarla uğraşmaz. onun gözü bankayı soymaya çalışan hırsızların üzerindedir daima. işini kaybeden bir baba onun ilgi alanına girmez; ancak işsiz baba çıldırıp etrafa saldırdığında ortada beliriverir. zaten kendisi de fakirlikle boğuşan bir şehrin en zengin adamıdır. bu denli büyük bir serveti nasıl elinde tutabildiği kimse tarafından sorgulanmaz.

    belki de gerçek kahramanlar joker gibi olanlardır.

    -spoiler-

    "komedi özneldir, murray. herkes öyle demiyor mu? her şeyi bilen sistem! neyin iyi neyin kötü olduğuna siz karar veriyorsunuz. aynı şekilde neyin komik olduğuna da..."

    joker'in metroda öldürmek zorunda kaldığı üç genç üzerinden yaptığı konuşma filmin özeti gibiydi. bir palyaço kılığında, sokakta yardım çığlığında bulunurken kimse yardımına koşmadı. patronu bile saldırıya uğradığına değil de boktan bir pankartı çalabileceğine inandı. murray ile yaptığı konuşmada söylediği gibi sokakta ölecek olsa üzerine basıp öylece geçip gideceklerdi. fakat maddi durumu iyi, beyaz yakalı, wall street çalışanı tipli üç genç öldürülünce ve bu üç gencin patronu da thomas wayne olunca medyanın tepkisi bambaşka oldu. neredeyse her gün bu üç gencin cinayet haberi verildi. sanki sokaklarda her gün onca yoksul ölmüyormuş gibi üç gencin ölümü her şeyin önüne geçiverdi.

    joker haklıydı. dışarıda yaşanan tüm trajedi, medyanın gözünde birer komedi malzemesi olmaktan öteye gitmedi. murray her programında, şehri istila eden dev fareler ve çöp grevleri ile ilgili espriler yapıp duruyordu sanki çok umurundaymış gibi. bunlar onun için yalnızca birer mizah malzemesiydi. aslında onun düşündüğü tek şey muhtemelen patronu olan thomas wayne gibi bir kodamana kendi programında hakaret edilmemesiydi. üç gençle birlikte ölmesi o yüzden hiçbirimizi üzmedi.

    genelde tarantino filmlerinde görmeye alışmıştık şiddetin bir araç olarak kullanılmasına. fakat tarantino bunu hep, kendi keyfini tatmin etmek amacıyla yapmıştı. ilk defa bir ana akım filminde şiddetin haklı bir araç olarak kullanıldığına şahit oldum. film açıkça şiddeti ve anarşiyi yüceltmiş ve bunu yaparken de hiç geri adım atmamış. bu yüzden cesareti takdire şayan.

    -spoiler-

    keşke hiçbir batman filmine dahil etmeden şu filmi bu haliyle bırakıp gitseler.
  • filmden şimdi çıktım. bir iki kelam da ben etmek isterim.

    --- spoiler ---

    sizin patlamış mısırınızı ayrı cipsinizi ayrı sikeyim. yettiniz be artık.

    --- spoiler ---
  • bu filme gitmeden önce

    (bkz: taxi driver) belki de en önemlisi
    (bkz: the king of comedy) özellikle bunu kaçırmayın
    (bkz: drive)
    (bkz: nightcrawler)
    (bkz: naked)
    (bkz: blade runner)
    (bkz: american beauty)

    tarzı toplumun birey üzerindeki etkisini ve bireyin yalnızlaşmasını konu alan filmleri izlemenizi öneririm.
  • 2019 yapımı joker filmde geçen karakterin adı arthur fleck. acaba diyorum -biraz bakındım ancak bir sonuca da ulaşamadım- karakterin adının ''arthur'' olması arthur schopenhauer ile ilgili mi? ben biraz bağdaştırdım. acaba tesadüf mü yoksa bilerek mi seçtiler insan merak ediyor.

    ***

    ''doğuştan gelen bir kusurumuz var; hepimiz mutlu olmak için dünyaya geldiğimizi sanıyoruz. bu kusurumuzu gidermedikçe, dünya gözümüze çelişkilerle dolu bir yer görünecektir. çünkü her adımımızda, ister büyük ister küçük bir şey yapmış olalım, dünyanın ve insan hayatının, mutlu bir yaşam sürdürmeye olanak verecek biçimde tasarlanmadığını anlayacağız. işte bu yüzden bütün yaşlıların yüzlerinde aynı ifadeyi, yani düş kırıklığını görmek mümkündür.'' arthur schopenhauer
hesabın var mı? giriş yap