• ali sen ile atismalari efsaneydi. ali sen is a clown bombasini tam olarak ne zaman patlattigini hatirlamiyorum ama ali sen bi sebebten dolayi yine toschack ile kapismis ve "beni butun dunya tanir" gibi birseyler soylemisti. benjamin bu firsati kacirir mi, bir yurtdisi seyahatinde televole mikrofonunu kaptigi gibi sokaga cikmis ve yoldan gecen ecnebilere "do you know ali sen? do you know ali sen?" diye sormustur. tabi ki hicbiri ali sen'i tanimamis, toshack da ali sen ile atismaya tam gaz devam etmistir.
  • kendisiyle yapılan bir röportaja göre, çocukluğundan beri günlük tutma alışkanlığı olan, her gün mutlaka günlüğüne birşeyler yazan, fakat 5 kasım 1998 tarihli sayfayı boş bırakan futbol adamı.(bkz: 5 kasim 1998 besiktas valerenga maci)
  • galler milli takimi ile olan kontrati 2012 ye kadar uzatilan teknik adam.
  • beni her daim şaşırtan bir teknik direktör olma yolunda devam eden şahıs olmasına mütevelit, beşiktaştan ayrıldıktan sonra ölür heralde diye düşündüğüm adam şimdi 2012'ye kadar teknik direktörlüğe devam edeceğine dair sözleşme imzalamış olmasıyla bünyemde big bang etkisi yaratmış ölümlü dünya inancımda derin yaralar açmıştır. (bkz: tadında bırakmak)
  • soyadındaki malzemeden en çok mehmet ali erbil ekmek yemişti. bir ara programında hep bunun üzerine espri yapıyordu.

    tarz aynı; "vurma, teknik direktörlerim acır!" "teknik direktör geçme benle" falan.
  • yaptıklarını düşündükçe ne kadar olgun bir insan olduğunu anladığımız futbol efsanesi. kendisiyle ilgili bir özet ilgili linkten okunabilir:

    http://aliece.blogspot.com/…ri-4-john-benjamin.html
  • fifa 11'de spikerlerin maç içi sohbetlerinde adı liverpool efsaneleri arasında geçen adam.
  • türkiye'ye ilk geldiği dönemde türkiye'ye uyum sağlayıp sağlayamadığı sorulduğunda, "güzel bir ülke türkiye ama anlamadığım bir şey var. "what is your name?" diyorlar, "toshack" diyorum, gülüyorlar" demişti.

    neyse ki, toshack'ın türkçe'deki "taşak" ile aynı okunduğunu öğrenmesi ve gülüşmelere anlam vermesi uzun sürmedi.

    bir gün erman toroğlu maraton'da toshack'ın maç sonu röportajına sinirlendi ve çevirmene "toshack'a söyle, benimle toshack geçmesin" dedi ve çevirmen bunu ona direk söyledi. sonra da toshack'a "taşakları" açıkladı. adam sempatik adam, bu açıklamaya gülerek karşılık verdi.

    2 yıl sonra da bu diyarlardan gitti. giderken de, türkiye'de iz bıraktı. nihat'tan beşiktaş, baliç'ten fenerbahçe, geremi'den gençlerbirliği paralar kazandı ama çok önemli bir şey daha öğretti.

    "pet şişe fırlatılan futbolcunun, yerdeki pet şişeyi alarak, içindeki suyu içmesi karizması."

    evet, bu hareketin türkiye patenti toshack'a ait.

    ne kadar başarılıydı, tartışılır ama türkiye gelmiş, en sempatik teknik direktördü, bu kesin.
  • beşiktaşın inönüde altay'a yenildiği maçtan sonra basın toplantısında bir gazetecinin beşiktaşın şampiyonluk şansını nasıl değerlendiriyor sorusuna ''second division is near than championship (2.lig şampiyonluktan daha yakın)'' demesi ve tercümanın aynen çevirmesiyle önümüze bakacağız, kalan maçları alacağız sözlerine alışık gazetecilerin şok geçirmesine yol açmışlığı vardır.
hesabın var mı? giriş yap