• sıkça uzun menzilli yolculuk yaparım. benim de bazen içine girdiğim grup olan jet lag yaşayanların yaran diyalogları beni hep güldürmüştür. japonya'ya iş seyahati yapan iki elemanın hikayesine çok gülmüşümdür mesela:

    iki iş arkadaşı amerika'dan uçağa binip aktarmalarla 16 saatlik yolculuğu bitirip tokyo'ya inmişler akşam vakti. tokyo'ya iner inmez, jet lag met lag demeyelim, geceyi değerlendirelim, sonra dinleniriz diyerek ver elini lüks bir japon genelevine gitmişler. biraz içki, kucak dansı falan derken hatunlarla yatma faslına gelmiş sıra. güzel ama yorucu bir gece geçirmişler.

    sabah olmuş, ikili otelin kahvaltı salonunda buluşmuş. bir tanesi hemen gece yaşadıklarından dem vurarak ;
    -"dostum, biraz japonca öğrendim sanırım. "machigatta hiraki" ne anlama geliyor biliyor musun? gece yatakta vurduğum piliç sürekli "oooh machigatta hirakiii" diye bağırarak inledi de.
    -"vallahi bilemedim, bir fikrim yok. ama anlattığına bakılırsa çok iyisin, bu işte çok yeteneklisin gibi birşey olmalı"

    ikili bu sohbetin ardından japon iş insanı olan ortaklarıyla planlanan golf maçına gitmjş. oyun sırasında japon ortak ortalama bir vuruş yapmış ve top delikten uzak sayılacak bir noktada durmuş. bizim eleman japon ortağı etkilemek için "oooh machigatta hirakiii" demiş. ingilizce bilen japon ortak da durup bizimkine bakmış ve şunu söylemiş; " ne alaka yanlış delik? doğru deliğe vurdum dostum!"
  • zamaninda amerika'ya work and travel icin gidip gelmis bir arkadasa jet lag yedin mi diye sordugumda, yok aga cok pahaliydi yiyemedim cevabini aldigim.
  • jetlag hava atmadir diyenlere sorayim. aksam 17:45 de ucaga biniyorsun. saat 24:00 veya 1 gibi uykun geliyor. uyuyorsun 6 saat . uyandin sabah 6. korkma birsey kacirmadin ucus 13,5 saat los angeles turkiye. herkes uyandi. kahvalti ediyor. sende ediyorsun. ve gitme vakti ucak iniyor. aaaa o da ne? indigin yerde aksam 17:00.( hemde ertesi gunun tarihiyle)
    7-8 saat sonra herkes yaticak. oysa sen daha yeni uyandin. hadi bakalim hava atma ibnelik ozentilik bunun neresinde?
    ozetle jetlag kolundaki saat gece yarisi derken vucut saatinin hassiktir demesidir.
  • business class'da uçanlarda görülmeyen rahatsızlık türü
  • bir arkadaş trabzon'a gidip jet lag olduğuna inanmış, tüm gezi boyunca uyumuştu. biraz da psikolojik bir olay sanki...

    arkadaşla da alakası olabilir...
  • jetlag rooster isimli bir site var, uçuş tarihi ve saatlerinizi giriyorsunuz size bir uyku planı çıkarıyor. misal 22.00-02.00arasi bol ışıklı ortamda otur sonra sabah 10.00a kadar uyu, hava bulutlu da olsa dışarıda vakit geçir vs gibi. zannımca karanlıkta salgılanan hormonlari devreye sokup kimyasal yollsrla jetlag etkisini düşürüyorlar. doğudan batıya 21saatlik bir uçuşum var, bakalim ise yarayacak mı

    edit: yariyor arkadaslar...
  • zaman dilimine endeksli bir ic boslugu tabii ama almanya'dan, baku'den filan gelip "of ben fena cetleg olmusum" diyenler de cikmiyor degil.. tebessum esliginde sessizce dinliyoruz haliyle..
  • benim için batılı yaşamın ve zenginliğin göstergesidir. zira 22 senelik hayatımda bir kere jet lag olmuşluğum yok.
  • hayatımda ilk kez bu sefer hissettiğim yamulma. abd'de 3 time zone değiştirip öyle gelmiş olmama bağlıyorum.
    ben ki şu seyahati atlatmış, "jet lag da ne?" demiş insandım:
    seneler önceki ilk abd ziyaretim... resmen korku filmi gibi.
    sefer new york. ardından bağlantısız uçuşla nashville.
    olağan 10 saatlik uçusun ardından, uçağımız * jfk havaalanının üzerine vardı.
    yalnız ekranda sürekli dönüp duran bir uçak görüntüsü vardı. böyle beyaz çizgi ile gösterilen uçak güzerhagı havalaanının üzerinde yün yumak şekline dönüştü.
    inemiyoruz.
    neden inemediğimizi bilmiyoruz.
    ve önümüzdeki saatler boyunca bilemeyeceğiz...
    yaklaşık bir saat böyle dolandıktan sonra pilot inmeye karar vermiş olacak ki korkunç bir gümbürtüyle sarsıldık. tam iki kez. bu arada ne olduğunu anlamaya çalışan yabancı yolcular da bizden medet ummaya çalışıyor ama ne bir anons var, ne de güler yüzlü hostescikler.
    ikinci saatte, yine ekranlardan (anons yok tabii ki) bir yerlere gitmekte olduğumuzu gördük.
    herkes şaşkın şaşkın bakıyor.
    yalan olmasın bir ya da iki saat sonra boston'a indik. inerken sonunda (!) anons yapıldı ve jfk'ya hava muhalefeti nedeniyle inemediğimiz, boston'da bir süre bekleyeceğimiz söylendi.
    uçak indi. millet inmek için hazırlanırken, uçağın uluslararası havaalanı olmadığı, gerekli izinlerin alınamadığı ve bu nedenle yakıt ikmalinin ardından tekrar uçacağımız, yerlerimizden kalmamamız duyuruldu.
    bu arada lanet olası federaller uçaktan biri iner de kaçar diye havaalanında uçağı çevirmiş durumda. hiç abartmıyorum onlarca polis otosu uçağı çevrelemiş ışıklarını yakmış bekliyor boston'da.
    yakıtımızı alıp yeniden havalandık.
    istikamet new york.
    ben diyeyim bir, siz deyin 2 saat sonra yine jfk'da belirdik.
    bu kez pilot kafaya takmış olacak ki tam 3 kez inmeyi denedi.
    3. seferde uçakta ben dahil, çok özür dilerim, kusmayan kalmadı. arka arkaya gelen "öğk" sesleri eşliğinde yeniden havalandık. bu esnada pencereden baktığımda uçağın kanadının kırılacağını sandım!
    ölsek cennete gideceğiz yalnız! millet açtı tevrat, incil, kuran-ı kerim, hand book of mormonism okuyor yüksek sesle. dinler arası diyalog yaşanıyor...
    ben de ne olur ne olmaz diye kelime-i şahadet getirdim.
    hatta son seferde "ya uçağı düşürsün ya da indirsin" diye dualar ettim.
    dayanacak gücüm kalmadı.
    sonra yine uzunca bir süre anonssuz bir yerlere gittikten sonra chicago'ya iniş yapacağımız, birkaç saat kalacağımız söylendi.
    ilk abd seyahatim ve maşallah boston, chicago geziyorum havada.
    bu arada hostesler su kalmadığını söyledi ve ben engin bilgimi konuşturarak tarihi ayarımı verdim: "lost dizisinde bile uçaktaki suyla bir ay yaşadılar! nasıl kalmaz su!!!"
    bu konuya zamanında şurada da değinmişim: (bkz: #18570783)
    neyse chicago'ya indik saat gece yarısı 01.00 dolaylarında.
    thy bizi havaalanı yakınındaki birkaç otele yerleştirdi. saat 04.00'da geri alınacağımız söylendi.
    tam 2 saat! hayatımın en güzel uykusunu yaşadım.
    hayır sayı saymayı biliyorum! 3 değil 2 saat! niye mi? abd'de o gece saatler geri alınıyormuş!
    felaketler silsilesi dört koldan saldırıyor.
    resepsiyondaki kadın bizi inşallah doğru saatte kaldırır diye dua ediyoruz.
    neyse saat 05.30 gibi havalanıp, aynı kusmuklu uçakla new york'a ulaştık.
    meğersem kasırga olmuş, iki kişi ölmüş. elektrikler kesilmiş new york'ta.
    ve asıl facia o saatten sonra başladı.
    benim bağlantısız nasville uçağımın ne olduğu sorusu ve havaalanında geçirilen yaklaşık 10 saat.
    vallahi takatim kalmadı yazacak.
    sadece uçaktan inen çok sayıda yabancının "this is the first and last time" diye türk hava yolları yetkililerine çemkirdiğini gördüm.
    neyse, yaklaşık 50 saatte sadece 2 saatcik uyumak suretiyle bile jet lag olmamıştım!
    ama bu sefer oldum.
    yaşlanıyorum azizim.
  • $u an sabahin 6'sinda hala entry giriyor olmamin sebebi..
hesabın var mı? giriş yap