jerry maguire

• hayatının zor dönemini yaşayan bünyelere ilaç gibi gelen film.
  sinema tarihinin en sıcak yapımlarından biridir.
  
  --- spoiler ---
  jerry maguire, başlangıçta klasik takım elbiseli bir kapitalist menejerdir. önüne gelene seni seviyorum der, müşterilerini kafalar, şirketinine milyonlar kazandırır, çıkarcı nışanlısına birazda zoraki evlenme teklif eder, first class'ta yolculuklar yapar. bir gece "napıyorum ben der" ve bir tavsiye listesi hazırlar. temsil ettiği sporculara müşteri değil bir arkadaş gibi davranmak gerektiğini, sevgilisinden hırs değil sadakat beklediğini, çok kişiden çok para değil, az kişiden tutarlı paranın insani ölçüleri koruyabileceğini anlar.
  ve kovulur ^*
  onunla birlikte kalan, yetenekli ama kariyeri parlayamamış bir futbolcu ve süper sert bir ablaya sahip tek çocuklu müzmin bekar dorothy'dir.
  not: a tabi birde flipper
  
  --- spoiler ---
• renee zellwegerin cocuguna taptigim film...
  
  --- spoiler ---
  jerry sarhosken cocukla konustugu sirada fuck der ve bi an bi sessizlik olur... iste o andan sonrasi bence tum filmin en kaliteli sahnesidir
  --- spoiler ---
• müthiş bir karakter tahlili ürünü film. jerry'nin analizini yapan, senaryoyu yazan senaristi ellerinden öpüyorum, yalnızlıktan korkan, duygusuzlukla aşırı duygusallık arasında gidip gelen bir karakter bu kadar güzel anlatılabilirdi.
• madem bahsi geçti; filmde sports agent ve jerry'nin mentor'u olarak yer alan, jared jussim'in oynadığı dicky fox'tan bir kaç alıntı yapalım:
  
  "the key to this business is personal relationships."
  
  "roll with punches. tomorrow is another day."
  
  "unless you love everybody, you can't sell anybody"
  
  ve en güzeli;
  
  "ı have failed as much as ı have succeeded. but ı love my life. ı love my wife. and ı wish you my kind of success."
  
  bol şans.
• renee zellweger ve kız çocuğu kılıklı dudakları ayrı bi güzel; tom cruise ve dokunsan ağlayacak bakışları ayrı bi yakışıklı, velet desen zaten efsane..
  
  86 bininci defa izlememe rağmen, burnumdan yeşil sümükler çıkana kadar ağladım..
  
  umut işkenceyi uzatır derler.. ben yine umutlandım.
• senaryosunun yazılması üç sene sürmüş,her repliği inanılmaz derecede özenli bir film.her bir figüre ve her ayrıntıya o kadar dikkat edimiş ki filmin izlemek için oturduğunuzda dakikaların nasıl aktığını anlamıyorsunuz ve bir bakmışsınız ki bitivermiş... tom cruise filmde adeta döktürüyor (iyi ki planlandığı gibi tom hanks oynamamış) ve harika ses tonu-diksiyonuyla hayran bırakıyor;cuba gooding jr ise adamı mahvediyor.benim açımdan kabul etmeliyim ki izlediğim en iyi film değil ama hafızamda en fazla quote bırakan filmdir.
  
  kwan , show me the money , you had me at hello , shoplifting the pootie , help me help you ....
  
  ayrıca:
  ''you said fuck,but i won't tell...'' diyen ufaklık süperdi.
  
  bir de:
  http://www.imdb.com/title/tt0116695/quotes
  
  komple senaryosu içinse :
  
  http://www.godamongdirectors.com/…/jerrymaguire.txt
• filmin en duygulu ani, dorothy'nin you had me at hello dedigi sahne bence.. secret garden sarkisi da bu cumle ile bitiyor ..
• filmin ismi türkçeye yeni bir başlangıç şeklinde çevrilerek insanları şaşırtmıştır, şaşırtmaya devam etmektedir.
• 90larda "singles" filmi ile "bakın sağlam film nasıl olur" diyen cameron crowe abimizin,kalitesinden ödün vermeden çektiği,tomla,reneenin ayrılma sahnesine koyduğu diyalogla en maçosundan,en hamşosuna tüm izleyenleri ağlatmayı başardığı taş gibi filmi...cuba goodning jr.da oynuyo,o da sağlam adamdır:)
• filmde dikkat çeken diğer bir husus tom cruise ile renee zelwegger in oynadığı karakterlerin ilişkileri mevzu bahis olduğunda aşırı dürüst olmalarıdır. içlerinden ne geçiyosa birbirlerine söylemeleri, kimi zaman talihsiz beyanatlara mahal verilmesine yol açsa da, oldukça imrenilecek bir ilişki yaşamalarına sebebiyet vermiştir.