• "gündelik dil denilen şeyin büyük kısmı, aslında jargon olduğunu unuttuğumuz jargonun ta kendisidir. “ikincil kanser evresi” bir berber için jargondur ama bir cerrah için değildir. jargon, çoğu zaman bir şekilde katılmadığımız düşünceler anlamına da gelir.

    eğer “hermenötik fenomenoloji” jargon sayılacaksa, tersane işçilerinin ya da motor ustalarının kullandıkları dil de jargon sayılmalıdır. domuz çobanları hukukçuların dilini karmaşık bulabiliyorsa, hukukçular da domuz çobanlarını anlaşılmaz bulabilir. ihtiyacımız olan şey bazen jargondur, bazen de günlük dil.

    doktor bize yaşlı midemizle aramızın nasıl olduğunu sorarsa aldırmayız; ama klinik notlarına “yaşlı mide şu sıralar biraz yaramazlık ediyor” yazacak olursa, onun profesyonel yeteneklerine olan güvenimiz sarsılır.

    bir sanat eleştirmeni, “tuvalin ortasında küçük, sevimli, kırmızı bir şey var” diye yazarsa, herhalde onun eğitimine harcanan kamu kaynaklarının gerçekten yerinde kullanılıp kullanılmadığını sorgulamaya başlarız.

    hayatta, etrafımızda konuşulanları anlamaktan mutsuz olacağımız birçok durum vardır. “biraz sol yap, sonra bir müddet dosdoğru süzül…” , hava trafik kontrolünden, bindiğimiz uçağın pilot telsizine geçmesini isteyeceğimiz türden bir cümle değildir. "
    *
  • mesela orduda, kısa dönem erlere "poşet", uzun dönem erlere "balta" ve astsubaylara da "kazık" denilmesi, askeri jargona güzel birer örnektir.
  • aha konuyla ilgili bi anım var, şöyle..

    bi gün berberdeyim ve saçlarımın nasıl kesileceği dünyada en son umrumda olan şey kıvamındayım..

    saçlarımı kesecek çocuk soruyor..

    +abi böyle mi keseyim, yoksa şöyle mi ?
    - sen bilirsin ya, kes işte
    + peki şurasını böyle mi yapalım yoksa şöyle mi..
    - yap ya işte bişey.. düz kes
    + he böyle mi
    - evet öyle iyi
    + peki ya şurası
    - ayarla ya işte..

    ulan bi türlü çözemiyorum olayı, çocuk sorup duruyo.. o anda yanındaki patronu deyiverdi sihirli kelimeleri.. “ya çevir bi film işte”

    işte aranan cümle buymuş.. çocuk daha soru sormadı, anlaşmış oldular..

    işte jargon bu arkadaşlar, ingilizce, almanca, fransızca yahut japonca bilebilirsiniz ama bu jargonu bilemeyebilirsiniz..
  • meslek argosu.
  • çocuklukta kuş dili merakı ile başlayıp ilerleyen zamanda kod yazmak olarak zuhur bulan özel dil kullanımı hobisi.
  • (bkz: kaybedenler jargonu) en favorimdir.
  • fransızca kökenli bir kelime. dar bir çerçeveye özgü dil, argo.
  • o isle ya da o konuyla ilgili terimler.
  • bir alanda, o insanların kendi kullandıkları dil, literatür.
hesabın var mı? giriş yap