james taylor

• (bkz: 13 mart 2016 ankara patlaması) sonrası yaşadıklarını ve hissiyatlarını sosyal medya da paylaşan müzisyen. yazının türkçesi şöyledir ;
  
  --- spoiler ---
  
  "türkiye'yi bilmeyenlere ya da bu patlamaların kendilerine çok uzak olduğunu düşünenlere belki bu gözlerinizi açar.
  akşam saatlerinde yaşanan patlama, şehrin en kalabalık bölgesinde, birçok otobüsün yer aldığı insanların evlerine gitmeyi beklediği bir durakta ve insanların çay içmek ve dinlenmek için oturduğu bir parkın hemen yanında gerçekleşti.
  
  orada olmayı hiç düşündünüz mü? her gün geçtiğiniz yol, her gün bindiğiniz otobüsün durağı...
  hiç kurbanları düşündünüz mü? otobüse yetişmeye çalışan gençler, şehirde dolaşan yaşlılar, taksi bekleyen insanlar ve güneşin altında sosyalleşmek isteyenler.
  şimdi bu insanların ingiliz olduklarını düşünün ve saldırının da ingiltere'de olduğunu. bu insanlar sizin her gün gördüğünüz, karşılaştığınız normal, mutlu insanlar. belki arkadaşlarınız. bu insanlar farklı değil. sadece türkler.
  birçok insanın düşüncesinin aksine, türkiye orta doğu değil. ankara bir savaş alanı değil. normal, modern bir şehir, diğer avrupa başkentleri gibi ve kızılay tam bir meydan, orta nokta, kalp...
  londra'da, paris'te, new york'taki terör saldırılarına bakmak, kurbanlara üzülmek çok basit fakat neden aynısı ankara için geçerli değil? bunun sebebi, türkiye'yi ağırlıklı olarak müslümanların yaşadığı suriye, ırak gibi bir ülke olarak mı görmeniz? iç savaşın yaşandığı ülkeler gibi mi görmeniz?
  türkiye mükemmel bir ülke birçok güzel insanıyla birlikte. hayatımda hiç bu kadar hoş karşılanmamış, mutlu ve güvende hissetmemiştim burada olduğum kadar.
  ankara'daki saldırılar bizi etkilemez diye düşünüyorsanız ya da paris ve londra'daki saldırılarla aynı şeyleri hissetmiyorum diyorsanız belki de neden, neden böyle hissettiğinizi sorgulamalısınız.
  ankara 18 aydır benim evim ve evim olarak kalmaya da devam edecek.
  charlie oldunuz, paris oldunuz, peki ankara olacak mısınız?"
  --- spoiler ---
  
  avrupa'nın türiye'de yaşananlara göz yumması ciddi anlamda daha iyi kaleme alınamazdı. yürekten paylaşımı için yürekten tebrik ettiğim adam.
• batı medeniyetinin içinden gelip, o medeniyetin ikiyüzlülüğünü çok kısa sürede algılayıp ifşa eden ingiliz müzisyen..
• çok güzel yazmış iyi yazmış. tüm yazının sonuna imzamı atarım ve batının iki yüzlülüğüne kesinlikle katılıyorum.
  
  yalnız burada çok ama çok önemli bir detay var. paris ve diğer patlamalarda hükümetler veya devlet yaşadığı acıyı ulusal yas ilan ederek hemen gösterdiler. bizde böyle bir durum söz konusu mu? acaba biz türkiye olarak, yeterince duyarlı mıyız? eceli ile ölen suudi arabistan kralı için yas ilan eden ülkem, 17 şubat'ta 28, dün ise 37 kişinin hayatını kaybettiği terör eylemi sonrasında yas ilan ediyor mu?
  
  sen devlet aklı olarak kendi acına gerekli saygıyı göstermeyip, bunu normal bir olay gibi geçiştirmeye çalışıyorsan önce sorun senin devlet aklındadır.
• 13 mart 2016 ankara katliamı için yazdıkları ile gözlerimi dolduran adam..
  
  yazdıkları şöyledir:
  
  "bu; northampton'da, drapery'deki debenhams'ın dışında bir bomba patlaması gibi bir şey... ya da birmingham'daki new street'te... veya londra'daki piccadilly circus'ta...
  
  orada olduğunuzu hayal eder misiniz?
  her gün yürüyüp geçtiğiniz yerleri, kullandığınız otobüs duraklarını, aşındırdığınız yolları?
  
  birçok insanın düşündüğünün aksine; türkiye, ortadoğu değil... ankara bir savaş bölgesi değil. normal, modern ve hareketli bir kent. tıpkı diğer avrupa başkentleri gibi. kızılay da tam onun kalbi, merkezi...
  
  londra, new york, paris'teki terör saldırılarına bakıp, kurbanların acılarını hissetmek ve üzülmek çok kolay. o zaman neden ankara için de aynısı olmuyor? nedeni, ankara'nın bu kentlerden farksız olduğunu anlayamamanız mı?
  
  ankara benim evim. 18 aydır böyle. evim olmaya da devam edecek.
  charlie oldunuz.
  paris oldunuz.
  peki ankara olacak mısınız?"
• dünyaca ünlü, hatta efsanewi folk şarkıcısı...şarkıları çaınması en zor şarkıcı...inanılmaz garip akorlarla dolu hepsi...70'lerde carole king'le omuz omuza çalışıyolardı, bütün albümlerde birlikteydiler...kemiklerşmiş kadrosu, kendisi yane james taylor vokal, gitar, piyano we harmonika, danny korcthmar gitar, leland sklar bass, russell kunkel davul...70'lerdeki albümlerinin hepsi mükemmel...sweet baby james, mud slide slim, one man dog, jt ,flag...ayrıca şunuda sööliyim, james taylor 80'lerde kendini bozmadan, moda olan dandik akımlara kapılmadan müzik yapan bikaç isimden biri...yeni albümü hourglass'ta muhteşem ayrıca...
  do mean wrong, do mean right
  tell me lies but hold me tight
  save your goodbyes for the morning light
  i dont want to be lonely tonight
  say goodbye and say hello
  sure 'nuff good to see you but its time to go
  dont say yes but please dont say no
  but dont let me be lonely tonight
  
  go away and then damn ya
  go on and do as you please
  you aint gonna see me gettin down on my knees
  im undecided and my hearts been divided
  youve been turning my world upside down...
• kel kafasiyla hala billur gibi sesler cikartabilen adamdir. gozleri de nazar boncugu gibi keratanin ..
• mark knopfler'ın sailing to philadelphia albümünde söylemiştir
• kool and the gang'in vokalisti için
  (bkz: jt taylor)
• yazdıklarıyla kendini türk milletinin bir ferdi hisseden tüm insanların kalbine dokunan adamdır.
  
  ancak sevgili james'in bilmesi gereken gerçekler hala aynı.
  
  konu terör olsa bile batı dünyasının hiç bir zaman türkiye'yi kendilerinden görmediğini, şimdilerde ileri medeniyetler diye bahsedilen batılı devletlerin bundan yaklaşık 100 yıl önce yarbay rütbesinde bir askerin çıkıp yoktan var ettiği türkiye'yi tamamen yok etmeye çalıştığını, öteden beri türkiye'ye verilen maddi/askeri/politik desteğin bulunduğu stratejik bölgenin rus egemenliğe geçmesini önlemek amaçlı olduğunu, kısacası ankara'nın batı dünyası için hiç bir zaman londra, paris, berlin olmayacağını bilmen gerek.
• bu duyarlı ve güzel insanın paylaşımının altındaki yorum yarmıştır:
  
  " i am a nationalist turk. but thank you james. greetings.".