• okulun ilk gunlerinde odasina gidip harvard a giri$ ko$ullarini ve okulun ortamini* konu$tugum, bu arada the development of novel dersinde don quijote yi okutacagini ogrendigim, akabininde gidip kitabin yapi kredi yayinlari versiyonunu* aldigimda kitabin arka kapaginda "jale parla nin da belirttigi gibi.." ba$langiciyla kar$ila$ip kitabin onsozunu yazdigini anlami$ oldugum ve "allahim kitabin onsozunu yazan ki$i hazirlayacak sinav sorularimi..hebele.." $eklinde dumur yollarina dalmami saglayan guzel insan..
    a$iri sakin, iyi huylu ve kesinlikle ustun akademik kariyerini ogrenciler ustunde bir otorite unsuru olarak kullanmayan, bulundugu yeri hazmedebilmi$ nadir ki$ilerdendir kendisi.. notlari biras kittir ama yine de adamina gore degisir.. jale parla nin ogrencisi olmanin en guzel kismi butun bir donem boyunca derslere girmemi$ de olsaniz, soz konusu kitabi adam gibi okuyup finalde adam gibi bir yorum yaparsaniz diger tum ogrencilerden daha iyi bir sonuc alabileceginiz gercegidir..*
    jale parla nin finallerine girmek muthi$ bir ayricaliktir.. cunku size yaptirttigi kompleks yorumlarla ve finalde sordugu kazik mi kazik ama adam gibi sorularla bir ogrenci olarak size, yorum yeteneginize ve zekaniza saygi duydugunu hissettirir..*
  • türkiye'de yetiştirdiği öğrencileri onu geçebilecek kapasitede olan belki de tek hoca. süha oğuzertem, sibel irzık, nurdan gürbilek, nazan aksoy, nüket esen ve sanırım bülent somay. en karmaşık konuları sohbet havasında sunabilmekte üstüne yoktur. öğrenciyken, parlacılar diye müsemma bir grubumuz vardı.
  • gerçek bir akademisyendir. asil bir kadındır, çok da güzeldir. kitabın sesli bir şekilde nasıl okunduğunu öğrenirsin dersinde. o okuduğunda kitap canlanır. yoklama almazdı, buna rağmen dersi en kalabalık hocalardan biriydi. çok mütevazıdır. öğrencisi ortalama bir yorum yaptığında bile: "tamamen aynı fikirdeyim" diyerek onu heveslendirir. stand-up yapmaya gerek duymadan karşısındakileri edebiyatla eğlendirir. çok da güzeldir.
    sınav sorusu hazırlama konusunda üstüne yoktur. notlar ve kitaplar açık durur ama kimse kopya çekemez; çünkü herkes kendi cevabını bulmak durumundadır. hem güzel, hem tatlı, hem de akıllıdır.
  • mülakata gireceğim odayı ararken kendisini buldum geçenlerde. murat belge'yle olan seviyeli sohbetine ara verip, baya elimden tuttu götürdü beni mülakat yerine. bir de göz kırptı iyi şanslar diye. tam odasına geri dönerken farkettim kim olduğunu. dedim hocam yoksa jale parla mısınız ? rihanna değil sonuçta tak diye tanıyamazsınız böyle insanları. güldü böyle sorunca. artık sorumun saçmalığına mı güldü yoksa samimiyetine mi bilinmez.
  • "don kişot'tan bugüne roman" adında, yazarların "kayıp metin" oyununun özünü anlatan; psikolojik çözümlemeler ile dile düşmek, dilin büyüsüne kapılmak gibi bir kısır döngüye kapılan (yazdıkça yazan) yazarın durumunu çözümleyen yeni bir roman yazmış- tır.
    dün (22.01.2002) akşam sözün büyüsü'nde idi.
  • doktora tezinin genişletilmiş hali olduğunu söylediği (bkz: efendilik, şarkiyatçılık ve kölelik) kitabı, doğu mitinin, özellikle türk mitinin, batılı yazarlar tarafından nasıl kurgulandığını ve çoğu yazar doğu'ya gitmese de bu imge yaratma sürecinin yazardan yazara aktarılma hikayesini geniş bir literatür taramasıyla çok net bir şekilde anlatmıştır. dolayısıyla parla, (bkz: edward said)'in teorik şemasını doğrulayacak, doğu'nun batı'dan ontolojik ve epistemolojik kopuşunu işaretleyecek noktalara vurgu yaparak yazinsal bir oryantalizm okuması yapmıştır.
  • istanbul bilgi üniversitesi'nde don kişot ve roman poetikası dersi veren ve don kişot'tan bugüne roman isimli çok kapsamlı bir kitap yazmış bulunan, değeri ölçülemeyecek ve size yansıttığı enerji tarif edilemeyecek bir insan.
  • en cok seyi ondan ogrendim. koskoca insan oldum hayranligim hala gecmedi. demek ki, cok hakli bir hayranlikmis.
  • bogaziçi üniversitesi, ingiliz filolojisi bölümündeki hocalar arasindaki "arnavutköy koleji" kökenliler ve "robert koleji" kökenliler ayrimi yüzünden dersten sonra hemen ortadan kaybolmayi tercih eden dünyanin en sakin, en bilgili ve en sevimli hocalarindan... onun isi olmaz çünkü böle saçmaliklarla... "arnavutköy"lüler zerre takmazlar digerlerine, onlar kendi kendilerine gelin güvey olmuşlardir... ben böyle duydum...
  • "jale konuştu" demektir aynı zamanda fransızcada.
hesabın var mı? giriş yap