• yangın çıkar uçak yollar, deprem olur 100 kişilik kurtarma ekibi ve donanma gemisi yollar. gerçek bir dost ülke.
  • olm bunlar harbiden bir başka ya. adamlar bildiğin donanma gönderdiler. birisi uçak gemisi (biliyorum değil) 6 tane gemi göndermişler. adamlar bildiğin donanma gönderiyorlar yahu.

    https://twitter.com/…?t=4zfjak8qlyycazcrcbeg5q&s=19

    almanya gibi göstermelik değil gerçekten patriot gönderen, kaç senedir de geri götürmeyen adamlar bunlar.

    dün hatayda bir sahra hastanesi kurmuşlar, görmeniz lazım nizamı intizamı.

    https://twitter.com/…?t=dtnelp4y-ob-je8fssjxuq&s=19

    yazın orman yangınları esnasında kendi ülkelerinde bile yangın olmasına rağmen bize bir sürü uçak göndermişlerdi.

    valla bir başka bunlar ya.

    bundan sonra vamos espana ulan!

    edit: şu enkaz bir kalksın, hayat biraz normale dönsün. ondan sonra ispanya başta olmak üzere yardım gönderen, destek olan bütün ülkelerin elçiliklerine ekşi sözlük olarak çiçek gönderip halklarına teşekkür edelim. bununla ilgili bir organizyon yapalım.

    edit2: https://i.imgur.com/2p8bmdu.jpg

    edit3 : bu önemli: (bkz: antakya'da enkaz altında hamile kadın)

    edit4: çıkartma gemileriyle kıyıya gönderdikleri iş makinaları ve arazi arçları. bu arazi araçları erişelemeyen köylere erişmekte çok yararlı olacak.

    https://twitter.com/i/status/1623679503309447168

    adamlar yardımın dibine vurmuşlar kenarını sıyırıyorlar. valla helal olsun ne diyebilirz ki daha.
  • türkiye'nin gerçek dostudur nokta. canlarını tehlikeye atarak ağaçlara sıfır uçuyorlar, suyu diplerinden atıyor, ruslar gibi kaç yüz metreden değil. yapmak zorunda değil, insanlık için yapıyorlar. alın size gerçek kardeşlik.

    viva españa.
  • türkler çok duygusal memleketlidir. çoğu zaman mantıkla değil duygusuyla hareket eder.

    mesela hepiniz şu ispanyol arama kurtarma ekibinin "pideli" yorumunu görmüştür.

    görsel

    ne diyorlardi burada: “bu yiyecekleri bize vermek için adeta yolumuzu kestiler. yemek için para vermemize izin vermiyorlar. bütün halk acil durum ekiplerinin yanında. asıl kahraman onlar. biz sadece size umut olmaya çalışıyoruz.”

    o son cümleyi iyi okudunuz mu? asıl kahraman sizsiniz biz sadece umut olmaya geldik.

    ıspanyollar ve italyanlar avrupa coğrafyasinda benim en çok sevdiğim memlekettir. italyan arkadaşlarim var ama ispanyol arkadaşım olmamasına rağmen bu milleti ezelden beri çok seviyorum.

    deprem nedeniyle ispanyollar neredeyse ordusunu gönderdi. geçen sene ki orman yangını içinde oradan buraya uçak göndermişlerdi.

    ulan bir sinefil olarak sinemada eğer herhangi bir filmin ispanya yapımı olduğunu görürsem daha şevkle izliyordum ve ispanyol yapımı filmlerin %99'unu beğeniyorum.

    şunlar geçsin söz çok yakın zamanda iade-i ziyaret olarak hem barcelona maratonunuza hem de valencia maratonunuza geleceğim.

    "por favor" şeker gibi ülkenin şeker gibi insanları.

    vamos ulan.
  • yardım söndürme uçakları ve ekibi çalışmalara başlamış ülke. helal olsun amk ikinci vatanım ispanya bundan sonra. hala madrid. katalanların amk. yeğenin barça formasını yaktım. yaşasın ispanya kralı.
  • nato'da en sevdiğim ülke.
    üzmememiz gereken ve ciddi ciddi bize müttefiklik yapan ülke aynı zamanda.

    şöyle söyleyeyim. bir zamanlar suriye'den gelebilecek potansiyel füze saldırılarına karşı bazı nato ülkeleri ülkemize patriot hava savunma sistemleri konuşlandırmıştı. sonra 2015'te abd ve almanya saçma sapan bahaneler öne sürerek patriotları geri çekme kararı aldı. akabinde türk sınırına rus uçakları tarafından yapılan tacizler iyice arttı ve bir tanesini vurmak zorunda kaldık.

    o günlerden beri patriotlarını geri çağırmayan tek bir ülke var: ispanya. daha geçenlerde ülkemizdeki patriotlarının görev süresini yeniden uzattılar mesela. çok kararlı adamlar. yıllardır ısrarla patriotları türkiye'de tutmaya devam edeceğiz diyorlar.

    elbette ispanya'nın güvenlik kaygısı bizden çok az. burada patriotlarını tutmak personellerinin deneyimini de arttırıyor. bundan fayda görüyorlar. ancak bir abd ve almanya'nın yaptığı ile karşılaştırınca ispanya'yı 100 tane almanya'ya ve abd'ye tercih etmek gerekir. sempatim çok bu ülkeye. insanı ise zaten ayrı ve uzun bir entryi hak ediyor.

    edit: sayın suser @orhan zeplin sağ olsun özelden ulaşarak geçen yılki büyük orman yangınlarında ispanya'nın ülkemize yaptığı yardımı hatırlattı.
    gerçekten sabah akşam durmadan didinmişlerdi ispanya'dan gelen personel.
    aslında çok şey var da bunları tek tek toplamak gerekiyor.

    8 şubat 2023 güncellemesi:
    öncelikle başımız sağ olsun. yeni gelişmeler etrafında bir iki küçük güncelleme yapmak farz oldu. uzun yazmayacağım. çünkü diğer detayları aşağıdaki entrylerde diğer sözlük yazarı arkadaşlar zaten paylaştı. sadece şu an için gördüğüm iki önemli nokta var:
    1.) ispanya şu an sanıyorum depremle ilgili azerbaycan ile birlikte en fazla personel gönderen ülke durumunda.
    2.) hadi onu geçelim, adamlar neredeyse donanma sayılabilecek şekilde 4 tane gemi gönderdi. içleri erzak falan dolu. diyeceksiniz ki o kadar şeyi tek bir gemi ile gönderemiyorlar mıydı? gönderebilirlerdi. ancak 4 geminin şöyle bir anlamı da var: "bu sıkıntılı gününde müttefikime yaklaşana çakarım!" adamlar mesajın kralını da verdiler.
  • debe edit: eyw arkadaşlar, ekşi sözlük ispanya timi iş başında, debeye sokmuşsunuz... ilkimsiniz...
    bu arada ispanya ile ilgili bir sorusu/sorunu olan çekinmeden yazabilir. yardımcı olmak isterim. ispanya'da yaşıyorsanız gelin bi sangriamı için bir komün kurak ya. murcia'da olanınız yoktur da, varsa da yazsın limon toplamaya falan gideriz :p

    sözlükte debe'ye giren almanya, ırkçılık entrylerine karşılık bir iki şey söylemek istediğim memleketim.

    tanım: dört yıl aralıksız kaldığım, aralıklı bir şekilde de toplamda hayatımın beş yılını geçirdiğim memleket. yani bu ırkıçılık konusunda bir şeyler yazmaya herhalde hakkım vardır diye düşünüyorum.

    ispanya nasıl bir ülke derseniz, eğer avrupa birliği içinde yaşama fırsatınız var ve ab içinde türkiye'ye benzer (hem insan hem coğrafya) bir yer arıyorsanız ahan da ispanya tam olarak öyle bir yer. güneyi akdeniz iklimi, içi karasal, kuzeyi karadeniz gibi sürekli yağmur. yani istediğiniz yerini seçip oraya bile direkt gidebilirsiniz.

    benim şansım murcia'daymış, bana da burası düştü. neyse başladım yaşamaya, iyi ki kız arkadaşım da var da sıkıntı çekmiyoruz. belge işi oluyor halledecek birisini buluyoruz, sıkıntı varsa çözüyoruz yani her şey yolunda. zaten televizyonu açıyorsunuz habire türk dizileri oynuyor. halit ergenç'e ispanyolca dublaj yapıyorlar aq.

    inanmayan buyursun baksın

    bir gün yemek yemeğe köyün ortasında bir yere gittim, garsona verdim siparişi (farklı aksandan anlıyorlar tabi hemen yabancı olduğunu) durdu sordu kız nerelisin ya sen diye. dedim türküm burada yaşıyorum. bana dediği şey: ben de can yaman'ı çok seviyorum türkler çok yakışıklı ya... (zarf atıldı)

    sonrasında bir belge için polise gidiyorum puşt kel bir polis beni tutuyor uzun uzun, içimden diyorum sikeyim avrupasını da ispanyasını da ne diye geldim ben buraya allahım ne olur kurtar beni vs... polis geliyor ilk sorduğu soru, ya ben saç ektirmeyi düşünüyorum var mı bildiğin yer?.. ya ben nereden bileyim demiyorum tabi diyorum al telefon numaramı ben sana ayarlarım ağam diyorum sonrasında işlerini görüyorum.

    ikametgah işi oldu, kız arkadaşımla bir devlet ofisine gittik işi yapsınlar diye oturuyoruz karşımızda 50 yaşında bir ispanyol teyze belgelerimize bakıyor. yine konuşmamı duydu nerelisin falan diye sordu, artık alıştım bazen şakaya vuruyorum tahmin et falan diyorum muhabbet kuruyorum zaten... türk olduğumu öğrendikten sonra kız arkadaşıma döndü, afferin lan go girl! gibi bir şey dedi bizim yüzler kıpkırmızı, durduk yere zenci muamelesi gördük zaten asdasdasdasd...

    o kötü ırkçılığı gördüğünüz yerler yok mu var tabi, özellikle havaalanları. geçen fasa gidişimde orospu çocukları gömleğime kadar çıkarttılar. ayakkabıyı çıkar diyor, diyorum ki bot değil amına koyim. yolculuk için bot olmayan ayakkabı giydim yok sen çıkar diyor. ben de ananızı, ecdadınızı sikeyim diye dışımdan söverek çıkarıyorum. neyse kontrol bitti üzerimi giyicem git ötede giy diyor. o anda çıldırıp amına kodumun evladı beni soydun bırak da giyeyim diye bu ibnelerin yüzüne ispanyolca söylüyorum. cevap veremiyorlar göt gibi bakıyorlar.

    havalanından otobüse bindim arkamda oturan amcık ispanyol bir anda ayaklandı bana bağırıyor polisi arayın bu benim çantamı çalacak. diyorum seni bir ters bir düz sikerim, ben senin boktan çantanı ne yapayım. siktir git şurdan amına kodumun evladı... (bu küfürlerin hepsini ispanyolca öğrendim arkadaşlar. ırkçılığa gram tahamülümüz yok. bu köylülere küfür etmeniz gerekiyorsa küfür edecekseniz. kavga istiyorlarsa kavgaya kadar götürün götleri yemez...)

    neyse işin özü birazcık da mesele nereden geldiğinize bağlı. türkler ispanya'daki en büyük göçmen grup değiller. o yüzden birisine türküm diyince başta zaten nereli olduğunuzu anlamıyor kim bu amk diyorlar. sonra dizilerden falan hatırlıyorla ha bu avrupalı tamam devamke.

    eğer faslı olsaydım bu almanya başlığındaki her şey başıma ispanya'da gelirdi. her yerde suçu bir faslılara atma var zaten. evine hırsız girer amk faslısı, arabasına bir şey olur faslılardır, ayağını taşa vursa amık arabı diyecekler öyle dolmuşlar.

    uzun lafın kısası, ırkçılık var mı var. türklere karşı var mı? eeeeeehhh işte çok da yok. eğer almanya'nın yarısını kazanmaya okeyseniz basın gelin buraya. yemekler şahane, iklimi süper, insanları medeniyet görmüş türkler gibi, insanları yakışıklı güzel, kendi kültürü var. pek çok şeyi yolunda bir ülke yani.
  • kendi halkına daha ucuz tatiller yaptıran ülke.

    bunu geçen kanarya adaları için rezervasyon araştırmalarımda otellerin kendi sitelerinde gördüm. oranın yerlisi isen 10% yada 20% indirimler sunuyor. bunu sadece adalara değil komple ülkeye yaymışlar.

    yine bi kaç yıl evvel yaptığım barselona ziyaretimde park guell için eğer barselona doğumlu iseniz bir giriş ücretinden muafsınız. önceden yine bu özel park için ücret istenmiş ama halk demiş ki - '' aga orada bi dur '' burası bizim mekan ve gayetde haklılar.

    bunuda şuraya bağlayacağım, yıllar evvel pamukkale ziyaretimde o köyde doğan birine en son ne zaman pamukkaleye çıktın dediğimizde yıllar oldu dedi. çünkü adam doğduğu memleketteki alana ücretli girmesi gerekiyor. umarım bu tarz uygulamalar ülkemize de yayılır.

    sonradan gelen edit : @zgrzade uyardı, müzekart ile uygun fiyatla gezildiğini. fakat benim bahsettiğim indirimli konaklama yada özel park ve yerlere oranın halkının ücretsiz erişmesi.

    sonradan gelen başka edit : kaynak devlet imserso emekliler için bi program yaratmış. şimdi düşük sezonda oteller kapanıyor ve devlet işsizlik maaşı ödüyor işsiz kalan turizm çalışanına. bunun yerine bi sürü otelle anlaşıyor ve düşük sezonlarda 65 yaş üstü vatandaş'a indirimli tatil yaptırıyor . hem sektör akıyor, hem kimse işsiz kalmıyor hemde emeklisi tatil yapıyor ve aldığı maaşı tekrar sisteme harcama yolu ile geri bırakıyor. ispanya devleti 1 koyup 2 alıyor diyebiliriz.

    türkiye'de yabancıya 1 türk'e en az 2 katı ücretle tatil yaptırıldığı söylendi bu doğru. bu konuda da türkiye'de okul tatilini sadece yaz ayları yerine 3 ayrı tatile ( düşük sezon zamanları ) bölünebilirde düşük sezonlarda aileler de tatil yapabilir. bayram tatilleri her yıl 10 gün geri gittiğinden bu tatiller yakında bahar ve kışa da denk gelicek. bu konuya iş bilirler , büyükler bi el atmalı. benden bu kadar.

    debe edit : " (bkz: kadına yönelik şiddete hayır) " !
  • bir süredir yaşadığım ülke.
    klas yanlarını sıralarsam:
    -hava avrupa ortalamasından çok daha güzel.
    -pizza hamuru hazır değil, yanınızda açıyorlar hamuru. hamburgerleri de şahane zira avakado sosu ve çeşitli güzel soslar kullanıyorlar. tek sıkıntı, eti az pişiriyorlar.
    -kahvaltı kültürleri yok. kahve, kruvasan bilemedin sandiviçle geçiriyorlar.
    -genelde herkes akşam yemeğine çıkıyor. akşam yemeğini geç yiyorlar.
    -sosyal ve güleryüzlü bir toplumları var. gözlemlediğim kadarıyla ırkçılık yok. ya da ben ispanyola epey benzediğim için pek maruz kalmadım.
    -şehir merkezleri beton ama banliyöler yeşil. herkes köpek besliyor. akşamları 2-3 köpek birden gezdirenler var.
    -haftasonları cuma-cumartesi dağıtıyorlar.
    - obez oranı çok düşük.
    -kilise ve bazilikaları aşırı görkemli. mimarileri epey düzgün. kaldırımları yayla gibi. bizim kaldırımların 5 katı. bulvarları bitmiyor.
    -bürokrasiler yavaş ve memurlar ingilizce konuşmuyor.
    -market fiyatları avrupa'ya göre ucuz. dışarda yemek de ucuz sayılır avrupa oranında.
    -restoran kültürleri çok geniş. üstüne her ülkenin restoranı var. mahallenizde bile japon, çin mutfağı bulup yersiniz.
    -türk restoranlarını türkler işletmiyor. pakistan, afgan vsler gelip açmışlar genelde.
    - çok az sayıda türk var. rastlamanız bile zor ispanya'da . erasmuslular ve burda evlenmiş azınlık dışında pek türk yok. avrupa'da en az türkün yaşadığı birkaç ülkeden biridir ispanya.
    -dilleri kolay öğreniliyor. 6 ayda şakırsınız.
    -peynirleri güzel, zeytinleri epey güzel. kuruyemişleri bizim kadar çeşitli değil.
    -sigara içen insan sayısı az.
    -markette tropikal meyveleri rahat buluyorsunuz.
    -hizmet sektörü genelde latin amerikalılarda.
    -tiyatroları çok gelişmiş, eğlence kültürü de öyle. şehirde harika kabereler, dans gösterileri oluyor.
    -müzeleri güzel, başarılı. oldukça doyurucu.
    -tarihi şehirleri görülmeye değer. büyük şehirler dışında da görülecek çok şey var.
  • dün itibariyle madrid büyükelçiliği önünden bir kamyon eşyayı toplayıp gönderdik. yerel halk ciddi anlamda yardım etti.

    problem şu ki büyükelçilik önünde 10:00-17:00 arası yardım kabulu yapılıyor sadece. buradaki birçok arkadaşım yardım göndermek istediğini ancak mesai saatlerine denk geldiği için bunun çok zor olduğunu söyledi. onlara dilerlerse ahbap platformuna yardım etmelerini söyledim. (afadı geçiniz, zaten tüm uluslararası yardımlar afada gönderiliyor, yardımı stk lara kanalize etmenin daha mantıklı olduğunu düşünenlerdenim. başka sebepler de var tabii bulandırmayalım suyu) ancak şöyle bir sorun var, ahbapın da afadın da eur usd hesapları olmasına rağmen, bu hesaplar türk bankalarına ait ve swift yapılması gerekiyor. swift demek de komisyon demek. bir arkadaşım "30 euro göndermek istedim, 25 euro komisyon istediler ben de kendim alışveriş yapıp göndermek istiyorum" dedi mesela. haklı. yardım hızlı ve kolay olmalı yoksa insanlar hemen vazgeçerler. bu sorunu youtube aracılığıyla çözebiliyoruz bu arada. neyse, bu başka entrynin konusu.

    velhasıl bunu söyleyen ve zamanı olmayan arkadaşlarıma dilerlerse parayı bana gönderebileceklerini söyledim. toplamda 350 euroya yakın para geldi sağdan soldan. gidip bebek bezi, kadın pedi, biberon, hijyen bezleri, decathlondan sıcak giyecek vb. şeyler alıp faturalarını arkadaşlara gönderdim.

    2 devasa poşetle büyükelçilik önüne geçtim saat 15:00 civarı. kız arkadaşım da 15 dk kadar sonra geldi. o da iş arkadaşlarından ped ve hijyenik eşyalar almış. ilk etapta çok bir yardım malzemesi yoktu ama mesai saatinin sonlarına doğru insanlar tabiri caizse akmaya başladılar. o kadar nizami bir şekilde hareket ediyorlardı ki. gelen arabadan kolisini çıkarıyor, kenara bırakıyor, başsağlığı dileyip gidiyordu. bazıları kısa süre yardımcı da oldular. kimisi kolilerin üzerine ispanyolca ve ingilizcenin yanında google translate kullanarak türkçe olarak da koli içeriklerini yazmaya çalışmış. bazı komik çeviriler de gördük.

    görevli arkadaşlarla birlikte hızlıca yükleme yapıldı, tüm konsolosluk görevlisi ve yunus emre enstitüsünden arkadaşlar çok güleryüzlü gerçekten. her gelenle teker teker ilgilenip ayrı ayrı teşekkür ettiler. o süre boyunca ağlamamak için zor tuttum kendimi.

    https://eksiup.com/p/op620825hczf

    https://eksiup.com/p/oq6208266ix3 fotoğraftaki kamyonu doldurduk.

    ama gözümden yaş en son geldi. yemin ediyorum, en son her şey biti yola doğru koyulduk. kaldırımda biraz ilerledikten sonra bir tane akülü tekerlekli sandalyeli teyze, kucağında koli ile büyükelçiliğe doğru giderken bizi durdurdu. elçiliği sordu. gösterdik. elinde bir koli, giyecek ve gıda yazmış ingilizce ve ispanyolca. biz gösterdikten sonra tamam dedi ve devam etti aracıyla. yardım ister misin diye sorduk doğal olarak, yok kendim götürücem dedi ve fıtı fıtı ilerledi. bildiğin "teyze". döndüm yoluma, zaten günlerdir ağlama atakları gelip gelip gidiyordu, orada biraz boşaldım.

    günlerdir hem tv de, hem sosyal medyada ciddi bir kamuoyu var. çok empatik yaklaşıyorlar olaya. kız arkadaşım ispanyol. benim deprem bölgesiyle alakam olmamasına rağmen günlerdir tüm arkadaşları onu arayıp bana geçmiş olsun ve başsağlığı dileklerini iletiyorlar.

    hasılı kelam, gacias a todos!

    edit: @st google yazdı, wise dün itibariyle açıklama yapmış deprem için gönderilen yardımlardan kesinti yapmıyormuş. ilgili link https://wise.com/…o-help-with-the-earthquake-relief

    ayrıca @ediposis de transfergo'yu tavsiye etti. depremdestek kodunu girdiğinizde yurtdışından komisyonsuz gönderebiliyormuşuz. ilgili link https://twitter.com/…?s=46&t=6o9t8in7rkecfdfompo-2w

    @felakettellali'den gelen mesaj: aynı zamanda youtube fundation ile açılan 24 saat deprem canlı yayınına da bağış atarlarsa herhangi bi kesinti olmadan direkt aktarılıyor. isteyen hangi kuruluşa bağış yapacağını da seçebiliyor
hesabın var mı? giriş yap