• ülkemizde uzun yıllardır ıspanak tüketiliyor ve yıllardır da zehirlenme durumları olmadı. nedense meyve ve sebze ithalatının önünü açmaya çalışırlarken ıspanak da insanları zehirlemeye başladı. yakında domates, salatalık da insanları zehirler ki ithal edebilelim. üretmeyelim, hep hazır tüketelim. daha kim bilir neler çıkacak.

    şunu da belirtmek istiyorum, ıspanak neredeyse kendi kendine yetişebilen bir sebze. ıspanağa ilaç kullanımı yok denecek kadar az. bi sümüklü böcek ilacı atılıyor (o da toprağa), bir de mildiyö ilacı atılıyor. yediğimiz domates, salatalık ve bibere daha fazla ilaç kullanılıyor.

    sosyal medyada ıspanağın içine karışan ot zehirliyor vs diye dolanan haberler var. zehirlenme olması için ıspanak yerine komple o yabancı otu yemeniz lazım. pazardan alınan ıspanağın zehirleyebileceği düşünmüyorum. ayrıca ıspanak köklü bitki olduğu için içine karışan yabancı ot bariz bir şekilde belli olur.

    yapmayın şöyle yalan yanlış şeyler. bu gidişle her şeyi ithal etmeye başlayacağız.

    not: ziraat mühendisi.
  • bütün bitkiler, hızla küçülüyordu tencerede ısındıkça. birinciliği ıspanağa verdiler.

    sonuçlar açıklanınca soğan itiraz etti fakat bu itiraz oy çokluğu ile reddedildi. karara şerh koyan bir gurmenin düştüğü not ise haylî ilginçti: "küçülürken aynı renkte kalınması şart olmamalı."
  • ben bu işin ıspanağın arasına karışan yabani otların yenilmesiyle bir alakası olmadığını düşünüyorum.

    evet işin içinde yabani otlar var ama bence şu şekilde: giderek fakirleşen çiftçimiz tarlasındaki ürünün rekoltesi düşmesin diye nedense çok çok ucuza satılan yabani otla savaşan kimyasallardan fazlasıyla kullanır oldu. toprakta zaman içinde birikmiş olan bu kimyasallar, düzenli olarak her ürün ekiminde de kullanıldıkça ürünün kendisinde bir kimyasal birikimi oluştu. olayın kontrolden çıktığı nokta da bu sene oldu.

    diyecekler ki hiç yurtdışına gönderilen ıspanakta bir sorun olmadı. tabi olmaz, adamlar o kadar sıkı tutuyor ki işi ihraç edilecek ürün el bebek gül bebek büyütülüyor. yurtiçinde ise kim kime dum duma bir durum olduğundan dolayı iç piyasaya ürün verenler hiç bir şeye dikkat etmiyor.

    not: ziraat mühendisi değilim. tamamen birikimlerimden oluşan kişisel fikirlerimdir.
  • annelerin neden ille de çocuklarına ıspanak yedirmek istediklerini şimdi anladım. vitaminden falan değil. pişirmesi o kadar zahmetli ki, çocuk yemeyince ağzının ortasına oturtası geliyordur muhakkak.
    hazırlama kısmı eziyettir. defalarca yıka, köklerini kes ama dibinden olmasın, koca tencereyi tıka basa doldur, dibi yanmasın diye kavurmak için uğraş, sonra da eline bi avuç bişi geçsin. sinir hastası eder lan bu adamı.
  • temizlenmesi zor olduğundan bulaşık makinesinde yıkandığı bilinen sebze. bunu yapan pratik ev hanımlarına tavsiyem makineyi çalıştırmadan önce deterjan haznesinin bir gözüne kıyılmış soğan bir gözüne zeytinyağı,salça koyup 60 derecede çalıştırsınlar, program sonunda ıspanaklar mis, yemeğe hazır duruma gelecektir.
    ayrıca ıspanağın yanında bol köpüklü ayran elde etmek için çamaşır makinesi kullanılabilir.
  • 1 kilo ispanak alinir, bol su ile yikanir.
    (puf nokta: buyukce bir kabin icine curuklerini ayikladiginiz ispanaklari koyup icine de 1 limon sikin, mikroplardan arinsin topraklari daha cabuk aksin)

    buyukce bir tencereye az sivi yag konur, icine bir adet sogan (kucugunden bir adet veya buyuk bir soganin yarisi) dogranir. soganlarimiz pembelesincee(asla pembelesmez o soganlar, yalan, iki dakka cevirin kizgin yagda, kokusu cikinca tamamdir..) tenceremize bir tablet et suyu ve bir corba kasigi salca atilir. onlari da sooyle bir cevirdikten sonra iki cay kasigi tuz ve bir cay kasigi kara biber eklenir. icine iki dis sarimsak dogranir ve iki bardak su konur. bu bulamac(igrenc gorundugunu biliyorum ama cok lezzetli olucak ahh) kaynar kaynamaz, suyunu suzup topraklarindan iyice arindigina inandigimiz ispanaklar tencereye parca parca atilir. zira cig iken bir kilo ispanagi tikistirsaniz da tencereye sigmaz. parca parca atarsaniz ilk attiklariniz sicagi gorunce kuculuverecekler ve boylece yeni parcalara yer acacaklardir...tum ispanagi tencereye koyduktan sonra bir avuc pirinc tencereye oylece atilir ve tencerenin kapagi kapatilir.
    kisik ateste 15 - 20 dakika pistikten sonra(arada sirada kontrol edin, bi karistirin cocugu, alti yanarsa sorumluluk kabul etmiyoruz) ustune yogurt eklenerek hupletilir ve gumletilir...
  • küçükken sevmezdim.
    sonra beni elleri ile büyüten bir insan dedi ki:
    eflatunum bak, pazardan ne kadar çok ıspanak aldım.
    bak şimdi yıkarken bütün çamuru gidiyor.
    sonra tencerede haşlıyorum.
    ve sonunda yaprakları ile koca tencereyi dolduran ıspanaktan orta boy bi tavada üzerine iki yumurta kırıp anca üçümüze yetecek bir kap yemek çıkıyor.
    ıspanak senin emeğinin halidir eflatun.
    sen sırtındaki çuvalla dolu dolu verirsin.
    avcuna iki metelik atarlar, evine gelirsin.
    karnın anca doyar, bugün de doyduk der, köşene çekilirsin.

    ıspanak en adaletsiz yemektir.
    ter ile yıkanan emeğin karşılıksız kalması gibidir.

    büyüdüm. ıspanak sevilesi bir yemek.
    bugün de doydum demek.
  • ıspanağa karşı işlenen suçlar

    ıspanağı salçaya boğmak
    ıspanağı baharata boğmak

    ıspanak pişireceklere tavsiyeler

    bir kişinin hem kendisine hem de ıspanağa yapabileceği en büyük kötülük, ıspanağı bir bütün olarak yıkayıp, bir bütün olarak pişirmesidir.

    bu şekilde yaptığınızda kökündeki toprakları yapraklara bulaştırdığınız için yıkaması saatler sürer. kökü ile yaprağını birlikte pişirirseniz, kökü pişinceye kadar yaprağı çamura döner.

    ıspanağın yaprakları

    ıspanak daha kirli iken, yapraklarını saplarından kopartıyoruz. çok küçük yaprakları ve göbekteki sarı-yeşil yaprakları sapların üzerinde bırakıyoruz. böylece sadece koyu yeşil yapraklar elde ediyoruz. yapraklara toprak bulaşmadığı için çabuk yıkanır.

    bu yaprakları iri iri doğrayıp salatada kullanabilirsiniz. ince ince kıyıp çorbanın üzerine serpebilirsiniz. tavada iki kere döndürüp, baharata bulamadan böreklerde kullanabilirsiniz. yumurtaya karıştırıp muhteşem lezzetli omletler yapabilirsiniz. yaprakları ile yemek yapacağınız zaman da -hadi iki kere olmasın da- üç kere çevirin. ama daha fazla değil.

    ıspanağın kökleri
    geriye sadece kökleri ve sapları kaldı. şimdi araya karışmış yabani otları ayıklamak, çürümüş kısımlarını temizlemek çok daha kolay hale geldi. yıkarken de yaprakları üzerinde olmadığı için topraklarını arıtmak daha kolay.

    yıkama işlemi bittiği zaman, sadece ip şeklindeki odunsu kökünü kesip atıyoruz. pembe kısmına zarar vermiyoruz. saplar birbirinden ayrılmıyor.

    sonra bu pembe kısımları kesiyoruz. böyle çiçek gibi bir görüntü elde etmeniz lazım. bunu soğan, bir adet küp şeker, bir çimdik yeni bahar ile zeytinyağında kavuruyoruz. ben soğanın hemen arkasından atıyorum ki soğanın suyunda pişsin. içine iki diş sarmısak doğrayıp borcamda soğumaya bırakıyoruz. ertesi güne on numara mezeniz var.

    ıspanağın sapları

    kırmızı biber, soğan ve bir türk kahvesi fincanı pirinç ile yemeğini yapabilirsiniz. tencereye atma sırası şu şekildedir: soğan- biber- sap-pirinç ve pirinçler şiştikten sonra geride kalan sarı yeşil yapraklar. böylece kırmızılı- yeşilli- sarılı bir yemek elde ettiniz.

    ıspanağın tamamını yemekte kullanacaksanız, tencereye önce önce kökleri, ardından sapları ve yemek piştikten sonra da yapraklarını atmak gerekiyor. yaprakları atıp iki çevirdikten sonra ocağı kapatıp, pişme işlemine tencerenin ısısı ile devam etmek lazım. böylece çamura dönmemiş yemeğiniz hazır olur.

    şimdi yazarken çok işmiş gibi gözüküyor. ancak bu sıra ile yaptığınızda:

    1) mutfak fazla dağılmıyor
    2) daha az su ile daha iyi temizliyorsunuz.
    3) sanılanın aksine işiniz daha çabuk bitiyor.
  • bu sebzeyi yıkayarak geçirilen sürede karnıyarık yapılır. bu sebzeyi yıkamak için kullanılan su ile baraj dolar.
  • ıspanak seviyorsanız bir de içine kapya biber dediğimiz iri kırmızı biberlerden eklemeyi deneyin pişirirken, ıspanak sevginiz 2 katına çıkacak. yumurtalısını, yemeğini, salatasını, smoothiesini, kısaca ıspanağın var oluşunu seven biri olarak tavsiye ediyorum.
hesabın var mı? giriş yap