• "cennetin melekutuna çocuklar girecek" *
    neden peki? çünkü peygamberlik öncesinde ismet çocukluğun sıfatıdır.
    (bkz: el kadar masum)
    leke ve günahtan korunmuş olma, saflık, günahsızlık demek ismet. buluğa kadar çocuğa günah yok derler. bu yüzden çocuklar kafadan ismet sahibidir. korunmuşluk, sakınılmışlık ve esirgenilmişlik halidir çocukluk idealde.

    peygamber sıfatı olunca masum olur. masum olunca ait ve üyesi olduğu tarafından tarafından korunan, dokunulmazlığı olan, artık suç istinat edilemeyen olur.
    (bkz: immunity)

    gözümü diktim, doğduğum andaki halimle ölmeyi dilerim.
    güneşin doğduğu vakit, kuşlar haber verir gibi öterken, havanın içinde hala su varken, sabah olunca uyanalım.

    "arı masum, iğne tuzak değil mi,
    böyle dönüp dolaşma, kalbinden uzaklaşma,
    biz sabah olunca uyanacağız." * *
  • erkek ismi olarak kullanılmasına rağmen ege bölgesinde (özellikle tire'de) çok sayıda bu isimli kadın vardır.
  • küçük günah. ya da şöyle söyleyelim "peygamber kusuru"...
  • okunuşundaki ahengi düşünürsek, bayana daha çok yakışan unisex isim.
  • üzerindeki boyaları yer yer reddetmiş, şimdilerde bir çiçeği, bir de düne kadar ismet'imizi ağırlayan ahşap bankın görüntüsü kalacak sanırım bana en çok bu evden.

    bu sabah. ismet'i izleyişim, çaresizliğim, severken, dikleşmiş tüylerini yatıştırmaya çalışırken bütün güçsüzlüğüne rağmen ses verişi, hızlıca evden çıkışım, son sürat kemer'e gidişim, olgun'un "çok geç" deyişi, bu kez ismet'i değil de bir valizi taşıyor gibi taşıma çantasını alıp eve dönüşüm, otomatiğe bağlayıp öğlenin on ikisinde en tepeden bir yer beğenip, mezar kazışım, derin kazışım, taşları ayıklayışım, olmadı bu kadar deyip biraz daha kazışım, taşları ayıklayışım, yatırıp üzerini toprak anayla örtüşüm... filan değil.

    ismet'e asıl veda etmem gereken zamanda bile veda etmedim ben; 120 km hızla giderken ve hiç cevap vermemesine rağmen konuşmayı sürdürürken ve aklıma gelene rağmen gene konuşurken... insan bazı şeylere veda edemez albayım, olsa olsa "görüşürüz" der. işte bu yüzden

    üzerindeki boyaları yer yer reddetmiş, şimdilerde bir çiçeği, bir de düne kadar ismet'i ağırlayan ahşap bankın görüntüsü kalacak bana en çok bu evden.

    bir yer ismet bey'e ancak bu kadar yakışabilirdi, ismet bey bir yere ancak bu kadar iyi yerleşebilirdi; ön bahçede ikindi sefaları...

    siz hiç karpuz yiyen bir kedi gördünüz mü?

    utanmasa "akşama kuru fasulye pilav pişir" diyecek derecede kedilikten uzak

    sırf huzursuzluk olmasın diye kızana gelen dişi kedileri iğdiş haliyle eğleme derdine düşecek kadar diğerkam

    korkunç komşu köpeklerine korkusuzca yaklaşıp arkadaşlık edecek kadar umarsız

    topluca uyuma seanslarına ilk yatan, orasına burasına yapışan topik'e de kekik'e de yer açan, kışları sıcak yazları soğuk, dört mevsim gurme, mahallenin korkusuz serserisi, zırt pırt ağzımdan çıkan "komiksin oğlum sen"i, evin "iyicil" abisi, çok özleneceği, göresimizin geleceği...

    dondurma yiyen bir kedi.

    görmediniz di mi? tanıyacaktınız ismet'i.
  • weird al jankovic'in fat isimli parodisinin yanında, çok başarısız kalmış bir parodi. belki fat'i dinlemeyen birisi için kulağa hoş gelebilir ama fat'i dinleyen biri üzerinde aynı etkiyi bırakacağını düşünmüyorum.
  • peygamberlerin özelliklerinden biri
  • "yanan can, yırtılan ismet, akan seller bütün kandı" - mehmet akif ersoy
  • ahlak kurallarına bağlı kalma durumu, sililik.
hesabın var mı? giriş yap