• kadim kitapların yeryüzünden silinmiş yuvasıdır. yeni iskenderiye kütüphanesi ise (bibliotheca alexandria) 17 ekim 2002 tarihinde kitaba ve bilgiye önem veren krallar, kraliçeler, devlet başkanları, başbakanlar eşliğinde kapılarını kitapseverlere açmıştır. (açılışta türkiye'den bir temsilci bulunmamıştır.)

    edit: son cümle düzeltildi.
  • carl sagan'ın "eğer zamanda geriye gidebilseydik ilk geleceğim yer burası olurdu" dediği kütüphane. hayatını bilime, astronomiye ve dünya dışı yaşamı aramaya adamış birinin böyle bir şey söylemesi bile yanıp kül olan onca bilgiyi deli gibi merak etmeye yetiyor.
  • duvarında " bilim bizi tanrıların gazabından kurtarır. " yazdığı söylenen kütüphane.
  • dünyanın en ünlü, en gizemli ve en değerli kitaplığı, çarmıh meselesinden evvel 47'deki çarpışmalarda julius caesar tarafından yakıldı. (linke rep pusihed!) al azif'i, ilyada'yı emir kitabi'nı ve nice "büyülü" kitabı barındırdığı söylenen kitaplıktan çok az sayıda papirus kurtarılabilmiştir.

    bunlar da 642 'de mısır'ın araplar tarafından istila edilmesi sırasında "eğer ki kitaplar kuran'ın dediklerini yazıyorsa, o zaman bunlar kopyadır ve gereksizdir, ama eğer kuran'ın dediklerini yazmıyorlarsa o zaman sahtedirler ve işe yaramazlar" fikriyle yok yakılmışlardır.

    - martin mystere ¨sayı x¨
  • iskenderiye kutuphanesinin yakilmasinda emegi gecenler listesi kabariktir, ve "yakilma" tarihlerinin arasinda yuzlerce yil fark vardir. ama genel olarak sezarin, hristiyan roma imparatorlugunun (theophilius) ya da omer'in yaktigi yonundedir. iddia ve delillerin hepsinin esdeger seviyede "ayipli" olmasindan dolayidir ki kutuphaneyi asil yakanlarin kim oldugu konusunda bir fikir birligine varilmamistir.

    sezar'in yaktigini iddia edenler, plutarch yonetiminde toplanmislardir, ama sezarin yakmasinin cografi olarak mumkun olmadigini soyleyenler, sezardan sorna da kutuphanenin ayakta kalmis oldugunu belgeleyenler vardir.

    theo nun yaktigini soyleyenler genellikle merkezden cikan emrin iskenderiye valiligince uygulandigindan emindirler. bu da genellikle fikir birligine varilmis, cok buyuk zarar verdigine dair delillerin en guclu oldugu iddiadir. lakin eger plutarch kutuphanenin yok oldugunu soyluyorsa, hristiyanlar hangi kutuphaneyi yakmislardir?

    omer'in yakmisligi da omerden 300 sene sonra, islam dusmani oldugu kabul edilen bir kilise tarihcisinin iddiasidir. lakin fetih cilginligiyla taninan omer'in iskenderiyeye gelip de pagan (putperest) kitap ve eser sag komamasi olasiligi da hic de yabana atilir degildir. zira artik islam sizin dininiz size donemine coktan veda etmis, fetihlerle, isgallerle pagan inanclari olan herkesin baski altinda maymuna dondugu bir donem, paganizmin kayitlardan yok oldugu bir cag bicimi almistir. bu sebepten dolayidir ki omer'in yaptigi boylesi bir hareketin donemin yasayan, tutunabilen tarihcileri tarafindan kayda alinmis olma ihtimalini de dusuk goruyorum.

    kanimca bu sayilan isimlerin hepsinin bir nebze de olsa atese cira attiklarina, gayreti esirgemediklerine eminim. hepsinin sayesinde bugun olmamiz gereken noktadan yuzyillarca gerideyiz. sagolun.
  • m.ö. ııı. yüzyılda iskenderiye'de kurulmuş olan kütüphane, insanlık tarihinde meydana getirilmiş önemli eserlerden biridir. eski kaynaklar, burada 150 bin cilt el yazması eserin toplandığını kaydeder.

    iskenderiye şehri mö 332 yılında, makedonyalı büyük iskender tarafından kuruldu. onun ölümüyle imparatorluğun dağılışı sonunda kumandanlarından lagus’un oğlu ptolemaios ı soter'in eline geçti. o da mısır’da krallığını ilan etti. mısır’da 300 yıl devam eden bu hanedanın ilk hükümdarı olup, 323 yılında 24 yaşında iken 24 yıl hüküm sürmüştür. savaşı sevmeyen ptolemaios, hiçbir zaman ülkesinin sınırlarını genişletmek hevesine kapılmadı. bilim ve edebiyata düşkünlüğüyle, mısırlılar'ın gelenek ve göreneklerini, dinlerini benimseyerek halkın sevgisini kazandı. eski kanunları, dini törenleri muhafaza etmekle kalmayıp, eski mısır hükümdarlarının lakabı olan firavun unvanını aldı ve onları taklit ederek öz kız kardeşiyle evlendi.

    bu yeni devletin merkezi iskenderiye şehriydi. yeni firavun burayı baştan başa onarıp, genişleterek o devrin en meşhur başkenti haline getirdi. burada meydana getirdiği en önemli eser ise müze ve buna bağlı olan kütüphane idi. kurulması için saray civarında ve güzel bir yer seçildi. müzede o devirde bilinen bütün ülkelerdeki hayvan ve bitkilerin bir örneği vardı. ayrıca botanik bahçesi ve bir rasathane bulunuyordu. otopsi yoluyla insan vücudunun incelenmesi için bir anatomi salonu açılmıştı. bu bilim sitesinde fizik, kimya, tıp, astronomi, matematik, felsefe, edebiyat, ve fizyoloji bilgileri için evler yapılmıştı.

    müzenin en önemli bölümü kütüphanesiydi. kütüphanenin müdürü, bulabileceği her yazılı eseri alma yetkisine sahipti. mısır’a giren her kitabın buraya götürülmesi mecburiyeti vardı. kitabın burada bir nüshası çıkarılıp sahibine verilir, kitabın aslı ise kütüphanede kalırdı. bir taraftan da yurt dışına gönderilen memurlar, başka ülkelerde buldukları kitapları satın alıp, getirirlerdi. böylece, o zamana kadar birçok bilime ait dağınık halde ve kaybolmaya mahkûm durumda olan eserler emin bir yerde toplanmış oldu.

    iskenderiye kütüphanesi yunan eserlerini, akdeniz, asur, çin, roma, ortadoğu ve hindistan’daki çeşitli dillerden yunancaya yapılmış tercümeleri de kapsıyordu. bulunabilen yunan, iran ve hint elyazmaları, yunanistan’ın ve asya’nın bütün bölgelerinden mısır’a getirilmiştir. hatta yunan yazarı galen’e göre (m.ö. 2. yüzyıl) iskenderiye limanı'na yabancıların girmesi beyana tâbi tutulur ve yanlarındaki kitapların teslimi istenirdi. iskenderiye kütüphanesi'nde tahminen 500.000 – 900.000 rulo bulunmaktaydı. değişik ülkelerden toplanan kitaplar standartlaştırılmış kopya tekniğiyle çoğaltılmış ve konularına göre ayrılmıştı. kyreneli kallimakhos, kütüphanenin 120 ciltten oluşan sistematik bir kataloğunu hazırlamıştı.

    kütüphanenin önem verdiği yedi özgür sanat şöyledir; gramer, diyalektik, retorik, aritmetik, geometri, müzik ve astronomi. bunların öğretilmesini amaçlayan okullar, kütüphaneler her çağda düşünce tarihinde etkili olan akımlara ve düşünsel gelişmelere etki etmişlerdir.

    kütüphane, hem bugünkü manasiyle bir kütüphane hem akademi ve hem de yüksek tahsil veren bir müessesedir. bu yüzden iskenderiye zamanla ilim âleminin merkezi haline gelip sanatkâr ve bilgin şehri olmuştur. eski dillerin gramer kurallarını tayin eden lisan âlimleri, dünyanın ilk haritalarını çizen coğrafyacılar, eserleri sonradan meslektaşlarına örnek olan şairler, ayrı bir felsefe ekolü kurarak insanlığa yeni bir dünya görüşü hediye eden filozoflar, şehre şeref vermişler, bu şehirden yetişmiş olmakla övünmüşlerdir.
    iskenderiye feneri’ni bile gölgede bırakan kütüphanede günümüz biliminin bazı temellerini atan pek çok felsefeci ve bilim adamı da, ya burada araştırma yapmış ya da araştırmalarıyla kütüphaneyi zenginleştirmiştir. arşimed, suyun kaldırma kuvvetini bu kütüphanede yaptığı çalışmalar sonunda keşfederken, eratosthenes dünyanın çapını, euclid ise geometrinin kurallarını iskenderiye ve kütüphanede yaptığı araştırmalarla ortaya koymuştur. ptolemy ise yazdığı almagest'i ile kâinatın oluşumu konusunda bilimsel bir çığır açmıştır.

    kütüphanenin yakılma teorileri çeşitlidir. ilk büyük yıkımın sezar tarafından, iskenderiye’yi kuşattığı sırada gerçekleşmiş olduğu görüşü çeşitli eserlerde yer almaktadır. bunun bilinçli bir yıkım değil, bir yangın olduğu söylenegelir.

    kütüphane m.ö. 47 yılında sezar’ın iskenderiye’yi istilâsı sırasında tahrip ve kısmen yağma edilmiştir. kütüphanenin bir kısmı zarar görmüştür. geri kalan kitaplar serapeum mabedi'nin kütüphanesine taşınmıştır. hıristiyanlık resmî din hâline geldikten sonra, 391 yılında pagan tapınaklarının imhası sırasında kütüphanenin, bizans’ın mısır valisi theophilos tarafından yıkıldığı en çok dile getirilen görüştür. theophilos, dine yabancı olan bütün kitapları 'dine aykırı boş şeyler' olarak ilan etmiştir. iskenderiye kütüphanesi’ndeki tüm eserler şehrin hamamlarında yaktırılmıştır ve böylece insanlık tarihinin bu bilim ve kültür hazinesi yok olmuştur. bir görüşe göre bu yıkımlardan geri kalan eserlerin de hz. ömer’in "eğer bu grek yazmaları allah’ın kitabı ile uyumlu ise karışmayın, yok eğer allah’ın kitabına ters iseler yakın." veya "bu kitaplardaki bilgiler kuran'a aykırı ise haramdır, kuran'da yazanlarla aynıysa gereksizdir." emriyle mısır fatihi amr ibnül-as tarafından 639 senesinde yakılarak tahrip edildiği ileri sürülmüştür. bernard lewis konu hakkındaki makalesinde, kütüphanenin müslümanlar tarafından yok edildiği hikâyesinin doğruluğunu alfred j. butler, victor chauvin, paul casanova ve eugenio griffin gibi batılı ilim adamlarının reddettiğini yazmaktadır.

    kütüphanenin yıkılışıyla birlikte yok olan kitaplar arasında babilli rahip berossus'un yazdığı söylenen üç ciltlik dünya tarihi de bulunmaktadır. ister julius sezar tarafından, ister 4. yüzyılda iskenderiye’de puta tapanların çokluğuna bozulan hristiyan imparator ı. theodosius tarafından, isterse mısır fatihi amr ibnül-as tarafından yok edilsin, iskenderiye kütüphanesi’nin damla damla biriktirdiği kıymetli bilgiler zamanla bir okyanus olmuştur ve sonuçta bu kadim bilgelik kaynağı yok olup gitmiştir. kurtarılabilen sınırlı bilgiler ezoterik sistemlerce kuşaktan kuşağa taşınagelmiştir. tarihte bu tip kültürel yıkımlar sonrası birbirlerini parmakla gösterenler yüzleri kızararak sorumluluktan hep kaçmışlardır. bu tip olaylara fanatik taraftar gömleği giyerek at gözlüğü ile bakmak hiçbir sonuç vermeyecektir. "biz yapmayız, onlar yapar" deli gömleği ile hareket edip kesin yargılar vermek yerine tarihin er ya da geç neyin, nasıl olduğunu objektif kanıtlarla aydınlatması beklenmelidir.

    iskenderiye kütüphanesi'nde, yoğun olarak hermetik bilgimevcut idi. kütüphanede bulunan eserler için "jamblichus “misterler" isimli kitabında son toth âşığı olarak anılan mısır’lı rahip manethon’nun hermes-toth’un 36.525 kitabı olduğunu söylediğini nakleder. iskenderiyeli clement (m.s. 200) bu eserlerin eski mısır dini geleneği ile irtibatını açıkça belirtir ve hermes-toth’a 42 kitap atfeder ki bunun 10’u teolojiyle, 10’u ritüellerle, 2’si ilahilerle ve kralların riayet etmeleri gereken kurallarla, 4’ü astronomi ve astrolojiyle ve son 10’u da kozmografya, coğrafya ve diğer meselelerle ilgilidir. bir görüşe göre, putperest sayılarak mısır’dan göç edenleri bağdat sarayı kabul etmiştir. arapların gelişiminin yolu bu göçmen kesimin de yardımı ile sağlanmıştır. bölgede bir anda ilim ve fende beklenmeyen çıkışlar olmuştur.
    kütüphanenin varlığını 4. yüzyıla kadar sürdürdüğü bilinmektedir.

    yeni iskenderiye kütüphanesi

    iskenderiye kütüphanesi, akdeniz'de mısır'ın iskenderiye sahil limanında yer alan büyük bir kütüphane ve kültür merkezidir.
    kadim iskenderiye kütüphanesi'nin varolduğu sanılan alana 1995-2002 yılları arasında inşa edilmiştir. ağa han mimarlık ödülleri programında 2000-2004 dönemi ödülünü kazanan yapının mimarisi snøhetta/hamza consortium şirketine aittir.

    kütüphanenin iç görünümü

    proje boyutu çok büyüktür: kütüphane rafları sekiz milyon kitabı alacak büyüklüktedir. ana okuma odası on bir şelale seviyesi üzerinde 70.000 m²'lik alanı kaplar. kompleks ayrıca bir konferans salonu, üç müze, dört sanat galerisi, bir planetaryum ve bir elyazısı restorasyon laboratuvarı içerir. kütüphane kör, geç kişiler ve çocuklar için ihtisaslaşmıştır.

    iskenderiye kütüphanesi'ne dünyanın her yerinden koleksiyonlar hediye edilmiştir. ispanyonlar, mağribiler'in yönetimini açıklayan dökümanlar hediye etmişler, fransızlar ise ayrıca süveyş kanalı'nın yapısına ilişkin dökümanı bağışlamışlardır. kütüphane ayrıca internet arşiv fotokopisi muhafaza eder.

    günümüzdeki müdürü ismail serageldin'dir. kendisi ayrıca hollanda'da wageningen üniversitesi'nde profesördür.

    bilgiler çeşitli kaynaklardan derlenmiştir.
  • yakılmadan önce bu kütüphanede yer alan binlerce, milyonlarca eserin en önemlilerinden biri de aristarkhos'a aitmiş.

    aristarkhos şöyle söylemiş:

    - dünya -kendisi gibi- güneşin etrafında dönen gezegenlerden biridir.

    ancak biz bunu aristarkhos'tan 1500 yıl sonra keşfedebilmişiz.

    bu ve bunun gibi birçok bilgi iskenderiye kütüphanesi ile birlikte tarihe gömülmüş. insanlığın bilimsel gelişiminden 2000 yıl sökülüp atılmış.

    insanlık tarihinde, insanlara yapılan en büyük kötülüklerden birisidir bu kütüphanenin yakılması.
  • katolik kilisesinin çabasıyla tarih kütüphaneyi yıkanı julius caesar olarak kaydetmiştir. ama bulgular kütüphanenin julius amcanın hüküm sürdüğü zamanlarda hala ayakta olduğunu belirtmektedir. (sanki ben araştırdım.. beeeh)

    esas zanlının iznik konsili sonrası bütün alter incilleri* ortadan kaldırıp hristiyanlığı otoritesi altına almak isteyen doğu roma imparatoru* olduğu iddia edilir. ama katolik kilisesinin tepkisini çekmemek için discovery channel ve gibi kanallarda bu tip iddialar açıkça dile getirilmez. "julius caesar yıkmıştır kuvvetle muhtemel" denir, işin içinden sıyrılınır. bazen hristiyan misyoner faaliyet içindekiler* suçu hz ömer'e ve hatta selahattin eyyubiye de atarlar.

    içerisinde sadece atlantis ve mu bazlı kaynaklar değil, bir çok antik yunan filozofunun eserleri, ezoterik pek çok bilgi, bilimsel dökümanlar ve yıkılma gerekçesi olan hristiyanlığın gerçek halini anlatan pek çok incil yok olmuştur.

    kumran ve nag hammadi yörelerinde bulunan inciller iskenderiye'nin daha ne cevherlere sahip olduğunun küçük bir tadımlığı olmaktadır.
  • herkes yıkılışını konuşur da kuruluşu pek bilinmez. kentin büyük iskender'den sonraki egemeni i. ptolemaios soter, iskenderiye'nin ticaret kenti olmasının yanı sıra büyük bir bilim ve kültür merkezi de olmasını ister. bu yüzden hiçbir zahmetten ve masraftan kaçınmadan dünyanın dört bir yanından bilginlerin ve edebiyatçıların iskenderiye'de toplanması için uğraşır.

    ptolemaios'un kültür danışmanlığını demetrios üstlenir. demetrios, aristoteles'in peripatos okulunun takipçisi, atinalı bir diktatördür. iö 307'de atina'dan kovulunca * * ptolemaios soter kendisini kültür merkezi kurmakla görevlendirir. kültür merkezi içinde kütüphane kurma fikrini de krala demetrios'un verdiği düşünülüyor. hem kendi istediği hem de kralın emriyle kitaplar toplanır. destek de devlet tarafından sağlanır; satın alırlar, el koyarlar, akdeniz kıyılarına yolladıkları görevliler tarafından kopya ederler... bu işe o kadar büyük tutkuyla bağlanırlar ki iskenderiye kıyısına yaklaşan her donanmaya kitap getirmeyi zorunlu kılarlar.

    soter'in ölümünden sonra sırayla başa geçen ptolemaioslar da bunu devam ettirir. o kadar ki julius caesar'ın iö 47'de şehre girişi sırasında çıkan yangında bi kısmı* yanan kitaplıkta 700 bin eser bulunmaktadır. bu kadar kitap toplanmasında o zaman kitap için kullanılan papirüsün anavatanının mısır olması ve bitkiden yazı edevatı yapma işinin de mısırlıların tekelinde olması da etkilidir tabii.

    kitaplığın altın çağı 450 yıl devam eder. taa ki ptolemaios sülalesinden de bir susak çıkana dek: viii. prolemaios. islenderiye'den kovulup intikam için iç savaşla geri döner. iskenderiye'yi kana bular, museion kültür merkezindeki bilginleri kovar. ii. yüzyılın sonunda artık kütüphanede eskisi gibi büyük alimler çalışmıyordur. kütüphane için bakımsızlık da büyük bir sorun olur. kitaplar papirüse yazılıyordur, o da bir bitki yaprağıdır. sıcakta ve nemde dayanacak bir malzeme değildir. yenilenmeyen yazmalar çürür. son darbeyi de hıristiyanlık vurur. başta ateist diye suçlanıp* ezilmenin ardından güçlenen hıristiyanlar pagan kültürüne ve bilime karşı düşmanca bir tutum sergilerler. (burada 21. yüzyıl ateisti olarak sövmemek için 1 şişe pasiflora diktim.) serapeion'daki küçük kütüphane iskenderiye psikoposu theophilos tarafından ms 400 civarında, museion'daki asıl kütüphane de bizans imparatoru marcianus zamanında 455 yılında mısır valisine gönderilen bir emirle yaktırılır.

    günümüze fiilen bir şey kalmamış olsa da orada yapılan çalışmaların etkileri bilim, sanat, edebiyat ve kültür alanında yüzyıllar boyunca devam eder.
  • zaman makinesi geyiği gerçek olsa ilk gitmek istenecek yerlerden...

    yüzyıllar önce barbarlık, bilim, sanat ve hatta edebiyatın çok önemli bir kalesini yıktı. bir hazine yerine bir daha konmamacasına tahrip edildi, yakıldı, yağmalandı. burada yok olanlar bir efsane gibi hala tartışmalara konu oluyor.
hesabın var mı? giriş yap