• solcularının önemli bir kısmı ülke dışındadır. genelde gerilla hareketleri ya da bildiğimiz marksist-leninist modele dayalı örgütler var diye bilirdik. anarşistler de varmış meğerse. iranlı bir anarşist-komünist tanımak ve iran'daki son siyasi duruma dair birkaç bilgi kırıntısı için http://www.zmag.org/…e.cfm?sectionid=67&itemid=8769
    röportajda da geçtiği gibi irana dair herşeyde biraz şiirsellik var. biraz şiir için (bkz: hafız-ı şirazi)
  • iran 2006 yılından itibaren petrol ödemelerini sadece euro üzerinden kabul edeceğini açıkladı. bunu en son saddam denemişti, kendisi şimdi idam cezasını bekliyor...

    (bkz: banknot/@galatyphoon)

    (bkz: israil haritadan silinmeli/@galatyphoon)

    daha fazla yoruma gerek yok herhalde. amerika'nın petrodolar döngüsünün kırılmasına bu kadar kolay izin vereceğini sanıyorsanız gerçekten yanılıyorsunuz ! 2006 yılında iran'a hava saldırısına kesin gözüyle bakmak gerek, kamuoyu yaratma çalışmaları da buna işaret ediyor zaten.
  • derler ki "iran" da arilerin ülkesi anlamına gelir irlanda da arilerin ülkesi anlamına gelir.
    bu yüzden iran'la irlanda arasındaki kadim milletlerin hepsi aridir*.
  • (bkz: firdevsi)
  • türk siyasetinin üretmeye çalıştığı laiklik kavramı ile ilgili olarak en fazla refere edilen cumhuriyettir. bizimkine pek benzemese de reisicumhuru falan vardır. ilk ve ortaöğretimde cumhuriyet kavramının sürekli olumlanması gerçeği ile çelişmektedir.
  • pencerelerini sönük, beyaz, tasarruflu ampul ışıkları aydınlatan, çoğu balkonsuz, sarı-gri binaların hakim olduğu memleket.

    binaların bazılarının penceresiz taraflarında humeyni’nin ve diğer mollaların kocaman resimlerinin göze çarptığı memleket. liberalleşmiş artık, tek tük de olsa, insan resimli reklam panoları da görülebiliyor bazı yerlerde.

    alenen sözlü müzik çalınmayan, neşesiz memleket. liberalleşmiş artık, en azından enstrumantal müzik duyulabiliyor bazı halka açık yerlerde. türk olduğunuz anlaşılınca ebru gündeş, ibrahim tatlıses, mahsun kırmızıgül, sibel can serisinden şarkıcıları tanıyıp tanımadığınız soruluyor. ajda’yı bile tanıyan var. “yaşlanmıştır o?” dedi, anlattık “hala 40 yaşında görünüyor” diye. otelin resepsiyonundan birisi, murat kekilli’nin eşekli bir şarkısı varmış, sözlerini garipsemiş, onu sordu. bön bön baktığımızı görünce, “durun dinleteyim” diye bilgisayarda, hem de görüntülü olarak gösterdi. eşeğin gözleri pek güzel olurmuş, sevgilisine “eşek gözlü sevgilim” diye iltifat edermiş zarif insan. açıkladık. kanal d’de yayınlanan hülya avşar show’dan alınmaydı görüntüler. sorduk, “nereden buldunuz, internet’ten mi indirdiniz?” diye. meğer birileri uydudan kaydedip, el altından satarmış bunları.

    caddelerinde çoğunun yan tarafı çizik otomobillerin biteviye slalom yaptığı, trafiğinin alışık olmayanın yüreğine inmesi muhtemel memleket. gelişmiş artık: arabalar eskisi kadar kırık-dökük değil, eskiden deli gibi sıra olan, yerli üretim peugeot 405’ler daha sıkça göze çarpıyor, motoru peugeot, içi-dışı iran işi samand’lar var artık. otomobil ithalatı serbest bırakılmış. sık değilse bile, gıcır gıcır bir 5.30 bmw’ye rastlamak bile mümkün artık.

    alkolün yasak olduğu, ama içki bulmanın problem olmadığı memleket.

    uydu anteninin yasak olduğu, ama uydu anteni bulmanın problem olmadığı, uydu antenlerinin evin bir odasına, perdenin arkasına kurulduğu memleket. liberalleşmiş artık, eskisi kadar sıkı değilmiş, çatıya koyanlara bile, kapıya dayanıp, ceza kesmiyorlarmış pek.

    fuhuşun haşa yasak olduğu, ama imam nikahıyla gecelik ilişkiler yaşamanın mümkün olduğu söylenen memleket. hazar denizi kıyısında bu işlerin daha bir rahat yapıldığı fısıldanıyor.

    kendi bahçesindeki havuza ancak gece, gizlice girebilen güzel gözlü kadınların yaşadığı memleket.

    kadınlarla erkeklerin el sıkışmadığı, insanların karşısındaki yabancı bile olsa, “elimi uzatsam mı, uzatmasam mı?” diye tereddütler yaşadığı, tereddüt yenilip, taraflardan biri el uzatırsa, elin genelde havada kalmadığı memleket.

    insanların, rejim hakkındaki düşünceleri yüzlerinden okunsa bile, ifade etmeye çekindikleri memleket. insanların birbirinden çekindiği, karşılıklı rol yaptığı memleket. devrim sonrası kimbilir ne trajedilerin yaşandığı memleket.

    kadınların başlarını örtmelerinin zorunlu olduğu memleket. liberalleşmiş artık, sadece kara çarşaflı, gri veya bej pardesülü değil, uçuk renkli, ama renkli esvaplar giymiş, desenli başörtüsü takmış kadınlar da göze çarpıyor arada. öyle böyle değil, bayağı bir liberalleşmiş memleket: eşarbı önden 4 parmak da değil, başının ortasına kadar kaymış, düştü düşecek diye yüreğinizi hoplatan, blucinli genç kızlar bile görmek mümkün artık (http://bia2.com/gallery/hiddencam.php). anlatanın yalancısıyım, geceleri arabaların içinde başörtüsünü hemen yerine çekmeye hazır, boyunlarına kaydırmış kadınlar görmek de mümkünmüş. değişmeyen şey, eskiden de yoktu, şimdi de yok sıkmabaş, türban benzeri bağnaz örtünme şekli, üzerine islam cumhuriyeti kurulmuş bu memlekette.

    sanırım azerbaycan hariç, türkçe’nin geçer akçe olduğu tek yabancı memleket. adım başı azeri asıllı bir iranlı’ya rastlamak mümkün. kah garson, kah komi, kah asansör görevlisi, kah taksi şöförü, kah işadamı, kah havaalanı görevlisi. insan bir hoş oluyor, ne yalan söyleyeyim.

    iki yüz dolara avucunuza iki deste riyal tutuşturulan, riyallerin harca harca bitmediği memleket. petrol parasının izi görünmeyen, otuz sene geri kalmış, yoksul memleket.

    dönüşünde insanın bırakın inişte toprağı, daha binerken thy uçağının merdivenini öpesi gelen, kaderin sillesini yemiş memleket.
  • (bkz: ey iran)
  • şu sıralar nukleer faliyetlerine tekrar başlamış ve birnevi meydan okuma hareketi içerisinde olan ülke.
hesabın var mı? giriş yap