integrity

• bu ingilizce kelimenin türkçe karşılığı olmaması çok açıklayıcıdır
• yaklaşık 1 aydır facebook üzerinden dürtüşüyoruz kendisiyle. neden dürtüştüğümüz hakkında da bir fikrim yok, zira kendisi başlattı. benim dürtmeme birkaç saat içerisinde cevap vermezse endişelenmeye başlıyorum hatta.
  
  ilkokul çocuğu gibi olduk, yemin ederim.
  
  sıkıyorsa gerçek hayatta gelsin dürtsün. hodri meydan!
• kafamda bütün beyaz yakalı hayata inancı silip atan kavram, değer. bütünlük, ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol da denebilir.
  
  şirketler, patronlar iyi elemanları kaybetmemek için "çalışan bağlılığı" yaratmaya çalışır. bunu da günümüz jenerasyonunun "anlam" arayışı üstüne inşa eder. 3-5 tane değer üretir. bunlara müşteri odaklılık, takım olma, güvenilirlik gibi isimler takar. sonra da itinayla hepsini bizzat üst yöneticiler ve patron çiğner. çünkü kurallar sadece fakir paryalar içindir.
  
  işte bu yüzden şirketlerin tek bir değer sahip olması gerek ; bütünlük. içi dışı, özü sözü bir. işte bu yüzden maaşlı işte çalışmak istemiyorum.
  
  neden? çünkü böyle bir şirket tanımıyorum. vaadi ile yaptıkları tutan, liderleri ile kurum kültürü oluşturan, kötü bile olsa vaad ettiği gibi olan bir organizasyon görmedim duymadım.
• kelime, doğan cüceloğlu tarafından "kişisel bütünlük" olarak tercüme edilmiş türkçeye--ki şimdiye dek bulunmuş en iyi karşılık.
• iyi bir hardcore grubu. bazı şarkıları sıkıcı olsa da bazıları var ki 17 kez üst üste dinliyorum. muhteşem.
• herkes bu hanimefendiyi akademisyen kimligi ile tanir. bilim insani, bilime adanmis bir hayat...
  
  ben integrity'yi sanat elestirmeni olarak taniyordum aslinda. samdan'daki ve hello'daki sanat camiasi dedikodu kosesini hazirliyor bir de bildigim kadari ile.
  
  ailecek ilgiyle takip ediyoruz.
• karmasız kıdemsiz yazar.
• en güvenli gerçek zamanlı işletim sistemi.
• (bkz: hocam)
• dayanıklılık testlerinden basarıyla gecen doktor.
  kendisine buradan garanti veriyorum, telafi bulusmasında oyle tek taraflı uyusmalar yasamayacaksın...