• "insan kadife bir hatıradan başka nedir ki?
    geçmiş: üstümüzü her gece onunla örttüğümüz... uykuların derininde kor yankılarına düşer gibi olduğumuz ve sonra unuttuğumuz.
    dağın doruğu ile dağın derini arasındaki mesafeden başka nedir ki insan: derininde kor tutmuş haller, doruğunda ıssızlık bilgisi...
    güne ait sesler çoğaldığında hatıranın kendisi de kokusu da bilgisi de silikleşecek...
    ve, insan
    sabahın nemi kadar sessiz olmayı isteyecek."*
  • ayrıntı ve iletişim in ortak sürümü korkuyorum anne nin bütün bir anlatısı olmuş, jenerik sonu ifadesine dönüşmüş ilk ismi.
    *
    insan dediğin nedir ki, et, kemik, yağ ve sinirden oluşur. danadan ne farkımız var??önemli olan kalbi hissetmektir (işbitirici yarıbilge kasap, bülent emin yarar, tezgahın arkasındaki yülseltilmiş platformdan yaptığı şahane söylevlerinden birinde..
    *
    doktor ve ali arasındaki bir diyalog:
    d-babanı hatırlamıyorsun demek. peki geri kalan herkesi hatırlıyor musun?
    a-herkes mi?
    o kadar çok insan var ki ...! (bir o kadar korku, arzu, umut. hayat bazen ne güzel..
    *
  • ankara film festivali'nde izledigim, onumde oturan jurinin bircok sefer kahkalara bogulmasina - en cok ugur vardan guldu, lale mansur da bazi sahnelerdeki kahkalariyle salonu cinlatti ki cok guzel guldugunu belirtmek zorundayim - neden olan reha erdem filmi.

    filmin komedi olup olmadigini dusundum ama ulastigim noktada film, insanin uzuntusunu, sevincini ve drami anlatan, insan nedir ki diyerek insan hakkinda fikir yuruten, ve bu arada da komik olmayi basarabilen bir film. en nihayetinde sululuga varmadan ve bel altina kacmadan komik olunabilecegini gosterdi film..

    oyunculuklar ustune ne desem bilmiyorum. tek kelimeyle mukemmel! ali dusenkalkar, koksal engur'un yaninda bence one cikan isim bulent emin yarar oldu. eger bu adam tiyatro yerine sinemayla daha fazla ugrassaydi,haluk bilginer gibi bir konumda olurdu simdi, ama iyi filmlerde oynardi. haluk bilginer proje secerken cok fazla titiz davranmiyor acikcasi..

    film hayat hakkinda soz soyluyor. neredeyse hayatta yasanilan tum duygular var filmde. yalancilik, hirsizlik, masumiyet, sevgi, korku vs... ayrica karakterler cesitli yaslarda ki bu da "insan nedir ki" sorusunun cevaplanmasinda etkili.. sonu cok fazla uzamasaydi daha iyi olabilir miydi bilmiyorum. ama bu haliyle bile film acaip guzel ve nitelikli. yer yer absurt oluyor film, biraz tenenbaum ailesi'ni hatirlatti ama tam bir sey diyemem...

    kac para kac'ta - reha erdem'in ikinci filmi - bu kadar absurt ve komik degildi, orada bir insanin degisimi cok suratli bir bicimde anlatiliyordu. yani reha erdem derdi yine insanla ve insan olmayla ilgiliydi..ayrica kac para kac'taki basrol oyuncusu taner birsel'in de insan nedir ki'de kucuk bir rolu var..

    filmin ismi korkuyorum anne olarak degistirilmis ama afiste yine - kucuk de olsa - insan nedir ki diye yaziyor. sonuc olarak kesinlikle izlenmesi gereken, cok iyi bir senaryosu - filmdeki hirsizlik, yuzuk vs. birbirine baglaniyor, sanirim uzerinde baya ugrasmislar - ve kurgusu olan - filmin basindaki ogeler filmin icinde de yer aliyor - nitelikli bir film..
  • izlediğimden beri hep bu tatta filmler istedim, bulamadımdır. hafızamda sıcacık kalandır.
  • filmin pastelligi, ve oyuncularin performansi buyuledi bunyelerimizi. dekor, giyim kusam, renkler, oyunculuk, cekim teknikleri, mimikler, replikler ve doga daha iyi uyum icine sokulamazdi sanki. garip bir heyecan veriyordu resmen izlerken, sik sik ironi ile yuzumuze oturtulan gulumseyle insan dogasini seyre dalmisiz meger. cok sevdik.
    hikayeye gelince, insan dogasini ele alabilmek saniyorum ki en zor durumlardan biri zaten. parcalari bir butune donusturmek, anlam kazandirmak sanki bir islevi gibidir insanin. parcalar bize verilmistir, butunu ise hep belirsizdir. ve zaten isminden belli, insan nedir ki?
  • ismi üzerine muallakta kaldigim bir film.. imdb de yazan ismi "insan nedir ki" olan fakat benim bildigim "korkuyorum anne" adli filmdir.. oncelikle sunu soylemeliyim ki film uzun.. film gercekten uzun. 2 saat 10 dakika saydim ben.. ama bir saniye sıkılmadim.. yemin etsem basim agrimaz..

    neyse filmde oynayan herkesle bir sekilde samimiyet kurabildim ben. ali'yle, ipekle, ümit e asik oluyordum neredeyse, keten e sinir oldum, hatta süpper insan vedat.. ki ben isimler konusunda cok basarisizimdir. ama film boyunda hepsinin ismini ezberledim.. pek sevdim pek sevistim filmle.. on üzerinden 9 veriyorum o bir puani da nazar boncugu olarak kiriyorum (film elestirisinde pakize suda ekolunden geldigimi burada farketmissinizdir umarim)

    hülasa film perec in yasam kullanma kilavuzunu andirdi biraz bana.. gerci o kitabi da hizli okuma teknigi ile okumustum. aynen boyle bir apartmanda geciyordu.. sanirim..
  • pek az kişinin izlediği bu film, yeniden kurgulanıp elden geçirilerek korkuyorum anne'ye dönüştü. hayırlı olsun...
  • meraklı 3 yaş çocuğunun sorduğu yüzlerce sorudan biri...

    (bkz: mu ni)
    (bkz: insan nasıl insan oldu)
  • korkulardan, zaaflardan, arzulardan, özlemlerden örülü bir hafıza ve kandan, etten, kemikten oluşan kırılgan bir vücut.

    (bkz: korkuyorum anne)
    (bkz: reha erdem)
hesabın var mı? giriş yap