inanılmaz

• iki lafın birinde kullanıldığında, inanılmaz inanılmaz olabilen kelime. onun dışında inanılabilir.
• dilini düzgün kullanamayanların dillerine pelesenk olan, esas anlamının aksi istikametinde mana bulan bir sözcük.
  
  dağarcıkların büzüşüp cümlelerin daraldığı, duygu ve düşüncelerin medetsiz kaldığı anlarda, insanlar bu sözcüğü karşılarındakileri inandırmak için sarf ediyorlar; "inanılmaz güzel!"
  
  oysa ne kadar çirkin; aslına bakarsanız inanılır gibi değil.
  
  ed:im.
• ilk başlarda öyleymiş gibi gelen ünlemdir.
  alışınca, her bi'şeyi kanıksar adem oğlu.
  ne inanılmazlara inandık, ne acayip şeylere alıştık? düşünsene.
• (bkz: iailmaz)
• (bkz: yerli yersiz kelime kullanan adamlar)
• vjlerin hayatını kurtaran, yaşamımızın aslında ne kadar da olağandışı olduğunu anlatan( o kadar çok kullanılıyor ki, var herhalde bi tuhaflık) genelde in- nal-nılmaaz diye telaffuz edilen dillere pelesenk olması nedeniyle sinirleri bozan kelime.
• (bkz: inanılmaz tatlı göğüsler)
• muhtemelen ingilizceden transfer, turkcede sanki baska sıfat yokmus gibi her sey icin her zaman kullanilan kelime. aynen kelimesinden sonra en itici kelimeler siralamasinda ilk ona girer.
• inanılmaz kullanıyorum bu kelimeyi.
• gittikçe daha çok güzel olanın tecrübesinde sarf edilen söz. demek ki güzel ötede, istisnai, ve sürpriz bu dilde, ya da öyle anlamlı hikayeler söylenebiliyor. öyle söylenmezse fazlalık olacak, söylem taşacak. güzel inanılmaz olmazsa, inanılır olursa, güzel olmayan ne olacak? normal değil normal altı, vasat. o yüzden güzel olan inanılmaz olsun, sanat falan acayip akıl ötesi şeyler olsun.