• resmen kafadan kopartmıştır. * her manada. izleyen bilir.
  • arayıp tarayıp jenerik müziğini bir türlü bulamadığım, şahane ötesi kısa film. izlemeyenlere şiddetle tavsiye edilir. başkalaşımı, aşktaki saflığı, bir tarafın mutluluğu için yapılan fedakarlıklara rağmen diğer tarafın vurdumduymazlığını çarpıcı bir biçimde ortaya koyan mini başyapıt.

    --- spoiler ---

    tamam erkek olan kızı çok seviyor da kız erkeği hiç mi sevmiyor be kardeşim! çocukcağız ona kıyamayıp kolunu bacağını kessin, kızın umru olmasın 'hihihihi' diye diye alsın hepsini birer birer, hiç düşünmesin sevdiği ne yapacak öyle, ya da ''kıyamam'' filan diye.

    --- spoiler ---

    *
  • etkileyici.. ayrıca ürettiğimiz teknolojiye insani duygulardan da yükleyebilirsek tehlikeli olmaktan uzaklaşabileceklerini de görebiliriz.. sonuçta içinde aşk kırıntısı dahi bulunmayan her şey canavarlaşabilir.. bulunan ise doğal emniyet kemeri takmış gibi yolculuk eder..
  • spike jonze'un absolut'un reklam kampanyası için çektiği, iki robot arasındaki aşk hikayesini anlatan bir kısa film..

    "aşkınız için ne kadar ileriye gidebilirsiniz" temalı bu kısa film, spike jonze'un sihirli bir dokunuşu...

    robotların insanileşme, özlerinde var olmayan duyguları oluşturma ve insanlardan daha insani bir konuma gelme süreci, yaratıcı beyinlerin çok sevdiği bir konu. robotların sonradan kendilerinde oluşturdukları bu duygulara ucundan kıyısından sahip olmaya başladıkları an, bunun sonuna kadar kıymetini bilir hale gelmesi ve kamera insanlara döndüğü an hangi tarafın daha mekanik olduğuna karar veremez hale gelmeniz... işte, günden güne daha bencil hale gelip, duygularını bastırdıkça bastıran insanlığın, robotlardan daha robot olma sürecinedir buradaki tüm gönderme. i'm here, bize yansıyan tarafıyla çok sempatik bir aşk hikayesi olsa da, eldekiyle yetinmeyi bilen, yapması gereken fedakarlıklardan kaçınmayan, manevi boyutta düşünen robot portresi ile 30 dakika içinde tüm insanlığa mekanik bir darbe indiriyor.

    sheldon'ı canlandıran andrew garfield'ı es geçmeden söyleyelim; özellikle sesini ve vurgularını çok başarılı şekilde kullanmış ve o utangaç, sempatik robotu ortaya çıkarmış. bugüne değin izlediğim en karakterli robotlardan biriydi.
  • --- spoiler ---

    hissedemezler diye düşünüyorsunuz. mekanik oldugunu varsayiyorsunuz. kendi yasamina devam etmek icin gulen bir surata benzeyen bir cihaza bagliyor kendini, sarj ediyor her seyini. ama tesekkur de ediyor sanki yasadigi hayat bir lutufmus gibi.

    kirmizi arabasi var otekinin. oteki diyorum cunku "oteki"lestiriliyorlar. yuz ifadeleri yok ama sanki surekli otekilestiriliyor olduklarini unutmadiklarina dair her seyi anlatan gozleri var. "oteki"ligi yasiyorlar, buna alistirilmislar.

    ama utangaclar ayni zamanda. ustlerine yuklenen bu agirlik ne yapacaklarini sasirtiyor onlara. spike jonze'un "i'm here" filminden soz ediyorum. bu seneki ifistanbul ekip partisinde gosterilmisti, normalde gostermiyorlarmis.

    gulumsuyorlar ama goremiyorsunuz. onlari anlayamadiginizi hatirlatiyor bu size. otekilestirdiginizi anlayamiyorsunuz. kirmizi arabadan muzik sesleri geliyor. asik olduklarinda cekingen olmalari tanidik geliyor size, muzikle beraber hissedebilmeleri de.

    sarinin hakim oldugu ormanda o tanidik turuncu tonlariyla ormanda geziniyorlar sonra. sadece egleniyorlar; tek yaptiklari bu, kimseye zararlari olmadan. ormanda uzanip gunesi izliyorlar belki, el ele tutusup.

    tekrar sarj etmeleri gerekiyor kendilerini gun sonunda. ustlerine yuklenen agirliklar onlari yoruyor, tuketiyor adeta. ruya da goruyorlar ustelik, korkuyorlar da. ifadeleri cok yogun, belki "biz" dediklerimizden cok daha yogun.

    oykunuyorlar, tek istedikleri olagan bir hayat. insanlar arasinda yadirganmadan eglenmek istiyorlar sadece, tek yapmak istedikleri bu. ozgurce eglenmek, "oteki"ler onlara dokunmadan, "oteki"lere dokunmadan. kolunu kaybediyor kiz, erkek kolunu armagan ediyor ona. insanlar bunu yapabiliyor olsaydi, yaparlar miydi ki? telas var kafalarinda, yerine koymak istiyorlar sadece her seyi; olmasi gerektigi yerlere, ait olduklari yerlere. paylasiyorlar, bircogumuzun unuttugu. islevini yitiren seylerin ozlemi bu sanki; hissettigini gostermek, bir butun olabilmek. sarki caliyor, el ele tutusuyorlar.

    tek kolunu kiza monte eden cocuk dokunmayi insanlar kadar hissedemiyor belki ama kizin gozlerinin onune sundugu aile hayalini hissedebiliyor gercekten.

    kiz bacagini kaybedince bacagini monte ediyor cocuk sonra, sevgisi o kadar buyuk ki. bunu paylasmaktan mutlu oluyor, ruyasini paylasirken duydugu mutluluk kadar. kolu ve bacagi olmadan da eskisi kadar huzurlu yasayabiliyor. cunku yaninda "o" var.

    insanlarin gazetelerdeki fotograflara kas goz cizerken eglendikleri kadar egleniyorlar birbirlerine kas cizerken. sihir var bu filmde, insani kendine baglayan. cok guzel bir his var, birinin "oteki"ne asik olabildigi. huzur var bu filmde, cogu zaman hissedilemeyen.

    --- spoiler ---

    p.s. sevgili okur filmi bu linkten izledikten sonra bu yaziyi tekrar oku, hissiyati paylasabilmek adina.
    http://www.imheremovie.com/
  • interaktif bir internet sitesiyle sizi karşılayan, sinemada izliyormuş tadını vermek için çabalamış spike jones yapımı kısa film. başlarını yüzünüzde bir tebessümle izlerken, sonunda "neden" diyerek buluyor insan kendini. hatta filmin yarattığı hissiyat öyle basit bir "neden" de değil. bir ağırlık gibi.
    ayrıca müzikleriyle de müstesnadır, bir animal collective olsun, bir girls olsun, bir aska olsun. filmin o ağırlığını hiç de hafifletmiyorlar sağolsunlar.
  • aşkın ötekiliğidir bu kısa film. aşkın ötekiliği mi olur derseniz bir şans verip izleyin derim.
  • özellikle en son sahnesinde, izleyenlerin gözlerinde bir damla yaş biriktiren bir filmmiş. bir kaç kez izlenesi bir film, feci güzel. ayrıca, katy perry de çok beğenmiş, twitter'da filmin web sitesini paylaştı. tek eleştirilebilecek yanı belki robotların görselliği biraz daha geliştirilebilirdi, fazla basit kalmış gibi bu haliyle 80lerdeki robot tasavvurlarını andırıyor.
hesabın var mı? giriş yap